| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Baltacılar 
 
            Baltacılar (Zülüflü Baltacılar)  Osmanlı devlet teşkilatında, sarayların muhafız kıtalarına verilen isim
  "Teberdaran" ismi de verilen bu teşkilata devşirmelerden seçilen kimseler alınırdı  Osmanlilar'da Devlet Teskilâti, Kültür ve Medeniyet: Devlet teskilâti, merkez ve eyâlet olmak üzere ikiye ayrilirdi  
 Osmanlı Devletinin klasik döneminde baltacılar, Zülüflü Baltacılar (Topkapı Sarayındaki Baltacılara mahsus isim), Eski Saray, Galata Sarayı İbrahimpaşa Sarayı ve Edirne Sarayı olmak üzere beş ocak halinde teşkilatlanmışlardı
   
 
 Sultan Osmanlı Devleti, 13
  yüzyıl sonlarından 20  yüzyılın ilk çeyreğine değin varlığını sürdüren Türk devleti  Anadolu'da kurulmuş, sınırları tarihi boyunca çok değişmekle birlikte en geniş döneminde bugünkü Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya ye Akdeniz'in doğusundaki adaları, Macaristan ve Rusya'nın bazı kesimlerini, Kafkasya, Irak, Suriye, Filistin ve Mısır'ı, Cezayir'e kadar tüm Kuzey Afrika'yı ve Arabistan'ın bir bölümünü kapsamıştır  
 İkinci Murad zamanında kurulan bu teşkilata acemi oğlanların güçlü, kuvvetli ve iri cüsseli olanları alınırdı
  Önceleri nakliye ve istihkam sınıfı olarak vazife görmüşler, İkinci Murad, yedinci Osmanlı padişahı, uzun boylu, beyaz tenli, doğan burunlu ve gayet güzel yüzlü bir padişahtı  Çok güzel konuşurdu  Sultan Murad süküneti ve huzurlu yaşamayı arzu eden fakat icap ettiği takdirde gayet hareketli, cesur ve hiçbir şeyden yılmayan bir kimse idi  
 Fatih Sultan Mehmed devrinde ise saray muhafazasına alınmışlardır
   
 
 Fatih Sultan Mehmed (1432 - 1481) 29 Mart 1432'de Edirne'de doğdu
  Babası Sultan İkinci Murad, annesi Huma Hatun'dur  Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir padişahtı   
 
 Devşirme sistemi devam ettiği müddetçe, acemi ocağından çıkmalar yapılırken, diğer ocaklarla beraber Baltacılar Ocağına da acemi oğlanı verilirdi
  Burada yetiştikten sonra, ya hizmete devam ederler, ya kapıkulu süvarisi veya yeniçeri ocağına geçerlerdi  Diğerlerine göre daha imtiyazlı bir ocak olan Zülüflü Baltacıların çıkmaları, Sipahi ve *****dar bölüklerine olurdu  Galata ve İbrahimpaşa Sarayı teşkilatları bozulduktan sonra (1675), Baltacılar; "Zülüflü" ve "Eski Saray Baltacıları" olmak üzere yeniden teşkilatlandırılmışlardır   
 
 Zülüflü Baltacılar,  Topkapı Sarayının orta kapısı dahilindeki koğuşlarında yatarlardı ve "çiniden yukarı yatan" ve "çiniden aşağı yatan"lar olmak üzere iki gruptu
  Zülüflü Baltacıların mutat vazifelerinden biri, ayda bir kere Topkapı Sarayı Haremine odun taşımaktı  Enli ve yüksek yakalı dolama giydikleri ve başlıklarının yanlarında yünden zülüf sarkıttıkları için bunlara "Zülüflü Baltacı" ismi verilmiştir   
 
 Zülüflü Baltacıların diğer vazifeleri arasında bayram ve cüluslerde padişahın tahtını Babüssaadenin önüne getirmek, arkasında nöbet tutmak, padişahın haremiyle beraber sayfiyeye gidişinde eşyasını taşımak, her sene Sultanahmed Camiinde okunması adet olunan mevlid sırasında orada bulunanlara şerbet, gülsuyu ve buhur dağıtmak, harb esnasında da 30 Zülüflü Baltacının sancak-ı şerif altında Kuran-ı kerim okuması sayılabilir
  Ayrıca padişah mutfağının aşçıbaşılığı ve yamaklığı vazifesini de yaparlardı  Darüssaade Ağası, *****dar Ağası, Hazine Kethüdası, Seferler Kethüdası gibi enderun amirlerinin hizmetinde de birkaç Zülüflü Baltacı bulunurdu   
 
 Zülüflü Baltacıların amirlerine verilen isimler zaman içinde teşkilatta yapılan değişikliklerle farklı şekilde ortaya çıktı
  En büyük zabiti Baltacılar Kethüdası idi  Bundan başka, ağa, katib, ser-oda kethüdası ve baltacılara ders okutan hoca vardı   
 
 Zülüflü Baltacıların sekizi bıçaklı-eski baltacı olup, bunlar kıdemce yüksektiler ve sırma kuşak takarlardı
  Bıçaklı-eskilerden sonra mülazimler gelirdi  Mülazimler bıçaklı-eskiliğe namzed demekti  Bütün baltacıların bellerinde siyah sahtiyandan enli kemer ve başlarında 30-33 cm yüksekliğinde tepesi yassı deve tüyü külah bulunur ve iç fesin kırmızı rengi iki parmak kadar görünürdü  Üzerlerine giydikleri dolamanın (kaput) rengi ise 18  asırda kırmızı, yeşilken sonradan lacivert olmuştur   
 
 Zülüflü Baltacılar Ocağı, Sultan  Üçüncü Mustafa devrinde kaldırılmışsa da, Sultan Birinci Abdülhamid Han zamanında tekrar ihdas edilmiştir
   
 
 Eski Saray Baltacıları ise,  İstanbul Üniversitesinin bulunduğu arazideki Eski Sarayın Mercan Yokuşu tarafındaki kapısındaydı
  Bunlar Bayezid Camiinde ders görürler, içlerinden kabiliyetli olanlar, Darüssaade Ağasının nezaretindeki Haremeyn evkafı yazıcılığıyla Darüssaade Ağasının hususi katipliğini yaparlardı  Buradan yetişip hacegan olan ve sadrazamlığa kadar yükselenler dahi olmuştur  
 |