|  08-21-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Münih Anlaşması 
 
            Münih Anlaşması  Avrupanın büyük devletleri arasında başgösteren "Südet Krizi" sonucu olarak Avrasya olarak bilinen eski dünya kıtasının batısındaki büyük yarımada olan Avrupa, Sami dillerde Erep (yahut Irib) Güneşin Battığı taraf anlamına gelir
  Fenikelilerden Yunanlılara geçen bu ad, Yunanca'da Europa olmuş ve Ege Denizi'ne göre batıda bulunan ülkelere bu ad verilmiştir   
 
 1938'de
 
 Münih'te toplanan konferans sonunda Münih ( Almanca: München), Almanya'nın üçüncü büyük şehri, Bavyera eyaletinin en büyük şehri ve başkentidir
  Berlin ve Hamburg dan sonra Almanya nın en büyük üçüncü şehridir  
 29 Eylül 29 Eylül Gregorian Takvimine göre yılın 272
  günüdür  Sonraki sene için 93 (Artık yıllarda 94) gün var   
 
 1938'de imzalanan anlaşmadır
  Südetler,  Çekoslavakya'nın stratejik öneme sahip bir bölgesiydi  Büyük bir ***** fabrikası olan Skoda Works bu bölgedeydi  2  5 miyon Almanca konuşan nüfusa sahip olan bölge,  Versay Antlaşmasının Ulusal Self Determinasyon kuralına göre  Almanya'nın kontrolü altında olmalıydı  Konferansın amacı Çekoslavakya'nın geleceğini tartışmaktı ve bölgenin neredeyse tamamının Almanya'ya teslim edilmesiyle sonuçlandı  Bu,  Yatıştırma Politikasının en bariz örneği oldu  Çekoslavakya konferansa çağrılmadığı için anlaşma Çekler tarafından Münih Diktesi olarak adlandırılmaktadır  Hatta çoğu zaman Münih İhaneti olarak da isimlendirirler zira Çekoslavakya'nın  Fransa'yla,  Fransa'nın da  İngiltere'yle askeri ittifakı vardı ve bunlar konferansta hiç gündeme gelmedi   
 
 Mart  1938'de Almanya  Avusturya'yı ilhak etti ( ''Anschluss'')
  Nazi politikacı Konrad Henlein tarafından yönetilen ve nüfusunun çoğunluğu Alman kökenli olan Çekoslavakya'nın Südetlerinin, Hitler'in bir sonraki isteği olacağı beklenmeye başlamıştı  Hem Fransa'nın hem de  Sovyetler Birliğinin Çekoslavakya ile askeri ittifakı vardı ama ne Fransa ne de Sovyetler bir savaşa hazır değildi  Gerçekte, Sovyet Rusya ve  Stalin kapitalist anlaşmalardan oldukça rahatsızdı ve Fransa'nın başında ise oldukça zayıf bir idareci olan Edouard Daladier vardı  1938'de Fransa'da yapılan genel seçimler de Fransa'nın askeri güç göndermesinin mümkün olmadığını göstermişti  Batı Avrupa'daki hiçbir devlet savaş istemiyordu  Nazi Almanyasının askeri harekat kabiliyetini fazla abartmışlardı ve Fransa ve İngiltere, Almanya'dan daha büyük bir askeri güce sahip oldukları halde geride kaldıklarını düşünüyorlardı ve büyük bir *****lanma politikası başlatmışlardı  Diğer taraftan Hitler ise kendi gücünü fazla büyük sanıyordu ve bir an önce batıyla savaşıp kolay bir zafer elde etmek istiyordu  Konferans yapılması için  Benito Mussolini tarafından ikna edildi  Zira  İtalya da henüz Avrupa çapında bir çatışmaya hazır değildi  Alman askeri liderliği de ordunun durumunun farkındaydı ve savaşı engelleyebilmek için ellerinden geleni yapıyorlardı   
 
 Konferansa giden günlerde Avrupanın süper güçleri,  Birinci Dünya Savaşından sonra ilk defa ordularını mobilize ettiler
  Birçokları savaşın kaçınılmaz olduğunu ve herkesi memnun edecek bir barışın mümkün olmadığını düşünüyordu   
 
 Fakat bir anlaşmaya varıldı ve 29 Eylülde  Adolf Hitler, Neville Chamberlain, Edouard Daladier ve  Benito Mussolini Münih Anlaşmasını imzaladılar
  30 Eylülde Çek hükümeti anlaşmaya uymayı kabul etti  Anlaşma Südetlerin kontrolünü  10 Ekimden itibaren Almanya'ya veriyordu   
 
 İlaveten Hitler ve Chamberlain olası bütün anlaşmazlıkları barış yoluyla çözmek konusunda bir anlaşmaya vararak bunu da imzaya döktüler
  Bu anlaşma ise çoğu zaman Münih Anlaşmasıyla karıştırılmaktadır zira Chamberlain'ın İngiltere'ye dönüşünü gösteren fotoğraflardaki kağıt Münih Anlaşması değil Hitler ve Chamberlain'ın imzaladığı iyi niyet anlaşmasıdır   
 
 İngiltere'ye dönüşünde Chamberlain için güzel bir resepsiyon verildi ve yaptığı anlaşmayı sabırsız kalabalığa göstererek meşhur "zamanımızın barışı" konuşmasını yaptı
  İngilizler ve Fransızlar mutluydu, Alman generaller de savaş çıkmadığı için rahatlamışlardı ama Hitler kızgındı  Diplomatlarının ve generallerinin kendisini bir burjuva politikacı olarak davranmaya zorladığını düşünüyordu   
 
 Joseph Stalin de Münih Anlaşmasından memnun değildi
  Sovyetler konferansta temsil edilmemişti ve büyük güçlerden biri olarak en azından bilgilendirilmeleri gerektiğini düşünüyordu  İngiltere ve Fransa ise Sovyetleri daha çok Almanya'ya karşı bir denge unsuru olarak kullanıyorlardı  Stalin, batının bir müttefiki bu kadar kolay satmasından da rahatsız olmuştu ve gelecekte aynı şeyi Sovyetlere de yapıp Nazilerle Komünistleri birbiriyle savaştırarak herşey bittiğinde onların gelip geride kalanları toplayacağını düşünmeye başlamaıştı  Bu korku Stalin'in 1939'da Nazi Almanyasıyla  Molotov-Ribbentrop Paktını imzalamasına neden oldu   
 
 Çekler de durumdan hiç hoşnut değildi tabii ki
  Südetleri Almanya'ya vermek zorunda kalan ve daha sonra da Cieszyn Silesya bölgesi de Polonya tarafından geri alınan Çekoslavakya Almanya'ya karşı savunma hatlarını tamamen kaybetmişti  Mart 1939'da Chamberlain'ın sözlerine inananlar yanıldıklarını anladılar  Almanlar, Bohemya ve Moravya'nın geri kalanını da işgal ettiler ve daha doğudaki topraklar da Slovakya adıyla Almanya'nın kontrolünde bir kukla devlet haline geldi   
 
 Başbakan Chamberlain Nazilerin Çekoslavakya'yı işgal etmesiyle ihanete uğradığını ve artık Münih Anlaşmasının bir ehemmiyetinin kalmadığını düşünerek İngiliz İmparatorluk Kuvvetlerine savaş hazırlığı emri verdi
  Fransa da aynısını yaptı ancak ikisi de herhangi bir girişimde bulunmadı  Ta ki Polonya'nın işgali savaşı artık kaçınılmaz hale getirene kadar  Kaynaklar   Vikipedi 
 | 
	|  |   |