Yalnız Mesajı Göster

İstiğfarin En Üstünü

Eski 08-23-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İstiğfarin En Üstünü



İnsanlar dünyaya günahsız ve masum olarak gelirler sonra bu yolda doğruluktan ayrılan insan kalbinde yanan imam nurunu kararır bunu temizlemezse tövbe ile imanın nuru tamamen kararır vr haya etmez bir günahkar olur
Bir hadiste denirki:
İnsan günah işleyince, kalbinde bir siyah nokta belirir

Tevbe ile hemen onu silmezse, o nokta kalbinde öylece kalır

Sonra ikinci bir günah işlerse, kalbinde bir nokta daha belirir

Yani günah işleme fikri artık onun dimağında gelişmiş olur

Nasıl ki merdivenin ilk basamağına adım atan bir insan, ikinci basamağa adım atma fikrine de hazırlanır

İkiye atan, üçe çok rahat adımını atar ve bir kere günah istikametinde perdeyi yırtınca -Allah korusun- artık sıkılmadan, haya etmeden, peşi peşine çok günahlar işleyebilir

ve günah merdivenlerinden aşağıya, gayyaya doğru gitmeye başlar

Onun için yine büyük bir söz sultanı diyor ki:
“Herbir günah içinden küfre giden bir yol vardır
Tevbe, bu yolları tıkama, aşağıya doğru atılan adımı değiştirme, insanı Allah’a götüren helezona girdirme ve Allah’a yükseltme gayretidir

Tevbenin iki yönü vardır

Bunlardan birincisi bize, ikincisi ise Cenâb-ı Hakk’a aittir

İşte bu mana içindir ki, Efendimiz: “

Men tâbe tâbellah Tevbe edene Allah da tevbe eder

buyuruyor
Bizden tevbe Allah’a dönmektir

Allah’ın tevbesi ise rahmetiyle bize teveccüh buyurup, kapısını yeniden açmasıdır

Biz yoldan çıkmakla, Allah’ın bize bakan bütün pencereleri kapanmış, bütün menfezleride tıkanmış oluyor

Sonra da pişmanlık duyuyor ve: “Neden yaptık? Niçin fıtratımıza zıt bir yola girdik? diyoruz

Biz içimizden kendimizi düzeltmeye başlarken ve nedamet hissiyle çırpınıp bir metafizik gerilime geçerken, birdenbire bakıyoruz ki, kapılar-menfezler bize yeniden açılmaya başlanmış Birincisi bizim tevbemizdi
Yani o, bir niyet, bir düşünce ve bizi kıvrandıran bir nedametti İkincisi de Allah’ın tevbesi O da bize kapıyı ve menfezleri açtı ve

Kullarım Ben sizi unutmadım, terketmedim, siz Beni hatırladığınız sürece; ahd-ü peymanınızı elli defa dahi bozsanız Beni burada bulacaksınız

dedi Evet, O Erhamürrahimindir Ne yaparsak yapalım dilimizden: “Ya Erhamerrahimin irhamna ya Gafûr ya Gaffar veğfirlenâ zünûbenâ ve tecavez ann seyyiatinâ” demeyi düşürmemeliyiz
Kabul oldu olmadı düşüncesi yanlıştırşeytanın her yönden telkinidir biz vazifemiz olanı nasip oranında yapalım
Rububiyete karışmıyalım

Alıntı Yaparak Cevapla