Yalnız Mesajı Göster

Kuran-İ Kerim Türkçe Meali (Alfabetik Sıra İle)

Eski 08-24-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuran-İ Kerim Türkçe Meali (Alfabetik Sıra İle)




ENBİYA



Bismillahirrahmanirrahim

ıÜü1- Insanlarin hesab (görme) zamani yaklasti Onlar ise hâlâ gaflet içinde, yan çizip aldirmiyorlar

2- Rablerinden kendilerine gelen her yeni hatirlatmayi hep eglenerek dinliyorlar

3- Kalbleri hep eglencede (gaflette), hem o zalimler aralarinda su gizli fisiltiyi yaptilar: "Bu, ancak sizin gibi bir insan Artik göz göre göre sihre mi gidip uyarsiniz?"

4- Peygamber: "Benim Rabbim gökte ve yerde (söylenen) her sözü bilir O, her seyi isitir, her seyi bilir" dedi

5- Onlar: "Hayir, bunlar karisik rüyalardir; yok, onu kendisi uydurdu, yok o bir sairdir Böyle degilse önceki peygamberler gibi, o da bize bir mucize getirsin" dediler

6- Onlardan önce yok ettigimiz hiçbir memleket halki iman etmedi Simdi bunlar mi iman edecekler?

7- (Ey Muhammed!) Biz, senden önce de ancak kendilerine vahyettigimiz birtakim erkek(peygamber)ler gönderdik Bilmiyorsaniz kitap ehli olanlara sorun

8- Biz onlari yemek yemez birer cesed kilmadik ve onlar ölümsüz de degillerdi

9- Sonra biz onlara verdigimiz sözü yerine getirdik; hem onlari, hem de diledigimiz kimseleri kurtardik, asiri gidenleri yok ettik

10- (Ey Kureys toplulugu!) And olsun, size öyle bir kitab indirdik ki, bütün san ve serefiniz ondadir Hâlâ akillanmayacak misiniz?

11- Biz halki zalim olan nice memleketleri kirip geçirdik ve onlardan sonra baska milletler var ettik

12- Onlar azabimizin siddetini hissettikleri zaman oradan kaçmaya koyuluyorlardi

13- "Kosup kaçmayin; size nimet verilen yere, yurtlariniza dönün ki, sorguya çekileceksiniz" dedik

14- Onlar da: "Vay bizlere! Biz gerçekten zalimler idik" dediler

15- Biz, onlari biçilmis bir ekin ve bir yigin kül haline getirinceye kadar hep sözleri bu feryad olmustur

16- Biz gök ile yeri ve aralarindaki seyleri, bos bir eglence için yaratmadik

17- Eger bir eglence edinmek isteseydik, elbette onu katimizdan edinirdik Yapacak olsaydik öyle yapardik

18- Hayir, biz hakki batilin basina çarpariz da onun beynini parçalar Bir de bakarsin (batil) o anda yok olup gitmistir Allah'a yakistirdiginiz vasiflardan ötürü size yaziklar olsun

19- Göklerde ve yerde olan bütün varliklar O'nundur Katinda olanlar O'na kulluk etmekten ne çekinirler, ne de yorulurlar

20- Gece gündüz (hep Allah'i) tesbih ederler, usanmazlar

21- Yoksa (Mekke müsrikleri) birtakim ilâhlar edindiler de yerden ölüleri onlar mi diriltecekler?

22- Eger yer ile gökte Allah'tan baska ilâhlar olsaydi, bunlarin ikisi de muhakkak fesada ugrar yok olurdu O halde Ars'in Rabbi olan Allah, onlarin vasfetmekte olduklari seylerden (bütün noksanliklardan) beridir, münezzehtir

23- O, yaptigindan sorumlu olmaz, onlar ise sorumlu tutulacaklardir

24- Yoksa O'ndan baska ilâhlar mi edindiler? De ki: "Kesin delilinizi getirin Iste benimle beraber olanlarin kitabi ve benden öncekilerin kitabi" Hayir, onlarin çogu gerçegi bilmezler de onun için yüz çevirirler

25- Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki, ona söyle vahyetmis olmayalim: "Gerçek su ki benden baska ilâh yoktur Onun için bana ibadet edin"

26- Böyle iken dediler ki: "Rahmân çocuk edindi" Allah bundan münezzehtir Dogrusu melekler (Allah'in çocuklari degil) ikram olunmus kullardir

27- Onlar Allah'in sözünün önüne geçmezler, hep O'nun emriyle hareket ederler

28- Allah, onlarin önlerindekini de, arkalarindakini de (yaptiklarini ve yapacaklarini) bilir Onlar, Allah'in hosnud oldugu kimseden baskasina sefaat etmezler Hepsi de O'nun korkusundan titrerler

29- Içlerinden kim: "Ben, O'ndan baska bir ilâhim" derse, biz ona cehennemi ceza olarak veririz Zalimleri biz böyle cezalandiririz

30-O kâfir olanlar, görmediler mi ki, göklerle yer bitisik bir halde iken biz onlari ayirdik Hayati olan her seyi sudan yarattik Hâlâ inanmiyorlar mi?

31- Yeryüzünde, insanlar sarsilmasin diye sabit daglar yarattik, rahat gidebilsinler diye daglarin aralarinda genis yollar var ettik

32- Gökyüzünü de korunmus bir tavan yaptik Kâfirler ise, gökyüzünün alâmetlerinden (Allah'in kudret ve azametine delalet eden delillerinden) yüz çeviriyorlar

33- Geceyi, gündüzü, günesi ve ayi yaratan O'dur Bunlarin her biri kendi dairesinde dolasmaktadir

34- Ey Muhammed! Senden önce de hiçbir insani ölümsüz kilmadik, sen ölürsün de onlar baki kalir mi? Senin ölmenle rahata kavusacaklarini mi saniyorlar?

35- Her nefis ölümü tadacaktir Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyecegiz Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz

36- O inkârcilar seni gördükleri zaman, seni alaya aliyorlar ve "Ilâhlarinizi diline dolayan bu mudur?" diyorlar Halbuki onlar Rahmân'in kitabini inkâr ediyorlar

37- Insan aceleci olarak yaratilmistir Size yakinda (azaba dair) alametlerimi gösterecegim Simdi siz acele etmeyin

38- "Dogru sözlü iseniz (bildirin) bu vaad ne zamandir?" derler

39- Bu kâfirler atesi yüzlerinden ve sirtlarindan men edemeyecekleri ve yardim da göremeyecekleri zamani, bir bilseler!

40- Dogrusu bu azap onlara ansizin gelecek de kendilerini sasirtacaktir Artik ne geri çevrilmesine güçleri yetecek, ne de kendilerine mühlet verilecektir

41- Yemin olsun ki, senden önce birçok peygamberle alay edildi de içlerinden alay edenleri, o alay ettikleri sey (azap) kusativerdi

42- De ki: "Geceleyin ve gündüzün sizi Rahmân'dan kim koruyabilir?" Ama onlar Rablerinin kitabindan yüz çevirmektedirler

43- Yoksa kendilerini bize karsi savunacak tanrilari mi var? O tanrilar kendilerine bile yardim edemezler, katimizdan da dostluk görmezler

44- Dogrusu biz o kâfirleri ve atalarini yasattik, hatta o ömür onlara uzun geldi Fakat simdi memleketlerini her yandan eksilttigimizi görmüyorlar mi? O halde üstün gelen onlar midir?

45- De ki: "Ben sizi ancak vahiyle korkutup uyariyorum," uyarildiklari zaman sagirlar çagriyi duymazlar

46- Yemin olsun ki, Rabbinin azabindan az bir sey onlara dokunursa, muhakkak "Vay bizlere, biz gerçekten zalimlerdik" diyeceklerdir

47- Biz kiyamet günü için dogru teraziler kurariz; hiçbir kimse hiçbir haksizliga ugratilmaz Yapilan amel, bir hardal tanesi agirliginca da olsa, onu getirir (tartiya koyariz) Hesap görenler olarak da biz kâfiyiz

48- Yemin olsun ki, Musa ve Harun'a egriyi dogrudan ayiran kitabi, takva sahibleri için bir isik ve ögüt olarak verdik

Onlar görmedikleri halde Rablerinden korkarlar, kiyamet saatinden de titrerler

50- Iste bu (Kur'ân) da indirdigimiz kutsal bir kitaptir Simdi siz bunu mu inkâr ediyorsunuz?

51- And olsun ki biz daha önce Ibrahim'e de rüsdünü vermistik (akla uygun olani göstermistik) Biz onu biliyorduk

52- O zaman o, babasina ve kavmine: "Bu tapinip durdugunuz heykeller nedir?" demisti

53- Onlar: "Biz atalarimizi bunlara tapar bulduk" dediler

54- Ibrahim: "And olsun ki sizler de, atalariniz da apaçik bir sapiklik içindesiniz" dedi

55- Onlar : "Sen bize gerçegi mi getirdin (Sen ciddi mi söylüyorsun), yoksa saka mi ediyorsun?" dediler

56- O söyle dedi: "Hayir Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir ki onlari O yaratmistir Ben de buna sahidlik edenlerdenim"

57- "Allah'a yemin ederim ki, siz arkanizi dönüp gittikten sonra, ben putlariniza elbette bir tuzak kuracagim"

58- Derken o, bunlari parça parça etti Yalniz kendisine basvursunlar diye onlarin büyügünü saglam birakti

59- (Kavmi) "Tanrilarimiza bunu kim yapti? Dogrusu o zalimlerden biridir" dediler

60- (Bazilari) "Ibrahim denen bir gencin, onlari diline doladigini duymustuk" dediler

61- "O halde onu insanlarin gözleri önüne getirin, olur ki (aleyhinde) sahidlik ederler" dediler

62- (Ibrahim gelince ona) "Ey Ibrahim! bunu tanrilarimiza sen mi yaptin?" dediler

63- Ibrahim: "Belki onu su büyükleri yapmistir, konusabiliyorlarsa onlara sorun" dedi

64- Bunun üzerine vicdanlarina dönüp (kendi kendilerine) dediler ki: "Dogrusu siz haksizsiniz"

65- Sonra yine (eski) kafalarina döndüler: "And olsun ki (ey Ibrahim!) bunlarin konusmayacagini (sen de) bilirsin" dediler

66- (Ibrahim) dedi: "O halde, Allah'i birakip da size hiçbir fayda ve zarar veremeyecek olan putlara mi tapiyorsunuz?"

67- "Size de, Allah'i birakip taptiklariniza da yaziklar olsun, siz hâlâ akillanmayacak misiniz?"

68- Onlar: "Bir sey yapacaksaniz, sunu yakin da tanrilariniza yardim edin" dediler

69- Biz: "Ey ates! Ibrahim'e karsi serin ve zararsiz ol" dedik

70- Ona düzen kurmak istediler, fakat biz kendilerini daha fazla hüsrana ugrattik

71- Onu da, Lût'u da, âlemler için bereketli ve kutsal kildigimiz yere ulastirip kurtardik

72- Ona (Ibrahim'e) Ishak'i, üstelik bir de Yakub'u ihsan ettik ve herbirini salih kimseler kildik

73- Onlari buyrugumuz altinda (insanlara) dogru yolu gösterecek önderler kildik Kendilerine hayirli isler yapmayi, namaz kilmayi, zekat vermeyi vahyettik Onlar bize kulluk eden kimselerdir

74- Biz Lût'a da bir hüküm, bir ilim verdik Onu çirkin isler isleyen kasabadan kurtardik Dogrusu onlar kötü, fasik bir kavimdi

75- Onu ise rahmetimizin içine aldik Çünkü o salihlerdendi

76- Nuh da daha önceleri bize yalvarmisti; biz de onun duasini kabul ettik, kendisini ve ailesini büyük sikintidan kurtardik

77- Âyetlerimizi yalanlayan kavminden onun öcünü aldik Süphesiz onlar kötü bir kavimdiler Biz de hepsini (suda) bogduk

78- Davud ve Süleyman'i da (hatirla) Hani onlar ekin hakkinda hüküm veriyorlardi Hani milletin koyunlari (geceleyin) içinde yayilmisti, biz onlarin hükmüne sahittik

79- Biz onu(n hükmünü) hemen Süleyman'a bildirmistik; (zaten) herbirine hüküm ve ilim vermistik Davud'la beraber tesbih etsinler diye, daglari ve kuslari buyruk altina aldik (Bütün bunlari) yapan bizdik

80- Ona, sizi savasta korumak için zirh yapma sanatini ögrettik, artik sükreder misiniz?

81- Bereketli kildigimiz yere dogru, Süleyman'in emriyle yürüyen siddetli rüzgari, onun buyruguna verdik Biz her seyi biliyorduk

82- Onun için dalgiçlik yapan ve bundan baska isler de gören seytanlardan da onun buyrugu altina verdik Onlarin hepsini biz gözetiyorduk

83- Eyyûb da: "Basima bir bela geldi, (sana sigindim), sen merhametlilerin en merhametlisisin" diye Rabbine nida etti

84- Biz de onun duasini kabul ettik de basina gelenleri kaldirdik Katimizdan bir rahmet ve kulluk edenlere bir hatira olmak üzere, ona tekrar ailesini ve kaybettikleriyle bir mislini daha verdik

85- Ismail, Idris ve Zülkifl'i de (hatirla) Onlarin hepsi de sabredenlerdendi

86- Onlari da rahmetimizin içine aldik Onlar gerçekten salih olanlardandi

87- Zünnun'u (balik sahibi Yunus'u) da hatirla Hani o, öfkelenerek gitmisti de, bizim kendisini hiçbir zaman sikistirmayacagimizi sanmisti Fakat sonunda karanliklar içinde: "Senden baska ilâh yoktur, sen münezzehsin, Süphesiz ben haksizlik edenlerden oldum" diye seslenmisti

88- Biz de duasini kabul ile icabet ettik, kendisini üzüntüden kurtardik Iste biz iman edenleri böyle kurtaririz

89- Zekeriya da hani Rabbine: "Rabbim! Beni tek basima birakma, sen varislerin en hayirlisisin" diye nida etmisti

90- Biz de duasini kabul ile icabet ettik de kendisine Yahya'yi ihsan ettik Ve esini (dogum yapmaya) elverisli hale getirdik Dogrusu onlar iyiliklerde yarisiyorlar, umarak ve korkarak bize yalvariyorlardi Bize karsi derin saygi duyuyorlardi

91- Irzini koruyan Meryem'e ruhumuzdan üflemis, onu ve oglunu, âlemler için bir mucize kilmistik

92- Dogrusu bu sizin ümmetiniz (tevhid dini olan müslümanlik), bir tek ümmettir (bir tek din olarak sizin dininizdir) Ben de sizin Rabbinizim O halde bana kulluk edin

93- Ama insanlar din konusunda aralarinda bölüklere ayrildilar ama, hepsi bize döneceklerdir

94- Inanmis olarak yararli is isleyenin emegi inkâr edilmeyecektir Biz süphesiz onu yazmaktayiz

95- Yok ettigimiz bir memleket (ahalisinin ahiretteki cezasini da çekmek üzere) bize dönmemesi gerçekten imkansizdir

96- Nihayet Ye'cûc ve Me'cûc(un seddi) açildigi zaman, ki onlar her dere ve tepeden akin edip çikarlar

97- Ve gerçek vaad yaklastiginda, iste o zaman kâfir olanlarin gözleri beleriverir "Eyvah bizlere! Dogrusu biz bundan gaflet içindeydik, hayir biz zalim kimselerdik" derler

98- Siz ve Allah'dan baska taptiklariniz, cehennemin yakitisiniz; oraya gireceksiniz

99- Eger onlar ilâh olsalardi, oraya girmeyeceklerdi Hepsi orada temelli kalacaktir

100- Orada onlarin bir inlemeleri vardir Bunlar orada (sagir olup) bir sey de isitemezler

101- Süphesiz katimizdan kendileri için güzel seyler takdir edilmis olanlar, iste oradan (cehennemden) uzak tutulanlardir

102- Bunlar onun (cehennemin) ugultusunu bile duymazlar Canlarinin istedigi seyler içinde temelli kalirlar

103- O en büyük korku bunlari üzmez; kendilerini melekler: "Size söz verilen gün iste bugündür" diye karsilarlar

104- Gögü, kitab dürer gibi dürdügümüz zaman, yaratmaya ilk basladigimiz gibi, katimizdan verilmis bir söz olarak onu tekrar var edecegiz Dogrusu biz bunlari yapariz

105- And olsun ki, Tevrat'tan sonra Zebûr'da da yeryüzüne ancak iyi kullarimin mirasçi oldugunu yazmistik

106- Süphesiz bu Kur'ân'da kulluk eden kimseler için kâfi bir ögüt vardir

107- (Ey Muhammed!) biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik

108- De ki, bana ancak söyle vahyolunuyor: "Ilâhiniz ancak tek bir ilâhtir Simdi siz artik müslüman oluyor musunuz?"

109- Eger (yine de) yüz çevirirlerse, de ki: "Size düpedüz açikladim; tehdit olundugunuz seyin yakin mi, uzak mi oldugunu bilmem"

110- Süphesiz Allah açiga vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir

111- Bilmem belki bu gecikme sizi denemek ve bir süreye kadar geçindirmek içindir

112- (Hz Peygamber söyle) dedi: "Ey Rabbim! Aramizda gerçekle hükmet ve Rabbimiz O Rahmân'dir ki, isnad ettiginiz (yalan) vasiflariniza karsi yardimina siginilacak olan ancak O'dur "



ENFAL



Bismillahirrahmanirrahim

1- Sana ganimetlerin bölüstürülmesini soruyorlar De ki, ganimetlerin taksimi Allah'a ve Resulüne aittir Onun için siz gerçekten mümin kimseler iseniz Allah'tan korkun da biribirinizle aranizi düzeltin Allah'a ve Resulü'ne itaat edin

2- Gerçek müminler ancak o müminlerdir ki, Allah anildigi zaman yürekleri ürperir, âyetleri okundugu zaman imanlarini arttirir Ve bunlar yalnizca Rablerine tevekkül ederler

3- Onlar ki, namazi geregi gibi kilarlar ve kendilerine rizik olarak verdigimiz seylerden Allah yoluna harcarlar

4- Iste gerçekten mümin olanlar onlardir Onlara Rablerinin katinda dereceler vardir, bagislanma ve degerli rizik vardir

5- Nitekim Rabbin seni, hak ugruna savasmak için evinden çikarmisti Oysa müslümanlarin bir kismi o zaman bundan hoslanmamislardi

6- Ve gerçek, gün gibi açiga çiktiktan sonra bile seninle münakasaya devam etmislerdi; sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlardi

7 Iste o zaman Allah size iki taifeden (kervan veya kureys ordusundan) birini vaad ediyordu ki, sizin olacakti Siz ise arzu ediyordunuz ki, sani ve serefi olmayan sey (kervan) sizin olsun Halbuki Allah, âyetleriyle hakki yerine oturtmak ve kâfirlerin arkasini kesmek istiyordu

8- Ki, hakkin hak oldugunu tanitsin ve batili büsbütün yok etsin, varsin o günahkârlar istemesin

9- O vakit siz Rabbinizden yardim diliyordunuz O da: "Ben iste ardarda bin melekle size yardim ediyorum" diye duanizi kabul buyurmustu

10- Bunu da Allah size sirf bir müjde olsun ve bununla kalbleriniz yatissin diye yapmisti Yoksa zafer ancak Allah katindandir Gerçekten Allah mutlak galiptir ve hikmet sahibidir

11- O sirada size, yine katindan bir güven ve esenlik olmak üzere bir uyku sardiriyordu, sizi temizlemek, seytanin vesvesesini sizden gidermek, yüreklerinize kuvvet vermek ve ayaklarinizi saglam durdurmak için gökten üzerinize yagmur indiriyordu

12- Iste o anda Rabbin meleklere söyle vahyediyordu: Ben sizinle beraberim, müminlere sebat verin Kâfirlerin yüregine korku salacagim, hemen boyunlarinin üstüne vurun, parmaklarina, parmaklarina vurun"

13- Çünkü onlar Allah'a ve Resulüne karsi geldiler Kim Allah'a ve Resulüne karsi gelirse, bilsin ki Allah'in azabi çok çetindir

14- Iste gördünüz ya, simdilik siz bunu tadin, su da kesindir ki, ahirette kâfirlere cehennem azabi vardir

15- Ey iman edenler! Toplu olarak kâfirlerle karsilastiginiz zaman, onlara arkalarinizi dönmeyin (kaçmayin)

16- Böyle bir günde her kim onlara, tekrar dönüp çarpismak için geri çekilmek veya diger bir safta yeniden mevzilenmek hâlleri disinda, arkasini dönerse, muhakkak Allah'dan bir gazaba ugramis olur ve varacagi yer cehennemdir, orasi da ne kötü bir akibettir

17- Sonra onlari siz öldürmediniz, lâkin Allah öldürdü Attigin zaman da sen atmadin, lâkin Allah atti Bu da müminlere güzel bir imtihan geçirtmek içindi Allah isitendir, bilendir

18- Gördünüz ya, Allah, kâfirlerin kurdugu tuzagi iste böyle bosa çikarir

19- Fetih istiyorsaniz, iste size fetih gelmistir, eger asiri gitmez de son verirseniz, hakkinizda daha hayirlidir Yok eger dönerseniz, biz de döneriz O vakit askeriniz çok da olsa size hiç bir sekilde fayda vermez Iyi biliniz ki, Allah müminlerle beraberdir

20- Ey iman edenler, Allah'a ve Resulü'ne itaat edin Isitip durdugunuz halde onun emirlerinden yüz çevirmeyin!

21- Ve isitmedikleri halde "isittik" diyenler gibi olmayin!

22- Çünkü yeryüzünde dolasan canlilarin Allah katinda en kötüsü anlamayan ve düsünmeyen sagirlarla dilsizlerdir

23- Allah onlarda hayir görseydi onlara isittirirdi, isittirseydi yine de aldirmaz arka dönerlerdi

24- Ey iman edenler! Peygamber sizi, size hayat verecek seylere davet ettigi zaman, Allah'a ve Resul'e icabet edin Ve bilin ki Allah, kisi ile kalbi arasina girer Ve siz kesinkes O'nun huzurunda toplanacaksiniz

25- Ve öyle bir fitneden sakinin ki, içinizden yalnizca zulüm yapanlara dokunmakla kalmaz Ve bilin ki, Allah'in cezasi siddetlidir

26- Düsünün ve hatirlayin o zamanlari ki, hani bir vakitler siz yeryüzünde güçsüzdünüz, hor görülen bir azinliktiniz Insanlarin sizi hirpalamasindan korkuyordunuz, öyle iken O, sizi barindirdi ve sizi

yardimiyla destekleyip güçlendirdi ve sükretmeniz için temizlerinden rizik verdi

27- Ey iman edenler! Allah'a ve Resul'e hainlik etmeyiniz ki, bile bile kendi emanetlerinize hiyanet etmis olmayasiniz

28- Ve iyi biliniz ki, mallariniz ve evlatlariniz birer imtihan aracindan baska birsey degildir Allah katinda büyük ecir vardir

29- Ey iman edenler! Allah'a karsi gelmekten sakinirsaniz, O, size bir furkan (hakki batildan ayirdedecek bir anlayis) verir ve günahlarinizi örtbas eder, sizi bagislar Allah büyük lütuf sahibidir

30- Hani bir vakitler, o kâfirler, seni tutup baglamak veya öldürmek veya sürüp çikarmak için sana tuzak kuruyorlardi da, onlar tuzak kurarken Allah da karsiliginda tuzak kuruyordu Öyle ya, Allah tuzaklarin en hayirlisini kurar

31- Onlara âyetlerimiz okundugu zaman, "isittik, dilersek bunun gibisini biz de söyleriz, bu, eskilerin efsanelerinden baska bir sey degildir" diyorlardi

32- Bir vakit de, "Ey Allah, eger bu Senin katindan gelmis bir hak kitap ise, hiç durma üstümüze gökten taslar yagdir veya bize daha aci bir azap ver" demislerdi

33- Halbuki sen içlerinde iken Allah, onlara azab edecek degildi Istigfar ettikleri sürece de Allah onlara azab edecek degildir

34- Simdi ise Allah'in kendilerine azab etmemesi için neleri var ki? Oysa Mescid-i Haram'dan menediyorlar Üstelik onun hizmetine ehil

kisiler de degiller Çünkü onun hizmetine ehil olanlar ancak müttakilerdir Lâkin çogu bunu bilmezler

35- Kâbe huzurunda onlarin dualari ise islik çalip el çirpmaktan baska birsey degildir O halde inkârinizdan (ve nankörlügünüzden) dolayi bu azabi tadin bakalim

36- Mallarini, Allah yolundan engellemek için sarfeden o kâfirler, hiç süphesiz yine onu sarfedecekler Varsin sarfetsinler, sonra o yüreklerine inen bir aci olacak, sonra da maglup olacaklar Zaten kâfirler toplanip cehenneme gönderilecekler

37- Allah, murdari temizden ayirdetmek için ve bir de murdar kismini birbiri üzerine bindirip hepsini bir araya getirmek ve topunu birden cehenneme koymak için böyle yapar Iste bunlar o hüsran içinde kalanlarin ta kendileridir

38- O kâfirlere de ki: Eger bu ise son verirlerse daha önce yaptiklari bagislanacak Yok yine karsi koymaya baslar, isyana dönerlerse, önceki ümmetlere uygulanan kurallar kendilerine de uygulanacak (Artik o ilâhî uygulamayi beklesinler)

39- Ortalikta fitne kalmayip, din tamamiyla Allah'in dini oluncaya kadar onlarla savasin Eger vazgeçerlerse muhakkak ki, Allah yaptiklarini görür

40- Yok vazgeçmez de tekrar eskiye dönerlerse artik bilin ki, Allah sizin yardimcinizdir O ne güzel mevla, ne güzel yardimcidir

41- Sunu da biliniz ki, ganimet olarak aldiginiz her hangi bir seyden beste biri mutlaka Allah içindir O da peygambere ve ona yakinligi olanlara, yetimlere, miskinlere ve yolda kalmislara aittir Eger siz Allah'a iman etmis, hak ile batilin ayrildigi o gün, iki ordunun karsi karsiya geldigi o (Bedir) günü kulumuza indirdigimiz âyetlere iman getirmis iseniz bunu böyle biliniz Ve biliniz ki, Allah, herseye kâdirdir

42- O vakit siz vadinin yakin bir yamacinda idiniz, onlarsa uzak yamacinda idiler Kervan da sizden daha asagida idi Öyle ki, sayet onlarla sözlesmis olsaydiniz, öyle bir bulusma yeri için mutlaka anlasmazlik çikarirdiniz Fakat olmasi gereken (zafer)in olmasi için Allah böyle takdir etti Tâ ki, helak olan apaçik bir delil gördükten sonra helak olsun, sag kalanlar da yine apaçik bir delilden sonra yasasin Kesindir ki Allah, isitendir, bilendir

43- Hani o vakitler Allah sana uykunda (rüyanda) onlari az gösteriyordu Eger Allah sana onlari kalabalik gösterseydi korkacaktiniz ve savas konusunda anlasmazliga düsecektiniz Fakat Allah böyle bir seyden sizi uzak tuttu Çünkü O, gönüllerde yatani da bilir

44- Ve iste onlarla karsilastiginiz vakit onlari sizin gözünüze az gösteriyordu, sizi de onlarin gözlerinde azaltiyordu Çünkü Allah o mukadder olan isi yerine getirecekti Bütün isler Allah'a döndürülür

45- Ey iman edenler, bir düsman toplulugu ile karsilastiginiz zaman sebat edin ve Allah'i çokça zikredin ki, kurtulusa eresiniz

46- Ayrica Allah'a ve Resulü'ne itaat edin Ve birbirinizle didismeyin Sonra içinize korku düser ve kuvvetiniz elden gider Sabirli olun, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir

47- Çalim atarak ve halka gösteris yaparak yurtlarindan çikanlar ve Allah yoluna engel koyanlar gibi olmayin Allah onlarin bütün yaptiklarini çepeçevre kusatmistir

48- Seytan, onlara amellerini güzel gösterdigi zaman, "Bu gün insanlardan size galip gelecek yoktur, ben de size yardimciyim" demisti Fakat iki tarafin karsi karsiya geldigi görününce arkasini dönüp kaçti ve söyle dedi: "Ben sizden kesinlikle uzagim Ben sizin göremeyeceginiz seyler görüyorum ve ben Allah'dan korkarim Ayrica Allah'in azabi çok çetindir"

49- O sirada münafiklar ve kalblerinde hastalik bulunanlar, (müslümanlar hakkinda) "su adamlari dinleri aldatti" diyorlardi Oysa her kim Allah'a tevekkül ederse bilsin ki, Allah galiptir, güçlüdür ve hikmet sahibidir

50- Melekler, o kâfirlerin yüzlerine ve sirtlarina vura vura ve "Tadin bakalim cehennem azabini!" diye diye canlarini alirken hallerini bir görmeliydin

51- Iste bu, sizin kendi ellerinizle meydana getirdiginiz bir sonuçtur Hiç süphesiz Allah, kullarina hiçbir sekilde zalim biri degildir

52- Tipki Firavun'un izinden gidenlerle onlardan öncekilerin gidisi gibi onlar da Allah'in âyetlerini tanimadilar, Allah da kendilerini günahlari yüzünden tutuklayiverdi Çünkü Allah çok kuvvetli ve azabi çok çetin olandir

53- Bu, Allah'in bir kavme verdigi nimeti, onlar kendilerini degistirmedikçe degistirmemesinden dolayidir Gerçekten de Allah hakkiyle isiten, herseyi bilendir

54- Tipki Firavun'un izinden gidenlerle onlardan öncekilerin gidisi gibi, Rabblerinin âyetlerini yalanladilar Biz de onlari günahlari yüzünden helâk ettik Firavun ile arkasindan gidenleri suda bogduk Hepsi de zalim idiler

55- Allah katinda kimildayip debelenen canlilarin en kötüsü, inkara saplanip da bir türlü iman etmeyenlerdir

56- Onlar, kendileriyle antlasma yaptigin halde her defasinda antlasmalarini bozarlar ve bundan hiç çekinmezler

57- Bundan dolayi onlari harpte yakalarsan, kendilerinden sonrakilere de gözdagi olacak sekilde agir bir cezaya çarptir, belki ibret alirlar

58- Eger bir kavmin, sözlesmeye aykiri bir hainlik yapmasindan korkarsan, savastan önce ayni sekilde antlasmayi bozdugunu kendilerine bildir Çünkü Allah hainleri sevmez

59- O kâfirler ileri geçip kurtulduklarini sanmasinlar Onlar kesinlikle (bizi) aciz birakamazlar

60- Siz de gücünüzün yettigi kadar onlara karsi her çesitten kuvvet biriktirin ve cihad için atlar hazirlayin ki, onlarla hem Allah'in düsmanlarini, hem de kendi düsmanlarinizi, ayrica Allah'in bilip de sizin bilmediginiz daha baskalarini korkutasiniz Allah yolunda her ne harcarsaniz onun sevabi size eksiksiz ödenir ve asla haksizliga ugratilmazsiniz

61- Eger onlar baristan yana olurlarsa, sen de baristan yana ol! Ve Allah'a güven Çünkü isiten ve bilen O'dur

62- Eger sana hile yapmak isterlerse, muhakkak ki sana Allah yeter Seni yardimiyla ve müminlerle güçlendirecek olan O'dur

63- Müminlerin kalplerini birbirlerine O isindirdi Yoksa yeryüzünde ne varsa sen hepsini harcasaydin yine de onlarin kalblerini (böylesine) isindiramazdin Lâkin Allah, kalplerini kaynastirdi Muhakkak ki, O azizdir, hakimdir

64- Ey Peygamber! Sana Allah yetisir, arkandan gelen müminlerle beraber

65- Ey Peygamber! Müminleri cihada tesvik eyle Eger sizden sabredecek yirmi kisi olursa ikiyüze galip gelirler ve eger sizden yüz kisi olursa kâfirlerden bin kisiye galip gelirler Çünkü onlar hakki ve akibeti düsünmeyen anlayissiz bir kavimdirler

66- Simdi Allah sizden yükü hafifletti ve sizde bir zaaf oldugunu bildi O halde sizden sabredecek yüz kisi olursa ikiyüz düsmana galip gelirler, sizden bin kisi olursa Allah'in izniyle ikibin düsmana galip gelirler Allah sabredenlerle beraberdir

67- Hiçbir peygamberin, yeryüzünde agir basmadikça (kesin zafere ulasip üstün gelmedikçe) esirleri olmasi layik degildir Siz dünya malini istersiniz, oysa Allah ahireti kazanmanizi murad eder Allah azizdir, hakimdir

68- Eger Allah'dan bir yazi (hüküm) bulunmasa idi aldiginiz fidyeden dolayi size mutlaka büyük bir azab dokunurdu

69- Artik elde ettiginiz ganimetten helâl ve hos olarak yiyin ve Allah'a karsi gelmekten sakinin Muhakkak ki, Allah bagislayicidir ve merhamet edicidir

70- Ey Peygamber, elinizdeki esirlere de ki: "Eger Allah sizin kalblerinizde bir hayir bulursa, sizden alinandan daha hayirlisini size verir ve günahlarinizi bagislar Çünkü Allah bagislayicidir"

71- Eger sana hiyanet etmek isterlerse iyi bilsinler ki, bundan önce Allah'a hainlik ettiklerinden dolayi Allah onlarin ezilmelerine imkân verdi Allah her seyi hakkiyla bilen hüküm ve hikmet sahibidir

72- Gerçekten de iman edip hicret eden, mallariyla ve canlariyla Allah yolunda cihad veren, onlari barindirip yardim edenler, iste bunlar birbirlerinin dostlaridirlar Iman ettigi halde henüz hicret etmemis olanlar, hicret edinceye kadar onlar üzerinde herhangi bir velayet hakkiniz yoktur Bununla beraber dinde sizden yardim isterlerse, sizinle arasinda antlasma bulunanlar aleyhine bir durum olmadikça, onlara yardim etmeniz de üzerinize borçtur Allah bütün yaptiklarinizi görüp duruyor

73- Kâfirler de aslinda birbirlerinin dostlari ve yardimcilaridirlar Eger siz de öyle yapmazsaniz, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat çikar

74- O kimseler ki, iman ettiler, hicret ettiler ve Allah yolunda cihada katildilar, bir kisimlari da onlari barindirip yer, yurt sahibi yaptilar ve yardima kostular, iste bunlar hakkiyla mümin olanlardir Bunlara bir magfiret ve cömertçe bir rizik vardir

75- Daha sonradan hicret edip sizinle beraber savasa katilanlar da sizdendirler Bir de akraba olanlar, Allah'in kitabina göre, birbirlerine daha yakindirlar Süphe yok ki, Allah her seyi bilir

Alıntı Yaparak Cevapla