Prof. Dr. Sinsi
|
Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::
Ya Kerîm: İyilik ve ikramı bol olan, affeden, bağışlayan anlamlarına gelen Yüce Allah’ın İsm-i Şerifidir
Allahım,
Sultanım,
Ya Kerîm,
Ya Kerîm,
Ya Kerîm,
Hayat denen tuzakta, yapayalnız iken, bütün sevdiklerimin beni bırakıp gittiği vefasızlığın, kederin, çaresizliğin sağnak sağnak üstüme yağdığı bir demde, ben sana sığınmışım, sana gelmişim Zira gideceğim başka kimsem yok Kudretinin sağanağına sığınıyorum Zamanın ellerinde ne çok hırpalanmış, ne çok yaralanmışım Tîh sahrasında kaybolmuşum Sabrımın dizginleri ellerimden düşmüş Kader güzergâhımda ne yıldırımlar düştü üzerime, nice dağlar omzumda ağladı Ne erguvanlar çiçek açtı bağrımın ortasında… Ne zaman tükendim, ne zaman sana geldim, ne zaman kıpını çaldım boş göndermedin beni Rabbim, boş göndermedin
Biz umut ettik, sen Kerem ettin…
Biz el açtık, sen ikram saçtın…
Şükürler olsun ya Kerîm, şükürler olsun…
Ya Kerîm,
Ya Kerîm,
Ya Kerîm,
Cibril nefesli rüzgârların yeryüzünü dolanırken, gece güne doğru salınırken yeni baştan neşv ü nema bulan hayatın bağrı zifir yalanlarla kanar Ateş yağar her yerden ruhumuza Yar ağyar olur, ağulu bir yılan dolanır gönülü  Şafağa çekilen onca gizli saklı güzellik görünmez olur hayatın karanlık ellerinde Bizar düşer yüreğimiz Bunca çaresizliğin ortasında sana geldik Rabbim, sana el açmaya, yüreğimizi derdimizi, içimizi dökmeye geldik Sen ki cezayı gerektiren suçlarımızı affedip bağışlayansın Sen ki sana sığınanı kucaklayan ve yüzüstü bırakmayansın Biz ki dünya cehenneminde ne çok yüzüstü bırakıldık, ne çok unutulduk Sen ki unutmayansın, Sen ki ihsanı bol, rahmeti bol, şefkati bol ve geniş olansın Allahım Senin hayrın çok, fazlın yücedir
Biz umut ettik, sen Kerem ettin…
Biz el açtık, sen ikram saçtın…
Şükürler olsun ya Kerîm, şükürler olsun…
*Her bakımdan sonsuz zengin Rabbimiz Yüce Allah
Cömertleri sever o cömertleri över o
Hayır sahiplerinin verdiği sadakayla
Belaları üstünden lütfedip de savar o
Ya Kerîm,
Ya Kerîm,
Ya Kerîm,
Babil kuyularında saçlarından asılmış Hârut gibiyim tükenesi Yaşadığım her yer birer Babil kuyusu Babilli gafiller etrafı sarmış, kırılmış bütün gönüllerin ayinesi Göstermez olmuş gafillerin suretini Etrafımda suret yok! der gibi kırık kırık bakıyor aynalar Asma bahçelerinde öfke yeşeriyor salkım salkım… Her harabeden ben çıkıyorum utanası Babil kuyuları insan kaynıyor şimdi Biz ki unuttuk kendimizi, bize verdiklerini, fazlını rahmetini… Yeni baştan tut gönlümüzün dizginlerini Ya Kerîm Şüphesiz sen bağışlaması bol, ikramı bol, hayrı bol olansın Senin her şeye gücün yeter Biz ki unuttuk, sen hatırlattın; biz yanıldık, sen doğruyu öğrettin; biz şımardık sen affettin Biz sana geldik Allah’ım Günahlarımızla, acılarımızla, unuttuklarımızla, hastalığımızla, dertlerimizle, bizarlığımızla sana geldik Senin dergâhına geldik Senin kereminden, fazlından, rahmetinden ve bereketinden umut kesilmez
Biz umut ettik, sen Kerem ettin…
Biz el açtık, sen ikram saçtın…
Şükürler olsun ya Kerîm, şükürler olsun…
Ya Kerîm,
Ya Kerîm,
Ya Kerîm,
Kerimler sofrasında ehil ile nâ-ehil aynıdır Senin adaletinden umut kesilmez Bir firuze ırmağın akışına kapıldık gidiyoruz Bütün gidişler sanadır Allahım, bütün gidişler sana Ya Kerîm, yarın rûz- i mahşerde bütün yapıp ettiklerimizden bizi divana çağırdığında bizi bağışla Bize merhamet et, kerem et Zira burada ne ettiysek yarın onu biçeceğiz Bunun elemiyle havf ve reca arasında bir med ceziri yaşıyoruz Hesap ve muhakeme gününde kerem ve ihsanını bizlerden esirgeme Allah’ım Kadir Gecesinin, diğer kutsal gecelerin ve günlerin hakkına ettiğimiz duaları ve ibadetleri günahlarımıza say Zira sen bağışlaması bol olansın Kerîm’sin, kerem sahibisin Cömertlik, hoşgörü, müsahama, affetme, şefkat ve merhamet senin şanındandır Bu dünyada vermeyip, ötelere ertelediğin günahlarımızdan bizi sorumlu tutma, bağışla, affet Allah’ım…
Tek el açtığımız sen, tek güvendiğimiz sen, tek inandığımız sensin…
Biz umut ettik, sen Kerem ettin…
Biz el açtık, sen ikram saçtın…
Şükürler olsun ya Kerîm, şükürler olsun…
İnsanı insan yapan eşrefi mahlûk eden
Rızık veren doyuran insü cini yaradan
Onun bize ikramı nefes can, sıhhat, beden
Şeytan ile nefisi huzurundan kovar o
Ya Kerîm,
Ya Kerîm,
Ya Kerîm,
Nakışlı bir seccadede ellerimizi açtık, kapına geldik Artık herkesin birbirinden yüz çevirdiği, unuttuğu, kötülüğün, riyanın üst perdeden konuştuğu çok yüzlü yalancı bir zamanın vefasız çocuklarıyız biz Allah’ım Kime el uzatsak ellerimizi yitiriyor, kime gülsek gülüşümüz yüzümüzde donuyor, kimi sevsek ceremesi ağır oluyor Biz bu yalancı zamanın biganesi, divanesi, biçaresi çocuklarıyız Bu kısacık ömürde hayatla yüzleşmekten, asıl gerçeği kaçırıyor, asıl dünyayı kaybediyoruz Zor geliyor hayatın bunca yükü, zor gidiyor yollarımız Biz bu dünyayı ikbal için geldik sandık yanıldık İkbal dedik ihmal ettik ahretimizi… Şimdi zaman geçmiş, mevsim güze yürümüştür Saatin kadranı hızlı dönmektedir
Bir sonsuz sefer rüyası görünmüştür gözümüze
Gelişimiz, gidişimiz, dönüşümüz, sanadır Ya Kerîm…
Bu dünyada vermeyip, ötelere ertelediğin günahlarımızdan bizi sorumlu tutma, bağışla, affet Allah’ım…
Tek el açtığımız sen, tek güvendiğimiz sen, tek inandığımız sensin…
Biz umut ettik, sen Kerem ettin…
Biz el açtık, sen ikram saçtın…
Şükürler olsun ya Kerîm, şükürler olsun…
Şiir: Musa
|