Yalnız Mesajı Göster

Allah Lafzı; Anlam Ve Mâhiyeti

Eski 08-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Allah Lafzı; Anlam Ve Mâhiyeti




Nereye gidilmişse orada basit ve bâtıl da olsa bir dîne, bir tanrı fikrine rastlanmıştır Geçmiş devirlerde çeşitli şekillerdeki putlara tapanlar, ateşi, güneşi, yıldızları kutsal sayanlar dahi bütün bunların üstünde büyük bir kudretin bulunduğuna, herşeyi yaratan, terbiye eden, merhamet eden bir varlığın mevcûdiyetine inanmışlar, dış âlemde taptıkları şeyleri ona yaklaşmak için birer vesîle edinmişlerdir "Biz, bunlara, sırf bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye tapıyoruz" (Zümer: 39/3) derler Cinsleri, devirleri ve ülkeleri ayrı, birbirlerini tanımayan toplumlarda inanç konusundaki birlik, dîn fikrinin umumî, Allah inancının da fıtrî olduğunu ispat etmektedir
Bunun içindir ki, her şeyi bilen ve yaratmaya kadir olan bir Allah'a inanmak, ergenlik çağına gelen akıllı her insana farzdır İlâhî dinlerin kesintiye uğradığı dönemlerde yaşayan insanlar bile, akılları ile Allah'ın varlığını idrâk edebilecek durumda olduğundan, Allah'a îmanla mükelleftirler
Akıl ile Allah'ın bilinebileceğine, birçok âyet delîl olarak gösterilebilir Bunlardan en dikkat çekici olanı, Hz İbrahim'in daha çocukluk dönemlerinde iken parlaklıklarına bakarak yıldızı, ayı, güneşi Rab olarak kabul etmesi ancak daha sonra bütün bunların batmaları, ile zamanla yok olan şeylerin Rabb olmayacaklarını idrâk etmesi ve neticede gerçeği görerek "Ben, yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben O’na şirk/ortak koşanlardan değilim" En'âm: 6/79) âyetidir Mâturîdiyye mezhebine göre Allah'a iman, insan fıtratının icabıdır Zira her insan evrendeki bu muazzam varlıklara bakarak bunların büyük bir yaratıcısı olduğuna aklen hükmedebilir "Akıl ve nazar 'marifetullah'da kâfidir" derler "Göklerin ve yerin yaratıcısı olan Allah'ın varlığında şüphe mi vardır?" (İbrâhim: 14/10) âyetini delil gösterirler Eş'ariye imamları ise "akıl ve nazar 'marifetullah'da kâfi değildir" derler ve "Biz bir kavme peygamber göndermedikçe onlara azap etmeyiz" (İsrâ: 17/15) âyetini delîl gösterirler Netice olarak, semâvât ve arzın yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde ve kâinatta meydana gelen insan gücünün dışındaki binlerce tabiat hadisesinin belli bir düzen içerisinde cereyan etmesinde her akıllının kabul edebileceği gibi, Allah'ın varlığını ispat eden delîller vardır[b]
Allah'ın zâtı üzerinde düşünmek haramdır Onun zatını idrak etmek aklen mümkün değildir Çünkü Allah'ın hiçbir benzeri yoktur Hiçbir şey O'na denk değildir[url=http://wwwebediyyenbiz/#_ftn5] Gözler Onu idrak edemez[url=http://wwwebediyyenbiz/#_ftn6] Çünkü aklın ulaşabildiği ve kavrayabildiği şeyler ancak madde cinsinden olan şeylerdir Allah ise madde değildir Duyu organlarımızla tespitini yaptığımız ve hâlen yapamadığımız eşyanın tümü noksanlıklardan uzak olan bir yaratıcı tarafından yaratılmıştır Yaratılan ise yaratıcısının ne parçası, ne de benzeridir Allah'ın varlığına inanmak, her müslümanın ilk önce kabul etmesi gereken bir husustur İslâm ıstılâhına göre inanmak ise Allah'ın varlığına, birliğine, yani, Allah'tan başka ilâh olmadığına ve inanılması gereken diğer hususlara (Allah'a, Allah'ın meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, kaza ve kadere, öldükten sonra diriltmeye) tereddütsüz iman etmek ve bunu kalp ile tasdik etmektir İnanan insana mümin, inanmayana ise kâfir denir Akıl sahibi olan her insanın, Allah'ın varlığına inanması gerekir Allah'ın varlığına inanmak, insan fıtratının icabıdır Allah'ın varoluşu vaciptir, zarûrîdir[url=http://wwwebediyyenbiz/#_ftn7]

[b] Meryem 19/65

[b] Bakara: 2/30

[b] Müslim, Kader, 25; Buhârî, Cenâiz:, 92; Ebû Dâvud Sünnet, 17

[b] Bakara: 2/164

[b] İhlâs: 112/1-5

[b] En'âm: 6/103

[b] Cengiz Yağcı, Şamil İslam Ansiklopedisi: 1/112-114

Alıntı Yaparak Cevapla