Prof. Dr. Sinsi
|
Batıcılık (Garpçılık) - Bergsonculuk - Biçimcilik (Formalizm)
Batıcılık (Garpçılık)
Batıcılık akımı, Çaadayev'in Felsefi Mektuplar'ına, dayanır (1836) Çaadayev, bu mektuplarda, Ruslara, Hegel'in «milli mesele» üzerindeki düşünceleri açıkladı Batıcılar (Çaadayev, Herzen, Biyelinski) İslavseverlerin tersine, Rusya'nın tarihi görevini yerine getirebilmesi için Batıya yönelmesi gerektiğini düşünüyorlardı Ama Batıyı körü körüne kopya etmemeli, yalnızca en modern yanını (yönetim teşkilâtı, laiklik) almalıydı
Herzen ile birlikte kimi batıcılar bir Avrupa sosyalizmine bile yöneldiler 1848 Karışıklıklarından hemen sonra polis batıcılığa karşı sert bir tutum gösterdi Aralarında Dostoyevski'nin de bulunduğu Çaadayev'in arkadaşları tutuklandı Böylece, batıcılık akımı da sona erdi
Bergsonculuk
Bergson'un öğretisi
Bergson'un düşüncesi çağdaşları ve kendisini izleyenler üzerinde önemli bir etki yaptı Bergson'dan doğrudan doğruya etkilendiğini söyleyebileceğimiz filozoflar arasında, öğrencisi J Segond vardır
«Bilimin eleştirilmesi» akımının ve pragmatizmin etkileriyle Bergson'culuğun birleşmesi XX yy ın başında Fransa'da ortaya çıkan geniş bir felsefi okula bağlı şu düşüncelerin ortaya çıkmasına yol açtı: Maurice Pradines, Jules de Gaultier, Leon Olle-Laprune, Alfred Loisy, Lucien Laberthonniere, Edouard Le Roy, Maurice Blondel; ekonomi politikte Georges Sorel ve ayrıca birçok yabancı filozof (Notorp, Dilthey, Dewey, Croce)
Kaynağını Bergson felsefesinde ve pragmatizmde bulan düşünce akımına karşı olanlar arasında yeni-tommaso'cu Jacques Maritain meşhurdur (Maritain şöyle yazdı: «Bay Bergson, zekânın yerine sezgisini; varlığın yerine süre, oluş veya salt değişmeyi koyarak, nesnelerin varlığını yok etmekte, özdeşlik ilkesini ortadan kaldırmaktadır») Marks'çı düşünürler de Bergson'culuğa karşıdır Katolik kilisesi, papa Pius X'un 1907'de yayımlanan Pascendi genelgesiyle «modernci felsefe»yi mahkûm etti
Biçimcilik (Formalizm)
Biçim'i öz'den üstün tutan öğretilerin genel adı Antikçağ Yunan düşünürü Aristoteles mantığında ve metafiziğinde, Alman düşünürü Kant törebiliminde Alman düşünürü Herbart estetiğinde vb biçimci'dirler
Sanat alanında sanat, sanat içindir görüşü de biçimci bir görüştür, çünkü sanatsal biçimi düşünsel öz'e üstün tutar Bu düşünceye göre, sanat, biçimdir Herbart da estetiğinde güzel'i biçimde bulmaktadır Burjuva toplumunun soyut sanat anlayışı, kübizm, gerçeküstücülük, dadaizm, pürizm, fovizm, taşizm vb gibi hemen bütün sanat akımları biçimcidirler ve sanatın özsel niteliğini yadsıyarak biçimi üstün tutarlar
Biçimcilik, biçimle öz ilişkisinde biçimin rolünü abartan ya da onu tek geçerli değer kılan yanlış bir tutumdur Bu yanlış tutum, aynı zamanda zarar vericidir Öyle bir tarla düşünün ki ekimin bütün biçimsel gerekleri yerine getiriliyor; nadazlanıyor, sürülüyor, gübreleniyor, sulanıyor Ne var ki içine tohum atılmıyor
Bu tarladan ürün alınabilir mi? Bir yargı düşünün ki yargıç, hukukun bütün biçimsel kurallarını titizlikle uyguluyor, ne var ki davanın gerçeklerle aydınlatılmasına önem vermiyor, bu yargı tüzeyi gerçekleştirebilir mi? İçerikten, özden yoksun ya da içeriği önemsenmemiş biçim, zorunlu olarak metafiziğe ve idealizme düşer
|