Prof. Dr. Sinsi
|
Müslüman Kadının Şahsiyeti...!
MÜSLÜMAN KADININ ŞAHSİYETİ
A)KAVRAMSAL ÇERÇEVE:Yüce Allah evrendeki her şeyi çift yaratmıştır Kuran-ı Kerim’de “Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (dişili, erkekli) iki eş yarattık Zariyat / 51/49 ayetiyle bu gerçek dile getirilmiştir Allah katında en saygın bir yere sahip olan insan da kadın ve erkek olarak çift yaratılmıştır Her varlığın yaratılışında olduğu gibi erkeğin ve kadının da yaratılışlarında sayısız hikmetler mevcuttur Yüce Allah “içinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet var etmesi , Allah’ın ( varlığının ve kudretinin) delillerindendir Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için dersler vardır (Rum, 30/21)” ayetiyle bu hikmetlere işaret etmiştir Kadın insanlığın temel yapıtaşlarından birisidir Bir eş, bir anne, bir evlat, bir çalışan, bir işveren, en önemlisi bir kul olarak, Rabbine ve topluma karşı çeşitli roller üstlenmiştir Bu roller onun kişiliğini şahsiyetini etkilediği gibi kadının (temelde) şahsiyeti de üstlendiği roller dolayısıyla toplumu etkiler
Burada toplantımızın konusu olan şahsiyet ve Müslüman kadın kavramlarına binaen açıklık getirerek, kadının etkisini daha rahat anlayabiliriz
B)Şahsiyet:
Şahsiyet ve kişilik aynı manada iki kelimedir Şahsiyet Arapça kökenlidir Şimdi daha çok kişilik sözü kullanmakla beraber, kişilik kelimesi mizaçla da eleştirilebildiği için bizler “şahsiyet” kelimesini tercih ettik
Şahsiyet bir insanı tanımamızı sağlayan temel davranışları ve ahlakı içine alan bir ifadedir
İnsanın genlerinden gelen mizaç dediğimiz, huy dediğimiz bir yapısı vardır Bazıları buna kişilik de diyebiliyor Milletlerin belli bir ırka mensup olanların, belli bir köy ya da kasabanın ya da her ailenin genlerinde mevcut ahlaki özellikler vardır
Genel olarak insanoğlunun genlerinde taşıdığı ahlaki özellikler de vardır ki buna fıtrat veya yaradılış denir Efendimiz (sav), “her doğan fıtrat (tertemiz bir yaratılış) üzerine yaratılmıştır” hadisiyle buna işaret eder
İnsanın bir de eğitimle terbiyeyle edindiği bir yönü vardır Bazı alışkanlık ve davranışlar doğumundan itibaren aldığı eğitimle insan da yerleşiyor
Buna da karakter diyoruz Şahsiyet; mizaç (doğuştan gelen genlerden gelen yeteneklerle) ve karakter (eğitimle elde edilen yetenekler) in birleşimidir
Mesela; soğukkanlı veya sıcakkanlı olmak mizacı ifade eder Cömertlik, cimrilik, öğrenilerek oluşan karakteri ifade eder Doğuştan gelen sıcakkanlılık ile cömertlik bir insanda birleşirse son derece sempatik ve iyilik sahibi bir şahsiyet ortaya çıkar
Yada tam tersi soğukkanlılıkla cimrilik birleşince “son derece bencil kötü bir şahsiyet ortaya çıkar ” Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür
II NİÇİN MÜSLÜMAN KADININ ŞAHSİYETİ
Yurt çapında düzenleyeceğimiz konferanslar dizisine “ Müslüman Kadının Şahsiyeti” konusunu seçmemiz elbette boşuna değildir Bu konuyu seçmenin çok özel sebepleri vardır
1 Allah’ın kadına verdiği değer :
Cenabı Allah kadını bir insan olarak yaratmış ve ona insan gibi kıymet vermiştir Bunu anlamak için Kur’an ayetlerine ve efendimiz (sav)in hadislerine bakmak yeter
Allah kadını bir kul olarak muhatap almış, erkeklere yüklediği dini vazifeleri kadınlara da yüklemiştir İnsanların bir ana –babadan geldiklerini eşit olduklarını bildirmiştir Mesela cariyelerin hürriyetlerine kavuşturulmaları hususunda pek çok emir ve tavsiyeler vardır İslam kadına tam bir kişilik kazandırmıştır Yapacağı iyi ve kötü işlerin sonuçlarından sorumlu olduğu bildirilmiştir Hukuk karşıusında erkeklerle eşit haklara sahip olmuştur
Peygamber efendimiz (sav) erkeklere kadınlara iyi davranmalarını tavsiye etmiştir Kendisi bir konu hakkında ailesiyle istişare etmiş bazen de bir hanımının fikrini uygulamıştır Hafsa (ra) tavsiyesine uyarak ihramdan çıkmış kurbanını kesmiştir
Yine ilk vahiy geldiğinde Hz Hatice’ye danıştığını onun da kendisini Veraka s Nefel’e götürdüğünü biliyoruz Efendimiz (sav) kadınlara işlerinde yardım etmiş, onları ibadet, ilim öğrenme ve çalışma mescide gelip gitme gibi konularda hiçbirini de kısıtlamamıştır
Cahiliye devrinde ezilen, sömürülen kadın, İslam ile gerçek kimliğine kavuşmuş, hak ettiği saygın yeri edinmiştir Yalnız zaman içinde toplumlarda
yanlış uygulamalar her zaman görüle gelmiştir
2 Tarihte kadınların oynadığı önemli rol:
Denilir ki “bir erkeği yetiştirirseniz bir kişiyi, bir kadını yetiştirirseniz, bir toplumu yetiştirmiş olursunuz” Tarih boyunca kadınlarımız bu gerçeği ifade edercesine yüklediği role, ve Müslümanlığa yakışır kahramanlıklar sergilemişlerdir
Efendimiz (s a v ) Saadet asrında kadın erkeği ile yan yana Efendimiz (s a v ) ‘den İslamı, İlmi öğrenmiş, mescide cemaatle manaza katılmış, çarşı pazarda denetçilik yapmış, doktorluk, hemşirelik, öğretmenlik gibi önemli roller üstlenmiş, eline silahı alıp uhuda katılmışlardır
İslama ilk giren Efendimiz (s a v ) ‘in muhterem eşi Hz Hatice validemizdir O hayatının sonuna kadar Efendimiz(s a v ) ‘in en büyük destekçisiolmuştur
İslamın uğrunda ilk canını veren de Sümeyye (r a) yani bir kadındır Peygamberlerin yanı sıra Kuran’da adı zikredilen Hz Asiyeyi , Hz Meryemi, insanlığın anası Hz Havva'yı unutmamak gerekir
HZ Hacer’in Mekke’nin çölünde tek başına Allah’a boyun eğişini insanlık saygıyla anmıştır Cenab-ı Allah hac ederek onun anısını yad etmeyi emretmiştir
Hz Aişe’nin ilminin üstünlüğünü her ağdaki Müslümanlar tekdir etmişlerdir Devlet başkanları işlerini ona danışarak yürütmüşler, fakihler ona danışarak fetva vermişlerdir Onun yetiştirdiği kız öğrenciler, hanımların eğitimin de önemli roller almışlardır
Yakın tarihimize gelelim Nene hatun, orduya mermi yetiştirmek için evladını feda etmiştir
İsmi anılmayan hanım kahramanları unutmamak gerekir Kudüs Fethi Selahaddin-i Eyyubiyi yetiştiren bir ana, İstanbul Fatihi Fatih Sultan Mehmedi yetiştiren bir ana idi
Hz Musa’ya analık eden, Asiye kadın, onunla birlikte firavuna karşı mücadele vermişti
Hz İsa’yı babasız olarak, Allah’ın kelimesi olarak doğuran Hz Meryem , ömür boyu bu yükü seve seve taşımıştı
Evladı susuzluktan ölmesin diye çölde koşuşturan Hacer anamız, ya Efendimiz (s a v ) ‘in anası Hz Amine’ye ne demeli … Çocuğunu henüz doğurmadan eşini kaybeden, bütün zorlukları göğüsleyen Hz Amine…
Bağrına taş basıp ilay-ı kelimetullah için, din-i müb-ini İslamın hakimiyeti için fedakarlık yapan yüce kadınlar
Bir gece Hz Ömer, adeti olduğu üzere şehri teftişe çıkar Sokakları gezmekte, evlerden gelen seslere kulak kabartmaktadır Bir evden gelen iki kadın dikkatini çeker İçeride anne kızına ,” Kızım kalk şu sütte su katta çoğalsın” der Kız “Anacığım , sen halife Ömer’in süte su karıştırmayın, dediğini duymadın mı? der Anası ,” Halife gecenin bu saati seni nereden görecek ? Kalk kalk hadi, sen su katmana bak “ der Kız anacığım, ömer görmese de Allah görüyor” diyerek itirazına devam eder
Hz Ömer o gece eve gider üç oğlunu karşısına alır O kızdan bahseder ve hanginizi onunla evlendireyim diye sorar Abdullah ve abdurrahman zaten evlidir “asım evlensin” diye karar verilir Hz Ömer bu doğruluk ve adalet timsali kızı oğlu Asımla evlendirir İşte o evlilikten bir kız doğar onunda evliliğinden Ömer b Abdülaziz Yani tarihin Z Ömeri!
Kadın kıymetli nesiller yetiştiren bir anadır burada Müslüman kadının şahsiyetlerden, kahramanlardan örnekler gördük Bu hanım kahramanları iyi tanımak ve anlamak zorundayız Onlar nasıl bir zihniyette sahipti? Nasıl bir imana ve ahlaka sahipti? Ki evlatları ülkeler yönetici adaletli Ömer oluyor, fatih oluyor! Nasıl bir fedakarlık tır ki?
Oğlunu çanakalle’ye cepheye gönderirken bir ana: “evladım , biz de kurbanlık koyuna kına yakarlar, ben de sana vatan için, Allah için kurban gönderiyorum, bu yüzden saçına kına yaktım “ diyebiliyor
Nasıl bir ana ki çağlar açıp çağlar kapatan fatihler doğuruyor Nasıl bir ana ki onun vesilesiyle çıkan su zemzem oluyor? Onun yaptığı koşuşturma “hac” ibadetinin rukmü”say” oluyor
|