08-24-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mirac Gecesi....Kandiliniz Mübarek Olsun 29 Temmuz 2008
Hadis kitaplarında rivayet edildiği üzere:
Hz Peygamber (s a v) Burak ile Beytü'l Makdis'e vardıktan sonra oradaki büyük ve sert kayadan göğe çıkarıldı Her bir gökte peygamberlerden biriyle görüştü, nice nice melekler gördü Cennet ve cehennemin durumlarını gördü, Sidre-i Müntehâ'ya geçti, Allah'ın melekût âleminden bir çok acaib şeyler gördü Nihayet beş vakit namazın farz kılınması emri ile aynı gecede geri döndü
Sabahleyin Mescid-i Haram'a çıkıp Kureyş'e haber verdi Hayret etmek ve kabul etmemekten kimi el çırpıyor, kimi elini başına koyuyordu İman etmiş olanlardan bazıları dönüp dinden çıktı Birtakım erkekler Ebû Bekir'e koştular
Ebu Bekir;
"Eğer o, bunu söylediyse şüphesiz doğrudur" dedi
Onlar:
"Onu bu konuda da mı tasdik ediyorsun?" dediler
O da:
"Ben onu bundan daha ötesinde tasdik ediyorum, sabah akşam gökten getirdiği haberleri yani peygamberliğini tasdik ediyorum" dedi Bunun üzerine kendisine Sıddık unvanı verildi
Kureyşliler içinde Beytü'l-Makdis'i o zamanki haliyle bilenler vardı Bunlar, onun vasıfları ve durumuyla ilgili sorular sordular, tanımlamasını istediler Derhal Hz Peygambere Beytü'l-Makdis gösterildi Bunun üzerine ona bakıp anlatıyordu
"Gerçi Beytül-Makdis'i tanımlamada isabet etti " dediler
Sonra:
"Haydi bakalım bizim kervandan haber ver, o bizce daha önemlidir, onlardan bir şeyle karşılaştın mı?" dediler
Peygamber (s a v)
"Evet, falancanın kervanlarıyla karşılaştım, Revhâ'da idi Bir deve kaybetmişler arıyorlardı Yüklerinde bir su kadehi vardı Susadım onu alıp su içtim ve yine eskiden olduğu gibi yerine koydum Geldiklerinde sorun bakalım kadehte suyu bulmuşlar mı?" buyurdu
"Bu da diğer bir alâmettir" dediler Sonra sayıların, yüklerini ve görünüşlerini sordular
Bu defa da kervan olduğu gibi Hz Peygambere gösterildi ve sorduklarının hepsine cevap verdi ve buyurdu ki:
"İçlerinde falan ve falan önde, boz renkte bir deve üzerinde dikilmiş iki harar olduğu halde falan gün güneşin doğması ile beraber gelirler"
Bunun üzerine:
"Bu da diğer bir âyettir" dediler ve o gün hızla Seniyye'ye doğru çıktılar Güneş ne zaman doğacak da onu yalancı çıkaracağız diye bakıyorlardı Derken içlerinden birisi:
"Güneş doğdu!" diye haykırdı Diğer birisi de:
"İşte kervan geliyor, önünde boz bir deve ve içlerinde falan ve falan da var, tıpkı (Hz Muhammed'in) dediği gibi" dedi Böyle olduğu halde yine iman etmediler de:
"Bu apaçık bir büyüdür " dediler
Bazıları göğe yükselmenin de "Burak" üzerinde meydana geldiğini söylemişler ise de gerçek olan şudur: Mescid-i Aksâ'ya kadar İsrâ (gece yolculuğu) Burak ile olmuş Ondan sonra Mirac, asansör kurulmuştur
Ebu Sa'îd-i Hudrî'den rivayet olunduğu üzere Resulullah buyurmuştur ki:
"Beytü'l-Mak-dis'te olanları bitirdiğim zaman Mirac getirildi ki, ben ondan güzel bir şey görmedim Ve o, odur ki, ölünüz can çekişme vaktinde gözlerini ona diker Arkadaşım, beni, onun içinde kapılardan bir kapıya ulaşıncaya kadar çıkardı ki, ona "Koruyucu melekler kapısı" denir Koruyucular kapısı, gök koruyucularının beklediği dünya göğü kapısıdır
|
|
|