Yalnız Mesajı Göster

Osmanlı Halkı Padişahla Nasıl İletişim Kurardı ?

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Halkı Padişahla Nasıl İletişim Kurardı ?




Osmanlı’da padişahların halkla yüz yüze görüşmesi gönüllü bir uygulama değil, kurumsallaşmış bir gelenekti Ayak Divanı adıyla anılan bu uygulamada padişah tahtında halkla buluşurdu Bazı padişahlar ise bununla yetinmez, devlet imaretlerinde kendi elleriyle ahaliye yemek dağıtırdı Bazıları ise sokakta tanınmamak için kılık değiştirir, sıradan biri gibi sokağa çıkar, dükkânlardan alış veriş eder, kahvehanelerde halkla söyleşirdi

Soru şöyle: “Osmanlı padişahlarının zaman zaman halkla yüz yüze görüştükleri iddiası doğru mudur? Doğru ise bunu nasıl yaparlardı?”

Osmanlı padişahlarının halkla yüz yüze görüşmelerini anlatan sayısız örnek var Örneklere geçmeden önce, şunu belirtmeliyiz ki, padişahların halkla yüz yüze görüşmesi, her padişahın kendi isteğine bağlı gönüllü bir uygulama değil, bazı padişahların isteği dışında gerçekleşen kurumsallaşmış bir gelenekti Devlet protokolü ve idari yapı içinde bunun bir de adı vardı: “Ayak Divanı”

Önceden belirlenmiş günün belirli bir saatinde taht avluya kurulur, padişah tahtına oturur, yanında sadrazamı, şeyhülislamı, vezirleri, ağaları (generaller) olduğu halde “hacet (ihtiyaçlar) arzı”nı kabul ederdi

Bizzat padişahla görüşüp yaşadıkları bölgenin dertlerini en sorumlu mevkie ulaştırmak için uzak bölgelerden gelenlerle İstanbul’da yaşayanlar sırayla padişahın karşısına çıkar, yüz yüze onunla konuşup dertlerini ve isteklerini seslendirirlerdi

Bırakınız devlet idarecilerini, kendilerini “sanatçı” zannedenlerin bile üç beş iriyarı “tutulmuş adam”la korunduğu ülkemizde, Osmanlı Devleti yönetim şeması içindeki “Ayak Divanı” uygulamasını kavramak bir hayli zor olsa gerektir

Oysa bazı padişahlar bununla da yetinmez, gider, devlet imaretlerinde (fukaraya sıcak yemek dağıtılan kurumlar) ahaliye yemek dağıtmak suretiyle, bir anlamda halka garsonluk ederdi

Bazıları sokakta tanınmamak için kılık değiştirir, sıradan biri gibi sokağa çıkar, dükkânlardan alış veriş eder, kahvehanelerde halkla söyleşirdi Bu uygulamaya “tebdil çıkmak” derlerdi Yönetimi ele geçiren yeniçeri ağalarına karşı, halkla bütünleşmeye çalışan Sultan Dördüncü Murad’ın tebdil çıkmaları meşhurdur Özellikle Fatih’in, halkı okuma seansları (halkla yüz yüze görüşmek, halkı okumanın en iyi yoludur) ise birer ibret tablosudur


Alıntı Yaparak Cevapla