Prof. Dr. Sinsi
|
Denizdeki Sevda
Tarihler şubatı saat 18 00 ı gösteriyordu
‘'keşke 5dakika öncesine dönebilsem''diye geçirdi içinden delikanlı ''keşke bu noktaya hiç gelmeseydik  keşke ahh keşke ''
gözleri hayat meleğim dediğinin gözlerine kenetlenmişti o güzel gözlerine 
‘'neden?''kelimeleri dolaşıyordu beyninde
Fakat bir türlü gelmiyordu diline  
Sessizlik hakimdi o gün gökyüzünde hüzünle bekliyordu bulutlar;
Birazdan iki kalpten dökülecek olan hıçkırığın iki damlası olabilmek için
Deniz ise iki yüreğin acısıyla kabarmıştı 
Gökyüzünden aldığı ayrılığın griliğini tüm bedenine yaymıştı 
Delikanlı sevdiğinin dudaklarından çıkan ‘bitti!!'kelimesini anlamaya çalışıyordu
Hayır,hayır bu kadar basit değildi bu ayrılık olamaz diye muhasebesini yaparken
Kız denize bakan başını önüne çevirdi
ve şaşkınlıkla,korkunun hakim olduğu biricik aşkının gözlerine baktı bir süre 
ona sarılmayı,elinden başka bir şey gelmediğini anlatmayı ne kadar isterdi oysa 
ama bunları anlatmak unutmayı unutulmazlığa dönüştürürdü anca 
delikanlı tam yüreğindekileri söylemek için dudaklarını araladı ki,
kız söylenenlere cevap veremeyeceğinden çocuğun konuşmasına fırsat kalmadan
arkasını dönüp hızlı hızlı ordan uzaklaştı 
kızın gözleri sel olmuştu,yüreği nerdeyse göğsünü delip sevdiğine varacaktı 
delikanlı ise gözünden akan yaşlarla sadece sevdiğinin arkasından uzun uzun baktı 
sonra olduğu yere oturdu ve saatlerce denize bakıp yağan yağmurlarla ağladı
Biranda dünyası karanlıklarda kaybolmuştu 
Sevdiğinin söylediği söz kulaklarından silinmiyordu bitti bitti 
Söylenen o son söz yüreğinde derin mi derin kapanması imkansız bir yara oldu 
Olduğu yerden ayağa kalktı 
kızarmış gözleriyle yürümeye başladı 1saat belki 2saat 
ağaçların arasından geçerek uzun bir yokuş çıktı 
evet işte tam burası,işte tam onunla tanışıp yeniden doğduğum hayat bahçem 
ama artık burası sadece ölüm kafesim 
uçuruma biraz daha yaklaştı uçsuz bucaksız olan denize uzun bir süre iç geçirerek baktı 
aşkıyla,terkedilmişliğinin üstüne
onsuz yaşamak zorunda kalacağı seneleri düşündükçe biran önce ölmek istiyordu
Bir adım daha yaklaştı uçuruma 
O sırada yağmurlar içinde bir genç kız göründü saçı dağılmış,ağlamaktan kalemi akmış 
Fakat kızı sadece bulutlar gördü ve delikanlının da birkerecik arkasını dönüp,
Görmesi için sessizce dua etmeye başladılar 
Genç kız uzaktaki sevgilisini tanımıştı ve ona doğru koşmaya başladı!
Üstü başı çamur içinde kalmıştı 
Tam yetiştim dedi ki delikanlı kendini denizin soğuk sularına bıraktı !
Kız sıkıca sevdiğinin elinden tutup düşmesine engel olmaya çalıştı 
Delikanlı yumduğu gözlerini aralayıp başını kaldırdı 
Meleği karşısındaydı ‘'bırak beni sensiz yaşayamam artık '' dedi delikanlı
Kız,sevdiğinin elini sımsıkı tutmasına rağmen gücü yetmiyordu artık onu tutmaya 
Ellerinden kayıp giderken,kız çığlıklarla
‘'beni bırakma,beni bırakma!'' diye ağlıyordu 
ve kendisi de sevdiğinin arkasından bıraktı kendini dalgaların kucağına 
birden yağmur kesildi bulutlar gözleriyle iki sevgiliyi arıyordu denizde
ama nafile o heybetli mavilik bir çarşaf gibi saklamıştı onları 
deniz ise halinden pek memnundu böylesine bir aşkı barındırdığı için bedeninde 
diğer gün sabahın ilk ışıklarında iki ceset vurdu kıyıya 
elele tutuşmuş,yüzlerinde aşkın tebessümü vurmuş iki ceset
|