08-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Efendimizi (S.A.V.) Ağlatan Ayet
Tefekkür, insana mahsus bir özelliktir
İnsan, tefekkür sayesinde diğer varlıklardan ayrılır ve üstün olur
Tefekkür ancak kalpte tasavvuru mümkün olan şeyler hakkında yapılabilir
Onun için, ALLAH’ın yarattığı varlıklar hakkında tefekkür mümkün;
fakat ALLAH’ın zatı hakkındaki tefekkür mümkün değildir
Çünkü ALLAH hiçbir şekilde suret olarak vasıflandırılamaz ve şekil olarak hayal edilemez
Efendimiz (sas)’e en çok tesir eden ayetlerden biri, tefekkürle ilgilidir
İki kişi Hz Âîşe (r anhâ)’yı ziyaret etmişler
Onlardan biri, “Hz Muhammed (sas)’de gördüğünüz etkileyici bir şeyi bize anlatır mısınız?” deyince,
Hz Âîşe (r anhâ) şöyle demiştir:
“ALLAH Rasûlü (sas) bir gece kalktı, abdest alıp namaz kıldı
Namazda çok ağladı
Gözlerinden akan yaşlar sakallarını ve secde esnasında yerleri ıslattı
Sabah ezanı için gelen Hz Bilâl (ra), “Ya Rasulullah (sas)!
Geçmiş ve gelecek bütün günahlarınız affedildiği halde, sizi ağlatan nedir?” deyince, O,
“Bu gece Yüce ALLAH bir ayet indirdi Beni bu ayet ağlatmaktadır” dedi ve ayeti okudu:
“Muhakkak göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri
ardınca gelişinde düşünen insanlar için elbette birçok dersler vardır ” (Âl-i İmrân, 3/190)
Ondan sonra Rasulullah (sas), “Bu ayeti okuyup da üzerinde tefekkürde bulunmayan,
düşünmeyen kişilere yazıklar olsun ” dedi
Bu ayette, tefekküre davet edilen akıl sahiplerinin durumunu açıklayan bir sonraki ayetin meâli de şöyledir: “
Onlar ki ALLAH’ı gâh ayakta divan durarak,
gâh oturarak, gâh yanları üzere zikreder, göklerin ve yerin yaratılışı
hakkında düşünürler ve derler ki:
“Ey büyük Rabbimiz! Sen bunları gayesiz, boşuna yaratmadın
Seni bu gibi noksanlardan tenzih ederiz
Sen bizi o ateş azabından koru!” (Âl-i İmrân, 3/191)
|
|
|