08-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ey Meçhulüm
Ey meçhulüm
Ne zaman düşse kalem sayfalara, Her hecenin anlamında sen hatta noktasında
Sürgün dolanır kalem cümle sonlarına, Sana hasretliğim vurgun yarasında
Resmini çizdiğim dört duvarım, Duman duman sana koşan sigaram,
  
Arkasından sabahı beklediğim hasret gecelerim,Nasıl bıktılar bir bilsen beklemekten
Suya hasret dudaklar gibi ararım seni, Böylesine yılların yorgunluğu varken
Meçhulüm
Hani çıkıp gelsen bekletmesen, Umutlar karanlığa bürünmeden,
İçimdeki ateşi köz etmeden, Sevdalanışları tüketmeden
Baksana nasıl sürgün kalem,
Nasılda hasret sıcağına yatağım, Hayallerime bir ışık olsa umutların
köprüler kurdum sana sevda ağaçlarından, Evler döşedim kırmızı güllerden,
Bir ömür verdim nabız atışlarından
Baksana heyecanlandı soluğum sana yazarken, Işıldıyor göz bebeklerim geceden,
Bekletme artık meçhulüm,Topraklara sığacak yoksa,
Seni beklerken bu beden
Ya ruhun? diye sorma sakın!
Yaşamıyor o sen yokken zaten!!!
|
|
|