| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  İstanbul Adaları 
 
            İstanbul Adalarının tarihine ait  Bizans öncesinden pek az bilgi vardır
  Bunlar Thimkus Artemiones gibi antik çağ yazarlarının eserlerinde bulunur Batı kaynaklarında Adalar, sayısız trajedilerin yaşandığı yerlerdir  Bizans tarihçileri bu manastırlardan ancak Bizans kelimesi Byzas'tan gelir  İstanbul şehrinin kurucusu Byzas'dan dolayı şehre uzun süre Byazs denmiştir  
 8
  yüzyıldan itibaren söz etmeye başlarlar  Latinler 
 İstanbula geldikleri zaman ( İstanbul, Marmara Bölgesi'nde il ve Türkiye'nin en büyük kenti
  Tarih boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapan, 133 milyar dolarlık yıllık üretimiyle Dünyada 34  sırada yer alır  Türkiye'nin kültür ve finans merkezidir  İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır  Marmara kıyısı ve İstanbul Boğazı (Boğaziçi) boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur   
 1204 ), Venedik dükü Dandola, Latinleri Adaları yağma etmeye kışkırttı
  Ancak, Latinler Adalara saldırmadılar  Adalar, 1204 yılı olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler 
 1302de  Eğriboz ve  Girit korsanlarının saldırısına uğradı
  Türklerin Adalara gelişleri, Bizans İmparatoru Manuel Paleologos dönemine rastlar  1412de Musa Çelebi ile İmparator Manuel arasında  Yassıada yakınlarında yapılan deniz savaşı, Adaları etkiledi  İstanbul'un fethinden yaklaşık bir buçuk ay önce,  Fatih Sultan Mehmetin kenti kuşatması sırasında,  17 Nisan  1453de Baltaoğlu Süleyman Bey, Adaları ele geçirdi  Gustav Schlumberger, Adaların trajik tarihini, doğal güzelliği bakımından eş tuttuğu Caprinin tarihine benzetir  Reşat Ekrem Koçunun Adaların trajik tarihini yorumlayışı ilginç ve çarpıcıdır  "Adalar, pitoresk bir tabiat yapısı ile zengin tarih haralarına sahiptir  Her adımda yirmi asırlık bir tarihin izine rastlanır   
 
 Çam ormanlarıyla örtülmüş tepeleri, türlü kır çiçekleri bezenmiş vadileri, Marmara dalgalarının çırpındığı kıyıları, bir zamanlar buralarda taç ve tahtından mahrum edilmiş imparatorların işkenceler, mahrumiyetler altında ve korkunç bir sefalet içinde inleyip mahvolduklarına inandıramaz
  " Adalar, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 19  Yüzyıl ortalarına kadar kendi haline terk edilmiş, 1839 Tanzimat Fermanı ile yabancılara mülk edinme olanağı tanıyan yasal düzenleme sonunda hızla gelişme sürecine girmiştir  İlk kez Fransızlar Adaları sayfiye yeri olarak seçmişler, Türklerin yerleşmesi daha sonra gerçekleşmiştir  Adaların giderek önem kazanmasına neden olan bir diğer gelişme, Adalarla İstanbul ve Kadıköy arasında 1846dan itibaren düzenli vapur seferlerinin başlatılması olmuştur  İstanbulun zenginleri, azınlıklar ve yabancı uyruklular bu gelişme sürecinde Adaları bir sayfiye yeri haline getirmişlerdir  Bu gelişme sonunda İstanbulda kurulan ilk üç belediye dairesinden biri, Yedinci Daire diye anılan Adalar Belediyesi olmuştur  ( 1861 ) Heybeliadada bugün mevcut olan Özel Rum Erkek Lisesi ise; 1913 yılında çıkarılan ?Tedrisatı iptidaiye kanununda, özel okulların durumu ile ilgilidir  1915 te yayımlanan Mekatibi Hususiye Talimatnamesiyle özel okulların statüsü açıklığa kavuşturuldu  24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşmasının 40  Ve 41  Maddelerinde azınlıklara tanınan kültür ve eğitim hakları ile yabancı ve özel okullar çalışmalarını sürdürmektedirler   
 
 1906 yılında kurulmuş olan İngiliz "Prinkipo Yacht Clup", Cumhuriyetten sonra "Büyükada Yat Kulübü TAŞ
  " Ne geçmiştir  1937 yılında ise "Anadolu Kulübü" ne devredilerek Atatürkün direktifi üzerine 1926da kurulan ve önce Ankarada faaliyete başlayan Anadolu Kulübünün şubesiBüyükada olarak faaliyete başlamıştır  Adaları,İstanbulun diğer ilçelerinden ayıran temel özelliği, bunların tümü ile kara bağlantısı olmaması, yazlık bir sayfiye yerleşimi oluşudur  Zengin doğal güzelliğiyle Marmaranın incisi ve İstanbulun doğal akciğerleri olan ADALARın, İstanbulun bir sayfiye, dinlence ve eğlence yeri oluşu, 20  Yyın başından sonradır  Prens Adaları adı ile de bilinen İstanbul Adaları Marmara denizinde, şehre bir saat kadar yakınlıkta 9 adadır  Haliç girişi ve Kabataş iskelelerinden kalkan vapur veya deniz otobüsleri dört adaya muntazam seferler yaparlar  Bizans devrinde manastırların kurulduğu Adalar saray mensuplarına yazlık veya sürgün yeri olmuş; Heybelideki bakır madenleri de kullanılmıştı  Yine bu adada Bizansın son yapısı, Meryeme ithaf edilmiş küçük kilise, Deniz Lisesi üst binası avlusunda bulunur  !9 yy Başlarında servis giren buharlı vapurlar ile Adlara ulaşım kolaylaşmış, okullar ve oteller de inşa edilince nüfus artışı başlamıştı  Büyükçe olan, yan, yana sıralı dört ada yazlık evler, villalar,çamlık korularla kaplı olup plaj ve piknik yöreleri ile ünlüdürler  Mayıs ayından Eylül sonuna kadar kalabalıklaşan adalar diğer zamanlarda tenhadır   
 
 Yerleşim bölgelerinin iskelelere yakın çevrelerde, şehre bakan yönde geliştiği, tepeleri çamlıklarla örtülü ada yollarının tek vasıtası faytonlardır
  Mevsim boyu, bilhassa tatil günlerinde koylar ve plajlar özel yat ve motorların, yelkenli teknelerin çekici duraklarıdır  Şehirden gelen deniz vasıtalarından ilk görülen konik siluetli Hayırsız Ada ve İkinci Yassı Ada da yerleşim yoktur  İlk durak Kınalı Adanın etrafı açık plaj olup arkasındaki koy ile meşhurdur  Burada yük arabaları dışında faytonlar çalışmazlar  Sahildeki modern küçük camii, eski, güzel konakları dikkat çeken yerlerdir  Kınalıdan sonra kayalık sahilleri ile Burgaz adası yer alır  Her adada bulunan Yelken ve Su Sporları kulüplerinin ilki ve meşhuru buradadır  Roman yazarı Sait Faik Abasıyanık adada yaşarken yaşadığı ev müzeye çevrilmiş ve uğrağı, gün batımı ile şöhretli Kalpazan Kaya mahalli meşhur bir kafe olmuştur  Heybeli yönünde, şeklinden dolayı adlandırılmış, özel Kaşık Adası yer alır  Heybeli Ada ikiz tepeleri arasında Deniz lisesi üst binası bulunurken öndeki diğer tepe üzerinde, çamlık içerisinde halen öğrenim yapılmayan Rum Ruhban Okulu ilk görülen büyük yapılardır  Ada iskelesi yanında Deniz Lisesi sahil boyu uzanır  Lokanta ve çayhaneler diğer yöndedir  Yerleşim alanlarının arka cephesinde çok güzel bir koy ile, Kaşık Adasına bakan tarafta halk plajı ve Deniz kulübü tesisleri ile arkasında meşhur Değirmen Burnu piknik alanı bulunur  Tepeleri çevreleyen yollarda, çamların içerisinde güzel ve manzaralı yürüyüş güzergahları adayı dolanır  Ada okullar ve sanatoryum tesislerinden dolayı kış aylarında da nispeten hareketlidir  Yıl boyu açık Halki Palas Oteli 19 yy  ortalarında beri servis vermektedir   
 
 1995 yılında yenilenmiş ve tüm modern imkanlara kavuşturulmuştur
  Takım Adaların en büyüğü ve meşhuru Büyük Adadır  Fayton turu ile etrafı iki saate yakın bir sürede dolaşılabilir  Ancak bir saate dolaşılan yarım tur daha enteresandır  Halk plajlarından Heybeli Ada yönündeki Yörük Ali Plajı şahane bir koyda bulunmaktadır  Yanı başındaki Dil burnu mesire alanı ile tercih edilen güzel bir yerdir  İskele civarı kalabalık yerleşim bölgesinin aksine adanın güney tarafı ıssızdır  Buralardaki koylar teknelerin ziyaret yerleridir  Adanın üst sırtlarında harap halde bulunan 19 yy  eski oteli, belki dünyadaki en büyük ahşap yapı, ihya edileceği zamanın özlemi ile ayakta durmaya çabalamaktadır  Büyük Ada iskele civarı lokantaları, çayhaneleri ve dükkanları ile renkli ve hareketlidir  Yaz aylarında servis veren 4 oteli vardır  Güzel evler, bakımlı bahçeler eşsiz manzaralar Adaları gezenlerde unutulmaz anılar bırakır  Sonraki Sedef adası, sakinlerinin dışında gelenlere, plajı ile açıktır   
 
 Adalar nüfusu;19
  Yüzyıl ortalarından beri artış göstermiştir  1840 yılında Adalar nüfusu 1816 iken 1865 yılında 6000e ulaşmıştır  Adalardaki nüfus, değişik zamanlarda yapılan sayımlara göre şöyledir: 
 1927 - 11691 Sivriada1950 - 15405,
 
 1960 - 19834,
 
 1970 - 17600,
 
 1980 - 18232
 
 Adalar, özellikle yazları yoğun bir iç turizm hareketine sahne olmakta ,bu nedenle de nüfus yaz mevsiminde önemli artış göstermektedir
  Nüfus yazın, kış mevsimine göre 10 katına yakın artmakta , hafta sonlarındaki artış, bunu da geçmektedir  Evler, daha çok yazlık (ikinci ev) olarak kullanılmaktadır  Yerleşik nüfusun bir bölümü İstanbulda çalışmakta ve vapurla günübirliğine kente gidip gelmektedir   
 
 ÖNEMLİ YAPILARDAN ÖRNEKLER:
 
 
 BÜYÜKADA;KAYMAKAMLIK BİNASI (HACAPULOS KÖŞKÜ ): RUM YETİMHANESİ (PRİNKİPO PALAS): ANADOLU KULÜBÜ BİNASI : İKİZ YAPILAR: (CASTELLİ EVLERİ) SPLENDİT OTELİ : GÜNTEKİN KÖŞKÜ: CON PAŞA KÖŞKÜ: (JOHN AVRİMİDİSİN EVİ) AYA YORGİ MANASTIRI : AGOPYAN KÖŞKÜ: (Çankaya Oteli )
 
 
 HEYBELİADA;DENİZ LİSESİ HAZIRLIK BÖLÜMÜ: DENİZ LİSESİ : HALKİ PALAS OTELİ: ÖZEL RUM ERKEK LİSESİ (ESKİ RUHBAN OKULU): GÜRPINAR KÖŞKÜ : İNÖNÜ EVİ (MAVROMATİS KÖŞKÜ) : AHMET RASİM EVİ :
 
 
 BURGAZADASI;SAİT FAİK ABASIYANIK MÜZESİ: GÜVENÇ EVİ (ÖĞRETMENEVİ):
 
 
 KINALIADA; TAŞCIYAN YALISI : NEDÜRYAN EVİ :
 
 |