Peri Masalım..
bir beyaz kağıda
can sıkıntısından çizilmiş
bir çöp adamdım
___ ben
_____ o ise
masadaki en güzel çiçek
duruyordu vazosunda
suskun
alımlı
ve narin
ve dalgınca iç çekerek
masaldı ya
nasıl olduysa göz göze geldik
bir şarkının en güzel ortasıydı
gülümsedik
hani başka zamanlara birikmiş yer altı suları gibi, duru
hani baharın ilk gününe uyanan kelebekler gibi
o tek gününü
"sonsuza dek" sanacak kadar umutlu
ve hani aşk gibi
sımsıcak ve içtendik
ilkin ben uzattım ince kollarımı
sonra da o doladı zerafetini boynuma
ve dans etmeye başladık
usul usul
nefeslerimize basmadan
mutluyduk
ve ah !
durmuştu
acemisi olduğum
dünyam …
dedim ya
bir beyaz kağıda
can sıkıntısından çizilmiş
bir çöp adamdım ben
o ise
masadaki en güzel çiçek
ve dans ediyorduk
sarmaş dolaştı kalplerimiz
yada belki de biz
bir şarkının yıldızlara bakan avlusunda
aşka sarmaşıktık,
onunla
ikimiz …
tam yüreğim
bu günü, bütün ömrüm
ve bu dansı, tek öyküm
diye dilemişti,
ki dudağımdayken hala fısıltımın nemi
hatta bir lunapark daha yeni kurmuşken, kalbimin meydanına neşesini
ve derinde bir ırmak, henüz uyanmışken uykusundan mahmur
ve güneşe dönmüşken bütün dargın güne bakanlar yeniden
ve çam ağaçlarına kardeş bir rüzgar, uzanmış saçlarımı okşamaya dururken
ve korku
susmuşken
ve eksik bir şeyde, telaş
ve o yarımlık hissi
ve bulamamışlık, hani yüreğin ülkesini
susmuşken
ve dinmişken artık, hüzün
şarkılarda bir başına dolanan ayak sesleri
ve kalbi kaplayan buzdan sızı
dinmişken
bütün masallar mı çabuk biter
yoksa kimi şarkılar mı çok kısadır
bilmiyorum
ama işte ne olduysa
ve o olan, niye olduysa
_ oldu
ve bitti şarkı
oysa, en olmadık zamanıydı
kaldık biz
kaldık öylece
ayrı ayrı
ama birbirinin kıyısında
ve içim şimdi tanışırken kırık dal sızılarıyla
hissettim o an
çözüldü üzerimden çiçeğin sevgisi, azalarak ve usulca
ve ayrıldı iki beden
ve iki avuç içi
ve sonra, iki gülüş
ve iki nefes
ayrıldı
ve ah !
şimdi benim kalbimde biriken,
sessiz yağmurlarda ıslanan kaldırımların, yalnızlık tadıydı
ve işte tekrardan benim boynum
yeniden ne kadar da ince
ve ayaklarım
baksanıza
nasıl da şekilsizce
unutmuşum
ki unutmuştum
oysa ben sadece
bir beyaz kağıda
can sıkıntısından çizilmiş bir çöp adamdım
o ise
masadaki en güzel çiçek
ve yenilmiştik
şarkı susunca
aşkın dışındaki seslere
kulak vererek …
öylece kaldık bir zaman,
yağmurun dinmişi gibiydik
suskun
durgun
kıpırtısız
çünkü durunca ne yapılırdı bilemedik
ve bilemedik
yeni bir şarkıya nasıl başlanırdı
ama mutsuzduk
ki ben yalnızca bir çöp adam
hani bir beyaz kağıda çizilmiş olmasının tek sebebi
can sıkıntısı olan
o ise masadaki en güzel çiçek
ki o çiçek
beni
___ itmeye ________
başlayana dek
gök kuşağıydı
karakalem hayatımın
bütün gökyüzünü
kaplayan …
aşk solgundu şimdi, en az çizildiğim sayfam kadar
ve varlığım çiçeğe, yokluğumdan daha zahmetliydi bu aralar
belkide bir şey birinde bitince
kendinde kalanını
hemen oracıkta öldürmeliydi diğeri de
belki de "başlayan herşey biter" diye
daha başlarken, yeminler edilmeliydi yüksek sesle
bilmiyorum, bilmiyorum
ama çiçek
ki, dallarıyla değil elbet
ve kollarıyla, değil
ve değil, bedeniyle
ama göremesem de bir yeriyle
artık beni itiyordu
hissediyordum
üzülerek
_ yapma, dedim
_ itti
_ yapma, dedim
_ itti
_ yapma, dedim
yapma
yapma
yapma !
____ yaptı
yaptı
yaptı
durduğundaysa
artık benim çelimsiz gövdem
masanın
en kıyısındaydı
ve umudum
masanın en son adımında
çiçekse öyle suskun
duruyordu
ve sanırım
aşktan, hayli uzaktı
bir
çiçeğe baktım
bir
masanın uçurumuna
bir içime baktım
bir de
benim şekilsiz gövdemden bile
daha biçimsiz olan
hayata
ve ardından
kendimi
bıraktım
kıyısında durduğum
boşluğa
bıraktım __
çünkü anladım
anladım ________
artık daha merhametliydi çiçekten
ve daha sevecen
ve daha, aşık
kollarında kaybolduğum
___ uçurum ___
bir beyaz kağıda
can sıkıntısından çizilmiş
bir çöp adamdım ben
o ise,
masadaki en güzel çiçek___
düşümde rastladım
ve aşktı,
yaşadım
sonunda bitti işte
benim de
tek şarkılık
Peri Masalım
|