08-22-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hoca Bilgin Olursa! :D
Hikaye bu ya, Akşehir'e yabancı bir bilgin gelmiş Onu ağırlama görevini de Akşehir'in en yaşlısı ve en bilgin kişisi olarak Nasreddin Hoca'ya vermiş
Yenilmiş, içilmiş, gezilmiş sıra Hoca'nın bilginliğini ölçmeye gelmiş Yabancı
bilgin, elindeki değnekle yere bir daire, ortasına da bir çizgi çizmiş Hoca,
parmağıyla kendine doğru üç, bilgine doğru bir yapmış Bilgin, parmaklarıyla
su atar gibi elini aşağıya doğru sallamış, Hoca da yukarıya doğru  Neyse
bilgin, Hoca'yı yerlere kadar eğilerek selamlamış
Ülkesine dönen bilgin , herkese Hoca'yı anlata anlata bitiremiyormuş Diyor-
muş ki:
-Daire çizdim Ekvator'u gösterince, O, dünyanın dörtte üçü su, dörtte biri
kara, dedi Ben yağmuru sorunca hemen anladı, buharlaşmayı anlattı
Tabi Akşehirliler de Hoca'ya yabancı bilginin neler yaptığını sormuşlar:
-Hoca, vallahi hiçbir şey anlamadım, demiş Önce kocaman bir sini çizdi
Anlayacağınız baklava yiyelim, dedi Tepsiyi ikiye böldü Ben de yoo  yağma
yok!Üçü benim, biri senin hakkın, dedim Sonra eliyle fındık fıstık serper gibi
yaptı Ben de tamam, dedim Yalnız, parmaklarımı şöyle şöyle oynatarak
odun ateşinde pişirmeli, dedim O da hepsini sen ye deyip yerlere kadar
önümde eğildi!
|
|
|
|