08-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Seralarda Aşiri Gübre Kullanimi Çevreyi Tehdit Ediyor
Dünyamız, yoğun şekilde kullanılan tarımsal gübrelerden kaynaklanan çevre ve toprak kirliliği ile karşı karşıyadır Gübre, tarımsal üretimde en önemli girdilerden biridir Yeterli uygulanmadığında verim ve kalitede önemli kayıplara neden olmakta, buna karşın fazla uygulanması durumunda ise özellikle azot ve fosforlu gübrenin yıkanması ile taban ve yüzey sularının kirliliğine, azot oksit emisyonu ile hava kirliliğine neden olmaktadır Ayrıca azotlu gübrelerin fazla kullanılması durumunda yapraktaki nitrat miktarı özellikle yaprağı yenen sebzelerde insan sağlığını tehdit edecek düzeye ulaşmaktadır
Uygulanan kimyasal gübrenin belirli bir kısmı bitkiler tarafından kullanılmakta, geriye kalan kısım ise yer altı ve yüzey sularına karışarak insan, bitki ve hayvan sağlığını tehdit etmektedir Bu gübreleri üreten tesislerin atık sularındaki amonyum azotu ve nitrat azotu yönetmelikte belirtilen miktarların çok üstünde bulunmaktadır Ayrıca, tarımsal alanlara uygulanan yüksek dozdaki azotlu gübrelerin, toprakta mikroorganizmalar tarafından nitrifikasyonla nitrata dönüştürülmeleri ve nitratın negatif yüklü olması nedeniyle toprakta yıkanarak taban suyunda önemli miktarlarda azot bulunmasına neden olmaktadır
Uygulanan gübreden beklenen yararı elde etmek için gübrenin verilme zamanı, metodu, bitki çeşidi, toprak özellikleri, iklim ve topraktaki bitki besin maddesi miktarı gibi verileri de bilmek gerekir Gübre üreticileri ürettikleri gübrelerin saf bitki besin elementi içeriklerini gösteren tabloları da uygulayıcıya vermektedirler Gübreleme yöntemi ve miktarları toprak, bitki ve çevre faktörlerine göre değişkenlik göstermektedir Bu nedenle gübre üreticilerinin kullanım yöntemi ve miktarları ile ilgili bilgileri, ambalaj üzerinde (besin maddesi içeriklerini yazdığı gibi) belirtmeleri pratik olarak mümkün değildir
Ancak üretici firmalar, eğitim toplantısı veya seminerleri ile üreticilerin bilgilendirilmelerini sağlayabilirler Gübreler genelde inorganik gübreler ve organik gübreler olarak ikiye ayrılmaktadır Türkiyede 1994 yılında ortalama hektar başına 84 kg gübre kullanılmıştır Kullanılan gübre miktarı yıllara göre değişmekle beraber bazı yıllarda oldukça yüksek değerlere ulaşmaktadır Türkiyede örtü altı tarımın %87si Akdeniz Bölgesinde yapılmaktadır Diğer önemli bölgeler ise, Ege ve Karadenizdir Örtü altı yetiştiriciliğinin yoğun olduğu bölgelerde mineral gübreler gibi kimyasal ilaçlar da yüksek miktarlarda kullanılmaktadır GAP bölgesinde yer alan Adıyaman, Gaziantep, Mardin ve şanlıurfa illerinde Türkiyede kullanılan toplam zararlıları öldürücü miktarının yaklaşık %3ü kullanılırken sadece Antalya ve Içel illerinde yaklaşık %30u kullanılmaktadır Akdeniz Bölgesindeki toplam örtü altı alanların %34ü, cam sera alanlarının da %84ü Antalya ilinde bulunmaktadır
Bu yüzden Süleyman Demirel Üniversitesi ile Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültelerinde ortaklaşa yürüttüğümüz çalışmada inceleme alanı olarak Antalya ili seçilmiş ve yörede yaygın olan sera üretiminde organik ve kimyasal gübre kullanım düzeylerinin belirlenmesi, kullanılan bu gübrelerin uzun vadede çevre üzerine olabilecek olumsuz etkilerinin tespiti ve alınabilecek önlemlerin ortaya konması amaçlanmıştır Gübreleme, sera koşullarında damla sulama sistemleri ile, suda tam çözülen gübreler kullanılarak yapılmaktadır Üreticiler sulamayı, dolayısıyla gübrelemeyi genellikle bitki veya toprağın durumunu görsel olarak inceleyerek yapmaktadırlar Bu durum ise su, gübre ve enerjinin etkin kullanılmamasının yanı sıra, çevre kirlenmesi, taban suyunun yükselmesi ve drenaj sorunlarının artmasına, verim ve kalitenin düşmesine yol açmaktadır
Tüm bitki besin elementleri içerisinde azotlu gübreler, üreticiye yarar sağlaması dışında, yıkanma, buharlaşma ve sera gazları oluşumu gibi olumsuz çevresel etkileri nedeniyle büyük öneme sahiptir
Yaptığımız araştırmada üreticilerin çoğunlukla sadece üretim miktarını dikkate alarak gübreleme yaptıkları, verim dışındaki kriterlere önem vermedikleri, olası çevresel problemlerini ise hiç dikkate almadıkları açıkça ortaya çıkmıştır Çevresel etkilere verilen önem dolaylı olarak eğitimle ilişkili bulunmuştur Zira, eğitim düzeyi arttıkça analiz yaptırmaya verilen önem artmakta, bu da gereksiz ve aşırı gübre kullanımını önlemekte ve çevresel etkiler azaltılabilmektedir
Antalya bölgesinde yürütülen bir çalışmada, suları analiz edilen kuyuların %50sinin nitrat içeriğinin Dünya Sağl&#30
Kaynak: Ayrıntılı bilgi için kureselfelaket com
|
|
|