08-23-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ayasofya Müzesi | Ayasofya Camisi (İstanbul)
Üçüncü Ayasofya
Yapımı
Bizans Dönemindeki Ayasofya'nın Kesiti
İkinci Ayasofya?nın 23 Şubat 532?de yıkımından birkaç gün sonra imparator I Jüstinyen öncekinden tümüyle farklı, daha büyük ve kendisinden önce gelen imparatorların yaptırdıkları kiliselerden çok daha görkemli bir kilise inşa ettirmeye karar verdi Jüstinyen bu işi yapacak mimarlar olarak Milet?li fizikçi İsidoros ile Aydın?lı matematikçi Anthemius?u görevlendirdi (Anthemius daha inşanın ilk yılında öldüğünden işi İsidoros sürdürmüştür) İnşa, Bizanslı tarihçi Procopius?un ?İnşaat Hakkında? (Peri ktismatōn, Latincesi: De aedificiis) adlı eserinde betimlenmektedir İnşada kullanılacak malzemeleri üretmek yerine, imparatorluk topraklarında yer alan yapı ve tapınaklardaki yontulmuş hazır malzemelerden yararlanmak yoluna gidilmiştir
Bu yöntem, Ayasofya?nın inşa süresinin çok kısa olmasını sağlayan etkenlerden biri olarak kabul edilebilir Böylece binanın yapımında Efes?teki Artemis Tapınağı?ndan, Mısır?daki Güneş Tapınağı?ndan (Heliopolis), Lübnan?daki Baalbek Tapınağı?ndan ve daha birçok tapınaktan getirtilen sütunlar kullanılmıştır
Bu sütunların altıncı yüzyıl olanaklarıyla nasıl taşınabildiği ilginç bir konu oluşturmaktadır Kaplama ve sütunlarda kullanılan renkli taşlardan kırmızı porfir Mısır, yeşil porfir Yunanistan, beyaz mermer Marmara Adası, sarı taş Suriye ve kara taş İstanbul kökenlidir Ayrıca Anadolu?nun çeşitli yörelerinden gelen taşlar kullanılmıştır İnşaatte on binden fazla kişinin çalıştığı belirtilir
Bizans Döneminde Kent Merkezindeki Önemli Yapıların Konumları
Mimaride yaratıcı bir anlayışı gösteren bu yeni kilise yapılır yapılmaz, derhal mimarinin başyapıtlarından biri olarak kabul edildi Mimarın böylesine büyük bir açık mekanı sağlayabilecek devasa bir kubbeyi inşa edebilmede İskenderiye?li Heron?un teorilerinden yararlanmış olması mümkündür
23 Aralık 532'de başlanan yapım çalışması 27 Aralık 537'de tamamlandı Kilisenin açılışını imparator Jüstinyen ve patrik Eutychius büyük bir törenle birlikte yaptılar Ayasofya o zamana kadar en büyük yapı olarak kabul edilen Süleyman'ın Tapınağı?ndan daha büyük olduğundan İmparator Justinianus (Jüstinyen) halka yaptığı açılış konuşmasında ?Ey Süleyman! Seni yendim? demiştir Kilisenin ilk mozayiklerinin yapımı 565 ile 578 yılları arasında tahtta olan II Justin döneminde tamamlanabilmiştir
Kubbe pencerelerinden sızan ışıkların duvarlardaki mozayiklerde oluşturdukları ışık oyunları dahiyane mimariyle birleşerek izleyicilere büyüleyici bir atmosfer yaratmaktaydı Ayasofya İstanbul?a gelen yabancılar üzerinde öylesine büyüleyici, derin bir etki bırakmıştır ki, Bizans döneminde yaşayanlar Ayasofya?yı "dünyada tek" ("singulariter in mundo") olarak nitelemişlerdir
|
|
|