Prof. Dr. Sinsi
|
August Von Hayek
August von Hayek'in Toplumun İşleyişi Hakkındaki Düşünceleri
Hayek sosyal hayatın ve ekonominin kurumlarının insan dizaynı ve planlamasının mahsulü değil, aslında insan eyleminin mahsulü olduğunu ileri sürer Toplumu şekillendiren kurumlar, insan dizaynı ve planlama ürünü olmanın aksine; insanlar yüz yüze gelip mübadelede bulunurken, tamamen kendiliğinden ortaya çıkar
Hayek yazılarında, toplumsal kurumların işleyiş tarzı konusunda, yaygın ama yanlış olan bir görüşe işaret etmektedir Basitçe ifade edilecek olursa, bu, toplum ve uygarlık müesseselerini (yasalar, ahlaki kurallar ve toplumsal kurumlar gibi) insanoğlu kendisi yarattığına göre, bunları arzu ve isteklerini karşılayacak surette, dilediği gibi değiştirebilmesi gerektiği fikridir
(Çoğu) sosyal kurallar, ahlak kodları, gelenekler ve yasalar aynen bu şekilde, çok geniş bir makul davranışlar kümesine dokunmadan, belli bir fiilleri yasaklayarak işler Ortak maksatlara gelince, patika örneğinde görüldüğü gibi, faydalı bir neticenin ortaya çıkması için ortak maksatların varlığına gerek yoktur (1)
Problem bireysel kurallar ve ortaya çıkan genel düzen arasındaki ilişkinin, hangi kurallar dizisinin işleyip hangilerinin işlemeyeceğini önceden söyleyemeyeceğimiz ölçüde karmaşık ve içinden çıkılamaz mahiyette olmasıdır
Kendi tercihimiz olan kurallara göre işleyen toplumsal organizasyonları inşa etmemiz tabii ki mümkündür ama bunlar, alan ve ölçek bakımından zaruri olarak sınırlı olmak durumundadırlar
Hangi yeni düşünceler ve düzenlemelerin gelecekte yürüyeceğini önceden bilecek kadar zeki değilizdir
Hiç bir akıl kendisinden daha kompleks bir şeyi açıklayıp kontrol edemeyeceği için merkezi olarak yönetilen bir toplum komplekslik itibarıyla belli bir üst sınırın tehdidi altındadır
Kurumların Demokratik Temeli
Hayek kurumların insanlar tarafından var edildiğini, öyleyse onların değiştirilebileceği görüşünü toplumsal hayatın ve kurumların gerçek temellerinin son derece yanlış anlaşılmasına dayandığını bu düşüncenin toplumun yeniden inşasının, bu bakımdan çok büyük hata olacağını savunur
Toplumsal kurumlar inşa edilmiş bir görünüme sahip olmakla birlikte, önceden planlanmış veya icat edilmiş değildirler Bir arazi boyunca bir patikanın oluşması, bireysel fiilin nasıl faydalı ama önceden düşünülüp planlanmamış neticeler doğurabileceğinin diğer bir örneğidir Binaenaleyh bireylerin güdüleri tamamen bencil olmakla beraber, bu güdüler yine de kooperatif görünümde zuhur eden bir durumun hasıl olmasına hizmet etmektedir Bireysel davranış ve onun meydana getirdiği sosyal kalıp arasındaki ilişki, bu nedenle hiç de basit ve yalın bir ilişki değildir
Bu çerçevede topluma rasyonel şekilde yeniden biçim vermeye kalkışmadan önce onun işleyişini kavramak gerekir
Bireysel Özgürlüğün Önemi
Hayek özgürlük kavramıyla, kişinin, başkasının keyfi idaresinin icbarına maruz kalmadığı durumu kasteder Hayek'in amaçladığı liberal veya serbest toplum, içinde bireyleri diğerlerinin iradesine tabi kılma ve zor kullanmanın en aza indirildiği bir toplumdur (2)
Kişi özgürlüğünün ortadan kaldırılması ve toplumun bir merkezî plana göre düzenlenmesi bazı yararlar vaat edebilir ama bunların felaket getirmesi daha muteberdir
Özgürlüğün amacı öngörülebilir, tahmin edilebilir gelişmeler değil, yeni ve beklenmeyen gelişmelerdir Hayek, özgürlüğün herhangi bir şekilde eksik savunulmasının, özgürlüğün asıl temellerini saldırıya maruz bırakacağına inanır
Özgür bir toplum için gerekli olan zorlayıcı güç, halkı belli bir şekilde davrandırma gücü değil, vatandaşların kuralları ihlal etmelerini önleme ve bu türlü fiillere teşebbüsten men etme gücüdür İnsanlar kural-rehberliğindeki davranış sırları içinde serbest olup, sadece kuralları ihlal edenler zorlamaya maruz kalır
Özgür Bir Toplumun Hukuki Çerçevesi
Özgür bir toplum, iktidardakiler tarafından komuta edilmeyip, üyelerinin genel davranış kurallarını kabul etmelerine ve onların hangi fiillerin adil veya gayri adil olduğu hususundaki hakim kanaatlerine dayanır Hayek gerçek anlamıyla yasanın, bu genel kurallar manzumesinden doğduğunu ifade eder Zira bu anlamda yasa, hükümet idaresine matuf emirler değil, adil davranış kurallarının belirlenmesi ve keşfine dairdir (3)
Toplumlar gelişip emirlere daha az, genel kurallara daha çok istinat ederken, şefin veya esas otoritenin bu yargısal işlevi artacaktır İhtilaf konuları zuhur edecek ve gittikçe daha çok yargı kararı tesisi gerekecektir Bu tür yargı kararlarını meşrulaştırma haklı bir temele kavuşturma teşebbüsü, kuralları kelimelerle ifade teşebbüsüne yol açacaktır Böylece eskiden kurallar bariz ve bilinir olmaktan ibaretken, şimdi, insanlar kuralların tam olarak gerçekten ne olduklarını ifade etmeye çalışmaktadır
Yargıç kuralların ne olduğunu ortaya koymaya ve bu kurallar kifayetsiz olduğunda, onlara ilişkin düşüncelerimizi tadile çalışmak durumundadır Yargıç tutup yeni kurallar sunamaz, çünkü bunların genel düzen için tahripkar olup olmayacağını, hiç bir şekilde söyleme imkanına sahip değildir Hükümetin bizatihi kendisi genel kurallarla sınırlandırılmalıdır
Özgür bir toplumu özgür olmayandan ayıran, birincisinde, her bireyin tanınmış ve geniş bir alana, hükümet otoritesinin müdahale etmediği korummuş bir sahaya (protected domain) sahip olmasıdır (4)
Hayek'in Merkeziyet ve Adem-i Merkeziyet Görüşü
Hayek merkeziyet ve adem-i merkeziyetten bahsederken daha çok federe ve federal devletten bahsetmiştir Hayek fakir bölgelerin kendi amaçları bakımından, daha zengin bölgelerin zenginliğini sızdırma hakkına sahip bulunması için ne milli nede milletlerarası düzeyde ahlaki bir zemin olmadığını söyler "Yine de zengin bölgedeki insanların çoğu daha fakir bölgelere yardım için para tedarik etmeye istekli olduklarından değil, fakat çoğunluk bir çoğunluk olmak için, daha geniş birimin zenginliğinden pay almaktan yararlanan bölgelerin ilave oylarına ihtiyaç duyduğundan merkeziyetçilik ilerlememektedir (5)
KAYNAKLAR
(1) Butler, sh 22
(2) Hayek'in özgürlüğü tanımı ve savunması hususunda bkz özellikle The Constitution of Liberty, I böl
(3) Butler; Age, sh 35
(4) Hayek, The Contitution of Liberty, (Zikr Eamonn Butler ) sh 139-140 University of Chicago Press, 1960, sh 81 Hayek aynı konuyu Rules and Order, sh 106-110 da daha veciz ama daha müşahhas şekilde (procted domain) olarak kullanmaktadır
(5) Hayek, Friedrich A Von; Hukuk, Yasama ve Özgürlük, Özgür Bir Toplumun Siyasi Düzeni, (Çev Mehmet Öz), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1993, sh 198-200
|