Yalnız Mesajı Göster

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Eserlerindeki Halk Edebiyatı Unsurlarının Tesbiti

Eski 08-23-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Eserlerindeki Halk Edebiyatı Unsurlarının Tesbiti



-ÇOCUK OYUNLARI VE HALK OYUNLARI-

“Çocukların ve daha az ölçüde büyüklerin, günlük geçim dönemlerinden ayırtabildikleri boş zamanlarında herhangi bir üretim çabasını ya da başka çeşitten bir hizmeti sorunlu kılmadan sadece eğlenme yolu ile dinlenmelerini sağlayan eylemlerdir ” Diğer yandan kültürün devamlılığı için yeni nesillere aktarmada önemli bir işleve sahiptir İçinde doğduğu kültürel birikimi küçük yaşlardan itibaren edinmeye başlayan çocuk, ileride toplumun bireyi olarak kültürel bilince sahip bir yetişkin olacaktır Tanpınar, romanlarında az da olsa bu oyunlara yer vermiştir
“Yol ortasında toza bulanmış kız çocukları oyun oynuyorlardı Mümtaz onların türküsünü dinledi:
Aç kapıyı bezirgan başı, bezirgan başı
Kapı hakkı ne verirsin? Ne verirsin?
… Nuran, çocukluğunda bu oyunu muhakkak oynamıştı Ondan evvel annesi, annesinin annesi de aynı türküyü söylemişler ve aynı oyunu oynamışlardı
… Devam etmesi lazım gelen, işte bu türküdür Çocuklarımızın bu türküyü söyleyerek bu oyunu oynayarak büyümesi, ne Hekimoğlu Ali Paşa’nın kendisi, ne konağı hatta ne de mahallesi her şey değişebilir Hatta kendi irademizle değiştiririz Değişmeyecek olan hayata şekil veren, ona bizim damgamızı basan şeylerdir
İhsan bunları ne kadar iyi anlardı Bir gün (Her ninnide milyonlarca çocuk başı ve rüyası vardır!) demişti
Tanpınar çocuk oyunlarının, ninnilerin toplumsal işlevlerine dikkat çekmektedir Nesilden nesile aktarılan, kültürel taşımacılık görevi gören oyunların önemi okuyucuya vurgulanmaktadır Değişenler içinde değişmeyen unsurlar, halk unsurlarını vurgulamaktadır ki toplumsal kimliğin oluşmasında önemli öğelerden biri olan halk edebiyatı unsurlarıdır Halka onun yaşayışına dair hayat tecrübeleridir Toplumun karakteristik özelliğinin devamında önemli bir işlevi üstlenmiştir
Bazı oyunlar destansı dönemin adeta devamlılığı niteliğinde fizik ve zeka gücü gerektiren oyunlardır Bazıları bunların her ikisini barındırdığı gibi bazıları da birini barındırabilir
“Nuri Bey, kendisine çocukluğunda oynadığı (bil bakayım bu nedir? Yahut tek mi çift mi?) oyunlarını hatırlatan bir nevi heybetli saadet kutusunun karşısında korkutan bir şeyle karşılaşmış gibi olduğu yerde gerilirdi
Bu tarz oyunlarda başarı veya başarısızlık vardır Çok bilinen bir oyundan hareketle yazar kahramanının içinde bulunduğu durumu okuyucuya aktarmak istemiştir Oyunlar aynı zamanda kişi psikolojisinin aktarımıdır Oyunlar sadece kültürel aktarım vasıtası değildirler Çocukların fizyolojik gelişimlerine katkıda bulunmanın yanı sıra onların sosyalleşmesinde önemli bir işleve de sahiptirler
Oyunlar sadece küçüklere özgü davranış biçimi değildir Yetişkin bireyler içinde bu tarz davranış biçimleri mevcuttur Hayatın realitesinden kaynaklanan gerginlikten kurtulup, rahatlamak için bir vasıtadır Bu oyunlar daha çok kültürel kökenli folklorik oyunlardır Tanpınar’ın romanlarında geçen oyunlar, yöresel veya toplumsal kimliğin bir parçası halk oyunlarıdır
“Benim oynadığım zeybeği değme efe oynayamaz Hele sizin fraklı, silindirli efeler hiç…” bunu 1926’da Ankara’da bir toplantıda iki vekilin beraberce oynadıkları zeybeği hatırlayarak söylerdi: “Hemen orkestraya işaret ettim, kalktım herkes şaşırdı Zeybek başka türlü oyundur, o etrafta ne varsa hepsini silmezse bir işe yaramaz… ”
“Tevfik Bey coşmuştu “şimdi doğru eve…”diyordu Eğer bu gece bir zeybek oynamadan yatarsam hasta olurum
“- Hani misafir? Dedim (Van Humbert)
- Zehra’da, Zehra’ya verdim Zeybek öğretiyor… ”
Tanpınar, üç ayrı romanında zeybek oyununu vurgulayarak, farklı bir havası olduğunu vurgulamaktadır Oyunda farklı bir dilyetisidir Özellikle kültürel aktarım ve tanıtım vardır Yabancı Humbert’e Zehra’nın zeybek oyununu öğretmesi estetik bir yapı teşkil etmektedir Zeybek oyununun yanında toplumca bilinen çiftetelli oyunu vardır Çiftetelli daha çok keyif ve saadetin oyunu gibidir Karşılıklı vücut hareketleri ile mutluluğun paylaşımı vardır
“…Kendimi karşı masadakilerden birisiyle çiftetelli oynarken buldum
Roman kahramanları tarafından halk oyunları (Anadolu oyunları) olarak isimlendirilmiştir Halk oyunları Anadolu’da düğün ve törenlerde sıkça rastlanan oyun şekilleri olmanın yanı sıra şehir merkezlerinde daha çok resmi törenlerde, kültürel faaliyetlerde gerçekleşen bir aktivitedir
“…Ben Anadolu oyunlarının çoğunu bilirim ” Huzur romanı kahramanı Nuran, halk oyunlarını bu şekilde isimlendirilir Bilindiği üzere oyunların temelinde “totem” vardır ki ibtidai insan toteme korkularını ve saygılarını belirtmek için birtakım müzik eşliğinde hareketler yapmaktaydı Daha sonra mistik düşünce dahilinde bu oyunları sistemleştirdiler Dini mahiyet özelliğini zamanla yitirerek günümüz halk oyunları meydana çıkmıştır Oyunlarda toplumların hayata bakışı, yaşayışı, inanışı vb özellikleri arka planla bulmak mümkündür Tanpınar romanlarına bu unsurları ilave ederek çeşitlendirilmiş ve renklendirilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla