08-24-2012
|
#5
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Nazım Hikmet Ran Şiirleri
KARAYILAN HİKÂYESİ
Antepliler silâhşor olur,
uçan turnayı gözünden
kaçan tavşanı ard ayağından vururlar
ve arap kısrağının üstünde
taze yeşil selvi gibi ince uzun dururlar
Antep sıcak,
Antep çetin yerdir
Antepliler silâhşor olur
Antepliler yiğit kişilerdir
Karayılan
Karayılan olmazdan önce
Antep köylüklerinde ırgattı
Belki rahatsızdı, belki rahattı,
bunu düşünmeye vakit bırakmıyordular,
yaşıyordu bir tarla sıçanı gibi
ve korkaktı bir tarla sıçanı kadar
Yiğitlik atla, silâhla, toprakla olur,
onun atı, silâhı, toprağı yoktu
Boynu yine böyle çöp gibi ince
ve böyle kocaman kafalıydı
Karayılan
Karayılan olmazdan önce
Düşman Antep'e girince
Antepliler onu
korkusunu saklayan
bir fıstık ağacından
alıp indirdiler
Altına bir at çekip
eline bir mavzer
verdiler
Antep çetin yerdir
Kırmızı kayalarda
yeşil kertenkeleler
Sıcak bulutlar dolaşır havada
ileri geri  
Düşman tutmuştu tepeleri,
düşmanın topu vardı
Antepliler düz ovada
sıkışmışlardı
Düşman şarapnel döküyordu,
toprağı kökünden söküyordu
Düşman tutmuştu tepeleri
Akan : Antep'in kanıydı
Düz ovada bir gül fidanıydı
Karayılan'ın
Karayılan olmazdan önceki siperi
Bu fidan öyle küçük,
korkusu ve kafası öyle büyüktü ki onun,
namlıya tek fişek sürmeden
yatıyordu yüzükoyun
Antep sıcak,
Antep çetin yerdir
Antepliler silâhşor olur
Antepliler yiğit kişilerdir
Fakat düşmanın topu vardı
Ve ne çare, kader,
düz ovayı Antepliler
düşmana bırakacaklardı
"Karayılan" olmazdan önce
umurunda değildi Karayılan'ın
kıyamete dek düşmana verseler Antep'i
Çünkü onu düşünmeye alıştırmadılar
Yaşadı toprakta bir tarla sıçanı gibi,
korkaktı da bir tarla sıçanı kadar
Siperi bir gül fidanıydı onun,
gül fidanı dibinde yatıyordu ki yüzükoyun
ak bir taşın ardından
kara bir yılan
çıkardı kafasını
Derisi ışıl ışıl,
gözleri ateşten al,
dili çataldı
Birden bir kurşun gelip
kafasını aldı
Hayvan devrildi kaldı
Karayılan
Karayılan olmazdan önce
kara yılanın encâmını görünce
haykırdı avaz avaz
ömrünün ilk düşüncesini :
"İbret al, deli gönlüm,
demir sandıkta saklansan bulur seni,
ak taş ardında kara yılanı bulan ölüm "
Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp
bir tarla sıçanı kadar korkak olan,
fırlayıp atlayınca ileri
bir dehşet aldı Anteplileri,
seğirttiler peşince
Düşmanı tepelerde yediler
Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp
bir tarla sıçanı kadar korkak olana :
KARAYILAN dediler
"Karayılan der ki : Harbe oturak,
Kilis yollarından kelle getirek,
nerde düşman varsa orda bitirek,
vurun ha yiğitler namus günüdür  "
(Kuvâyi Milliye'den)
|
|
|
|