Yalnız Mesajı Göster

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::





Ya Alîy: Yüksek, büyük, yüce olan; kudrette, bilgide, hükümde, iradede ve diğer bütün kemâl sıfatlarında üstün olan anlamlarına gelen Yüce Allah’ın İsm-i Şerifidir

“Şol gökleri kaldıranın
Donatarak dolduranın
Ol! Deyince olduranın
Doksan dokuz adı ile”
( Niyazi yıldırım Gençosmanoğlu)

Ey Yücelerin Yücesi Büyük Allahım,
Ey Rahmetin ve bereketin kaynağı,
Ya Alîy,
Senin büyüklüğün karşısında eğiliyorum Yüreğim bir denizin dalgalarına kapılıyor gibi yükseliyor, heyecanda heyecana düşüyor Bir saniye, bir salisede bile kainat bütün zerrelerine kadar seni anlatıyor, seni işaret ediyor Her şey sana dönüyor, her şey sana yürüyor Bir gülün kokusunda sen, bir suyun damlasında sen, bir dağın zirvesinde yine senin mührün var Sen ol!demesen bir toz zerreciği dahi yerden kalkmıyor, sen yürü demesen hayat yürümüyor, sen ak demesen ırmak susuyor, deniz susuyor, insan susuyor Bütün cihan sana akıyor, bütün cümle mahlukat, nebatat seni zikrediyor her dem En inanmadık yürekte bile senin celalin ve cemalin gizli rabbim Kâlû Belâ her yürekte gizlenip kalkmış, zaman zaman hatırlatıyor kendini Verdiğimiz sözler kendini hatırlatıyor, seni hatırlatıyor unutmuş yüreklereŞüphesiz senin ilmin her şeyi kaplamış, her şeye hükmediyor Zaman, insanlık, madde ve mana bütün kainat sana dönüyor Ya Alîy…
Hayat gerçeğe yürüyor
Biz Sana yürüyoruz Allahım…

*Sen bütün varlıklardan yücesin elbet Ya Rab
İnananın dilinde hecesin elbet Ya Rab
Zatının ululuğu imana sığar ancak
Bilinmez akıl ile nicesin elbet Ya Rab

Sultanım,
Efendim, kurtarıcım, sevgilim,
En Sevdiğim, Allahım,
Ya Alîy,
Çiçek olup yerden fışkıran nice nebat, kuş olup uçup giden her kanat, senin melteminle can buldu, çoğaldı Sen istemesen yerden bir zerre dahi kalkmaz Senin bilgin dışında bir karınca bile var olmaz Her şey Sen’in hükmün ve emrin altındadır İlahi kudretinle yazdığın bu kainat bilmecesini çözmeye gücümüz yok, bilgimiz yok İstediğin yere kadar bildiklerimiz Seni bildik, sana taptık, sana kul olduk, çok şükür Tan yüzlü duaların hakkına, kadim elif hakkına, nun ve sad hakkına bizi kulluğundan düşürme Allahım Bize yazdığın nasibimizi kesme Bizi menzilinden ayırma Merhametinin ülkesinden, şefkatinin rıhtımından bizi ayırma Bir gül-i reyhan olsun aramızdaki yollar
Seni bildik, sana taptık, sana kul olduk, çok şükür
Bizi çoğalt, bizi kulluğumuzla çoğalt ki sana gelmeye yüzümüz olsun
Seni bilen, bilmeyen cümle mahlukat, nebatat sana dönüyor…
Hayat gerçeğe yürüyor…
Biz Sana yürüyoruz Allahım…

Ey Alemlerin Sultanı,
Ey Sonsuzluğun Pınarı
Ey Büyük Allahım,
Ya Alîy,
Ne büyüksün ki mülkünün sınırı yok Sadece ol! dersin, olur Menekşelenen sular seninle dirilir, seninle akar, seninle kabarır Sararan mevsimler senin emrinle yeşerir Senin aşkınla dallara su yürür Buz denizleri seninle çözülür Yıldızlar senin ismine akar birbirine hiç değmeden Dağlar eğilir, titrer haşmetinizden, dili tutulur dar-ı dünyanın Zaman durur, saat durur, an durur Senin yüceliğin, senin azametin, senin kudretin her zerrede tecelli ederken âmâ gözlerimizin ziyası senin nuruna kapılır, sana kapılır yüreklerimiz Bir daha bir daha geliriz kapına Rabbim Serin bir rüzgar mahmuzlar gayret atlarımızı Rahvan bulutlar geçer gözlerimden sonra… Her biri senin sevginle dolu dolu Bin umut fırtınası kopar yüreğimizde Senin yüceleğin, senin büyüklüğün milyonlarca desen olur, nakışlar yüreklerimizin merkezin mahzenini
Tüm kainatın Efendisi,
Bizi, yarattıklarını koru, kolla ve gözetle Allahım Senden başka güvendiğimiz yok Senden başka tanıdığımız, inandığımız, taptığımız yok Allahım Sen bizim Rabbimizsin Sana inanır, sana taparız Biz senin Yusuf’un olduk Allahım, her dem seni anası
Bizi çoğalt, bizi kulluğumuzla çoğalt ki sana gelmeye yüzümüz olsun
Seni bilen, bilmeyen cümle mahlukat, nebatat sana dönüyor…
Hayat gerçeğe yürüyor…
Biz Sana yürüyoruz Allahım…

Azametin kuşatır onsekizbin âlemi
Dostluğun veliliğin siler bütün elemi
Aşk ile yazar imiş muhabbetin kalemi
Bize aşk kapısını açasın elbet Ya Rab,

Ya Alîy,
Allahım,
Sultanım,
Kalbimin ışığı olan büyük Allah’ım,
Dünyanın kıyısında bekleyen yorgun yolcularınız Âdemdeki külli hâl üzre gaflet uykularından uyanmak diler yüreğimiz Alemleri bizde saklayan Rabbim, cihanı bizde toplayan Bir celsede bizi biz yapan, bizi merhametinin menziline düşüren Ey Sevgili, göklerinin kapılarında beklemekteyiz Dualarımız dudaklarımızda yorgun düştü Ruhumuzu aşkınla kopçalayan dualarımızı, kabul buyur Allahım Kalbimize hüzün veren Sultanım, perişanlığımız dillenirken, yüreğimiz utancından büzülürken Göz uykudaydı Her şeyi birbirine denk düşüren Rabbim, bizim de aklımızı, ruhumuzu vuslat sevinciyle birbirine kat Bizi hayat ırmağında yalnız bırakma Başka Ummanlara akmasın yüreğimiz, göklerini bizden esirgeme Allahım Üzerinden güneş batmayan kainatından bir katreyiz Düşür Ummanlarına bizi, bize mukayyet ol
Bizi çoğalt, bizi kulluğumuzla çoğalt ki sana gelmeye yüzümüz olsun
Seni bilen, bilmeyen cümle mahlukat, nebatat sana dönüyor…
Hayat gerçeğe yürüyor…
Biz Sana yürüyoruz Allahım…

Ey Yücelerin Yücesi,
Ey Alemlerin Rabbi,
Ya Alîy,
Senin yüceliğinin sınırı yok Senin güzelliğinin, senin hikmetinin, senin merhametinin, senin rahmetinin sınırı yok Rabbim Ezelden ebede tek hüküm sahibi sensin Kainat senin mührünle dönüyor, insan senin izninle neşet ediyor, çiçek seni zikrederek tohum döküyor Allahım Zerreden kainatın en mahrem nesnesine kadar her şey senin emrinde bekliyor Biz senin hikmet ve kudretine ram olduk Arz ve Sema arasında kalmış biz kullarının senden başka gideceği yönü yok, yolu yok, yarı yok, yaranı yok Ey Sübhanallah…Yüreğimizin bütün dalgaları senin rıhtımına yol buluyor Ellerimizdeki güvercin yürekli dualarımız senin göklerine uçuyor hiç dönmeyesi…Sen Yücelerden Yücesin, Alim’sin, Alîy’sin…Biz senin için var olan, sana gelen, sana dönen aciz kullarınız…Bizi sevdiklerine kat Rabbim, bizi sevdiklerine kat
Bizi çoğalt, bizi kulluğumuzla çoğalt ki sana gelmeye yüzümüz olsun
Seni bilen, bilmeyen cümle mahlukat, nebatat sana dönüyor…
Hayat gerçeğe yürüyor…
Biz Sana yürüyoruz Allahım…
* Şiir: Musa Tektaş



Alıntı Yaparak Cevapla