Prof. Dr. Sinsi
|
İnkarin İspati Yoktur
Malumdur ki , gökte Hilalin görülmesiyle Ramazan ayı başlar İki ami şahit hilali gördüklerini ispat etseler,binlerle eşraf ve alimler;
“ Görmedik “ deyip inkar etseler,onların inkarları kıymetsiz ve kuvvetsizdir Çünki ispatta ,ispat edenler aynı noktaya baktıkları ve aynı noktaya parmak bastıkları için, birbirine kuvvet verir ve destekler
İnkarda ise, bir olsa bin olsa farkları yoktur Herkes kendi başına ferdi kalır İspat edenler ispat ettikleri şeyin kendisini bizzat görerek hükmediyorlar Misalimizde olduğu gibi,biri dese “ Gökte ay vardır “,
Diğer arkadaşı da parmağını aynı o noktaya basar,ikisi birleşip kuvvetleşirler
İnkarda ise ,araştırılan şey bulunamamış,görülememiştir O şeyin kendisine bakılamadığındandır ki ,” yoktur “ denilmiştir
Mesela, bir şeyi dünyada var diye ben ispat etsem; sen de “ dünyada yok “ desen, benim bir işaretimle kolayca ispat edilebilen o şeyin, sen yokluğunu ispat edebilmen için,bütün dünyayı aramak-taramak ve göstermek ,belki geçmiş zamanın dahi her tarafını dahi görmek lazım geliyor Sonra “yoktur, var olmamıştır “ diyebilirsin
Madem inkar edenler ,aranılan şeyin zatına bakmazlar, belki kendi akıllarına ve gördüklerine göre hükmediyorlar Elbette birbirine kuvvet veremezler, yalnız başlarına kalırlar Çünki görmeye ve bilmeye engel olan perdeler ve sebebler ayrı ayrıdırlar Her inkar eden,yoktur diyen, “ Ben görmüyorum, benim yanımda yoktur, benim itikadımda yoktur “ diyebilir Yoksa “ Hakikatta yoktur “ diyemez
Bir kimse “ Cennet diye biryer yoktur “ dese, bu sözünü ispatlayabilmesi için; bütün kainatı karış karış aramak ve gelecek zamanların dahi her tarafını gezip görmek sonucunda, olmadığını veya istikbalde de olamayacağını görmesiyle bu inkarını ancak ispatlayabilir ki, bu da imkansızdır
Mesela ,hiç gitmediğimiz Amerika kıtasının varlığı hakkındaki araştırmamız sonucunda ,o kıtaya ait tüm resimler,filimler,yazılar, oraya giden ve oradan gelip bize orayı anlatanların adedince deliller bize o kıtanın varlığını, gözümüzle görmüş derecesine getirmiştir
Her bir delil diğer arkadaşı olan delile dayanarak öyle bir kuvvet kazanır ki inkarı imkansız hale gelir Amerika kıtasını yine de inkar etmek isterse, bütün o hadsiz resimlerin,yazıların,filimlerin,oraya gidip gelenlerin de vücudunu tamamen inkar etmek zoruda kalacaktır
İşte Cennete işaret,alamet,delil ve hüccet olacak hadsiz hakikatlardan yalnızca bahar mevsiminde, yeniden hayata kavuşan hadsiz canlılar ve onların kışta tükenen erzakının bahar ve yaz vagonlarıyla taşınıp imdadlarına yetiştirilmesini gören bir göz ,elbette Cenneti inkar etmeye mecal bulamaz Kan ve fışkı ortasından yavrulara halis, safi, beyaz süt gönderen ; zehirli bir sinekten bal yediren , elsiz bir böcekten ipek giydiren bir rahmet ,bir şefkat-i İlahiye elbette insanları idam etmez Yoksa bu görünen rahmeti ve tüm eserlerini de inkar etmek lazım gelir Eğer Cennet yoksa rahmet,merhamet,ihsan,şefkat yok demektir Anne,anne sıcaklığı,anne şefkati yok demektir Meyve,süt,bal,üzüm,ipek,ebem kuşağı,baktıkça insanın içini ferahlatan şelaleler yok demektir Madem bunların vücutları kat’idir,hiç kimse inkar edemez, öyle ise rahmetin vücudu ve o rahmetin sahibi olan Rahman-ı Rahimi dahi inkar edemez Eğer inkar etse dünya kadar büyük bir yalan olur ki doğru diyemez ve doğrultulmaz Dünyada en mantıksız şey, iki zıttın bir arada bir anda bulunmasıdır Aynı anda hem gece hem gündüz olması gibi 
İnsan bu kadar ihtimamla beslenip, kainata enmuzec olmasından sonra insanı idam-ı ebedi ile hiçliğe atmak, nihayetsiz bir zulüm,bir merhametsizlik,bir abesiyettir
İşte hem nihayetsiz bir rahmet hükmettiği bir anda nihayetsiz bir zulüm hükmettiğini iddaa etmek kainattaki en mantıksız bir kabuldür
Demek inkardan daha mantıksız bir şey yoktur vesselam
|