|  08-20-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Lizbon Tarihçe 
 
            Tarihçe
 Neolitik Çağ'dan Roma İmparatorluğu'na
 
 
 
 
 Lizbon
 
 
 
 
 
 
 Lizbon
 
 
 
 
 
 
 1147 yılında şehri fetheden Kral Afonso Henriques'in heykeli
 
 
 Neolitik Çağ'da bölgede Avrupa'nın Atlantik kısmında yaşayan İberler yerleşmişti
  Şehrin çevresindeki arazide hala ayakta kalmış Dolmenler ve Menhirler gibi din anıtlar bu halk tarafından yapılmıştır  İlk binyılın sonunda bölgeyi işgal eden Keltler İberlerle karışmış ve Keltçe konuşan Cempsi gibi yerel kabileler ortaya çıkmıştır  São Jorge Kalesi'nin bulunduğu tepenin güney eteklerinde yapılan kazılar sonucunda elde edilen arkeolojik bulgular, M
  Ö  1200 yılından beri şehrin merkezi olan bu bölgede bir Fenike ticaret postasının kurulu olduğunu göstermektedir  Tejo Nehri'nin halicinin oluşturduğu olağanüstü güzellikteki doğal liman, Cornwall ve kalay adalarına (günümüzdeki Scilly Adaları) giden gemilere erzak sağlamak için ideal bir yerleşim yeriydi  Şehrin adının nereden geldiğini araştıran teorilerden birine göre bu yerleşim yerinin adı Fenike dilinde "güvenli liman" anlamına gelen Allis Ubbo idi  Kuzeye yolculuk ederken erzak sağlama amacının dışında Fenikelilerin, şehrin İber Yarımadası'nın en geniş nehrinin ağzındaki konumundan yararlanarak daha içerideki kabilelerle değerli metal ticareti yapmaları da olasıdır  Diğer ekonomik yerel ürünler arasında tuz, tuzlanmış balık ve o zamanlardan beri çok ünlü olan Portekiz atları sayılabilir  Kısa süre önce, Orta Çağ'dan kalma Lizbon Katedrali'nin ("Sé de Lisboa") altında, M  Ö  8  yüzyıldan kalma Fenike kalıntıları ortaya çıkarılmıştır  Eski Yunanlar Lizbon'a Olissipo adını vermiştir
  Efsaneye göre Truva'dan ayrılan ve Yunan koalisyonundan kaçarak Atlas Okyanusu'na gelen Odysseus (Ulysseus) Lizbon'u kurmuştur, bu nedenle şehir ismini ondan alır  Cailleux'nün  varsaydığı üzere eğer Odysseus'un tüm yolculukları Atlas Okyanusu'nda geçtiyse, şehri kuzeyden gelerek kurmuş ve sonra da günümüz Cadiz şehri olduğu varsayılan yurdu İthaka'ya ulaşmak için güneydoğu yönünde Cailleux'nün Cabo de São Vicente olduğunu söylediği Malea Burnu'nu geçmeye çalışmıştır
  Şehrin Fenikeliler tarafından, bölgeye Eski Yunanların gelmesinden önce kurulduğu düşünülmektedir  Şehrin Yunanca olan adı sonraları halk arasında konuşulan Latincede Olissiponaâ??ya dönüşmüştür  Roma İmparatorluğu'ndan Endülüslülere
 Pön savaşları zamanında, Hannibal'in yenilgisinden sonra (bu birlikler içinde Conii kabilesinin üyeleri de vardı) Romalılar, Kartaca'yı en değerli topraklarından yani Hispania'dan (İber Yarımadası'nın tamamına Romalılar tarafından bu isim verilmişti) mahrum etmeye karar verdi
  Kartacalılar Doğu Hispania'da Afrikalı Scipio'ya yenildikten sonra Batı bölümünün Roma yönetimi altına girmesi Konsül Decimus Junius Brutus tarafından yönetilmiştir  Konsül, Olissipo ile ittifak kurmuş ve şehirden kuzeybatıdaki Kelt kabileleriyle savaşmak için kuvvet gönderilmiştir  Bunun karşılığı olarak Olissipo şehri Felicitas Julia adı ile, Municipium Cives Romanorum olarak Roma İmparatorluğu'na katılmıştır  Bu şekilde yaklaşık 50 km  lik alan içinde özerk yönetime sahip olan kent vergiden muaf tutulmuş ve kentte oturanlara Romalı yurttaşlarla aynı haklar verilmiştir  Şehir o zamanlar merkezi Emerita Augusta olan ve yeni kurulan Lusitania eyaletinin bir parçasıydı  Sonraki yüzyıllarda Lusitanyalılar sık sık ayaklanmış ve şehre saldırmıştır  Bu nedenle şehir surları inşa edilmiştir  Augustus döneminde Romalılar şehirde birçok yapı inşa etmişlerdi
  Büyük bir Tiyatro, günümüz Rua da Prata (Prata sokağı) altındaki hamam, İmparator adına yapılan tapınağın yanı sıra Jüpiter, Diana, Kibele ve Tethys adına tapınaklar, Figueira Plaza'nın altında geniş bir necropolis ve Kale ile şehir merkezi arasında insula adı verilen çok katlı apartman tarzında binalar gibi  Bu kalıntıların büyük çoğunluğu 18  yüzyılın ortasında, Pompeii'nin ortaya çıkarılmasından sonra Roma Arkeolojisi'nin Avrupa'nın üst sınıfı arasında moda olmasıyla günışığına çıkmıştır  Ekonomik olarak Olissipo garum adı verilen bir çeşit balık sosuyla tanınıyordu
  İmparatorluğun seçkin tabakasının büyük değer verdiği bu sos amforalar içinde Roma'ya ve diğer şehirlere gönderiliyordu  Şarap, tuz ve oldukça hızlı olan yöre atları da gönderilen ürünler arasındaydı  Korsanlığın kaldırılması ve teknolojik gelişmeler şehrin refah kazanmasını sağlamıştır  Britannia (özellikle Cornwall) ve Rhine gibi Roma eyaletleriyle olan ticaret büyük gelişme göstermiş ve Hispania'nın içerilerinde yaşayan kabileler Tejo Nehri sayesinde daha ileri bir medeniyet düzeyine kavuşmuşlardır  Şehir Julii ve Cassiae adlı iki aile tarafından hükmedilen oligarşik bir konsey tarafından yönetilmekteydi  Gemilerin kaybolmasına yol açan deniz canavarları ile mücadelede yardımcı olunması gibi istekler kaydedilir ve Emerita'da bulunan vali ile İmparator Tiberius adına iletilirdi  Roma dönemi Lizbon şehrinin en ünlü ismi ilk zamanlardaki diktatör Sulla'ya karşı geniş çaplı bir isyanı yöneten Sertorius idi  Latince konuşan çoğunluğun arasında Yunan tüccar ve köleler de bulunuyordu  İl geniş bir yolla Batı Hispania'daki diğer iki büyük şehire bağlanıyordu  Bunlardan birisi Tarraconensis eyaletindeki Bracara Augusta (günümüz Portekiz'inde Braga şehri) ve diğeri de Lusitania'nın başkenti Emerita Augusta (Günümüz İspanya'sında Mérida şehri) idi  Din anlamda şehirde Roma çoktanrılı kültü egemendi ve özellikle Tıp tanrısı Asclepius ve Ay tanrıçası Kibele ile birlikte yerel bir kertenkele ve yılan tanrısı inanılan başlıca tanrılardı
  Olissipo Batı İmparatorluğu'ndaki birçok büyük şehir gibi Hristiyanlığın yayıldığı merkezlerden birisi olmuştur
  İlk piskopos Saint Gens'tir ve günümüzde hala Lizbon'un tepelerinden biri onun adını taşımaktadır  Vilayet, Toledo krallığı Vizigotlara katılmadan önce Alanlar, Vandallar ve Sueveler tarafından işgal edildi  Endülüs dönemi
 Lizbon, yaklaşık 711 yılında Arapların eline geçti
  Arapça el-Uşbunadiye adlandırılan şehir Endülüslüler zamanında gelişip büyüdü  Kuzey Afrika ve Orta Doğu'dan gelen Araplar, inşa ettikleri birçok cami ve evin yanı sıra günümüzde Cerca Moura diye adlandırılan yeni şehir surlarını da şehre kazandırmıştır  Şehir nüfusu Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Yahudilerden oluşuyordu  Müslüman Lizbon'da nüfusun çoğunluğunun anadili olan Arapça resm dildi  Resm din İslamdı ve 10  yüzyıla gelindiğinde şehirde yaşayanların çoğunluğu Müslümandı  
 
 
 
 1625 yılında Lizbon
 
 
 Arap etkisi Lizbon'da hala görülmektedir
  Kentteki birçok yerin adı Arapça'dan gelmedir  Örneğin Lizbon'un ayakta kalan en eski mahallesi olan Alfama'nın adı Arapça "el-hamma" â??dan gelmektedir  Portekizce'de "Lizşboa" diye telaffuz edilen şehrin adı büyük olasılıkla Latince Olissipo'dan değil de doğrudan Arapça adı olan el-Uşbuna'dan gelmektedir  Şehirde oldukça sık rastlanan mozaikler azulejo müslüman tarzındadır ve "azulejo" sözcüğü de Arapça'dan gelmektedir  1147 yılında Reconquista dahilinde Portekiz Kralı I
  Afonso önderliğinde Fransız, İngiliz, Alman ve Portekiz şövalyelerinden oluşan bir grup Lizbon'u kuşattı ve şehri Endülüslülerin elinden aldı  Bu sırada, şehirde yaşayan tüm dinlerden insanların bir bölümünün katledildiğine inanılır  Bu tarihten sonra Lizbon tekrar Hristiyanların egemenliğine girmiştir  Bu olay Lizbon tarihindeki en önemli olaylardan biridir
  Arapça, günlük hayattaki önemini yitirerek yerine Portekizce geçmiştir  Çoğunluğu oluşturan Müslüman nüfus Katolik Hristiyanlığa döndürülmüş ve camiler kiliseye çevrilmiştir  Orta Çağ'dan Portekiz İmparatorluğu'na
 
 
 
 
 1755 Lizbon Depremi
 
 
 Lizbon belediyesi (Por: concelho ) resm olarak 1179 yılında Portekiz kralının verdiği buyruk (Por: foral) ile kurulmuş ve 1255 yılından itibaren de Lizbon şehri Portekiz Krallığı içindeki merkez konumu nedeniyle Portekiz'in başkenti olmuştur
  Orta Çağ'ın son yüzyıllarında oldukça genişleyen şehir hem Kuzey Avrupa hem de Akdeniz şehirleri arasında önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir
  1290 yılında Portekiz Kralı I
  Diniz tarafından Portekiz'in ilk üniversitesi Estudo Geral (Genel Öğretim) adı altında Lizbon'da kurulmuştur  Günümüzdeki Coimbra Üniversitesi olan bu okul birkaç kez Coimbra'ya taşınıp geri gelmiş ve 16  yüzyıldan itibaren Coimbra şehrinde kalmıştır  Birkaç yüzyıl sonra 1911 yılında kolejlerin ve Escola Politécnica gibi üniversite olmayan yüksek okulların bir araya getirilmesiyle Lizbon kendi üniversitesini kurmuştur  Günümüzde Lizbon'da üç kamu üniversitesi ile bir enstitü vardır: Lizbon Üniversitesi, Lizbon Teknik Üniversitesi, Lizbon Yeni Üniversite ve ISCTE 
 
 
 
 18
  yüzyılda Lizbon 
 
 Coğrafi keşifler döneminde, Vasco de Gama'nın Hindistan'a ulaştığı yolculuk dahil olmak üzere birçok Portekiz gemi seferi 15
  ve 16  yüzyıda Lizbon'dan başlamıştır  Lizbon 16
  yüzyılda altın çağını yaşamış, şehir Avrupa'nın Uzak Doğu ile yaptığı ticaretin merkezi konumuna gelmiştir  Ayrıca Brezilya'dan gelen önemli miktarda altın şehre giriş yapmıştır  1640 yılında tekrar bağımsız olmak için başlayan ayaklanma ilk olarak Lizbon'da alevlenmiştir
  26 Ocak 1531'de il binlerce kişinin ölümüne neden olan bir deprem geçirdi
  1 Kasım 1755 tarihinde Lizbon bir başka deprem ile hemen hemen tamamen yok oldu
  60  000 ila 90  000 insanın öldüğü bu depremde şehrin yaklaşık yüzde ****en beşi yıkıldı  Bu felaketten hemen sonra Voltaire Poême sur le désastre de Lisbonne (Lizbon felaketi üzerine şiir) adında uzun bir şiir yazmış ve Candide adlı 1759 tarihli romanında da bu depremden sözetmiştir  Oliver Wendell Holmes, Sr  da 1857 yılında yazdığı The Deacon's Masterpiece, or The Wonderful One-Hoss Shay (Diyakoz'un Şaheseri ya da Harika Tek Atlı Gezinti Arabası) adlı şiirinde bu depremden bahseder  
 
 
 
 Machado de Castro, Praça do Comércio â??daki (Ticaret Meydanı) I
  José heykeli  1755 Lizbon Depremi'nin ardından kentin yeniden yapılandırılması sırasında 1775 yılında dikilmiştir  
 
 1755 Depremi'nden sonra şehir Marquês de Pombal'ın planlarına göre yeniden yapılandırılmıştır
  Bu nedenle şehrin aşağı bölümüne Baixa Pombalina denir  Pombal Markisi Orta Çağ şehrini yeniden kurmak yerine depremden kalan yıkıntıları tamamen ortadan kaldırarak yerine, zamanın şehircilik kurallarına uygun yeni bir şehir kurmayı tercih etmiştir  19
  ve 20  yüzyıllar 19
  yüzyılın ilk yıllarında Portekiz'in Napolyon Bonapart'ın birlikleri tarafından işgal edilmesi üzerine Portekiz Kralı VI  João geçici olarak Brezilya'ya kaçtı  İşgalciler şehri yağmaladı  Portekiz liberal ayaklanmalarının merkezi haline gelen şehirde café ve tiyatro geleneği de başladı  1879'da bir parkın üzerine yapılan Avenida da Liberdade (Bağımsızlık Bulvarı) açıldı  Lizbon, 5 Ekim 1910'da Portekiz Cumhuriyeti'ni kuran darbeye sahne oldu
  Darbe öncesinde de 1908'de Portekiz Kralı I  Carlos yine Lizbon'da öldürüldü  II  Dünya Savaşı sırasında Lizbon Avrupa'nın Atlas Okyanusu'na açılan birkaç tarafsız limanından biriydi  ABD'ye sığınanların ve casusların uğrak noktası haline gelmişti  1974'de Portekiz'in Estado Novo rejimine son veren kansız asker darbe Lizbon'da gerçekleşti  1988'de Chiado'nun tarih merkezi yakınlarında çıkan yangın, 10 yıl boyunca bölgedeki yaşamı olumsuz etkiledi  1994 yılında Lizbon Avrupa Kültür Başkenti oldu  1998'de Expo '98 Lizbon'da gerçekleşti  1998 aynı zamanda Vasco da Gama'nın Hindistan'a yaptığı deniz yolculuğunun 500  yılıydı  1999 yılında Lizbon'da yapılan AB zirvesinde, AB ekonomisini yeniden yapılandırmayı amaçlayan bir Avrupa Birliği antlaşması olan Lizbon Ajandası imzalandı  
 Kaynak : Wikipedia
 
 | 
	|  |   |