Prof. Dr. Sinsi
|
Sesleniş '' Uğur Mumcu''
Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık Babamız,
sırtında yük taşı***** getirirdi aşımızı, ekmeğimizi
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken
bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı
Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini
yüreğimizde yaşa***** katıldık o büyük kavgaya
Ecelsiz öldürüldük Dövüldük, vurulduk, asıldık
Vurulduk ey halkım, unutma bizi  
Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler
takıldı İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez
İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren
birer senet gibi kullanırdık Mimardık, mühendistik,
doktorduk, avukattık Yazlık kışlık katlarımız,
arabalarımız olurdu Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı
Yaşamımızın en güzel yıllarını birer taze çiçek gibi
verdik topluma Bizleri yok etmek istediler hep
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi  
Fidan gibi genç kızlardık Hayat, şakırdayan bir
şelale gibi akardı gözbebeklerimizden Yirmi yaşında,
yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında, işkencecilerin
acımasız ellerine terk edildik Direndik küçücük
yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla
Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi,
taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven
gibi Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar
erkekliklerinden
Hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi  
Ölümcül hastaydık Bağırsaklarımız düğümlenmişti
Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin
elinde öldürüldük acınmaksızın Gelinliklerimizin
ütüsü bozulmamıştı daha Cezaevlerine kilitlenmiş
kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı
gibi savrulduk Vicdan sustu Hukuk sustu İnsanlık
sustu
Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi  
Kanserdik Ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi
dolaşıyordu derilerimizde Uydurma davalarla
kapattılar hücrelere Hastaydık Yurtdışına gitseydik
kurtulurduk belki Bir buçuk yaşımızdaki kızlarımızı
öksüz bırakmazdık Önce, kolumuzu, omuz başından
keserek, yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak
fırlattık attık önlerine Sonra da, otuz iki yaşında
bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi  
Giresun’daki yoksul köylüler, sizin için öldük
Ege’deki tütün işçileri, sizin için öldük Doğu’daki
topraksız köylüler, sizin için öldük İstanbul’daki,
Ankara’daki işçiler, sizin için öldük Adana’da,
paramparça elleriyle ak pamuk toplayan işçiler, sizin
için öldük
Vurulduk, asıldık, öldürüldük ey halkım, unutma
bizi  
Bağımsızlık, Mustafa Kemal’den armağandı bize
Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen
ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara
Mezar taşlarımıza basa basa, devleti yönetenler, gizli
emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek
istediler Amerikan üsleri kaldırılsın, dedik, sokak
ortasında sorgusuz sualsiz vurdular
Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım,
unutma bizi  
Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi
savunduk; komünist dediler Ülkemiz bağımsız değil
dedik; kelepçeyle geldiler üstümüze Kurtuluş
Savaşı’nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız
bayrağımızı daha da dik tutabilmekti bütün çabamız
Bir kez dinlemediler bizi Bir kez anlamak
istemediler
Vurulduk ey halkım, unutma bizi  
Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık Bir kadın eline
değmemişti ellerimiz Bir sevgiliden mektup bile
almamıştık daha Bir gece sabaha karşı, pranga
vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam
sehpalarına Herkes tanıktır ki korkmadık İçimiz
titremedi hiç Mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı
gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere
Asıldık ey halkım, unutma bizi  
Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında
vuranlar, ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar Ya bu
düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı ya da
susmuşlardı bütün olup bitenlere Öfkelerini bir gün
bile, karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri
önünde, öldürüldük Hukuk adına, özgürlük adına,
demokrasi adına, Batı uygarlığı adına, bizleri, bir
şafak vakti ipe çektiler
Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi  
Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma
bizi  
Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey
halkım, unutma bizi
Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep
birlikteyiz ey halkım, unutma bizi, unutma bizi,
unutma bizi  
UĞUR MUMCU
|