Prof. Dr. Sinsi
|
...Yakarış...
Unutmak ne dipsiz bir seydir ki, unutanlara unuttuklarını bile unutturuyor 
Unutulmak ne acı bir seydir ki, unutulanin unutulusuna aglayisini kimse hatirlamiyor
Unutustan cikarildik her birimiz ,yüzümüz gün yüzüne degeli ,tenimiz günese eriseli beri,
Unutulmaktan alindik unutmaktan sakindik,Hatiri sayilir olduk ,ne var ki,
Unutmak yasamak kadar elimizin altinda,ve unutulmak ölüm kadar yanibasimizda 
Ölüm bizi geldigimiz yere ,nisyana götürüyor tekrar  Ölüm unutuslara gömüyor yüzümüzü
Tenimizi tanidiklarimiza yabanci kiliyor,yasarken ölümü anmiyoruz o yüzden
Yasarken ölümle aramiza sahte uzaklar koyuyoruz unutulmak korkusu bu
En cok unutulacagimizi unutuyoruz ve ve herkesin unuttugu anlarda
Hatırlanmaya deger olmadigimiz zamanlarda hatirimizi tek sayanin yaradanimiz oldugunu cabucak unutuyoruz   
Sen ki hic unutmadin ve hic unutmazsin bizi, bize senin zikrini unutturma Rabbim      
Hatırlaki, toprak ayaginin altindan cekiliyor ellerin son defa dokunuyor güle ve güne
Gözlerinin karasi son kareyi aliyor isiktan ve karanliga hazirlaniyorsun Gözkapaklarinin kapanisi, seni bir dağın ardına götürecek Unutmaya ve unutulmaya hazirlaniyorsun Varligin, incecik dudaklarda bir kuru söze dönüsecek ,O dudaklardan insan sicagini tadamiyacaksin mesela  
Hatiran bir tastan ve hüzün renkli bir topraktan ibaret kalacak   
Kahkalar seni yanliz birakacak  
Mutluluklar seni hesaba katmadan tamam olacak Sana arkalarini dönecekler       
Dönüp yüzüne bakmiyacaklar, senin kokun uzaklarin kokusu olacak  
Tenin topragin sogugunu tadacak 
Ve gelecek ölüm
Gözleri, gözlerin olacak!
Hatırlaki, yarınki gün seni taze bir toprak yigininin altinda bulacak 
Bir gün saatinin akrebi senin uzanamadığın anlara dogru dönecek 
Sen olmiyacaksin ,
ve kolundaki saat sensiz zamanlari tirmaniyor olacak  
Sulamayi unuttugun cicegin bile ,senden sonra solacak
Yüzüne gün isigi vurmayacak   
Hayatinin ebedi rengini ,dar ve sessiz bir boslukta bulacasin 
Ya küle dönecek, ya güle dönüşeceksin  
Yarinsiz ve sonsuz bir günün yanaginda incecik bir gamze olup kristalleseceksin  
Yüzün solacak, ellerin, hiç bir yere varmayacak, parmaklarin, hic bir şey göstermeyecek  
Ve ayaklarinin altinda, hep bosluk kalacak 
Unutmaki simdi toprak ayaginin altindan cekiliyor,
Yürüdükce,ince bir hesap cizgisine cekiliyorsun 
Unutmaki elinle ölüme dokunuyorsun
Elinle ölümü dokuyorsun
Hatırlaki ,gözlerin ölüme bakiyor, gözlerin bir cesedi alacakaranliga tasiyor 
Hatırla o zamaniki, sen boz topraklar altinda ,derin unutuslarda eriyorsun
En son kaleminin karanlik izi kalıyor soguk sayfalarda
Ve sözlerin kırık dökük hatiralara dönüşüyor
Solgun bir gül gibi, elden ele dudaktan dudaga dolasiyor
Hatirla, hatırlaki sen sözleri genc kalpleri taze asklara tasiyan ölü bir sairsin   
Hatirlaki ,sen masum ve sonsuz bakisli gözlerin kapi aralarinda bekledigi bir babasın 
Baba cigliklarini sana eristiremiyor oglun,
Elinin sicagi özlenen sevgilisin sen 
Hatirla ,hatırlaki iki rakam arasinda cizilmis egreti bir cizgiye indirgenmissin 
Mezar tasin unutuldu, ve hatta mezar tasin bile, seni unuttu diye ve hep baskalari var disarida ,Hep yabancilar geziyor yıkık mezar taslari arasinda  
Kimsenin tanidigi degilsin artık, kimsenin özledigi degilsin  
Kimsenin beklediği degilsin, kimsenin ardi sira gözyasi döktügü degilsin, kimsenin ölüsüde degilsin   
Tipki simdi oldugu gibi oysa sen ve son ne kadarda uzak görünüyordunuz birbirinize    
Ey Rabbim senden bir tesehhud miktari ömür, bir LA İLAHE İLLALLAH miktarı ölüm istiyorum senden    
LA İLAHE İLLALLAH  
Senai Demirci
|