Prof. Dr. Sinsi
|
Tebliğ
Tebliğin kelime anlamı davet demektir İslam dininde davet`in bes devresi olup birinci devresi: Nübüvvet devresidir
Davetin ikinci devresi:En yakin hisim ve akrabayi, Ahiret azabiyla korkutup uyarma devresidir Davetin ücüncü devresi:Kendi kavmini,Ahiret azabiyle korkutup uyarma devresidir Davetin dördüncü devresi:Kendilerine, daha önce Ahiret azabiyle korkutup uyarma devresidir Davetin besinci devresi ise: Zamanin sonuna kadar, bütün Cinlerden ve insanlardan, kendilerine davet erisebilecek olanlari, ahiret azabiyle korkutup uyarma devresidir
PEYGAMBERIMIZIN VAZIFESINI ACIKTAN ACIKLAMASININ EMREDILMESI
Peygamberimiz, Tebliğin ilk devresi olan nübüvvet devresini üç yıl geçirdikten sonra
açıktan tebliğ emri geldikten sonra akrabaları olan Abdülmuttalip oğullarını kendisine inanmalarını ve ona yardımcı olmalarını istemişti
Fakat akrabaları kendisine yardım etmediği gibi Amcası Ebu Leheb ******* etmiş, bizi buraya bunun için mi çağırdın diyerek ******* etmişti
Bundan sonra Peygamberimiz, Kureyş kabilelerini, Safa tepesi yanına toplayarak onları İslama davet etti, bu davetten de Kureyşilerden açık bir destek alamadı Hatta Amcası Ebu Lehep Peygamberimize ******* ederek ona taş attı, bunun sonucu Tebbet suresi inzal oldu
İŞKENCELER
Peygamberimiz tebliği açıktan yapmaya başlayınca Kureyşiler müslüman olanlara işkence yapmaya başladılar
Bu işkencelerin en fazlasını Peygamber efendimiz Aleyhisselam görüyordu Ona, ******* ediyorlar,namazını kılarken üzerine pislik atıyorlar,geçeceği yollara diken,butrak gibi şeyler saçıyorlardı Secde de iken Deve İşkembesini ve pisliğini kafasına atıyorlardı
Diğer Müslüman olan insanların da hemen hemen hepsi işkence görüyordu Bunlardan köle ve cariye olanların işkencesi öylesine ağırlaşmıştıki tahammül sınırlarını aşmıştı
En çok işkence gören Sahabileri şöyle sıralamak mümkün:
Bilal-i Habeşi,Zinnure Hatun,Ümmü Ubeys,Nehdiyye Hatun,Amir b Füheyre,Lübeyne Hatun, Ebu Fukeyhe,Habbab b Eret,Yasir b Amir,Miktat b Amr,Suheyb b Sinan, vb 
EBU CEHL'IN PEYGAMBERIMIZI ÖLDÜRMEĞE KALKIŞMASI
VE NADR B HARİSİN BİR KONUŞMASI ,
Nadr b Haris'in Peygamberimiz Hakkındaki Konuşması:
Ebu Cehl, başından geçeni, Kureyşli müşriklerine anlatınca, Nadr b Haris, kalkıp "Ey Kureyş cemeati Vallahi, sizin başınıza hiç bir zaman, bir benzerile mübtela olmadığınız,bundan sonra da, kolay kolay çaresini bulamayacağınız bir iş gelmiş bulunuyor
Muhammed; Şakaklarına ak düştüğünü gördüğünüz zamana kadar, içinizde,en çok hoşunuza giden bir gençti
En doğru sözlünüz ve en emininiz idi
Nihayet, size getirdiği şeyle gelince, ona (Sihirbaz ) dediniz
Hayır Vallahi, o, bir Sihirbaz değildir
Biz, Sihirbazları ve onların üfürmelerini, düğümlemelerini görmüşüzdür
Siz, ona (Kahin ) dediniz
Hayır Vallahi, o, bir kahin değildir
Biz, kahinleri ve onların titreyişlerini, görmüş ve Seci'li sözlerini, dinlemişizdir
Siz, ona (Şair ) dediniz
Hayır Vallahi, o, bir Şair de, değildir
Biz, Şiiri görmüş ve onun her çeşidini: Hezec'ini, Recez'ini dinlemişizdir
Siz, ona (Mecnun ) dediniz
Hayır Vallahi, o, bir mecnun da değildir
Biz, delilikleri, görmüşüzdür
Onun ise, ne boğulması, ne çarpınıp titremesi, ne evhamlanması, ne de,
sözlerini, karıştırması, vardır
Ey Kureyş cemeati Durumunuzu iyice düşününüz, gözden geçiriniz
Çünki, vallahi, sizin başınıza, büyük bir iş gelmiştir ' ' dedi 
|