Konu: Davraniş
Yalnız Mesajı Göster

Davraniş

Eski 08-23-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Davraniş




DAVRANIŞ AÇISINDAN İNSANIN DONANIMI
Psikolojik olay ve olgu kavramını daha iyi anlayabilmek için, insanın davranışsal
kapasitesinin zenginliğine dikkat çekilmelidir İnsan vücudu vasıtasıyla davranışta bulunur
İster eylem biçiminde, isterse zihinsel – emosyonel biçimde olsun her davranışın vücutta
nörofizyolojik öncülleri ve sonuçları vardır Karmaşık nörofizyolojik yapısı insanı diğer
hayvanlara göre, davranış bakımından daha zengin duruma getirir Nörofizyolojik yapısı
gelişmemiş insanlardaki davranış sınırlılığı bu yargıyı doğrular niteliktedir
İnsan, iki özelliğinin ürünü olarak zengin bir davranış potansiyeline sahiptir
1 İnsan, engin zihinsel işlem kapasitesine sahiptir Bu özellik ona geçmiş olayları
hatırlama, olay ve olgular arasında ilişkiler kurabilme, olay ve olguların seyrini
değerlendirerek tahminlerde bulunabilme ve gelecekteki davranışlarını planlayabilme
olanağı verir
2 İnsan, nöro – maskülar ve morfolojik yapısının ürünü olarak zengin bir vücut
manipülasyon yeteneğine sahiptir Özellikle el manipülasyonu açısından diğer
hayvanlardan çok üstündür (Lane, 1964, S 25) İnsan, manipülasyon yeteneğine
dayanarak bir çok materyali, (Zihinsel gücünün de yardımıyla) kullanarak çevresini
düzenleyebilir Davranış açısından değerlendirildiğinde, insan oğlunun oluşturduğu
medeniyetler anılan iki özelliğin etkileşiminin ürünüdür Makineler, aygıtlar, çevresel
yapıdaki yeni düzenlemeler, vb insanın zihin ve vücut davranışlarındaki zenginliğinin
göstergeleridir
Günümüzde insanın el davranışlarının yerini, zihin manipülasyonlarının ürünü olan,
bilgi işlem makineleriyle donatılmış aygıtların aldığı gözlenmektedir Bu aygıtların
yaygınlaşmasının, insanın genel anlamda, vücut ve el becerilerinin önemini azaltacağını ön
görmek gerçekçi bir yargı olamaz En azından sanatta ve sporda insanlık, iki zenginlik
kaynağından ikisini de birlikte kullanma ihtiyacı duyacaktır
İnsan davranışlarının bazı özelliklerini hatırlamamız, onu daha iyi anlayabilmemize
yardımcı olacaktır Öncelikle, tüm davranışlar nedenseldir Birey olarak şu andaki biz, daha
önce gerçekleşmiş olan tüm oluşumların ürünüyüzdür Davranışlarımız, doğum öncesinden
getirdiğimiz kalıtsal özelliklerimiz ile, içinde yaşadığımız çevresel koşulların bize sunduğu
olanakların ürünüdür İki kaynaktan gelen potansiyelin kullanılması, bireyin deneyimlerine ve
öğrenme düzeyine bağlı olacaktır Davranışın açıklanmasında kalıtım ve çevre faktörlerinden
birisine verilecek aşırı önem, doğal olarak diğer faktörü unutturacaktır Bu nedenle bir
kaynaktan gelen faktörlerin önemi gösterilmeye çalışılırken diğer kaynaktan gelebilecek
faktörler göz ardı edilmemelidir Örneğin, sosyal izolasyonun okul başarısına olan etkisini
çalışırken, bireyin IQ’sunun kalıtsal faktörler ile de ilişkili olduğunu, psikoloji literatür
bilgilerimize dayalı olarak hatırlamalıyız
Canlı ve etkin bir varlık olan (irade gücüne sahip) insanın davranışları için ortaya
konulacak nedenlerin sabit (Statik, değişmez) olamayacağı açıktır Yaşam durmaksızın devam
ederken insan da sürekli olarak birbirleriyle etkileşen, değişen nedenlere bağlı olarak
davranışlarını yeniden yorumlamakta, değerlendirmekte, yapılandırmakta ve sonuçta
değiştirmektedir
Davranışın iki kaynağı
Kalıtsal Çevresel
Davranış = Özellikler Koşullar
Davranışın nedenleri o kadar birbirine geçmiş ve birbirine bağımlıdır ki, bu nedenle
psikolojide tek determinanta dayalı açıklamaların doğru olabilmesi, yalnızca bir şans
olacaktır
Psikolojik Olaylarda Neden – Sonuç İlişkisi
Ara değişkenler
(sabit tutulmaya
çalışılmalıdır)
Bağımsız Bağımlı
Değişken Değişken
(Değişkenler Kombinezonu) Isı
0°C …………………… Buz
30°C …………………… Ilık
100°C …………………… Buhar
30 IQ …………………… Öğrenemez
75 IQ …………………… Zor Öğrenir
110 IQ …………………… Öğrenir
Örneğin, çocuğun okuldaki başarısını yalnızca IQ’ ne bağlayarak bir tek belirleyici ile
açıklamaya çalışmak problemi yalınlaştırmak gibi görünebilir Hatta, dayanak aldığımız
determinantın olgunun ortaya çıkmasını sağlayanların en önemlisi olduğunu söyleyebiliriz
Yine de okul başarı – başarısızlığının nedenlerini doğru olarak tanıyıp, problemin göreli
çözümüne ulaşılmak isteniyorsa, belirleyici etkilerinin ölçümü yapılmalı, sabit değerler olarak
tutulmaları güç de olsa, tüm determinantlar ( IQ, ailenin sosyo – ekonomik düzeyi, çocuğun
güdülenme düzeyi, okulun sosyal yapısı, öğretmen yeterliliği, arkadaş grubunun etkisi,
TV’nin etkisi vb) dikkate alınmalı, olası etkileri ayrı ayrı değerlendirilmelidir Yukarıdaki
açıklamalardan sonra, bireyin yargılamak durumunda olduğumuz davranışlarının çok nedenli
ve çok boyutlu nitelikte olduğu sürekli hatırlanmalıdır Çok nedenlilik ve çok boyutluluk
ilkesinin, söz konusu davranışın her bir nedeni ( determinant ) için de geçerli olduğu açıktır
Davranışlarımız doğrudan yada dolaylı olarak çevreye yöneliktir Sosyal ve fiziki
çevremize yönelik davranışlarımızı karşılaştıracak olursak, fiziki çevremizi düzenlemeye
yönelik davranışlarımızın sanıldığı kadar büyük boyutlarda olmadığı, çabalarımızın daha çok
( fiziki çevremizdeki yapıyı değiştirmeye yönelik çabalarımızın çoğunu da kapsayacak
biçimde ) doğrudan diğer insanları yada ilişkitlerini hedef aldığı söylenebilir Evinde çiçek
yetiştiren birey, bu davranışıyla fiziki anlamda sadece çiçek yetiştirmeyi değil, psiko – sosyal
farklılığının bir göstergesi olarak, psikolojik düzeyde estetik beğenisini çevresindeki diğer
insanlara gösterme, yetiştirdiği çiçeklerle bir eser, değer oluşturma duygusunu yaşamayı da
amaçlayabilir Ancak; bireyin söz konusu amaçlarının ne düzeyde bilinçli olduğunun
söylenebilmesi güçtür Sadece gözlemlere dayalı olarak bireysel davranışların psiko
dinamiğini açıklamaya yönelik çabalar bilimsel bir yaklaşımın ifadesi olmadığı, yanılgılara da
son derece açıktır
Bireyin gösterdiği davranışlarının önemli nedenlerinden biriside içinde bulunduğu
sosyo – ekonomik ve kültürel yapıdır Davranışta bulunan bireyin değer yargılarını, inanç
sistemini, ideolojik görüşünü, geleceğe yönelik umutlarını vb bilmeden davranışını
anlamlandırabilmek olanaksızdır Söz konusu bu özellikler, bireysel olmaktan çok, kültürel
olarak kazanılmıştır Ancak, yukarıdaki anlatımdan, insan davranışının oluşumunda bireysel
özelliklerin etkili olmadığı gibi bir sonuç çıkarmak yanlış olur Vurgulanmak istenilen,
bireyin içinde yaşadığı kültürel yapının da davranışın oluşumunda önemli etkiye sahip
olduğudur

Alıntı Yaparak Cevapla