08-24-2012
|
#5
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sen Bizden Vazgeçmeyensin...
SEN VAZGEÇMEYENSİN; kullarını asla terk etmeyensin
Onlar gaflete dalıp seni unutsalar da, Sen her daim onları kollayansın Her ihtiyaçlarını bilensin Görüp gönderensin
Kim kimin eliyle ne getiriyorsa veren Sensin
Nimetlerin arkasındaki sebeplerin eliyle iş görensin
Toprak bir servis penceresi; ağaçlar, elementler, gök, güneş herşey öyle O perdelerin gerisinde iş gören Sensin
Senin binbir güzel ismin görünüyor Hiçbir perde, Senin rahmet ve şefkatini örtemez, gizleyemez
Sebepler sadece ve sadece Senin izzet ve azametinin incecik bir perdesidirler
İman gözümüz, deler geçer bu perdeleri Aşar bu engelleri Sen Azizsin Sen Rahmansın vazgeçmeyensin
Kimin üzerinde kendini aşan bir kıymet, bir değer bir güzellik varsa Sendendir hep Ey Rahman, herşey Senden armağan  
O sonsuz rahmetin ve şefkatin olmasaydı ne olurduk biz?
Bugün, alev alev yanan bir ekmek fırınının önünde durup, uzun uzun seyrettim içerisini Dehşetle titredi bedenim Gözlerim doldu ürperdim Rabbim, dayanamam ateşine dedim
Hz Peygamber (s a v ): “Günah işleyenlerin en hayırlısı, günahına tövbe edenlerdir,” buyuruyor Ne olur günahlarımı yak, beni yakma Yâ Rab Tövbelerimle yıka, günahlarımdan arındır beni
Ne olur elimden tut, ruhumu günahlarla üşütmeme izin verme Dayanamam azabına Cehennemin o dehşetli ateşine Allah’ım Sen kulundan vazgeçmeyensin
Biz Senden uzaklaşıp, vazgeçsek de Her an, her gün, her hafta, her yıl nimetlerinle bizi kuşatansın Affından, rahmetinden uzakta bırakmayansın Her an sayısız fırsatlar sunansın  
|
|
|
|