08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Anton Von Webern
Anton von Webern - Besteci
Önce Avusturyalı müzikbilimci Adler'in öğrencisi olan Anton von Webern 1904'te Schönberg'le karşılaştı ve 1910'a kadar onunla birlikte çalıştı Okul arkadaşı Alban Berg'le daha sonra dostluğunu ilerletti İlk yapıtı 1908'de, Avusturya ve Almanya'da tiyatro orkestrası yöneticiliğine başladığı sırada yayımlandı; Orkestra İçin Passacaglia olarak adlandırılan bu yapıt, romantizm sonrası bağlamdan uzaklaşmamıştır ve Webern'in Maliler ile Brahms'a duyduğu hayranlığı açıkça gözler önüne serer Bununla birlikte, müzikçinin aynı yıl içinde bestelemiş olduğu Op 2 a cappella koro, henüz o tarihlerde bile makam çerçevesinin dışında kalır; bu evrim, 1914'e kadar sürmüştür: Makamdan uzaklaşılmış, bestecinin kişisel üslubu, kısa süre içinde, geleneksel biçimler ve temalar dışında yoğunlaşıp oluşumunu tamamlamıştır
Bunun yanı sıra ve en çok büyük orkestraya önem veren çağdaşlarının uyguladığı müzik estetiği anlayışına karşıt olarak, yapıtlarında çeşitli olanaklarda büyük bir tutumluluğa gitti ve yalnızca öze, temel noktaya yer verdi Bu dönemde oluşturduğu yapıtlar şaşırtıcı bir yoğunluktadır ve çoğu genellikle oda müziği topluluğundan öte bir topluluk oluşumu gerektirmez
On yıllık bir süreyi daha çok vokal müzik alanındaki araştırmalarla geçiren Webern, lied dünyasında yeni bir yazım ve anlatım dalı oluşturdu Bu alandaki yapıtları şöyle sıralanabilir: Soprano ve Orkestra İçin Dört Lied (1918); Altı Trahl-lieder (1921); Beş Dinsel Lied (1922); Latince Metinler Üstüne Beş Kanon (1924) Bu lied çevrimleriyle müzikçinin dizisel müzik evrenine girdiği görülür; Op 17'yle (üç dinsel lied) on iki ses tekniğine doğru ilk kesin adımı attığı kabul edilir Bütün bunlara koşut olarak Webern, çok parlak bir orkestra yöneticiliği görevini de sürdürmüştür
DİZİSEL YÖNTEM
Dizisel yöntemi, kesin ve biraz da sert bir biçimde uyguladığı dönemin (Soprano, Klarnet ve Gitar İçin Üç Lied ve Koro İçin Goethes Lieder [1925-1926]) ardından bestecinin Op 21 Senfoni ,Saksofon ile Dörtlü (1930) ve Op 23 Üç Lied ile müzik yazımında bir esnekliğe ulaştığı gözlenir Dokuz Çalgı İçin Konçerto (1934) ile dizisel sistemin yalnızca seslere ve tınılara uygulanmakla kalmayıp ritimlere ve hatta zaman zaman şiddetlere de uygulandığı görülür
Webern'in araştırmaları, bundan böyle, kontrapunto ya da çeşitleme alanında anlatım olanaklarının şaşırtıcı bir ustalıkla kullanıldığını gösteren yapıtlarla ortaya konmuştur: Op 27 Piyano İçin Çeşitlemeler; Op 28 Yaylılar Dörtlüsü (1938); Op 30 Orkestra İçin Çeşitlemeler (1940) Aynı dönemde müzikçi koro için de üç yapıt 'bestelemiştir: Das Augenlicht (1935); Birinci Kantat (1939); İkinci Kantat (1943)
Alman ordularının Viyana'ya girmesi, Webern'in orkestra yöneticiliği alanındaki etkinliklerine son vermesine neden oldu Müziğinin tehlikeli olduğu kabul edildi; bundan böyle besteci, yaşamını sürdürebilmek için yayımcısı için düzeltmenlik yapmak zorunda kaldı 1945'te ormanda gezinirken kaza sonucu A B D'li bir nöbetçi tarafından öldürüldü
|
|
|