Prof. Dr. Sinsi
|
Cümle ( Tümce )
CÜMLE (TÜMCE)
Cümle veya tümce, çoğunlukla özne, tümleç ve yüklemden meydana gelen; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı kelimeler dizisidir Arapça cumle kökünden gelir Bazen yan cümleciklerle anlamı pekiştirilir veya genişletilir
KELİME GRUPLARI
İSİM-FİİL GRUBU
Bir isim-fiil (mastar) ile ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimelerin veya kelime gruplarının oluşturduğu yeni gruba isim-fiil grubu denir
Grubun ana unsuru isim-fiildir ve sonda bulunur Vurgu isim-fiilden önceki unsurdadır
Mastar, grupta yüklem görevi yapar Ondan önce gelen kelimeler de cümlede olduğu gibi özne, nesne, tümleç olurlar
"Onu biraz sonra çekeceği acıya hazırlamak  "
Nesne / dolaylı tüml / Yüklem
"Suda, rüzgârda, kuşta senin sedanı duyup /"
zarf
"Seni / beyaz çiçekli dallar içinde / sanmak"
Nesne / dolaylı tüml / Yükl
"Halk sanatına, halk ağzına, halk hayatına / daima / açık olma  "
Dolaylı tümleçler / zarf / yüklem
"Uzun bir ayrılıktan sonra / sılaya / dönüş  "
Zarf tüml / Dt / y
"Etrafına / bir keklik gibi ürke ürke / bakış(ından anladım )"
Dt / zt / y
Bu grup, cümle ve kelime grubu içinde isim olarak kullanılır
Etrafına bir keklik gibi ürke ürke bakışından anladım
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir
Bir faciadır, böyle bir âlemde uyanmak
SIFAT-FİİL GRUBU
Bir sıfat-fiil ve bu sıfat-fiile bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime gruplarına sıfat-fiil grubu denir
Grubun ana unsuru sıfat-fiildir ve sonda bulunur Cümleler öğelerine ayrılırken sıfat-fiil ve ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimeler ayrılmaz
Sıfat-fiil, grupta yüklem görevindedir Vurgu, sıfat-fiilden önceki unsurdadır
Sıfat-fiilden önce gelen kelimeler, cümlede olduğu gibi, özne, nesne, zarf tümleci ve dolaylı tümleç olarak adlandırılırlar Bu yüzden sıfat-fiillerle ve sıfat-fiil gruplarıyla birleşik cümleler yapılır
"Eski İstanbul'un güzel semtlerini yaratan / Türklük"
Sıfat / isim
"Eski İstanbul'un güzel semtlerini / yaratan"
Nesne / yüklem
"Bütün hayalleri yıkılmış / insanlar["/I]
Sıfat / isim
"Bütün hayalleri / yıkılmış"
Özne / yüklem
"Her içine girdiği odaya bir şefkat serinliği getiren / bu kız"
Sıfat / isim
"Her içine girdiği odaya / bir şefkat serinliği / getiren"
Dolaylı tüml / Nesne / yüklem
Bu grup, kelime grubu içinde sıfat ve isim; cümlede, özne, nesne, zarf ve yer tamlayıcısı olarak kullanılır
"Mısralarında nağme hissedilmeyen / bir manzume"
Sıfat / isim
"Bu eseri tamamlamak için ne kadar çabaladığını / hiç kimse bilmiyordu "
Sıfat-fiil grubu, isim, nesne
"Sabrından saray yapan / sultanları bilirim "
Sıfat / isim
Birleşik isim olarak kullanılan sıfat-fiiller vardır:
Vatansever, cankurtaran, çöpçatan  
ZARF-FİİL GRUBU
Bir zarf-fiil ve bu zarf-fiile bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime gruplarına zarf-fiil grubu denir
Grubun ana unsuru zarf-fiildir ve sonda bulunur Cümleler öğelerine ayrılırken zarf-fiil ve ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimeler ayrılmazlar
Zarf-fiil, grupta yüklem görevindedir Vurgu, zarf-fiilden önceki unsurdadır
Zarf-fiilden önce gelen kelimeler, cümlede olduğu gibi, özne, nesne, zarf tümleci ve dolaylı tümleç olarak adlandırılırlar Bu yüzden zarf-fiillerle ve zarf-fiil gruplarıyla birleşik cümleler yapılır
"Son gülün karşısında / son bülbül / ah ederken  "
Dolaylı tüml / Özne / yüklem
"Bu yaman dağların hayalini / hatırımdan / silince  "
Nesne / dlı tüml / Yükl
"Kanatlarını açan kocaman bir kartal gibi / kollarını / açarak  "
Edat tüml / Nesne / yükl
"Pembe hayaller / kura kura"
Nesne / yükl
Hâl ekleriyle çekime girmiş bazı sıfat-fiiller, cümlede zarf görevi yaparlar Bunlar da birer zarf-fiil grubudur
"Müzik başladığında / bütün salon bir sessizliğe gömüldü "
Sudur, akar / kendi bildiğince
"Pencere, en iyisi pencere"
"Geçen kuşları görürsün hiç olmazsa"
"-r, -mez, -di mi�, -di, -eli" ile kurulan gruplar da birer zarf-fiil grubudur
Bir pırıltı gördü mü / gözle hemen dalıyor
Ben bu gurbet ele düştüm düşeli
Her gün biraz daha süzülmekteyim
Çamlıca'nın bu asıl çevresine girer girmez, artık eniştemizin köşkünün tılsımlı duygularını tatmaya koyulurduk
Bu grup, kelime grubu ve cümle içinde zarf olarak kullanılır
Bahar geleli / kargalar sınırsız bir neşe içinde
Dargınlığını unutup / onunla barışmak istiyor
Yokuşu çıkar çıkmaz, / kurumuş başak tarlalarıyla karşılaştık
Kardan, yağmurdan, rüzgârdan sora sora /
Bir yol bulup / giderdim anılara
Zarf-fiil grubu yüklem olarak da kullanılabilir
"Âlemde gündüz gönlümüze işkencedir"
"Bence bayram ufukta gün bitincedir "
TEKRAR GRUBU (İKİLEME)
Bir nesneyi veya hareketi karşılamak için eş görevli iki kelimenin meydana getirdiği kelime grubudur
Grupta her unsur kendi vurgusunu taşır; kelimeler arasına virgül konmaz
Eğri büğrü, çoluk çocuk, er geç, senli benli, ezildi büzüldü, delidolu,Vah vah, oh oh, fısıl fısıl, şırıl şırıl, zıp zıp, yavaş yavaş, sabah sabah,Baka baka, gide gele, olmaz olmaz, bitmez tükenmez, demet demet, öbek öbek  
Yapılış şekillerine göre çeşitleri
a Aynı kelimenin tekrarı
Mışıl mışıl, yavaş yavaş, koşa koşa, ılık ılık, koca koca  
b Yakın veya eş anlamlı kelimeler
Doğru dürüst, eğri büğrü, kılık kıyafet, dayalı döşeli, güle oynaya  
Okul mokul, çanta manta, halı malı  
c Zıt anlamlı kelimeler
Bata çıka, irili ufaklı, ölüm kalım, dosta düşmana  
Tekrarlar anlamı kuvvetlendirir; nesneye ve harekete çokluk, süreklilik ve beraberlik anlamları katar
Mini mini çocuklar
Diyar diyar dolaştım
Yaza yaza usandı
İyi kötü bir şeyler yaptı
Grubu oluşturan kelimeler çekim eki alabilir
evi barkı, evini barkını, sağa sola, işinde gücünde, varını yoğunu, dereden tepeden  
Çoğunda kelimelerin yeri değiştirilemez
Eğri büğrü → büğrü eğri
Tekrar grupları, cümlede ve kelime gruplarında isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır
Sürü sürü kargalar, hisarın üstünden uçarken acı acı bağırıyordu
Kahve mahve yapmam sana ben
Dişi aslan bu mini miniyi kendi yavruları arasında görünce, onu da doğurduğunu sandı
Yorgun argın dönüyorum her akşam eve
Çamurlara bata çıka yürüdü
Havuzda su şırıl şırıldır
Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer
Takınsan kanat manat
Kuş muş olsam seğirtsem
Maviliğin çeşmesi gürül gürül
Ardından bir ses kopar Artık durul
Dallarda tomurcuk tomurcuk, çiçek çiçek;
Boşlukta kuş kuş, böcek böcek;
Kovuklarda arı arı, petek petek;
Kuytularda menekşe menekşe, çilek çilek;
Gül gül, zambak zambaksınız (Arif Nihat)
Gök mavi mavi gülümsüyordu
Yeşil yeşil dallar arasından
EDAT GRUBU
Bir isim unsuru ile bir çekim edatından oluşan kelime grubudur
ile, için, kadar, göre, diye, rağmen, karşı, doğru, gibi, dolayı edatları ile yapılır
Yaşadığım gibi, çocuklar için  
İsim unsuru başta, edat sonda bulunur
İnsan gibi, çalışmasına rağmen, bir demet çiçek ile  
Birleşme ismin ve edatın türüne göre ekli veya eksiz olur
Yaşamak için
Sen-in gibi
Deniz-e doğru
Bun-dan dolayı
bu kadar-ı-n-ı
senin gibi-s-i
İsim unsuru kelime grubu olabilir
Hür maviliğin bittiği son hadde kadar
Bozulup dağılmak üzere
İlk uçuştan sonra yuvaya dönmeyi başaran yavru serçeler gibi
Birden fazla isim unsuru bulunabilir
Yorgunluğuna, uykusuzluğuna rağmen
Bir avuç buğday, bir tutam ot, bir karış toprak için
Edat grubu cümlede ve kelime grubu içinde sıfat, zarf ve isim olarak kullanılır
Bu paranın ne kadarı sizin? (iyelik eki almış, isim gibi kullanılmış, nesne olmuş)
Her şey bıraktığım gibiydi (ek-fiilin �di�li geçmiş zaman çekimi ile isim gibi kullanılmış, yüklem olmuş)
Keskin bir ışık, etrafımızda bir zafer borusu gibi çınlıyor
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'na doğru ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürüdüm
Vücudum, büyük bir korku ile, öne doğru eğildi
Derenin sağ tarafındaki sırtta on beş yirmi kadar çadır vardı
Bizim perişanlığımız, gönülleri toplamak içindir
O anda utançtan ölecek gibiydi (isim, yüklem)
Onun gibisi nerede bulunur? (isim, özne)
Cümlede çoğunlukla zarf veya edat tümleci olur
Sabaha kadar ders çalıştık (zarf tümleci)
Eve doğru yürüdüm (edat tümleci)
Grubun vurgusu isim üzerindedir
Edat grupları cümleye çeşitli anlamlar katar
Ders çalışmak için odasına çekildi (amaç)
Sıkıldığı için dışarı çıktı (neden, dışarıya çıkmanın sebebi)
Bu ayakkabıyı babam için aldım (özgülük)
Bu iş için kaç lira ödedin? (karşılık)
Senin için sorun yok tabi (görelik)
Bizim için ne diyorlar? (hakkımızda)
Sizin için üç kişilik yer ayrıldı (aitlik)
Tüm bu hazırlıklar bizim içindi (isim, yüklem)
Vatan için ölenler yüreğimizde yaşarlar (uğur, amaç, özne)
Kurt gibi acıkmıştım (benzerlik)
Kurşunlar, yağmur gibi yağıyordu (zarf, benzetme)
Uyandığı gibi yataktan fırladı (zarf, anında, zaman anlamı katmış)
Konuşmak üzere ayağa kalktı (amaç)
Acele edin, güneş batmak üzere (zamanda yakınlık)
Konuştuğumuz üzere yarın buluşacağım (gibilik)
Bizi boş vaatlerle kandırdılar (araç)
Hasan yaşlı annesiyle oturuyordu (beraberlik)
Arabanın gürültüsüyle irkildi (neden)
Biz de onlar kadar başarılıyız (eşitlik, benzerlik, ölçüsünde)
Gül kadar güzelsin (benzerlik)
Mektubu okuyunca köyünü görmüş kadar sevindi (gibi)
Bir ton kadar kömür almış (ölçü, aşağı yukarı)
Ne kadar güçlü bir adam  (zarf)
Evin deniz kadar havuzu var (sıfat)
Vefasızlığın bu kadarını da görmemiştim (isim, ad tamlamasında tamlanan)
Dershaneye kadar gidelim (edat tümleci)
Başbakana göre enflâsyon düşük (açısından)
Ayağını yorganına göre uzat (bakarak, ölçüsünde, uygunluk, kadar)
Allah dağına göre kış verir (uygunluk)
Anlatılanlara göre ikisi de suçluymuş (bakılırsa, yönünden)
Siz bana göre daha gençsiniz (karşılaştırma)
Edebiyata karşı ilgim vardı (hakkında, yönelik)
Denize karşı bir balkonu var (yönelik)
Yağmur sabaha karşı yeniden başlamıştı (doğru)
Sabaha karşı uyuyabildim (zarf öbeği)
Terfi edeyim diye yağcılık yapıyor (amaç)
Yağmur yağıyor diye dışarı çıkmadı (neden)
Akşama doğru geldiler (zarf öbeği)
BAĞLAMA GRUBU
Bağlama edatları (bağlaç) ile birbirine bağlanmış iki veya daha fazla isim unsurundan meydana gelmiş kelime gruplarıdır
ve, veya, veyahut, ya da, yahut, ama, fakat, ancak, dE    dE, gerek   gerek(se), ha       ha, hem, hem de, hem    hem (de), ile, ilâ, ister    ister(se), kâh         kâh, lâkin, ne     ne (de), ya   ya (da), değil
Bağlama grubunda her unsur kendi vurgusunu taşır
Bağlama grupları cümlede ve kelime grubunda isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır
Bağlama edatı (bağlaç), isim unsurlarının arsında bulunur İsimler grubun kuruluşuna eşit olarak katılırlar
Kırmızı ve Siyah, babalarla oğulları, olmak veya olmamak, olmak ya da olmamak, Ayaşlı ve Kiracıları, üç ilâ beş, çalışkan fakat şanssız, para değil mutluluk, güzel ama vefasız, ne sevinç ne üzüntü, ne mendil ne de bir kol, eli de ayağı da, ne yer ne yâr;
hem annem, hem babam, hem de kardeşim
zengin mi fakir mi;
ya bunu, ya şunu, ya da onu  
İçinde ikiden fazla isim bulunan bağlama gruplarında �ve� bağlacı son iki ismin arasında yer alır
Okumak, anlamak ve uygulamak
Ufak tefek, sinirli ve inatçı
Dağ, deniz ve ova  
Bu grupta sim unsuru, kelime grubu olabilir
Hicranla ağaran bu saçlar değil, sevgisiz kalan kalp ihtiyarlarmış
Ne gülen, ne el sallayan, ne de bir çift lâf eden oldu
İçeri girmek ve annesinin niçin kovulduğunu sormak istedi
AİTLİK GRUBU
Ki aitlik ekinin eklenmiş olduğu kelime grubudur + ki'den önceki kelime grubu yalın olabileceği gibi ilgi durum eki veya bulunma durumu ekini de almış olabilir
Aitlik Grubu: Kelime Grubu +( nIn/ + DA) + ki
UNVAN GRUBU
Bir şahıs ismiyle, bir unvan veya akrabalık isminden meydana gelen kelime gruplarıdır
Bilge Kağan, Bayındır Han, Osman Gazi, Mehlika Sultan, Hasan Paşa, Ali Bey, Ahmet amca, Şinasi Efendi, Kemal Ağa, Nigâr Hanım  
Şahıs ismi başta, unvan ve akrabalık ismi sonda bulunur
İki unsur eksiz birleşir
Şahıs ismi birleşik isim olabilir
Mehmet Âkif Bey, Halide Nusret Hanımefendi, Kâzım Karabekir Paşa  
Bu grup, cümlede ve kelime gruplarında isim olarak kullanılır
Zafer yolunda unutamayacağım yüzlerden biri, Hatice Nine�nin yüzüdür
Perviz Efendi cevap vermedi
Grubun vurgusu birinci unsur üzerindedir
Birinci unsuru unvan veya akrabalık ismi olan "Sultan Süleyman, Şah İsmail, Doktor Ömer, Profesöz Muharrem Ergin, Bay Mustafa, Prens Sebahattin, Mareşal Fevzi Çakmak, Şair Eşref, Onbaşı Mehmet, Öğretmen Salih" gibi tamlamalar unvan grubu değil birleşik isimdir
ÜNLEM GRUBU
Bir ünlemle bir isim unsurundan oluşan kelime gruplarıdır
Ey Türk gençliği
Ünlem başta, isim unsuru sonda bulunur Vurgu ünlem üzerindedir
a canım!, be kardeşim!, bre yalan dünya!, hey çocuklar!
İsim unsuru, bir kelime grubu olabilir
Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları!
Ey garip çizgilerle dolu han duvarları
Ey Türk istikbalinin evlâdı!
A benim keleş oğlum!
Ey mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü!
Ey âlemi donatan ışık, toprağa can verev el!
Cümle kuruluşuna katılmayan bu grup hitaplarda kullanılır
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
İlâhî bir kudretin, ebedî bir feyzin var, ey Türk!
Ey tatlı ve ulvî gece, yıllarca devam et
Ey sevgi dalımda ilk açan tomurcuk,
Kanımın akışını yenileştiren damar,
Gül rengi ışıkları sevda dolu akşamlar,
İçime yeni bir fecir gibi dolan çocuk (Orhan Veli)
SAYI GRUBU
Basamak sistemine göre sıralanmış sayı isimleri topluluğudur
Sayılar sondan başa doğru büyür Küçük sayı sonda bulunur
Genellikle ara sayılar sayı grubudur
Bir, beş, on, yüz, bin, milyon isim
İki yüz, beş bin, otuz milyon sıfat tamlaması
On bir, doksan iki, yüz elli dört sayı grubu
Sayı grupları en az iki kelimeden oluşur İkiden fazla kelime bulunduran sayı gruplarında her unsur kendi içinde bir kelime veya kelime grubudur
Yedi / yüz sıfat tamlaması
Yedi yüz / elli sayı grubu
Yedi yüz / elli iki sayı grubu
Yedi yüz elli iki / bin sıfat tamlaması
Yedi yüz elli iki bin / altı sayı grubu
Yedi yüz elli iki bin / altı yüz sayı grubu
Yedi yüz elli iki bin / altı yüz / on dört sayı grubu
Sayı grubunun sıfat tamlamasından farkı:
1 Sayı grubunda en küçük sayın sonda bulunur:
on / altı, elli iki bin / dört yüz / kırk iki
2 Sıfat tamlamasında ilk sayı ismi sondaki sayı isminin adedini gösterir:
Elli / bin, beş / yüz, beş yüz / milyon
Sayı grupları cümlede isim ve sıfat olarak kullanılır
Yaptığı sarayların adedi kırk iki idi
Kalede yüz elli asker kalmıştı
Bütün sayı isimleri birbirinden ayrı yazılır Ancak senet vb evraklarda araya rakam sığdırılmasın diye bitişik yazılabilir
Grubun vurgusu küçük sayı ismindedir
KISALTMA GRUPLARI
Bu gruplar genellikle isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil gruplarının kısalması ve kalıplaşması sonucu oluşmuşlardır
Bu grupların ortak özelliği, iki isim unsurundan meydana gelmeleri ve vurgunun ikinci unsurda olmasıdır
a İsnat Grubu
Sıfat-fiil ve zarf-fiil grubundan kısalmıştır
Karnı tok olan adam → karnı tok adam
Başı açık olarak → başı açık
İsim, sıfat ve zarf olarak kullanılır
gözü tok (insan), eli açık (arkadaş), sohbeti tatlı (insanlar), cebi dolu (adam)  , iki düğmesi kopuk (palto)  
Dili bir, gönlü bir, imanı bir insan yığını
Görüyor varlığının bir yere toplandığını
Kaç gözü yaşlıyı teselli etti
Şu çenesi düşüğe sen aldırma
Gurbet akşamlarının bağrı yanık yolcusuyum
Bekir önce anlamadı, ağzı açık bir süre baktı
b Yükleme Grubu
Sıfat-fiil ve isim-fiil grubundan kısalmıştır
Yüzü aşkın olan → yüzü aşkın
Kitabı tetkik etmek → kitabı tetkik
Birinci unsur belirtme hâl eki alır
İnsanı takdir, memuru teftiş, küçük çocukları af, evi iyice tamir 
Bu grup, cümlede ve kelime gruplarında isim ve sıfat olarak kullanılır
Yüzü aşkın insan meydanda toplanmıştı
Kitabı tetkik için görevliden izin istedi
c Yaklaşma Grubu
Yaklaşma eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur
Birinci unsur yaklaşma eki alır
Fiilimsilerden kısalmıştır
evine bağlı olan → evine bağlı
fikrine müracaat etmek → fikrine müracaat
başına buyruk olarak → başına buyruk
Tatile düşkün (insanlar), cana yakın (arkadaş), geçmişe bağlı (bir yazar), sözüne sadık (dost), içe dönük (tehdit), dile kolay(işler)  
Güzel sanatlara meraklı (kız), geleneklere çok bağlı (adam)  
Bu grup, cümlede ve kelime gruplarında isim, sıfat ve sarf olarak kullanılır
Mehlika Sultan'a âşık yedi genç
Gece şehrin kapısından çıktı
Yanında yirmiye yakın muhabir vardı
Adam, sırıklara bağlı fasulyelerin küçük, ürkek çiçeklerini gördü
Saatlerdir kapıya dönük oturuyordu
Yemeği gece yarısına yakın yediler
d Bulunma Grubu
Bulunma eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur
Birinci unsur bulunma eki alır
Haftada bir, dörtte üç, solda sıfır, yükte hafif, beş günde bir,
Cümlede ve kelime gruplarında isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır
Arada bir o meşhur kahkahasını atardı
Ekmeğin dörtte birini yanındakine uzattı
İşinde usta insanlarla bir arada çalışıyor
e Uzaklaşma Grubu
Uzaklaşma eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur
Birinci unsur uzaklaşma eki alır
İçten pazarlıklı (adam), kendisinden emin (adımlarla), benden gizli (iş), gözden ırak (bir köşe), yandan çarklı (kahve), estetik endişeden uzak (eserler)  
Cümlede ve kelime grupları içinde isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır
Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu
Bir öğle paydosunda herkesten geç çıktı sınıftan
Uzun bir yolculuktan sonra köye varmıştık
Sakin ve kendinden emin çalışıyor
Ondan daha idealistine rastlamadım
Evde çekirgeden bol ne var!
f Vasıta Grubu
Vasıta eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur
Birinci unsur vasıta eki alır
Seninle dost (insanlar), bayrakla süslü (sınıflar), sırmayla işli (cepken)  
Bu grup da sıfat-fiil veya zarf-fiil grubundan kısaltılmıştır
Seninle dost olan (insanlar) → Seninle dost (insanlar),
bayrakla süslü olan (sınıflar) → bayrakla süslü (sınıflar),
sırmayla işli olan (cepken) → sırmayla işli (cepken)
parayla yüklü olarak →parayla yüklü
Cümlede ve kelime grupları içinde isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır
Garip çizgilerle dolu han duvarları
Annesiyle dargın gitti
Bu kısaltma gruplarının dışında bazı kısaltma grupları daha vardır ki bunlar da çeşitli cümlelerden ve kelime gruplarından kısaltılmıştır
Derinden derine ırmaklar ağlar
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi
Kokusuyla baş başa kaldı çiçekler
Bir nefes olmuşum Fatih�in ordusunda
Yürüyorum omuz omuza sipahilerle
Aynalar baştan başa tenha
Başka bir çerçevedir gitgide dünya artık
El ele tutuşarak yola koyuldular
BİRLEŞİK İSİM
Burada bahsedilecek olan birleşik isimler sadece özel kişi isimleridir Bir kişinin özel adı olmak üzere bir araya gelen kelimeler topluluğudur
Muharrem Ergin, Yavuz Sultan Selim, Ali Şir Nevai, Yahya Kemal Beyatlı, Arif Hikmet Par, Ahmet Turan Alkan, Ömer Seyfettin, Ahmet Haşim, İkinci Kılıç Arslan, Kaşgarlı Mahmut, Yıldırım Beyazıt  
Unvan sıfatları, insanların sosyal seviyelerini, makamlarını, mevkilerini, rütbelerini, statülerini bildirmek için isimlerden önce kullanılan sıfatlardır Unvan sıfatları isimden önce gelirse unvan grubu veya sıfat tamlaması değil birleşik isim oluşur
Sultan Süleyman, Şah İsmail, Doktor Ömer, Profesör Muharrem Ergin, Bay Mustafa, Prens Sebahattin, Mareşal Fevzi Çakmak, Şair Eşref, Onbaşı Mehmet, Öğretmen Salih  
Birinci unsuru sıfat, ikinci unsuru özel isim olan kelime grupları zamanla sıfat tamlaması olmaktan çıkmış, birleşik isme dönüşmüşlerdir Sıfat tamlamasında başta bulunan vurgu da bu birleşik isimlerde ikinci unsura kaymıştır
|