Yalnız Mesajı Göster

Geri Gelen Mektup

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Geri Gelen Mektup



Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?

Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?

Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?

Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu


Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;

Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;

Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,

Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse


Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,

Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!

Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince

Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince

Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;

Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım

Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,

Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,

Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;

Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!


Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,

Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden

Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,

Vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı

Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!

Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!

Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,

Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı


Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,

Tek bendeki volkanları söndürse denizler!

Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil'

İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil

Sırretmeye elden seni bir perde olurdum

Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum


Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur

En hisli şiirden de örülmez bu güzellik

Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;

Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik


Atam Atsız




Alıntı Yaparak Cevapla