|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::
El-Musavvir (c c): Varlıklara suret veren, tasvir eden; onları en güzel şekilde tertip edip, en güzel surette şekillendiren
Kimisini kıldın veli
Kimisine dendi deli
Sana inanmayan kulu
Pelesenk ettin “Yâ Musavvir”
(Musa Tektaş)
Rabbim,
Ulu Allahım,
Ne zaman masmavi gökyüzüne baksam, ne zaman başımı kendimden yana çevirsem bir esrarlı fısıltı usulca kalbime yol buluyor Küme küme beyaz bulutların ötelerine ayarlı gözlerimin ışığı, kalbime yol bulan duygularımın özü sendendir Bir çekirdekten bin orman yaratan, bin bir çiçeğe bin bir renk giydirip süsleyen sensin Denizin rıhtımı kamçılayan vuruşlarında, rüzgarın dalları yaprakları bir musıki ahengiyle sallayışında senin efsunun var Kumruların dilindeki yusufçuk şarkısında, nilüfer desenli gölün sızıldayan kamışlarında senin ezgin var
İnsanın mayasını aynı, huyunu ayrı ayrı sen diledin, sen verdin
Beni sana yakın eyle Allahım  
Sen şüphesiz her şeyi bilensin, görensin
Bir damlayı can ve insan eyleyensin
Kapına geleni sultan eyleyensin  
İnsanları farklı farklı
Renk renk ettin “Yâ Musavvir”
Kimisini Avrupalı
Frenk ettin “Yâ Musavvir”
Alemlerin Rabbi olan yüce Sultanım,
Herşeyi birbirine müsemma yaratan ulu Allahım,
Senin dergahının kapısı her dem açık Her dem bütün yollarının ucu bize dokunur Bütün denizlerin sana akar, bütün yıldızlar sana bakar Ol, dedin oldu cümle kainat Her şey senin Senin gül kokulu desenlerinin her ilmeğinde bin sır gizli Her giz bin giz saklar içinde Senin bize giydirdiğin desenlerin içinden sıyrıldık dünyalık telaşlarla Bütün eksileri, bütün yarımları ve bütün noksanları kuşandık, bilemedik Bizi yarımlarımızla, eksilerimizle, kusurlarımızla affeyle Allahım O ilk halimizi, “Kâlu Belâ” iklimini kuşanalım yeni baştan İzin ver, nasip eyle,
Kirlenmemiş, bozulmamış mayamıza geri dönelim Allahım
Menekşe kokulu bir sürur düşür yüreklerimize
Sen şüphesiz her şeyi bilensin, görensin
Bir damlayı can ve insan eyleyensin
Kapına geleni sultan eyleyensin  
Münezzehsin noksanlıktan
Her şeyi var ettin yoktan
Bizi de bir başka ırktan
Bir Türk ettin “Yâ Musavvir”
Ey Sevgili,
En Sevgili olan Yâ Musavvir,
Sen şüphesiz her şeyi bilensin, görensin Bir damlayı can eyleyen, bir saatin kadranına sıkıştırılmış zamanı an eyleyensin Mekan ve zaman senin için anlamsız Kapına geleni şan eyleyensin ” Bî vefadır dar-ı dünya kimseyi şad eylemez “ denen dünyayı han eyleyensin Geldik gidiyoruz diyen bir nakaratız hayatın feracesinde An be an beklenen güzel ölümü gözlerimize nihan eyleyensin Buz tutmuş gecelerin ayazında senden gelecek nurdan şıklar beklemedeyiz Güneşi seherde tan, kainata vatan eyleyensin  iniltisi göklere çıkan cana himmetinle derman eylesin İnkara düşmüş yürekleri, sıkıp sûzan eyleyensin Dilediğini o an gerçek kılansın Gördüğüm bütün güzelliklerin kusursuzluğu karşısında ürperiyoruz Gözlerimize nehirler boşalıyor
Sen şüphesiz her şeyi bilensin, görensin
Bir damlayı can ve insan eyleyensin
Kapına geleni sultan eyleyensin  
Bir damlayı can eyledin
Yarattın insan eyledin
Kimi kalbi mühürledin
Kimi senk ettin “Yâ Musavvir”
Rabbim,
Ey ulu sultanım,
Sevgili Allahım,
Hiç yoktan varolduğumu ve beni türlü nimetlerle zengin kıldığını biliyoruz Şükür çiçeklerini demet demet sunuyorum kapına Kabul buyur Allahım Eksiklerim, yarımlarım, günahlarım var Huzurundayım ve utanıyorum Rahmetinin sağanağından beslenen ümît ve korku arasındayım Üşüyorum Davut’un esrarlı ilahileri, Musa’nın Yed-î Beyzâsı, İsa’nın kıvrılan Âsası gibi senden gelen her şeye ürperiyorum Masmavi göklerin derinlerine uzanan minarelerin şerefesine dokunuyor güvercin yüreğim Uçup sana gelmek diliyor Senden gizli olmayan halimi sana anlatmaya, senden gelen, senden olan sözlerimi söylemeye utanıyorum Sen bana ne kadar yakın, ben sana ne kadar uzağım Allahım?
Beni sana yakın eyle Allahım  
Sen şüphesiz her şeyi bilensin, görensin
Kapına geleni sultan eyleyensin
İsmin anan olmaz eyri
Bulurlar hıfz ile hayrı
Herkesin yükünü ayrı
Denk denk ettin “Yâ Musavvir”
Ey Sevgili,
En Sevgili olan Yâ Musavvir,
Sen dilediğini veli, dilediğini âli eyleyensin Kendimden sana iltica ettim Allahım Ağyar ve masivanın elem ve kederinden sana sığındım Senin mücerret nasihatın, müşahhas acılara dönüştü cehaletimin azgın ellerinde Emirlerini unutan hıfzım bana eza ve ceza getirdi Bin musibet belgeli yüreğimin kuytularında İbadet ve taat ile neşveli olmayan yürekleri har, sana gelen yollarda gezinmeyeni zar eyleyensin Heva- hevesine düşeni nar eyleyensin
Beni sana yakın eyle Allahım  
Sen şüphesiz her şeyi bilensin, görensin
Kapına geleni sultan eyleyensin
|