Konu
:
Prens Adaları
Yalnız Mesajı Göster
Prens Adaları
08-23-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Prens Adaları
Prens Adaları
İstanbul'un hemen dibindeki adalar her mevsimde ayrı bir ruh haliyle karşılar ziyaretçilerini
Yazın tıklım tıklım dolup taşar ama kış aylarında sessizleşirler
Hep huzur veren bir sessizliktir bu
Kış sonlanıp da bahara göz kırparken adalar sakinliği ve kendine özgü ruhuyla en cazip ve en kolay şehirden kaçış yoludur
İlk durağımız Kınalıada
Kınalıada Prens Adaları topluluğu içinde İstanbul'a en yakın ada olması sebebiyle tarihte en çok sürgün bu adaya yapılmış
Adını bakır ve demir madenlerinin etkisiyle kızıllaşan toprak renginden almış
İskeleden iner inmez sizi karşılayan çarşısı adanın kalbi
Şubat ayına rağmen yazdan kalma bir güneş kendini hissettiriyor
Adalar sanki tüm o eşsiz görselliğini sessizce avuçlarımıza bırakmış; etrafta kimsecikler yok
Birbirinden güzel renkli ve nostaljik evlerin arasından ağaçların gölge yaptığı serin sokaklardan geçiyoruz
Henüz kimseler uyanmamış anlaşılan pencere ve balkon kapıları sıkı sıkıya kapalı
Kaldırımlara yığılmış sarı yapraklar güneşin sıcağına aldanmamızı önleyip Şubat ayında olduğumuzu hatırlatıyor bize
Kınalıada'nın modern camisi
Diğer adalara göre tarihi miras bakımından daha zayıf olan Kınalıada'da Ermeni Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi ve Manastır Tepesi'nde Rum Ortodoks Hıristos Manastırı bulunuyor
Ermeni ve Rum vatandaşlara hala hizmet veriyor ve ziyaretçilerine açık
İskeleden indiğinizde hemen solunuzda kalan Kınalıada Camii mimari yapısıyla hemen dikkat çekiyor
Kıyıda bulunan bu caminin giriş katındaki küçük dükkânda minik süs eşyaları satılıyor
Renkli bir fayton önündeki iki beyaz at eşliğinde yavaş bir tempoda yanımızdan geçiveriyor
Banklardan birine oturup denizi mi seyretsek yoksa bir fayton turu mu yapsak kararsızız
Bu sessiz güzelliği daha derinden hissetmek için ara sokaklara dalıyoruz
Kışa özel dinginlik
Ada sakinleri yavaş yavaş uyanıyor
Yaza göre çok daha tenha olmakla beraber günün en kalabalık saati öğle vakti
Büyülendiğimiz bu sakinliğe adalılar çoktan alışmışlar
Kimi eşofmanlarını giymiş denize karşı spor yapıyor kimi kahvaltısına başlamak için gazete ve ekmeğini almış yürüyor kimiyse lokantasının önüne henüz attığı masalarının örtülerini kontrol ediyor
Öykücü Sait Faik'in adası
Süslü evleriyle Prens adaları içinde “en zengin” görünen Kınalıada'nın iskelesine yanaşan ada vapuruna atlayıp Burgazada'ya geçiyoruz
Betondan ziyade ahşap evlerin göze çarptığı ada tek tepesi olan Bayrak Tepesi'nden itibaren neredeyse kıyıya kadar çam ormanlarıyla kaplı
Mis gibi çam kokusu ciğerlerimizi dolduruyor
Ünlü yazar Sait Faik Abasıyanık'ın yaşadığı ve sonradan müzeye dönüştürülen beyaz ahşap köşkte şimdilerde tadilat var
Adada Hirstos Manastırı ve eski Ortodoks kilisesi patriklerinden Metodios'un yedi yıl hapsedildiği mahzenin üzerinde bulunan Ayios İoannis Kilisesi görülmeye değer
1928 yılında kurulan ve Türkiye'nin en eski sanatoryumlarından olan Burgazada Sanatoryumu da tarihe tanıklık ediyor
Tüm Prens Adaları'nda olduğu gibi Burgazada'da da bisiklet sefası hüküm sürüyor
Kış mevsiminde de aynı zevki yaşattığını bizzat öğreniyoruz
Sadece biz değil adanın hemen hepsi sağlıklı görünen yaşlıları da bisikletten vazgeçmiyorlar
Tek Bizans Kilisesi olan Kamariotissa
Gün ortasına yaklaştığımızda Heybeliada İskelesi’ne yanaşan vapurdan iniyoruz
Dikkatimizi ilk çekenler ada sokaklarında turlayan denizci gençler ve iskelenin hemen solundaki Deniz Lisesi oluyor
Sağ tarafta ada çarşısı ve çay bahçeleri karşılıyor bizi
Kınalıada ve Burgazada'ya göre burada konaklanacak yer bulmanız daha kolay
Meşhur piknik alanında çam ağaçlarının altında piknik yapmak da İstanbulluların en favori haftasonu eğlenceleri arasında
Bu yıl müzeye dönüştürülen ünlü edebiyatçı Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın yaşadığı ev denize hakim bir tepede yer alıyor
Ağaçların içindeki bu muhteşem ev restorasyon sonrası ziyaretçilere açıldı
Adalar merkezi Büyükada
Prens Adaları'nın en büyük ve şehirleşmeye en yakın adası olan Büyükada'nın diğer adı Rumca Prens anlamına gelen Prinkipo
Bu sebeple olacak ki Adalar ilçesinin de merkezi
Kıyının hemen önüne dizilmiş balık restoranlarından sesleri geliyor
Yanlarına yaklaştığımızda ise balık kokusuna karşı koyamıyoruz
Bu şirin restoranlarda dalga sesleri ve yağmur eşliğinde karnımızı doyuruyoruz
Adada fayton sefası
Faytonların sıraya dizildiği meydan rengârenk
Nüfus bakımından en kalabalık ada olan Büyükada faytonlarıyla ünlü
Öğleden sonra hiç durmadan yağan yağmur altında müşteri bekliyor bu süslü atlı arabalar
Yağmurdan sırılsıklam olan atlar titremeye başlıyor
Bazı fayton sahipleri atların üzerine battaniye örterek üşümelerini engellemeye çalışıyorlar
Ada turu yapmak üzere bindiğimiz faytonun sahibi atların üzerindeki battaniyeleri kaldırıp dizginlerini eline alıyor
Yağmur da olsa güneş de olsa faytonla ada turu yapmak gibisi yok
Nal sesleri eşliğinde geçiyoruz sokakları sallana sallana
Uzun bir yokuşun sonunda Aya Yorgi Kilisesi'nin müthiş manzarasını karşımızda buluyoruz
Kilisenin açılmasını bekleyen diğer ziyaretçiler yandaki minik kulübede çaylarını aaaaaaayabiliyorlar
Dilek kutusuna dileğimizi yazdıktan sonra rüzgârda ayakta durmakta güçlük çeksek de yokuşu iniyoruz
Dünyanın en büyük ahşap yapısı olan Rum Yetimhanesi de heybetiyle insanı büyülüyor
Ayios Dimitrios kilisesi ise adadaki Ortodoksların büyük ayinlerine ev sahipliği yapmaya devam ediyor
Ayrıca bir de II
Abdülhamid tarafından yaptırılan dört minareli büyük Hamidiye Camii bulunuyor
Burgazada ve Heybeliada Sait Faik ve Hüseyin Rahmi'nin yaşadığı yerler olarak anılırken Büyükada'nın hikâyecisi ise Reşat Nuri Güntekin'dir
Adalılardan ziyaretçisinin çok olduğunu öğrendiğimiz evi kıyıya sadece birkaç sokak paraleldeki Maden Mahallesi'nde bulunuyor
Adanın akşam vapurlarından biri
Tıpkı adanın kendisi gibi tenha olan vapur yolcularını aldıktan sonra şimdi yağmurun dindiği denizin çarşaf misali uzandığı Marmara Denizi'nde süzüle süzüle yol alıyor
Yolcular vapurun açık kısımlarında ellerindeki fotoğraf makineleriyle günün bu en güzel anını ölümsüzleştiriyor
Ada günlüğümüzün sevimli notlarına bakarak bu gezimizi kış ziyaretlerimizin başlangıcı sayıyoruz
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul