Yalnız Mesajı Göster

Safsata Kılavuzu

Eski 08-23-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Safsata Kılavuzu




OTORİTEYE BAŞVURMA SAFSATALARI
Bir Bilen Safsatası

(Argument To Authority, Appeal To Authority)

[Argumentum Ad Verecundiam]

Bu bölümdeki safsatalarda ortak olan nokta, iddiayı kabul ettirmek için, bir otoriteye veya geleneklere, adetlere vs başvurulmasıdır Otoriteye Başvurma Safsataları adı verilen grupta şu safsatalar yer alırlar: Bir Bilen Safsatası, İrrasyonel Otorite Safsatası, İnanca Başvurma Safsatası Ortak Tutuma Başvurma Safsatası, Grup Baskısı Safsatası, Faydacı Safsata, Beğendirme Safsatası, Dayatma Safsatası, Tavır Etkisi Safsatası, Genetik Safsatası


Tanım:





Bir Bilen Safsatası, bir iddianın kabulü için otoriteye (kişi, örf, adet, kurumlar vs) veya bunlara duyulan saygı, hürmet veya korkuya başvurmak Kişinin kendi tercih ve sorumluluklarıyla ilgili kararların denetimini, “kendisinden daha iyi bildiği inancıyla” başka birinin otoritesine bırakması





Örnek 1:





Tarih hocam aya inişin bir hile olduğunu söyledi Ona inanıyorum, çünkü o benden daha fazla tahsil yapmış biri





Örnek 2:





Senin fikrini kabullenmem mümkün değil, çünkü gazetenin başyazarı aksini söylüyor





Güncel Örnek 1:





FP Lideri Recai Kutan partisinin kongresine 3 gün kala Erbakan kozunu ileri sürdü Kutan, Erbakan’ın Abdullah Gül’e “Senin aday olman için erken, daha gençsin, biraz bekle” dediğini söyledi





(1152000, Posta)

Kutan, Abdullah Güle kongrede aday olmamaya ikna etmek için somut neden göstermek yerine Erbakan’ın sözünü aktarıyor


Güncel Örnek 2:





Gorbaçov diyor ki; “problem, problem, problem ÖyleyseGerekli olan ne?” Ve sonra “kendi sorusunu” yanıtlıyor:

-Gerekli olan işbirliğidir Diyalogdur

Evet “gerekli olan” şey diyalog





(Yavuz Donat, 1282000, Sabah)

Yazar, diyalogun neden gerekli olduğuna kanıt olarak Gorbaçov’un sözünü gösteriyor


Güncel Örnek 3:





Tansu'yu ülkenin başına ben belâ ettim, demiş Demirel Cüneyt Arcayürek’in kitabında yazıyor “Bekleyen Adam’ın Gerçekleşen Düşü” adlı kitap Vaktiyle emanetçi olarak partiyi teslim ettiği Cindoruk için de hasta demiş Demirel Adamı Meclis Başkanı yaptık demiş ve tarafsız kalamamasından yakınmış Hem de Oktay Ekşi’nin yazdıklarına hak vererek

Demiş mi dememiş mi diye hiç tereddüt geçirmedim Çünkü Cüneyt ağabey, böyle bir şey uydurmaz Belli ki demiş





(Rauf Tamer, 1992000, Sabah)

Yazar kitapta yazılanların doğruluğunu sadece Cüneyt Arcayürek’in kişiliğine bakarak iddia ediyor




İrrasyonel Otorite Safsatası

(Fallacy Of Unqualified Source)

Bir iddiayı desteklemek için, o konuda bilgi sahibi olmayan kişileri uzman olarak göstermekten doğan hatalı çıkarım


Örnek 1:





Hülya Avşar bu sene enflasyonun düşeceğini söyledi, Ben de yatırımlarımı ona göre değerlendirdim





Örnek 2:





Annem, çocuğun ağlamasının iyi olduğunu, ağlarken ciğerlerinin şistiğini söyledi, ben de bıraktım ağlasın





Örnek 3:





Komşu mide ağrısına kekik suyunun birerbir geldiğini söyledi, ben de kaynattım





Örnek 4:





Hamdi Amca, otomobilin tekerleklerine tekmeledi, lastiklerin idare edeceklerini söyledi, ben de değiştirmedim








İnanca Başvurma Safsatası

(Appeal to Belief)

[Consensus Gentium]


Tanım:





Bir fikir ya da iddianın doğruluğunu, insanların çok büyük çoğunluğunun ona inandığını ya da tüm insanların onu bütün zamanlar boyunca benimsediğini savunarak iddia etmekten doğan hata








Örnek 1:





UFOların başka gezegenlerden geldiğine inanmıyor musun?

Neden olmasın? UFOlarla ilgili son kamuoyu araştırmaları insanların çoğunluğunun UFOlara inandığını gösteriyor





Örnek 2:





Tanrı vardır Çünkü insanların büyük bir kısmı onun varlığına inanıyor








Ortak Tutuma Başvurma Safsatası

(Appeal To Common Practice)


Tanım:





Öneriyi kabul ettirmek için, büyük çoğunluğunun ortak bir davranışı olduğu düşüncesine başvurarak doğru olduğunu iddia etme





Örnek 1:





Ne olmuş kopya çektiysem yani? Kopya çekmeyen var mı?





Örnek 2:





Yemek yapmak erkeklerin görevi değildir Çünkü evlerde hep kadınlar yemek yapar





Güncel Örnek 1:





Yine televizyonlarda Hakan Şükür’ün dedikoduları yapılıyor Çıkıyor Hıncal Uluç, “Hakan müthiş paragöz” diyor Bir başkası apayrı şeyler konuşuyor Görün işte, bunlar spor yazarı! Halbuki Hakan Şükür’ün Galatasaray’a neler kazandırdığını sağır sultan bile biliyor Para canlısı olmayan kaldı mı memlekette? Hakan’a paragöz diyenler, adeta bedava değil yazarlık yapmak, selâm verirler mi insana? İnsan biraz düşünür, hele yaşını başını almış adamların biraz daha yutkunması lâzım konuşurken Çocuk gitmiş İtalya’ya, kendini ispatlama peşinde, rahat bırakın garibi





(Sami Özey, 2982000, Akit)

Yazar Hakan Şükür’ü paragözlükle suçlayanlara karşı savunurken, memlekette zaten para canlısı olmayan da kalmadı diye Hakan’ın paraya düşkünlüğünün normal olduğu çıkarımın yapıyor




Grup Baskısı Safsatası

(Bandwagon, Peer Pressure)


Tanım:





Bir öneriyi kabul ettirmek için deliller öne sürmek yerine bir grubun baskısını veya beğenisini öne sürme hatası





Örnek 1:





Ali: “Ayşe, sen okuduğun o kitabı pek beğenmediğini söyledin ama, bizim grubun başucu kitabıdır o

Ayşe: Yok canım, beğendim





Örnek 2:





Ahmet: Bana göre, herkes ülkesini sevmeli ve milliyetçi olmalı

Elif: Sen bir faşistsin Biz böyle düşünmüyoruz

Ahmet: Tamam,tamam Sözümü geri aldım





Örnek 3:





Rakıyı sevmelisin Her Türk erkeği rakıyı sever





Örnek 4:





Medeni kanunun değiştirilmesi ile ilgili çalışmalar konusunda bazı tereddütlerim vardı, ama herkes beğendiğine göre benden de okey





Güncel Örnek 1:





Türkiye’nin en az 75 yıldır laik yöneticileri var

Değil İslâmcılar, dini görünürlüğü belirgin ekipler dahi Türkiye’yi yönetmedi bu kadar zamandır Hemen “Refahyol” hükümetine atıfta bulunanlar olacak Bu koalisyon hükümetinin bir kanadı dindarlığını gizlemeyen particilerden oluşan bir partinin mensupları idi Fakat bu partinin ne tüzüğünde, ne programında bir din, dindarlık iması dahi yoktu İcraatında var mıydı? Bu partinin -eğer böyle bir niyet taşıyorsa- koalisyon döneminde dini bir icraat yaptığını söylemek çok güç Öyleyse? Türkiye’de hürriyet yoksa, adalet yoksa, kirlilik varsa, yolsuzluk varsa, sömürü düzeni varsa Bunların olduğunu herkes söylüyor





(Asım Yenihaber, 9102000, Akit)

Yazar, Türkiye’de hürriyet olmadığı, adalet olmadığı, kirlilik olduğu, yolsuzluk olduğu, sömürü düzeni olduğu şeklindeki iddialarına delil olarak herkesin de bunu söylediğini gösteriyor








Faydacı Safsata





(Pragmatic Fallacy)


Tanım:





Bir şeyin bazı insanlar üzerindeki yararlı etkilerinden dolayı doğru olacağını varsaymak








Örnek 1:





Fenerbahçe’nin 6 yabancı oynatmasından dolayı ceza görmemesi Fenerbahçe’nin menfaatinedir Kulüp menfaatlerini gözetmekle yükümlü federasyonun Fenerbahçe’ye ceza vermesi yanlıştır





Örnek 2:





Trolle avlanmayı yasaklamak, balıkçıları aç bırakmak demektir





Örnek 3:





Fındık taban fiyatını arttırmak gerekir, yoksa fındık üreticileri perişan olurlar





Örnek 4:





Emeklilik yaşı 40’a indirilmelidir, yoksa memurlar mağdur olurlar





Güncel Örnek 1:





Bu arada, unutmadan ekleyelim, Suriye’ye yeni atanan büyükelçimiz de fırtınalar yarattı Hadi, kolu kırıp yenin içinde tutalım ve fırtınanın nedenini yazmayalım Bilen bildiği ile kalsın Ne de olsa, son tahlilde Dışişleri Bakanlığı’nın, Türkiye’nin gözbebeği bir bakanlık olması lazım Diplomatlarımızla 25 yılı aşkın süre birlikte olunca, ister istemez yerleşiyor bu duygu





(Sedat Sertoğlu, 1882000, Sabah)

Yazar, Türkiye’nin Suriye Büyükelçisinin hakkında bildiği bazı şeyleri açıklamamanın Türkiye’nin faydasına olduğu gerekçesiyle açıklamıyor




Beğendirme Safsatası

(Appeal To Personal Interests)

[Argumentum Ad Personam]


Tanım:





Bir öneriyi kabul ettirebilmek için başkalarının tercihlerine, kişisel eğilim ve çıkarlarına baş vurma





Örnek 1:





Sen Tansu Çiller’i beğenirsin O halde onun ekonomi politikasını desteklemek zorundasın





Örnek 2:





Senin gibi klasik müzik seven bir insanın, o konseri kaçırmaması lazım





Örnek 3:





Sen zaten liberal adamsın, karın gece eve çok geç gelmişse ne olmuş?





Örnek 4:





Emeklilik yaşının yükselmesiyle ilgili yasa tasarısını neden destekliyorsun, tasarı meclisten geçerse, emekli olmak için 4 yıl daha fazla çalışman gerekecek








Dayatma Safsatası

(Fallacy Of “İs” To “Ought”)


Tanım:





Tanımlayıcı anlamlar içeren terimlerin dayatılması suretiyle, bunların kabullenilme zorunluluğunu ortaya koyma iddiası





Örnek 1:





“Kapitalizm en iyi ekonomik sistemdir” Dolayısıyla, tüm toplumlar kapitalizmi benimsemelidir





Örnek 2:





Türkiye’yi çeteler yönetiyor Bir çeteye üye olmazsak kesinlikle yaşayamayız





Örnek 3:





Süleyman Demirel aralarındaki en tecrübeli adamdır Ona oy vermek lâzım





Örnek 4:





Arkadaş bizdendir İşini ona göre gör





Güncel Örnek 1:





“Bana dünyanızdan üç şey sevdirildi:

1 Güzel koku

2 Kadın

3 Gözümün nuru namaz

(Hadis sahihtir) Hadisi şerifte sıralanan üç şey vardır Güzel koku, kadın ve namaz Kadın, güzel koku ile namazın arasında zikredilmiştir Elbette ki bunun bir hikmeti vardır Çünkü kadın, koklanarak kendisiyle ferahlık duyulacak ve namaz gibi kutsal bir varlık olarak anlaşılacaktır Bu özellik ve hususiyetlerle donatılmış bir kadın ile evlilik yapıp da huzurlu yaşamamak akıl ve mantık dışıdır





(Abdullah Büyük, 2582000, Akit)

Yazar, Hadisten yola çıkarak tanımladığı kadınlarla evlilik yapıp huzurlu yaşamamanın akıl ve mantık dışı olduğunu söylüyor/dayatıyor,


Güncel Örnek 2:





Japonlar’ın tarifiyle temel formül şu: Önce Japonya, sonra şirketim, sonra ailem, sonra da ben! Demek ki bizim için de tartışılmaz formül belli: Önce Türkiye, sonra şirketim, sonra ailem, sonra da ben





(İlker Sarıer, 3182000, Sabah)

Yazar Japonya için geçerli olan formülün bizim için de geçerli olduğunu ve bunun da tartışılamayacağını dayatıyor




Mazruf Değil Zarf Safsatası

(Style Over Substance)


Tanım:





Öneriyi yapan kişinin tavırlarının, önerinin kabulünde ikna edici rol oynaması





Örnek 1:





O efendi kılıklı adam hırsız olamaz





Örnek 2:





Ali kalabalıkta nasıl davranılacağını bilir, kavgayı o başlatmış olamaz





Örnek 3:





Berna Yılmaz kibar bir kadın, kocasının yerine AB kongrelerine onu yollamalı





Örnek 4:





Ahmet tuttuğunu koparır, dernek başkanı olmak onun hakkı








Genetik Safsatası

(Genetic Fallacy)


Tanım:





Bir şeyi; kaynağı, kökeni veya başlangıcı açısından değerlendirmek, açıklamak veya reddetmekten doğan hata Bir iddia veya şeyin kaynağında bulunmuş bir kusuru, delil kabul ederek iddianın veya şeyin gözden düşmesine neden olma








Örnek 1:





Türkler Göçebe Bir Toplumun Çocuklarıdırlar, iyi Mimariden Anlamazlar





Örnek 2:





O resimden ne anlarmış, alt tarafı bir kapıcının oğlu





Örnek 3:





Hırsızın oğlu da hırsız olur







Alıntı Yaparak Cevapla