Prof. Dr. Sinsi
|
Faşizm
Faşizm sözcüğü, İtalyanca fasces sözcüğünden gelir Fasces, İtalyanca, çoğunluğu İtalya ve çevresinde yaşayan 70 milyon kişi tarafından konuşulan bir dildir Hint-Avrupa dil ailesinin Romans kolundadır Genellikle, Roma İmparatorluğu'nun doğduğu bölge olan Toskana diline dayanır Çok fazla şivesi olan İtalyancanın şivelerini dilbilimciler 'İtalya şiveleri' olarak tanımlarlar çünkü İspanyolca, Katalanca ve Dalmaçyaca dilleri ile olan farklardan daha büyük farklara sahip şiveleri vardır
Roma İmparatorluğu döneminde, imparatorun muhafızlarının taşımakta oldukları sopa ya da kamçı demetine verilen addı İmparatorun buyruğundan sonra, bu demetin yere vurulmasıyla bu buyruk yasallaşmış olurdu Bu fasces, aynı zamanda imparatorluğun bütünlük ve gücünü de temsil ederdi
Genellikle sağcı otoriter tek parti rejimlerine verilen ad olmakla birlikte, özelde iki dünya savaşı arasındaki dönemde Bugünkü İtalyanın Latium bölgesinde, Tiber Irmağına bakan tepelerde kurulmuş birkaç köyden oluşan eski Roma, sonradan dünyanın en büyük imparatorluklarından birinin merkezi oldu Romalılar tarihte pek çok ülkenin dilini, edebiyatını, yasalarını, yönetim biçimini ve mimarlığını etkiledi
İtalyada sağcı otoriter rejimin adıdır
Faşizm, ciddi olarak ilk defa İtalya Cumhuriyeti ya da kısaca İtalya (İtalyanca:Repubblica Italiana) Avrupa'nın güneyinde, çizme biçimli bir yarımadanın ve Akdeniz'de Sicilya ve Sardinya adalarının üzerine kurulmuş bir ülkedir Kuzeyinde Fransa, İsviçre, Avusturya ve Slovenya ile komşudur San Marino ve Vatikan şehir-devletleri de bütünüyle İtalyan topraklarıyla çevrilidir İtalya devleti vatandaşı olanlar ya da soyu İtalya ile bağlantılı olan kişilere İtalyan denir
Benito Mussolini ve Benito Mussolini ((1883 - 28 Nisan 1945)) 1883'te Forli'de doğdu Bir süre öğretmenlikle meşgul olduktan sonra 1902'de askerlik yapmamak için İsviçre'ye gitti 1904'te geri dönen Mussolini 10 sene boyunca gazetecilik yaptı Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine orduya yazıldı ve savaşta aktif olarak görev yaptı Savaşta yaralanan Mussolini Milano'ya döndü ve burada sağ görüşlü "Il Popolo d'Italia" gazetesinin editörü oldu
Adolf Hitler aracılığıyla uygulanmışsa da tarihe bakıldığında başka faşist uygulamalara da rastlanmaktadır Roma İmparatorluğu ve Adolf Hitler (1889-1945) 20 Nisan 1889 yılında Branau kasabasında doğdu İlk tahsilini doğduğu kasabada gördü Orta tahsilini Viyana civarındaki Lintz şehrinin Realschule'sinde yaptı On üç yaşında, ilk önceleri çok iyi bir memur olan, sonra memurluktan emekli olan ve çiftçilik yapan babasını, on altı yaşında her zaman ona destek veren annesini amansız bir hastalık yüzünden kaybetti Hayatın bu acı darbeleri ve ailesinden ona kalan ihtiyacını karşılamayan yetim maaşı ona çabuk karar verm
Persler ırkçı uygulamalarıyla bunun ilk örneklerindendir
Faşizmde, ülkeyi yöneten kadro, ülkenin tek hakimidir Alınan kararlar, yapılan uygulamalar tamamen bu kesimin iradesiyle gerçekleşir Söz konusu kadro sadece kendi sahip olduğu ideolojiyi hakim kılmaya çalışır Bu nedenle halkın, yönetim üstündeki eleştirileri, tavsiyeleri dikkate alınmaz Halka empoze edilmek istenen ideolojiye ters düşen fikir ve düşünceler baskıcı yöntemler kullanılarak susturulmaya çalışılır Halkın oluşturabileceği kurumlar ve yapabileceği faaliyetler sadece bu yönetim tarafından şekillendirilir Kısacası faşizmde her birey, yönetimin oluşturduğu resmi ideolojiye hizmetle yükümlü olan bir araç haline getirilir Georges Sorel, Faşist Teorinin En Önemli İdeoloğuFaşizmi yukarıda anlatıldığı şekilde kuramsal manada ilk defa ortaya koyan kişi Persler İrana hakim olan eski bir kavim Ari ırkına mensup, Hint-Avrupa kavmidir M Ö 2000 yılında, kuzeyden gelip, Orta İrana yerleştiler Eski Ortadoğuya hakim Elamlılar ve Medlerin hakimiyetinde yaşadılar M Ö 6 yüzyıl ortalarında, Pers Prensi Keyhüsrev, Medlerle mücâdele etti Keyhüsrev, M Ö 533te Medlerin İrandaki hâkimiyetine son vererek, Pers İmparatorluğunu kurdu Büyük Keyhüsrev denilen ilk Pers imparatoru, İran ve Anadoluya hâkim olup, hudutlarını Balkanlardan Orta Asy
19 yüzyılda 19 yüzyıl olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
Georges Sorel oldu Sorel, teorisini uygulamaya geçirmek için Mussolini'yle iş birliği yaptı ve İtalya'da faşist bir yönetimin iş başına gelmesine yardımcı oldu Sorel'in özellikle Mussolini ile büyük bir yakınlık kurmasının nedeni araştırıldığında ortaya çok ilginç sonuçlar çıkmaktadır Mussolini, masonluk örgütünün en yüksek dereceli üyelerinden biridir:
Sorel'in teorisinden derinden etkilenen isimlerden birisi de Mussolini idi:
"Mussolini üzerindeki Sorel etkisi kesindir Mussolini onunla pek çok kere biraraya gelmiştir Hatta bu faşist diktatör bir gün halka şöyle bir açıklamada bulunmuştur: 'Şu anda sahip olduğum herşeyi Georges Sorel'e borçluyum' "(Notre Maitre M Sorel, sf 303)
Sorel sadece Mussolini'yi değil, diğer birçok masonu da etkilemiş ve bunların da faşist partiye üye olmalarını sağlamıştı:
"Faşist Parti'ye mensup olanlar arasında birçok mason vardı Mesela Balbo, Bottai, Acerbo, Farinaci, Grandi ve sonraları Mussolini'nin damadı olan Ciano masondu Hatta, Faşist Parti'nin Genel Sekreterliği'ni yapmış olan Farinaci hem Palazzo Giustiniani'deki hem de Gesu Meydanı'ndaki masonluğa intisap imkanını bile bulmuştu " (Mimar Sinan Dergisi, yıl 1977, sayı 25, sf 41)
Faşizm ilk anda süslü sloganları ile bir kısım cahil halk üzerinde sempati uyandırsa da; akıl, mantık ve vicdanla düşünenler için faşizmin vaat ettiği geleceğin karanlık olduğu, tüm yetkilerin din düşmanı, zalim ve baskıcı bir elde toplanmasının zulüm ve şiddetten başka bir şey getirmeyeceği açıkça görülmektedir Aslında bu durum faşist ideologlar ve liderler tarafından da bilinen bir gerçek ve zaten ulaşılmak istenen amaçtır Nitekim bu gerçeği İtalyan faşist diktatör Mussolini, iktidarının çökmeye başladığını görünce şöyle dile getirmişti:
"Faşizm özgürlük değil, zalimin hakimiyetidir Milletin güvencesi değil, özel çıkarların savunmasıdır Bunu herkes bilirdi " (Mussolini and Fascism, John P Diggins, sf 15)
Gerçekten de faşizm gibi şiddet ve baskı yanlısı bir düşüncenin uygulamada getireceği sonuç, doğal olarak, haklı olanın değil, güçlü olanın kazanması, güçlünün haklıyı ezmesidir Diğer bir deyişle, faşist bir toplumda para kimin elindeyse, ***** kimin elindeyse o en güçlüdür ve onun dedikleri doğrudur Bu ideolojiden farklı olan bütün fikirler yanlış ve zararlıdır Dolayısıyla "zararlı olan fikir", ancak o fikrin sahibinin güç kullanılarak susturulmasıyla ortadan kaldırılabilir
|