Yalnız Mesajı Göster

Toplum Önünde Cümle Telkini

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Toplum Önünde Cümle Telkini




Toplum Önünde Cümle Telkini

Cümle Telkini
Toplum karşısında söz söylemekten korku ve endişe duymanın devamlılığını sağlayan en önemli faktör inanç sistemidir Aldığımız her bilgi yaşadığımız her tecrübe inanç sistemimizi etkiler ve yeniden şekillendirir Bu bölümde bu inançların başlıcalarını aktarıyoruz
-Ben yeterince yetenekli değilim
-Bu işi başaran insanlar benden çok üstün
-Şimdiye kadar hep başarısız oldum
-Başkaları varken bu işi yapmak bana düşmez
Bu temel inançlar sizde az veya çok bulunabilir Herkes için bunlar kesinlikle asılsız inançlardır Ancak ne yazık ki insanların çoğunluğu bu asılsız inançları edindiklerinden hayatları hep sönük geçmeye mahkum edilmiştir Dikkat edelim: İnançlar her zaman kendilerini doğrularlar Neye inanıyorsak maddi manevi tüm güçler bizi doğrulamak için çalışırlar Şimdi yukarıdaki inançların neden doğru olmadığını anlatacağız Lütfen bu açıklamaları tekrar tekrar okuyunuz Bu açıklamaları ezberleseniz bile fırsat buldukça okumaya devam ediniz Burada amaçlanan sadece öğrenmeniz değildir Temel amaç doğru inancın alt bilincinize kilitlenmesinin sağlanmasıdır Zira inançlarınız kendinize defalarca söylediğiniz sözlerdir Şimdi doğru sözleri kendinize söyleyerek doğru inançları yerleştirmeniz gerekmektedir Bu açıklamaları yeterince okur ve anlatılanları fırsat buldukça düşünmeye devam ederseniz bir ay içinde yeni inançlarınız alt şuurunuza kaydolacaktır Daha hızlı değişmek istiyorsanız tele-terapi kasetlerinde anlatılan sistemi her gün kullanmalısınız

Cümle telkin sistemine göre alt şuurumuzu hızla yapılandıracak yeni cümle emirleri vereceğiz Alt şuurumuzdaki kalıplar zaten bu tür cümle emirlerinden oluşmuştu Emirlerin güçlü bir şekilde yerleşmesi için belli özelikler taşıması gerekir Bu özellikleri sıralayalım:

1Derin Gevşeme: Tüm kas sistemlerinizi gevşetmelisiniz Seminer ortamında sunucunuz derin gevşemeyi size gösterecektir Ne kadar derin gevşeyebilirseniz emirleriniz o kadar derin ve kalıcı yerleşir

2Cümle Yapısı: Cümle yapısı yeterince basit olmalıdır Kısa cümleler kurmalısınız Cümle sadece şimdiki zaman kipinde olmalıdır Alt şuur geçmiş veya gelecek zaman kipinde söylenen sözleri geçmiş veya gelecek zaman için dikkate alır Geçmiş hep geçmiştir ve gelecek de hep gelecektir Alt şuur olumsuz emirleri anlamaz veya tersinden anlar Sadece olumlu emirleri anlar

3 Gelişme Sürekliliği: Cümle yapısı gelişmenin sürekliliğini ve tekamülü içermelidir Her hangi bir olayın tekrarına bağlı olarak daha iyi olma durumu ifade edilmelidir Buna göre aşağıdaki telkin cümlelerini eleştirelim:
--Ben başarılı olmak isteyen bir insan olarak her gün gelişiyor mükemmelleşmeye adım adım ve süratle ilerliyorum (Cümle çok uzun emir kayboluyor)
--Sigara içmiyorum (Zaman kipi doğru ama cümle olumsuz)
--Çok ders çalışacağım (Gelişme bağı yok Gelecek zaman hatası var Asırlar geçse de alt şuur emri hep geleceğe atar)
--Her gün ve her nefeste daha çok gülümsüyorum (Uzunluk yeterli Şimdiki zaman doğru kullanılmış Gelişme her güne ve her nefese bağlanmış İşte en iyi cümle telkin biçimi budur “Her sabah daha dinç uyanıyorum” deyin
Telkin oluştururken yıkmak istediğiniz olumsuzluklar hakkında zorluklarla karşılaşabilirsiniz Eskilerini nasıl kaldıracaksınız?
Öfkeleniyorum--------------------- Öfkelenmiyorum
Sigara içiyorum--------------------- Sigara içmiyorum
Çözüm kelimelerin olumsuzlanarak kullanılması değildir bunun yerine olumlu karşıt anlamlı kelimeleri seçmek zorundasınız
Öfkelenmemek istiyorsunuz----------------- Daha sakin oluyorum
Sigara içmemek istiyorsunuz---------------- Sigara içmeyi bırakıyorum
Bu bölümde önce genel başarımızı engelleyen hatalı inançları yok etmemiz gerekir Ardından doğru inançların fikir temellerini oluşturacağız bu fikir temellerinin alt şuurumuza kodlanması için alıştırmalar yapacağız

YIKICI İNANÇLAR
Ben Yeterince Yetenekli Değilim
Size de Edison veya Einstein gibi günü 24 saat olan bir ömür emanet edildi Siz de kafatasınızın içinde bütün diğer insanlar gibi ölünceye kadar eşit sayıda milyarlarca sinir hücresinden oluşturulan harika bir beyin mekanizması taşıyorsunuz Siz de herkes gibi sadece süt emme yeteneği gelişmiş olarak dünyaya gönderildiniz ve bunun dışındaki her şeyi dünyada öğrendiniz Öyle büyük bir potansiyele sahipsiniz ki milyonlarca iş yapsanız bile beyin kapasitenizin hala yaklaşık binde bir-ikisini kullanıyorsunuz Kimse sizden üstün yeteneklerle yaratılmadı Siz de kimseden üstün yeteneklerle yaratılmadınız Öyleyse neden bazı insanlar zirvelere tırmanıyorlar? Neden sempati karizma zenginlik şöhret gibi değerler yalnızca bazı insanların elinde kalıyor? Fizikçi iseniz neden bir Einstein veya Abdüsselam değilsiniz? Edebiyatçı iseniz tarihin gerilerinde hala parlak kalan Shakeasper’in ötesine neden geçmiyorsunuz?
İnsanı potansiyel üstünlüğüne kavuşturan tek vasıta “bilgi” ve bilgiye dayalı “eğitim”dir Kendinizi incelediğinizde bilgiye dayalı olmayan hiç bir becerinizi bulamayacaksınız Okuma-yazması olmayan Hz Peygamber’e(asm) Kur’an’da geçen ilk emrin “oku” yani “öğren” olması şaşırtıcı gelmiyor mu? Bugün biz bilgilerimizin % 80’ini okuma yoluyla elde ediyoruz

Siz sel yığınlarında kendinizi sürükleyen bir sıradanlığa layık olamayacak kadar üstünsünüz Hayallerinizde yaşayan “büyük size” ulaşmak sizin elinizdedir Kimse günlük 24 saatine bir dakika ekleyemez Ama siz bir gününüze 10 günlük işi sığdırabilirsiniz Bu güne kadar kişisel yeteneklerinize ne kadar yatırım yaptınız?
Zihninizden yükselen çeşitli itiraz sesleri duyuluyor; iddialarımızı küçümsüyor musunuz? O zaman aşağıdaki açıklamalara ne diyeceksiniz?

-Bu İşi Başaran İnsanlar Benden Çok Üstün
Kendinizi yanıltıyorsunuz bir vakitler Anthony Robbins de böyle düşündüğünü söylüyor 20 yaşlarında iken bir otelde hizmetli olarak çalışıyordu Fakir ve eğitimsizdi Çektiği ızdırap canına tak ettiğinde tüm hayatını kökten değiştirmeye karar verdi Önce bir hızlı okuma kursuna gitti ve ardından birkaç yıl içinde 700 kitap okudu
Bugün aynı adam Amerika Birleşik Devletlerinin her yıl milyonlarca dolar kazanan adamı ve neredeyse tüm dünyada tanınıyor yıllarını eğitime harcayan profesörler bile önce hafife aldıkları bu yüksek eğitimi olmayan adamdan ders almaya ve kitaplarını tavsiye etmeye başladılar Onun hayatını sadece on yıl içinde böylesine değiştiren neydi? O sadece başarmak için yola çıktı ve kader onu başarıya ulaştırdı Onun kavradığı gerçeği biz de kavramalıyız

Şunları bilmeliyiz İnsanın sinir sisteminde milyarlarca nöron vardır Nöronlardan oluşan beynimiz saniyede 30 milyar bitlik bilgi işleyebilmektedir Herhangi bir normal beyinde oluşturulabilecek potansiyel örgü veya bağlantı sayısı 1 rakamını izleyen 10 milyon kilometre sıfırla ifade edilebiliyor Kafamızdaki her bir nöronun bir milyon bitlik enformasyon depolama kapasitesi vardır Bu korkunç potansiyel sağlıklı olan herkeste vardır ve biz insanlar potansiyelimizin ortalama olarak % 1’ini kullanıyoruz Geri kalan büyük kapasite ise kullanmamız için bizi bekliyor

200 civarındaki buluşun sahibi Edison başarının % 99’unu çalışmaya %1’ini de zekaya bağlamaktadır Bu zekanın önemsiz olduğu anl gelmez bunun anlamı zekanın tek gelişme yolunun çalışma olduğunu gösterir

Evet sonuçta bu işi başaranlar sizden üstündür Ama bu üstünlükleri sizden üstün doğmalarından kaynaklanmaz Sadece çalışarak üstün hale gelmişlerdir Tarihe üstün olarak geçen herkes sadece ve yalnızca amansızca çalışarak üstünleşmişler; yani kullandıkları beyin kapasitelerini arttırmışlardır Diğerlerinden hiç farkınız olmadığı halde kendinizi üstün olmamaya mahkum ederseniz oluşturduğunuz bu inanç kalıbı tüm hayatınız boyunca sizin üstün olmanızı engelleyecektir

-Şimdiye Kadar Hep Başarısız Oldum
Edison da elektriği bulmak için yıllarca beklemek ve binlerce deney yapmak zorunda kalmıştı Bir ABD başkanı sonunda başkan olabilmek için yıllarca bir çok seçime girmek ve kaybetmek zorunda kalmıştı Hayat her zaman sabırla hedefleri üzerinde durmaya devam edenleri hedefe ulaştırmıştır

Dağarcığınızdan “başarısızlık” kelimesini kaldırmak zorundasınız Böyle bir olgu yoktur; teşebbüse devam eden insan için başarısızlık yoktur Sadece her defasında başarıya bir adım daha yaklaşmak vardır Başarısızlık denilen her şey sizi başarıya götürmeyen bir yolun keşfidir Her başarısızlık zannedilen olay bizin için paha biçilmez derslerle doludur Eğer yaptıklarınızın sonucunu kontrol etmemişseniz “başarısızlığınıza” hükmedecek ve çalışmaktan vazgeçeceksiniz Elinizde bir pusula yoksa tek başarı yolunuz deneme-yanılmadır Oysa şimdi elinizde başarıya ulaşanların oluşturduğu pusulalar vardır

“Başarısızlık” kelimenizi kaldırmakla kalmamalı ve bu kelimeye yüklediğiniz tecrübelerinizin anlamlarını da “başarıya bir adım daya yaklaştım” şeklinde değiştirmelisiniz Bu değişikliği yaptığınızda aslında gerçeğin ta kendisinin de bu olduğunu göreceksiniz
Eğer bu kelimeyi unutamıyorsanız mutlaka kullanacaksanız başarısızlığı doğru tanımlayın Gerçekte tek başarısızlık vardır: Çalışmaktan denemekten teşebbüsten vazgeçmek




Alıntı Yaparak Cevapla