Prof. Dr. Sinsi
|
Johann Ludwig Uhland
Eserleri:
1) Antik Fransız Destanları 1812
Uhland’ın, Paris ulusal kütüphanesindeki araştırmalarının sonucu olan bir eser
2) Rauschbart Baladları 1814
3) Şiirler ve Baladlar 1815
“Şiirler ve Baladlar”, Uhland’ın, daha hayattayken bile 50’ye yakın basımı yapılmış olan ve İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolcaya da çevrilmiş olan en önemli eseridir Uhland’ın; 1807 ve 1808’de, Seckendorff’un kitaplarında ve 1812 ve 1813’te de, Kerner’in eserlerinde çıkan şiir ve baladlarının çoğu, bu derlemede yer almaktadır Şiirlerin en önemli özelliği, aşk ve doğa liriğinin romantik konularının işlenmiş olmasıdır
“Küçük Kilise”’de; insana, özellikle, mutlu insana yakın olan bir doğa betimlenir Ancak, bu betimleme, ölümü anımsatan temel bir dini sembolizmle bağlantılıdır Böylelikle, yazar, sanayileşme öncesinde din temelli bir dünya yaratmaktadır ”Doğa Özgürlüğü”’nde, özgürlük ve eşitlik, doğa metaforu olarak kabul edilir ”Hancı Kadının Kızı”, gerçek bir halk şarkısıdır Ren nehrini geçen 3 genç delikanlı, bir hana ulaşırlar Orada, hancının kızını görürler Üçü de kıza hayranlıkla bakar Ancak, içlerinden biri, kıza ölümsüz bir aşk duyar ”Denizdeki Şato”, soru-yanıt şeklinde bir baladdır Goethe’nin, “Thule Kralı” adlı şiirine benzer ”Küçük Roland” ve “Kral Charles’ın Geçişi”, Şarlman’ın hizmetinde çalışan soylularla, inceden inceye alay eder ”Şarkıcının Aşkı” ve “Rudel”’de, uzaktaki prensese aşık olan şairlerin efsaneleri anlatılır
“Coucy Şatosunun Sahibi”’nde, kıskanç bir kocanın, kutsal topraklarda ölümü anlatılır Kıskanç koca, çok sevdiği karısına aşkını kanıtlayabilmek için; kalkanını, bir genç aracılığıyla ona yollar Ayrıca, kalbini de çıkararak, yine ona götürmesini ister Ancak, ondan istediği, kadının bu kalbi yemesidir ”Şarkıcının Laneti”’nde, bir yaşlı ve bir genç şair, korkunç bir kralın şatosuna davet edilirler Bahçede dolaşarak; aşk, özgürlük ve ilkbahardan söz eden şiirler söylerler Bunları dinleyen kraliçe, onlara bir demet gül yollar Kral, bu ilgiye kızar ve genç şairden kuşkulanır Şair ve kraliçe şatodan kaçar Ancak, şato lanetlenmiştir
“Korkusuz Kont Richard”’da; Normandiya kontu Richard, bir gece, içinde cenaze olan bir tabutun bulunduğu bir kiliseye tek başına gider Richard dua ederken, cenaze kalkar ve ona gizlice bakar Richard dua sonrasında kiliseden çıkarken, eldivenlerini unuttuğunu fark eder ve kiliseye geri döner ”Edenhall’ın Serveti”’nde, Edenhall şatosuyla ilgili bir efsane anlatılır Efsaneye göre, şatoda bir kadeh saklıdır ve bu kadeh parlatılırsa, kötülükler şato üzerinde kol gezecektir Şato sahibi genç lord, içki sunan yaşlı uşağın karşı çıkmasına rağmen, bir yemekte bu kadehi doldurur ve onu şerefe kaldırarak kaderini çizmiş olur Gizemli güçlerle kadeh parlar Tüm misafirler korku içindedir Düşmanlar şatoyu kuşatır ve yerle bir eder Bu olaydan kurtulan tek kişi, içkiyi sunan yaşlı uşaktır
6 aralık 1814 tarihinde yayınlanan “Schwab Darbesi” adlı şiir, Uhland’ın; ortaçağ şiiri araştırmaları sonucunda, bundan etkilenerek yazdığı en iyi şiirdir Şair, Paris ulusal kütüphanesindeyken, filolog İmmanuel Bekker ile tanışır Bekker, ona; Niketas Akaminetos’un, 1180-1206 yılları arasını içeren elyazmalarını gösterir Bu yıllar, 3 haçlı seferlerinin yapıldığı yıllardır ve Uhland’ın şiiri, bu elyazmalarından esinlenmiştir
“Schwab Darbesi”, 1189-91 yılları arasında olan ve 8 haçlı seferinden en önemlisi olan, 3 haçlı seferini konu alır Bu sefere, İtalyanların “Kızıl Sakal” dedikleri Friedrich Barbarossa ve İngiliz kralı Philippe Auguste katılmaktadır Seferin amacı, diğer haçlı seferlerinde olduğu gibi, Kudüs’ü Müslümanların elinden almaktır
İngiliz ve Fransız kralları, deniz yolunu seçerken; Alman kralı, Balkanlardan Edirne’ye gelir Selçuklu sultanı 2 Kılıç Arslan, Barbarossa’yı, Türk topraklarına girmemesi için uyarır Barbarossa da, sadece Batı Anadolu’dan geçeceğini söyler Ancak, sözünü tutmaz ve Konya’ya gider Bunun üzerine savaş başlamış olur Türkler sayıca az olduklarından, çete savaşı yapmaktadır Barbarossa, Konya’da 5 gün kaldıktan sonra ayrılır Kudüs’e doğru giderken, bir nehirde boğulur
Uhland’ın bu baladında, Schwab insanı gerçek yerini alır Zaten, yazar da, katıksız bir Schwab’tır Bünyesinde, bir Schwab’lının bütün özellikleri bulunur Schwab insanı; içine kapalı, az konuşan, geç öfkelenen, güçlü yapıda ve davranışlarında, kabalığa varan serbestlikte olan insanlardır Bu insan tipinde, sertlik ve dinginlik bir aradadır İçinde, gizli mizah unsuru vardır
Uhland’ın, bu baladında Schwab insanını seçmesi; bir yandan, onun Schwab olmasıyla, diğer yandan da, bölge insanının karakterini, şiirinde yansıtmak istemesiyle açıklanabilir Ancak, gerçek neden, haçlı Almanların büyük bir bölümünün Schwab olması ve ilerde, imparatorluk hanedanını oluşturacak olan Schwab dukasının savaşta yer alıyor olmasıdır
4) Anayurt Şiirleri 1816
Bu eser, Uhland’ın 6 adet yurtsever şiirini içerir Şiirler, 1814-16 arası yazılmış, politik şiirlerdir Uhland’ın, Almanya’nın o dönemki politik ortamından etkilenerek yazdığı bu şiirler; onun, halk kültürü alanındaki titiz araştırmalarını ve halk şiiri üslubuyla, balad yazma yeteneğini yansıtır
5) Schwaben Dükü Ernst 1817
Uhland’ın bu 5 perdelik trajedisi, ilk kez, 5 mayıs 1817’de, Hamburg’da sahneye konmuştur 29 ekim 1819’da, Stuttgart’ta, şenlik oyunu olarak oynanan bu trajedinin konusu, geleneksel bir öyküdür Tarihi olaylar, çok titiz bir şekilde ele alınmıştır Oyundaki kişiler; sürekli, dramatik hareketlere dönüşen diyaloglar ve tartışmalarla tanıtılırlar Bu, öylesine yoğundur ki; trajedi, çoğu zaman anlaşılmaz olur
Konu, 12 yüzyıldan beri, birçok kez ele alınmıştır 15 yüzyılda, “Dük Ernst” adlı bir halk kitabında, aynı konu işlenmiştir İmparator 2 Konrad karısı, Gisela’nın ilk evliliğinden olan oğlu dük Ernst ile barışmaya hazırdır Bu barış önerisini, oğlu Heinrich’in, Alman krallık tacını giyme töreni onuruna kabul etmiştir İmparator, dük Ernst’in, Burgund krallığındaki toprakları üzerinde hak talep ettiği için dük, Ernst, ona 2 kez başkaldırmıştır Dük hapse atılmış, miras tartışması da, imparatorun lehine sonuçlanmıştır
Bu barış görüşmesinde; imparator, Ernst’e, dükalığını geri vermek istediğini söyler Ancak, bir koşul öne sürer Ernst, krallığın baş düşmanı kont Werner von Kiburg’u, krallık adına tutuklayacaktır Dük Ernst, bu öneriyi kabul etmez ve aforoz edilir Adalbert von Falkenstein adlı bir soylu, şatosunun kapılarını, Ernst ve Kiburg’a açar Ancak, asiler, imparatorluk ordularına yenilirler Ernst ve Kiburg ölür Böylelikle, aforozluk durumları ortadan kalkar ve Hıristiyan geleneklerine göre gömülürler
Oyun, ahlaki kurallar ve devlet gücü arasındaki karşıtlıkları içerir Werner von Kiburg, imparator için bir asi; dük Ernst için ise, bir arkadaştır Tartışmalardaki bu dramatik yapı, karşıtlıklara o denli bağlı kalır ki; karakterler, herhangi bir şekilde gelişemez
6) Bavyeralı Ludwig 1819
Uhland’ın, 1819’da yazdığı, tarihi kahramanlık oyunu
7) Walter von der Vogelweide 1822
Uhland’ın, 1822’de yazdığı ve 12 yüzyıl Alman şairi olan Vogelweide’ı anlattığı biyografisi
8) Nordik Kaynaklara Göre Thor Mitosu 1836
1836 tarihli bu eser, aslında, Uhland’ın yayınlamayı tasarladığı, “Efsane araştırmaları” adlı serinin ilk cildidir 2 cilt olan “Odin”, şairin ölümünden sonra; 1865-73 arası çıkan, “Şiir ve Efsane Tarihi Üzerine Yazılar” adlı eserin 6 cildi olarak yayınlanır
Uhland, antik Alman ve Fransız şiiri dışında, Schwab efsaneleri ve Nordik mitoloji konusunda da araştırmalar yapmıştır Bu araştırmaları; hem şiirsel, hem de bilimsel yönden yürütmüştür Herder ve Alman romantikleri, Nordik mitlerde, anlatımın temel noktasını oluşturan Tanrı Thor’u, sembolik olarak; doğanın, şiirde somutlaşmış, kişileşmiş hali olarak görürler Uhland, buna açıklık kazandırmak için, eski ve yeni Edda’dan, Saxo Grammaticus’un “Danimarka Tarihi”’nden, çeşitli Tanrı ve kahramanlık şarkılarından yararlanmıştır
Yazar, bu mitik bulmacayı çözerken, altındaki bilimsel tabanı asla unutmaz Mitosların, bir bütün olarak, şiirin ruhunda yaratıldığı inancıyla; mitolojik sembolizmi, şiirsel çekirdeğinde çözer Böylece, Thor’un görünümü altında; mevsimlerin değişimiyle, ışık ve karanlıkla, var eden ve yok eden doğa güçleriyle ilgili birçok mit toplanır ve bunlar, doğanın gücü ve görünümü olarak ortaya çıkar Uhland’a göre, doğa yaşamı, Thor mitosunda nasıl canlandırılıyorsa; Odin mitosunda da, ruhsal yaşam, o şekilde, duru bir görünüm kazanır Tanrı mitlerinin uzantısı, kahramanlık mitlerini oluşturur Buradan da, masalların efsanevi başlangıcına ulaşılır
9) Eski Yüksek ve Aşağı Almanca Halk Şarkıları 1844-45
Uhland’ın, 1844-45 yıllarında kaleme aldığı, yüksek ve aşağı Almanca şiveleriyle yazılmış olan, antik halk şarkıları üzerine bir incelemesi
10) Şiir ve Efsane Tarihi Üzerine Yazılar 1865-73
Uhland’ın ölümünden sonra, 1865-73 yılları arasında yayınlanmış olan bu eser; şairin, daha önce yayınlanmamış olan yazılarının bir toplamıdır
|