08-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ay Ve Güneşin Nuru O'nun Nurundan Yaratıldı
ay ve güneşin nuru O'nun nurundan yaratıldı
Resûlullah Efendimiz “aleyhisselâm”, bir gece, Hazret-i Âişe validemiz ile baş başa otururken bir ara mübarek başını Hazret-i Âişe’nin “radıyAllahü anha” kucağına koyup, “Yıldızları” seyre koyuldu
Hazret-i Âişe ise “Dolunayı” seyrediyordu
Fakat Resûlullah Efendimizin nur cemâli, dolunaydan daha nurlu ve parlak göründü hazret-i Âişe’ye Duygulanıp ağladı Ve iki damla gözyaşı Efendimizin nur yüzüne damladı
Efendimiz sordular:
- Sen ağlıyor musun yâ Âişe?
- Evet yâ ResûlAllah
- Neden?
- Senin cemalini, dolunaydan daha parlak gördüm de ondan
- Hiç şaşma yâ Âişe Çünkü “Ay” ve “Güneş”in nûrunu da benim nûrumdan yarattı Hak teâlâ
Bu defa Hazret-i Âişe sordu:
- Siz neye bakıyordunuz yâ ResûlAllah?
- Yıldızlara bakıyordum
- Niçin?
- Eshâbımdan biri var ki, onun ibâdetleri yıldızlar adedince gökyüzüne yükseliyor Bunu düşünüyordum
Hazret-i Âişe; “Bu, babam olabilir” diye geçirdi içinden Ve sordu:
- O kimdir yâ ResûlAllah?
Buyurdular ki:
- Ömer’dir Ama onun sevapları, babanın sevapları yanında, denizde damla bile değildir
BU SESLER NEDİR?
Mîrac’ta, Resulullah Efendimizle Cebrâil aleyhisselâm Arş-ı âlâ yanında bulunurken, Resûlullah takunya sesleri işitip;
- Bu sesler nedir? diye sordu
Cebrâil aleyhisselâm;
- Bilâl’in takunya sesleridir yâ ResulAllah O şu anda takunya ile evden çıktı Mescide gidiyor, dedi
İslâm âlimleri;
- Eshâb-ı kirâmın yüksekliğini işte buradan anlamalıdır, buyuruyorlar
|
|
|