Konu
:
Altınoluk-Güre-Akçay-Edremit-Kalkım
Yalnız Mesajı Göster
Altınoluk-Güre-Akçay-Edremit-Kalkım
08-23-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Altınoluk-Güre-Akçay-Edremit-Kalkım
İDA (KAZ) DAĞI'NIN ETEKLERİNDE
ALTINOLUK
Bölgenin en gözde tatil yöresi Edremit’e 25 km uzaklıktaki Altınoluk
Altınoluk orta halli aileler için tercih edilen yazlık tatil yerlerinin başında geliyor
Büyük çarşısı cafe-bar ve çay bahçeleri akşam yemek sonrası şenlenirken "piyasa vakti" gecenin geç saatlerine kadar devam ediyor
Piyasa gezintisi Altınoluk Meydanındaki dondurmacı Vardar’ın önünden sahil boyu ve Mendirek sonuna dek sürüyor
Plajlar ise hem ücretsiz hem de güzel
Sezon sonu Eylül ayında uyuyan deniz dipte gazete okuyacak kadar berraklaşıyor
Denizi sahili yanında İda (Kaz) Dağı’na doğru yayılan güzel köyleri ve asıl da bol oksijenli havası ile ünlüdür Altınoluk
Yöre insanlarının "oksijen cenneti" diye adlandırdıkları Çam Mahallesi (Altınoluk’tan 2 km yukarıda) büyük kentlerden kaçan özellikle solunum rahatsızlığı çeken insanların en çok tercih ettikleri yerler arasında ön sırada
Düzlükteki yerleşimden İda Dağı’na doğru yükseldikçe eteklerde zeytin daha sonra çam ağaçları bu efsanevi dağın yamaçlarını sarıyor
İda Dağı üzerine çok efsane var
Hepsini buraya sığdırmamız olanaksız
Mitolojinin ya da daha sonrasının efsanelerini dinlemekten hoşlanıyorsanız İda Köy Çiftlik Evi’nde (Tel: 0
266
387 34 02) konaklayıp akşam sohbetlerine katılabilirsiniz
İskender bey ve eşi Sema Hanım dağa çeşitli parkurlardan yürüyüşler de düzenliyorlar
Onların konuğu olmasanız da bu gezilere katılabilirsiniz
Ya da bilgi almak için çekinmeden başvurabilirsiniz yardımcı olurlar
İda dağına gecelemeli yürüyüş için iki güzergah var
Daha kısa olanı 17 km
ve altı saat kadar sürüyor
Daha az eğimli traktör yolundan çıkış 10 km
daha fazla ve 8 saat sürüyor
Konaklamalı yürüyüş için malzeme gerekiyor
Yürüyüşte Sarıkız ve babasının türbeleri Kaz Avlusu antik duvar kalıntıları ve çeşmeler görülüyor
Bölge bol oksijenli havası ve güzel doğası ile yürüyüş için çok uygun
Bir çok başka güzergah da var
Şahindere ve Manastır Deresi’ne doğru yapılan yürüyüşte doğal maden suyu kaynakları mağaralar; Sebahattin Ali’nin öyküsünü yazdığı Hasan Boğuldu’ya doğru olanda ise dağın dibinden kaynayan Pınarbaşı deresi ve 17 metreden düşen Sütüven Şelalesi ile çevresinde oluşan küçük sevimli gölcükler görülebiliyor
Buz gibi suda yüzmek isteyenler kendilerini suya bırakabilirler
Doğanın Muhteşem Kliması
Şahinderesi Kanyonu
Altınoluk’u oksijen çadırına dönüştüren etkenlerin başında Şahinderesi Kanyonu geliyor
Bölgede hava değişimi sağlayan kanyon dağdan çektiği çam kokulu havayı ovaya dağıtırken denizden aldığı iyot kokulu havayı dağa çıkartarak bir çeşit baca görevi görüyor
Karşılıklı hava sirkülasyonunu sağlayan 27 km
uzunluğundaki kanyonun yüksekliği 600 metre
Açık U şekilli aralığı 700 metre civarında
Çevresi şifalı bitki ve otlarla bezeli olan Şahinderesi Kanyonuna Orman İşletme Müdürlüğü’nden izin alınarak giriliyor
Rehbersiz gezmenizi tavsiye etmediğimiz Şahinderesi Kanyonundan 25 km’lik bozuk toprak yol daha ziyade jeep türü araçlara geçit veriyor
Kazdağları’na güvenli ve verimli bir gezi için bu bölümün sonunda bu gezileri düzenleyen Seyahat Acentaları’na başvurunuz
Kendi başınıza gezmeniz hem yasak hem de tehlikeli
Sizin için de dağ için de tehlikeli lütfen uyunuz
Kanyonda bekleyen sürprizler
Şahinkale’nin kuzeyine gitmek için Avcılar köyünden orman yoluna giriliyor
Ormana giriş izninizi görevli bekçiye gösterip köprübaşından Kışladağı’na varıyorsunuz
Yol üzerinde çok soğuk kireçsiz vücut üzerinde çabucak kuruyan suya sahip gölcükler bulunuyor
Bunlardan biri olan Dereçatı mevkiinde yüzebilirsiniz
Bu nedenle yola çıkmadan önce mayo ve havlunuzu yanınıza alın
Su ve kuş sesinden başka ses duyulmayan bölgede pınar suları hayli bol
Dereçatı suyu çiçek ve kekik kokularını da beraberinde getirip yosunlu kayaların kalbinden akıyor
Biraz ilerdeki pınar ise nane otları arasından aktığı için "Naneli pınar" ismiyle anılıyor
Kanyonda ilerleyen Gücük Burun Ağlayan Çam Kestane Deresi Yörük Pınarı Selvili Mezarlık Ayı Kapıları Damla isimli etapları geçip kabaran iştahınızla Altınoluk’a dönebilirsiniz
Kanyonun başındaki Bent Otel doğaya uyumlu güzel bir yer
Şahinderesi kanyonunun çıkış noktasında bir yapay bentten dökülen suların yarattığı çağıltı ve serinlik Bent Otel’i çekici kılıyor
Bent Otel işletmecileri Mahmutoğlu kardeşlerden de kanyon ve güzergahınız hakkında bilgi alabilir dönüşte de burada mola verebilirsiniz
Zaman uygunsa kuş cıvıltıları ve su çağıltıları arasında alabalık yemeyi de unutmayın
Bent Hotel
Tel: (266) 396 10 70 - 396 15 53
BİR KÖY MÜZESİ
Akçay ile Altınoluk arasında Tahtakuşlar Etnografya Galerisi tabelasını görüp sağa girdiğinizde köyün hemen girişinde bir köy müzesi göreceksiniz
UNESCO’dan özel ödül almış müzede Türkmen kültürünün iş aletlerinden giysilerine çadırlarından ev gereçlerine kadar yüzlerce ürün sergileniyor
Müzenin kurucusu ve yöneticisi emekli öğretmen Alibey Kudar ve ailesi çevre hakkında bütün sorularınıza cevap veriyorlar
Bir de Kaz Dağı’nın çeşitli dertlere deva otlarını toplayıp kurutuyorlar
Melisa kandil çayı karabaldır gibi hoş adları da olan otlardan küçük bir bedel karşılığı satın alabilirsiniz
Değişik otlardan oluşmuş pakette her otun üzerinde nasıl kullanılacağı ve neye yaradığı belirtiliyor
( Kazdağları’nın şifalı otları ile ilgili geniş bilgiyi biraz sonra okuyacaksınız
) Ayrıca elişi giysiler takılar da alabilirsiniz
Alibey Kudar hoşsohbet ve çevreyi çok iyi tanıyor yörenin bütün efsanelerini ondan dinleyebilirsiniz
Bir resim galerisi ve kütüphanesi de bulunan Müze haftanın her günü ve günün her saati açık
(Tel: 0
266
387 33 40 ) Küçük bir ücretle gezebilirsiniz değer doğrusu
KAZ DAĞININ YAMAÇLARI
Kaz Dağı eteklerindeki başka köylere de benzer bir ilgi var
Yörenin temiz ve bol oksijenli havası denize yakın kıyının kalabalığından uzak oluşu ve serinliği kentlerden bunalan insanları çekiyor
AYIDERE SÜTÜVEN HASANBOĞULDU
Kaz Dağı yamaçlarında bulduğunuz her yoldan arabanızla her patikadan yürüyerek yamaçlara doğru çıkabilirsiniz
Bir dönemeçte bir tepenin ardında saklanmış bir sürprizle karşılaşırsınız mutlaka
Güzergahlardan bir kaçını tanıtalım
Altınoluk - Edremit karayolunun 20
km’sinden sola dağa doğru Zeytinli Köyü sapağından girin 2 km
sonra köyü göreceksiniz
Köyün dağ yönündeki çıkışından Türkmen köyü Mehmetalan’a devam edip burayı da geçtikten sonra 12
km’deki köprüye ulaşacaksınız
Köprünün ötesi Ayıderesi
Kaz Dağı’ndan kaynaklanan dere boyunca yürüyüş çok keyifli
Küçük şelaleler yaparak vadinin kıvrımlarından akıp giden derenin çevresinde buz gibi suları ile çeşmeler göreceksiniz
"Misafir Sofrası" denilen büyük bir kayanın üzerindeki düzlükte 20 kişilik piknik sofrası kurulabilir
Sofra bir seyir terası gibi şelalenin ve çevrenin manzarasını görüyor
Köprüden Bigadiç’e kadar devam eden toprak yol otomobille gidenler için pek elverişli değil
Jeeple veya yürüyerek devam edenler Beypınarı Elifkızı gibi hoş şelaleler güzel piknik alanları görme şansına sahip olacaklar
Rastlayacağınız köylülere çekinmeden yol sorabilirsiniz
Çevrenin insanı sevecenlikle yardımcı olacaktır
Zeytinli Köyü’nün çıkışındaki dar köprüden hemen sonra sola dönerseniz 3 km
sonra Beyoba Köyü’ne köyün girişinden sola inen toprak yolu izlerseniz 2 km
sonra da sekiz metre yükseklikten düşen Sütüven Şelalesi’ne ulaşırsınız
Çevresi piknik alanı olarak düzenlenmiş şelalede Orman İşletmesi bir de tesis inşa ediyor
Derenin karşı tarafından patika yolu izleyerek bir Km
ilerlediğinizde yörede ayrıntıları değişen hikayelerini dinleyeceğiniz Hasanboğuldu’yu görüyorsunuz
Aşık olduğu kıza kavuşmak için sırtında kocaman bir çuval tuzu dağa çıkaran Hasan’ın öyküsünü kime sorarsanız anlatır
(Meraklısı Sabahattin Ali’nin öyküsünü okuyabilir Şelalenin serinliğine ve aşağıdaki gölcüğün güzelliğine bırakın kendinizi
Gölcükte Hasan’ın boğulduğunu unutup yüzebilirsiniz
Pek bir tehlikesi yok suyun soğukluğundan ürkmezseniz
Gölcükte çok da balık var
Bir küçük olta ile şansınızı deneyebilirsiniz
GÜRE
Kaz Dağı’nın eteklerindeki kaplıca merkezi Güre’de eski sokaklar evler ve buz gibi sular akan çeşmeleri ve 1880 yapımı camisi karşılar konukları
Asırlık iki depo restore edildi
Ünlü mimar ve yazar Cengiz Bektaş’ın yaptığı bin kişilik anfitiyatrolarında düğünlerini yapıyorlar
Güre eski çağlardan beri bilinen bir kaplıca merkezi
64 derecedeki kaplıca suyu ile Roma döneminden kalma Afrodit Termal Tesisleri (Tel: 266
384 19 78) belediyeye ait
Banyolu odaları ve günübirlik yararlanmak için soyunma ve dinlenme imkanı olan genel banyoları bulunuyor
Günübirlik yararlanmak için resepsiyondan sıra numarası alıp kafeterya veya lokantada bekleniyor
Sırası gelen anons ediliyor
Homeros’un destanında "Bin Pınarlı İda" diye anılan dağın birçok yerinde çaylar çavlanlar keşfedebilirsiniz
Pınarbaşı bunların en bilinenidir
Güre’ye girmeden Taş Köprü’den sola dönüp 3 km
ilerlerseniz söğüt kavak çınar ağaçları ve havayı serinleten çayı ile güzel bir piknik yerine ulaşmış olursunuz
Güre’de bir kahveye oturup sorarsanız bizim anlattığımızdan birazcık farklı bir Sarıkız efsanesi daha dinleyebilirsiniz
Sultan Mehmet’iin İstanbul’u kuşatmaya hazırlanırken gemilerinin ağacını Kaz Dağı’ndan sağladığı ve bugün çevrede oturan Tahtacıların bu iş için Toroslar’dan buraya getirildikleri anlatılıyor
O dev ağaçlar yanıp kül olmuşlar çoktan
Yenileri büyüyor ve yoketmezsek doğa gene gemiler yapacak ağaçlar yetiştirecek
KAVURMACILAR KÖYÜ
Güre’nin hemen üst tarafındaki Kavurmacılar Köyü efsanelere konu olmuş Sarıkız’ın köyüymüş
Her yıl Ağustos ayında köyde kurbanlar kesiliyor keşkek dövülüyor pilav ve nohut pişiriliyor
Çevre köylerden ve tatilcilerden kim katılırsa misafirdir
Hepsine izzet ikram gösteriliyor
Yemek üzerine şerbetler içiliyor
Sarıkız’ın ruhuna mevlüt okunduktan sonra köyün kocamış çınarı altında namaza duruluyor
Kaz Dağı’nın eteklerindeki diğer köyler gibi Kavurmacılar’ın çevresi de ağaçlık yeşillik
Suları bol ve güzel
Kaz Dağları üzerinde
Ege’den Marmara’ya
Kaz Dağları’nı aşarak Kalkım ve Yenice üzerinden yapılacak yolculuk Ege’den Marmara Denizi’ne dağ yolundan ulaşmanızı sağlayacak
Yolculuğu sadece bir yerden bir yere gitmekten ibaret sayanlara önermiyoruz
Ama yolun her anında yeni bir şeyler görebilen yeni kokular duyabilenlere bu yolu öneriyoruz
Normal binek otosuyla yapılabilecek bir yolculuktur bu
Edremit’in içinden kuzeye Kalkım yoluna gireceksiniz
Kalkım Bucağı - Yenice - Çan yolunu izleyerek Biga’ya ulaşacaksınız
Biga’dan az sonra Çanakkale-Bursa karayolundasınız
Edremit’ten 10 km
uzaklaştığınızda zeytinlikler yerini çamlara bırakmaya başlayacak
Bitki örtüsünün değiştiğini hemen farkedeceksiniz
Kaz Dağlarına doğru asfalt yolu tırmandıkça bitki örtüsündeki değişim de devam edecek
25 Km
yolaldığınızda denizden 900 metre yükseklikteki Hanlar yöresinde yemek molası veriliyordu
Köyler anlaşamadı ve yıkıldı
Arazi aracıyla yolculuk edenlere ( yazın arabasını esirgemeyen herkese ) burada bir sapma yapıp sola dönerek dağın zirvelerinden Eybek Dağı’na çıkmalarını öneriyoruz
Zirvede Kazdağı Göknarı ve mesire alanı göreceksiniz
Hanlar’dan 10 Km
sonra Milli Parklar Dinlenme Tesisleri’ne ve buradaki Geyik Çiftliğine ulaşılıyor
Tel örgülerle çevrili koruma alanında her zaman geyikleri görebilirsiniz
KALKIM
Şimdi "bu dağbaşında ne arıyorum ?" diye bir soruyu aklından geçirenlere Kaz Dağları’nın gezginlerine hep sunduğu sürprizlerden birinden sözedelim
Dağbaşında bir yüzme molasına ne dersiniz? Yok derede falan değil yüzme havuzunda
Orman içinde geniş bir araziye kurulu İliada Hotel’de
Bisikleti binicilik balıkçılık avcılık doğa yürüyüşü veya jeep safariden sizin ilginizi çeken varsa İliada Otel’e başvurun
( Tel: 286
484 77 78 )
Kalkım yakınında bir de kaplıca var
Hıdırlar Kaplıcası’nın 90 dereceyi bulan suyu şifalı
İki de alabalık çiftliği göreceksiniz
Kalkım’dan sonra Hamdibey’i 8 Km
kadar geçince yol ayrımı var sola dönerseniz Yenice - Çan yolunu izlerseniz
Sağa dönerseniz Balya üzerinden Edremit - Balıkesir anayoluna çıkarsınız
Biz birinci yola devam etmenizi öneriyoruz
Yenice’yi görünce şaşıracaksınız gerçekten şaşılacak kadar düzenli bir yerleşim
Bu düzenlilik bir talihsizlikten geliyor
Yıllar önce bir depremle yıkılıp yeniden yapıldı
İlçe merkezinde bir Etnografya Müzesi de var
Her yıl Haziran ayının ilk cumartesi günü "doğa yürüyüşü" yapılmaktadır
Konaklamak isterseniz bir otel de bulacaksınız
Çan ise bir seramik merkezi
Atölyeleri gezebilir ve birşeyler alabilirsiniz
Çan’dan Biga’ya oradan da kuzeye 20 Km’lik yolla Karabiga’ya Marmara sahiline çıkabilirsiniz
BİGA
Biga’da bir mola vermek ya da konaklamayı düşünürseniz Köşdere Otel’i bir seçenek olarak gündeminizde olsun
(Tel: 286
316 58 78)
170 Km
kadar tutan bu dağ yolu yağmurların azaldığı bahar günü size çok güzel bir gün geçirtecek
Ormanın yanısıra binbir çeşit kırçiçeği göreceksiniz
Bir denizden çıkıp ötekine ulaşacaksınız
Kalkım’da konaklamalı bir gezi yaparsanız aceleye getirmemiş olur daha çok keyif alırsınız
İsterseniz bu geziyi Marmara kıyısından başlatarak bizim anlattığımızın ters yönünde de yapabilirsiniz
İstanbul Yenikapı’dan hızlı feribotla ( Tel: 216
362 04 44 Bandırma’ya oradan Kalkım’a ( 2 saat ) giderek yapabilirsiniz
Kazdağları(Bin Pınarlı İda) mitolojide çok öyküye konu olmuş
Gerçekten efsanevi bir dağ
Biz size nisbeten düzgün ve meskun bir güzergah anlattık
Maceralı bir yolculuğa ve sürprizlere meraklı olanlara ve tabii sizi yolda bırakmayacak iyi bir araçla seyahat edenlere önerimiz ise biraz rasgele yolculuktur
Bölgede gördüğünüz her köye uğrayabilir kahve molası verip köylülerle sohbet edebilirsiniz
Bölge insanı çok cana yakın konuksever ve yardıma hazır
Size yüzlerce yıllık Roma İmparatorluğu zamanında dikildiği söylenen çamları şifalı otları bulabileceğiniz yerleri tarif edecek dahası yanınıza düşüp götüreceklerdir
Bölgede köyden köye hatta anlatandan anlatana değişen efsaneleri de dinlemiş olursunuz
Sebahattin Ali bu yörede köylülerden dinlediklerinden koca bir roman yazmıştı
AKÇAY
Edremit’ten çıkıp Çanakkale’ye yöneldikten kısa bir süre sonra Akçay çıkacak karşınıza
Akçay’ın merkezi karayolundan 3 km içeride ve deniz kenarında
Akçay ikinci konutçuların tatil kenti olarak hızla büyüdü
Kentin yaz nüfusu ile kış nüfusu arasında çok fark var
Deniz temiz konaklayacak çok sayıda otel pansiyon ve tatil köyü bulunuyor
EDREMİT
Çanakkale-İzmir yolu üzerinde ve Çanakkale’ye 91 km
uzaklıktaki Edremit Kurşunlu Cami (1231) Eşref Rumi Camisi ve Emir Ali Türbesi gibi tarihi eserler yanında bir de müzeye sahiptir
Şehir Kütüphanesi içindeki müzede Hellenistik Roma Bizans Selçuklu ve Osmanlı dönemi eserleri ile zengin bir silah koleksiyonu var
Antandros antik kenti kazılarında bulunan tunç vazo üç bin yıllıktır
Müzede Kadiri tarikatına ait eşyalar ve giysiler de bulunmaktadır
Edremit’in Akçay-Altınoluk arasındaki sahil şeridi kilometreler boyunca otel pansiyon ve yazlık evlerle doludur
Sahil boyunca kuzeye doğru uzanan yazlıklar karayolu ile deniz arasını kapattığından yol boyunca ilerlerken deniz kıyısından gittiğinizi göremezsiniz
Hem bu nedenle hem de kendi güzelliğinden dolayı sık sık Kazdağlarına doğru girmenizi öneriyoruz
Güzel havası ve doğası yanında deniz manzarası da sunuyor ziyaretçilerine
Yöre insanlarına sorarsanız buranın dünyanın öksijen cenneti olduğunu söyleyeceklerdir
İDA (KAZ) DAĞI’NIN ETEKLERİNDE
Kaz ( İda ) Dağları Edremit Altınoluk Akçay Güre yörelerinin hazırlanmasındaki katkılarından dolayı Sayın Erinç Ersöz’e ve Mesut Mahmutoğulları’na teşekkürlerimizle
Efsaneleri ile ünlü Kaz Dağlarına çıkarken birbirinden güzel şelaleler ve göletler göreceksiniz
Jakuzi tesirli şelalelerin altında yıkanıp dinçleşmek isterseniz mayonuzu yanınıza almayı unutmayın
Buz gibi sularıyla sütüven şelalesi en çok rağbet gören yerlerin başında geliyor
Akçay
İDA’DA DÜNYANIN İLK
GÜZELLİK KRALİÇESİ
SEÇİMİ
Kral Priamos’un bir kuşkuyla dağda ölüme terkettiği oğlu Paris bir ana ayı tarafından emzirilerek kurtarılır büyüyüp yaman ve güzel bir delikanlı olur
Bir gün güzeller güzeli tanrıçalar Hera Athena ve Aphrodite arasında kimin en güzel olduğu konusunda kavga çıkar
Kavgayı çözümlemek üzere Zeus Paris’i görevlendirir
Paris birbirinden güzel üç kadın arasında seçimi nasıl yapıp elmayı kime vereceğini düşünürken belki de dünyanın ilk rüşvetlerinden biri de devreye girer: Hera Asya ve Avrupa krallığını; Athena savaşta dünyanın en büyük yiğidi olmayı ve insanüstü bir aklı vadederler
Aphrodite ise "Benden sana en güzel kadının sevgisi" der
Paris krallığı kahramanlığı bir yana itip sevgiyi seçer ve Aphrodit’e uzatır elmayı
Böylece dünyanın ilk güzellik kraliçesi seçimi sonuçlanır
BİR TÜRKMEN EFSANESİ:
SARIKIZ’IN ÖYKÜSÜ
Bu da bir Türkmen söylencesi
Bütün söylenceler gibi farklı farklı anlatılıyor
Biz birini aktaralım:
Dağlarda kendisi koyun kızı da kaz çobanlığı yapan bir garip adem yaşlanır ve kızını bir aileye emanet ederek hacca gider
Hac dönüşü kızı hakkında çekemeyenlerin dedikodularını duyar
Baba kızını canına kıymak için dağa götürür
Yolda köylüler hakaret edince kız "Suyunuz soğuk kızınız kavruk" olsun diye ilenir
Tepeye çıkarlar
Baba abdest almak için su ister kızından kızın verdiği su tuzludur
Dağın tepesinden uzanıp denizden doldurmuştur tası
Baba kızının erdiğini anlar çok üzülür pişman olur
O sırada dağın üstüne kocaman kara bulutlar çöker
Bulutlar kalktıktan sonra gelen çobanlar babayı ve kızı ölmüş bulurlar
Babanın öldüğü yere Baba Dağı kızının öldüğü yere Sarıkız Tepesi derler ve türbe yaparlar
Türkmenler halen Sarıkız Tepesi’ne gidip kurban keserler adak adarlar
KAZ DAĞI’NIN ŞİFALI OTLARI
Edremit Körfezi’nin zeytininin ve zeytinyağının ününü herkes bilir de Kazdağları’nın şifalı otlarını bilmeyenler vardır diye hatırlatalım dedik
Kazdağının eteklerinde bir tatil yöresine giderseniz yolunuz mutlaka dağlara doğru düşecektir
Binbir efsanesiyle zeytinlikleri ve çam ormanlarıyla Kazdağlaları sizi çağırır zaten
Kazdağlarında yapacağınız gezi sırasında şifalı otlar toplayabilirsiniz
Dahası sadece ot toplamak için dağda dolaşabilirsiniz
Önce bulabileceğiniz yüzlerce şifalı ottan başlıcalarını kısaca tanıtalım:
Kuşburnu ısırganotu mor kekik listenin başlarında yer alıyor
Isırgan otu çoğunuzun bildigi ısırgan
Son yılların gözde şifalısı
Enerji vitamin takviyesi yanında mide barsak böbrek ramatizma gut yanında kansere karşı da kullanılıyor
kepekli saçlara da iyi geliyor
Oğul otu sinir sistemi bozukluklarından doğan hastalıklara; Sığır kuyruğu solunum yolu hastalıklarına iyi geliyor
Avrupa’da zadece bitkilerden hazırlanan ve kimyasal katkılar olmayan ilaçlardan başka ilaç vermeyen doktorlar ve satmayan eczanelerin gittikçe çoğaldığını hatırlatalım
Üstelik atalarımızın binlerce yıllık deneyimlerine de kulak vermekte yarar var
Hekimliğin piri Lokman Hekim’in de kulaklarını çınlatalım
Papatya rezene tohumu adaçayı yabani nane ve daha bir çok ot çeşidi sizi bekliyor
Kentlerde büyüyüp otları bırakın tanımayı hiç görmemiş olan Kazdağı konuklarına özel turlara katılmalarını öneririz
Üstelik Kazdağlarında gezmek izne bağlı
Kendi başınıza çıkmanız yasak
( Bu yasağa kızanlara hem doğanın hem de insanların korunması için bu tür planlamaların gerektiğini düşünmelerini öneririz
Bu konuda bölgede faaliyet gösteren iki seyahat acentasını arayabilirsiniz
Mare - Monte - ( Mare Monte Hotel - Erinç Ersöz ) Altınoluk / Edremit Tel: (266) 396 17 30 İstanbul’dan da turlar düzenleniyor
Yakamoz- Bent Hotel -Altınoluk / Ufuk Hanım ve Osman Bey Tel : ( 266 ) 396 15 53 - 396 10 70
Ben dağlara tırmanmadan bu otları nasıl bulurum diyenler ise Türkiye’nin ender köy müzelerinden biri olan Tahtakuşlar Müzesi’ne başvurabilirler
Alibey Kudar Tel : ( 266 ) 387 33 40
Bu özel müzede Kazdağlarının şifalı otlarını küçük bir bedel karşılığında satın alabilirsiniz
Üstelik kullanım tarifleri ile birlikte
( Altınoluk sayfalarımıza bakınız
Yöre halkının "Gülen Amca" diye çağırdığı İbrahim Arısoy tam bir şifalı otlar uzmanı
Babası Memiş Hasan’dan devralmış mesleği
Telefonu (266) 396 05 28
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul