Prof. Dr. Sinsi
|
Şu Anda İngilterede
Şu anda İngiltere'de bulunan Futbol kulüplerinden 1 Ligde bulunan Portsmouth FC; Ay-yıldızlı amblemi ile dikkati çekiyor

Şu anda İngiltere'de bulunan Futbol kulüplerinden 1 Ligde bulunan Portsmouth FC; Ay-yıldızlı amblemi ile dikkati çekmektedir…Bu takımı sultan Abdulhamit'in kurdurduğu iddia ediliyor 
-Portsmouth Futbol Kulubü'nün tarihi yeniden mi yazılacak?
-Portsmouth Futbol Kulubünü II Abdülhamid mi Kurdu?
netpano com sitesinde yer alan bir habere göre, bu ingiliz takımını Sultan Hamit kurduruyor Oktan Keleş'ın roman olarak kaleme aldığı yazıda bu iddiayı belgelerle nlatıyor
İşte netpano'daki haber:
SIRDAŞ
1 Bölüm
Yer Yıldız Saray’ı Saat gece biri gösteriyor Saray’ın koridor ve bir odası hariç, diğer her tarafı karanlık Koridor ve tek odada yanan gaz lambaları ve mumlardan sızan ışık, zifiri karanlığı ve kasvetli havayı adeta deliyor Dışarıda hafif bir lodos var Rüzgarın ıslığı bahçedeki ağaçların dallarını neşelendiriyor Her yerde sessizlik hüküm sürüyor Çıt çıkmıyor…
Bu derin sessizliği iki kişinin ayak sesleri bozuyor Ayak sesleri ışığı yayan tek odaya doğru yöneliyor Ve nihayet odanın kapısına bir el iki kere vuruyor: Tak!Tak!
İçerinden ise kendinden emin ve gelenleri bekler bir tavırla, gür bir ses tonu yankılanıyor: “Gir!” Kapı hafifçe aralanıyor ve gelen iki kişiden biri olan Yaver Ali Rıza Efendi odaya giriyor Diğer kişi kapı dışında bekliyor “Gir” sesinin sahibi ise 2 Abdülhamid Han…Ali Rıza Efendi kısık bir ses tonuyla; “Hakanım, beklediğiniz DERVİŞ geldi” diyor Abdülhamid Han bunun üzerine: “Bekletme hemen içeri al misafirimizi” karşılığını veriyor Yaver Ali Rıza, Derviş’i içeri buyur ediyor Derviş, “Destur Sultanım” diyerek sağ ayağını kapıdan içeri atarak odaya giriyor “Selamünaleyküm geceniz hayır olsun Sultanım” diyor
Abdülhamid Han karşılık veriyor: “İnşALLAH ‘hayır’ gecemize sizinle teşrif etmiştir ” Derviş, “İnşALLAH” diyerek sağ elini kalbine götürerek Mevlevi usulü baş kesiyor ( baş eğiyor)… Abdülhamid Han oturduğu yerden doğrulur gibi yapıp, Derviş’e eliyle yanındaki koltuğu oturmasını işaret ederek; “Buyurun” diyor Derviş; 75-80 yaşlarında, ak saçlı, kalın ak kaşlı, pos bıyıklı ve seyrek bir parmak uzun ak sakallı, kırmızı yüzlü, bodur sayılabilecek orta boylu fiziksel özelliklere sahip bir şahsiyet
Derviş, Hakan’ın işaret ettiği koltuğa, “Bismillah” diyerek oturuyor Sultan Abdülhamid Han, Yaveri Ali Rıza Efendi’ye sesleniyor: “SIRDAŞ gelsin!” ve ekliyor; “Yaver, tez hazırlığını yap, yarın sabah Rumeli’ye, Selanik’e hareket edeceksin!”
Yaver Ali Rıza tebessüm ve hüzünle karışık bir ses tonuyla: “Ferman Devletlimindir,” diyerek geri adımlarla büyük bir edep içerisinde dışarı çıkıyor…
Kapı tekrar iki kere vuruluyor: “Tak!” “Tak!” İçeriden yine aynı sesin sahibi: “Gir!” diyor Kapı açılıyor; uzun boylu, siyah uzun paltolu, 60 yaşlarında, pala bıyıklı, bir dinç ihtiyar içeri giriyor…
*
Yıl 1912
Yer Beylerbeyi Saray’ı Saat gece bir Ulu Hakan, üç yılı biraz aşkın bir zamandır kaldığı Selanik’teki Alatini Köşk’ünden İstanbul’a dönmüştü Yıldız Sarayı’ndaki buluşma sanki tekrarlanıyordu Yıldız Sarayı’ndaki o gecenin tablosu, bir kez daha oradakilerin gözleri önünde canlandı Ama aradan geçen zaman süresince bir çok farklılıklar da olmuştu Derviş artık iyice yaşlanmıştı Sırdaş’ta; o 60 yaşlarındaki uzun boylu, siyah uzun paltolu, pala bıyıklı, dinç ihtiyar değildi Abdülhamid Han da belki o gür sesini kaybetmişti ama hüzünlü mağruriyetini hala muhafaza ediyordu Derviş ve Sırdaş, Sultan’ın gösterdiği koltuklara oturmuşlardı Sultan Abdülhamid Han, Sırdaş’a dönerek; “Aç bakalım Kara Kaplı Defter’i” dedi Sırdaş; “Ferman Sultanımındır’ diye cevap verdi Abdülhamid Han göz ucuyla Derviş’e baktı Bu bakışı fark eden Derviş’te baş eğerek saygıyla; “Ferman Padişahımındır” diyerek elini kalbine götürdü Abdülhamid Han, sanki bilerek göz ucuyla bakmış gibi karşılık verdi: “ Koca Derviş, yıllar önce bana ; ‘seni tahta padişah olarak oturtmuyoruz Seni buraya yeni kurulacak Cihan Devleti’nin temellerini atman, Osmanlı’nın yıkılışını uzatman ve dünyayı oyalaman için Hakan olarak oturtuyoruz’ demiştiniz ” Şimdi ise; ‘padişahım’ diyorsunuz, diyerek sanki yıllar öncesinin içinde kalan ukdesini; biraz sitem biraz içine sindirmiş biraz da Koca Derviş’in hafif edepli tebessümünden anlaşılan; latifeli, bir anlamla Abdülhamid Han’ın bu kelimeleri sarf ettiği gözlerden kaçmamıştı
Hakan kafasını sallayarak, Sırdaş’a : “Sıradaki nedir?” diye sordu Sırdaş elindeki siyah deriden yapılmış, altın kaplama sırma ile Ay Yıldız’lı işlemeli, kenarlarında dört adet yine sırma Hilal işlemeli, ‘Kara Kaplı’ denilen defteri açtı Bir çok kağıttan birini çekerek okumaya başladı:
(Kara kaplı…Ortadaki Büyük Osmanlı Ayyıldızı Osmanlı Devleti’ni,dört hilal de dünyanın dört köşesinin sembolü)
“ Hakanım, 1890’lar…İngiliz sinsiliğine karşı taarruz planı…” Hakan’ın “Oku!” talimatı üzerine, Sırdaş devam etti: “İngilizlerin gizli teşkilat grubu, İstanbul’da Spor Fitbol Takımı kurup, fiili ( operasyonel) ve bilgi toplama istihbarat çalışmaları yaptıkları tespit edildi Rum ve Ermeni gençlerden oluşan bu takım; İstanbul ve Ali Osmaniye’de bir çok zarara (karanlık olaya ve faaliyete) imza attılar ” Yüce Hakan emir buyurdu: “Derhal İngiltere’de bir Fitbol Takımı kurulsun, ‘Gök Ordu’ denile ismine Teşekkülü için masraflar Devlet-i Aliye’nin hazinesinden icra edile ” Bu konuşmadan üç gün sonra Sırdaş; “ Takımın arması uygun mu Hakan’ım?” diyerek avucunda; kırmızı düğmeye benzer, Hilal ve Yıldızdan oluşan, kehribarımsı bir maddeden, küçük bir akçe büyüklüğünde parçaları göstermiş…”(aşağıdaki resim)

Hakan ise; “ Osmanlı Ayyıldızı’na (biraz ek yapsanız, dört iklim,dört diyarı remzeden bir şekle soksanız), bu yıldızı 8 köşeli yapsanız, daha iyi olmaz mı?” demiş, “Ferman Sultanımındır” denilerek çalışmalar başlatılmıştı…
Yıl 2009…
“İngiltere’de araştırdım Abdülhamid Han'ın kararını verdiği Futbol Kulübünü andıran takım vardı İngiltere'de  Arması ve renkleri tıpkı Sırdaşın kayıtlarındaki gibi…
Tabi bu takım hakkında bir çok rivayetler bulunuyor Ama anlaşılan bu takım belki de hem Osmanlı’nın (İngiltere'ye uzanan büyük hedeflerinin bir işareti) ama en önemlisi, Ulu Hakan’ın (İngiliz istihbaratına) karşı deklarasyon operasyonuydu,” düşüncesi bende kuvvetli bir kanaate dönüştü İngilizler, casuslarıyla İstanbul’da ‘oyun’ oynarken kendi anavatanlarında mukabele-i bilmisil faaliyeti ruhları bile duymamıştı Başka bir deyişle, İngilizler, casuslarıyla İstanbul’da ‘aşık’ atarken, kendi ülkesinde ‘kaşık’ atanları ıskalamışlardı
Şu anda İngiltere'de bulunan Futbol kulüplerinden birinin amblemi aşağıda görülmektedir 1 Ligde bulunan Portsmouth FC; Ay-yıldızlı amblemi ile dikkati çekmektedir…
 
|