08-23-2012
|
#17
|
Prof. Dr. Sinsi
|
..::Türkiye Cumhuriyeti Başbakanları::..
BÜLENT ECEVİT
T C 37 40 42 56 57 Hükümetleri Başbakanı
"Bir bardak çay, bir yaprak kağıt, bir kurşun kalem ve şiir kitabı" İşte Bülent Ecevit'in hayatındaki en yakın arkadaşları Onunki 28 Mayıs 1925'te başlayan sade bir hayattı İlk ve Ortaokulu Ankara'da okur Lise çağında ona İstanbul Robert Kolej yolları görünecektir Bu yol onun hayatını derinden etkileyen evliliğinin de vesilesidir
Kolej'deki bir resim yarışmasında Rahşan Aral'la tanışır Kısa sürede aşk yaşamaya başlayan iki genç, 22 Ağustos 1946 tarihinde Çocuk Esirgeme Kurumu salonunda sade bir törenle evlenirler Bülent Bey Londra Üniversitesi'ne kayıt yaptırır ve Londra Basın Ataşeliği'nde göreve başlar Sırada Londra günleri vardır artık
1949 yılında CHP'nin resmi yayın organı Ulus gazetesinde yazmaya başlayan Ecevit, 1954 yılında Amerikan Haberler Merkezi'nin davetlisi olarak Washington'a gider Yazılarını Halkçı isimli gazetede sürdürür Amerika'dayken aldığı bir telgraf hayatını değiştirecektir CHP'den milletvekilliği adaylık teklifidir telgraftaki mesaj 27 Ekim 1957'de o artık milletvekilidir 15 yılda hızla atılan adımlar onu 14 Mayıs 1972'de CHP Genel Başkanlığı koltuğuna taşır İsmet İnönü'ye karşı kazanılan zaferin ardından, Kıbrıs Fatihi ünvanına iki yıl kalmıştır Onun siyasi hayatının belki de en önemli kilometre taşlarından birisi 1974'teki Başbakanlığında yapılan Kıbrıs Barış Harekatıdır
12 Eylül 1980 askeri darbesinin siyasi yasaklısı Bülent Ecevit, eşi Rahşan hanımla bir süre Zincirbozan günlerine mahkumdur Ardından eşinin uzun süre genel başkanlığını yaptığı Demokratik Sol Parti'nin başına geçer 1991'de yeniden Meclis'e giren Ecevit ve partisi, 1998'de ANASOL D hükümetinin düşürülmesinin ardından azınlık hükümeti olarak iktidara gelir Azınlık hükümetinin başbakanı 17 Şubat 1999'da tarihi bir açıklama daha yapar
Bu rüzgar 18 Nisan 1999 seçimlerinde ise yüzde 21'lik oyuyla birinci parti yapar DSP'yi ve Ecevit'i Başbakan Ecevit 74 Yaşgünü'nde TGRT'nin kendisine hediye ettiği çiçeği alırken MHP ile koalisyonun temelini attıklarını da ilk kez telefuz eder
Aslında yılların zıt kutbu gördükleri MHP ile koalisyonu Kıbrıs'ta masa tenisi oynarken de dile getirir Ecevit çifti
DSP-MHP-ANAP Hükümeti büyük zorluklarla işe başladı İki büyük deprem ve ekonomik problemler Bir de Cumhurbaşkanlığı krizi Kriz Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer üzerinde uzlaşmayla aşılmıştı 16 Mayıs 200'de göreve başlayan Cumhurbaşkanı Sezer'in birkaç ay sonra bir Milli Güvenlik Kurulu'nda Başbakan Ecevit'e fırlattığı Anayasa kitapçığı, bir ekonomik krizin de tetikleyicisi olacaktı
19 Şubat 2001 Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın kamu bankaları yüzünden tartışması, piyasayı gerdi Dolar 650 bin liradan bir günde 1 milyon 100 bin liraya fırladı Faizler yükseldi, borsa çöktü Başbakan bu kriz günlerinde eski bir dostu hatırladı O dönem Dünya Bankası'nda çalışan Kemal Derviş'ti bu dost Derviş süper bakan olarak Ekonominin başına getirildi apar topar Ecevit tıpkı Sezer gibi onunla da gönül köprülerini atacaktı bir süre sonra Zira Derviş de bakanlıktan istifa edip, önce Hüsamettin Özkan ekibiyle, sonra da Bülent beyin en büyük politik rakiplerinden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la dirsek temasında bulunacaktı
Tarih 4 Mayıs 2002'ydi Başbakan Ecevit Başkent Hastanesi'ndeydi Basit bir bel rahatsızlığı giderek büyümüş, kaburgası kırık, güçlükle konuşan bir Başbakan durumuna düşmüştü Ecevit 28 Mayıs 2002'de hastaneden taburcu olduğunda artık eskisi gibi yürüyemiyor ve konuşamıyordu Başbakanlık koltuğunu tüm ısrarlara karşın bırakmadı bu süreçte
Sağlığının ona yapamadığını 3 Kasım 2002 seçimleri yapmıştı Birinci parti olarak seçime giren DSP, korkunç bir erimeyle yüzde bire düşmüştü Ecevit için siyasette yolun sonuydu
Onun DSP'ye ve siyasete vedası ilk kurultayda, duygusal bir ortamda gerçekleşti Karaoğlan artık Oran'daki evine çekilmişti Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in cenazesinde görüntüledi kameralar onu Bitkin ve yorgundu Buna üzüntü de eklenmişti Akşam saatlerinde fenalaştı Son kez hastane yolu göründü Bülent Ecevit beyin kanaması geçirmişti Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ndeki son çabalar onu hayata döndüremedi Karaoğlan artık yoktu  
|
|
|