|  08-20-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  İi. Bayezid Küçük Kıyamet (1509 İstanbul Depremi) 
 
            
 Küçük Kıyamet (1509 İstanbul Depremi)
 1509 Büyük İstanbul Depremi
 Peter Coecke'nin 1529'da 1509 Büyük İstanbul Depremi'ni anlatan ağaç oyma sanatı ile yaptığı tasviri
 
 
 10 Eylül 1509'da Memalik-i Rum adı verilen Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve çevresinden başlayıp 45 gün şiddetle devam eden depremde halk, iki ay kadar çadırlarda yaşadı
  Bu deprem, aynı şiddette İstanbul ve Edirne'de de meydana geldi  14 Eylül 1509'da İstanbul, Osmanlı tarihinin kaydettiği en şiddetli depreme maruz kaldı  Küçük kıyamet (Kıyamet-i Suğra) denilen bu depremde İstanbul'da 109 cami ve mescit ile 1  070 ev kullanılamaz hale geldi  Halktan da 5  000 kadar insan yaşamını yitirdi  Binlerce insan yıkıntılar altında gömülü kaldı  Köpürmüş ve azgın bir hal almış olan deniz dalgaları, İstanbul ve Galata surlarını aşarak sokaklarda tufan meydana getirdi  Bu arada eski su bentleri de yıkıldı  Sultan II  Bayezid, sarayının duvarlarına güvenemediğinden bahçesinde gayet hafif ve tehlikesiz bir çadır kurdurarak orada on gün kadar ikamet etti  45 gün kadar, aralıklarla devam eden bu deprem, İstanbul sakinlerini sürekli bir heyecan içinde yaşattı
  Çorum halkının üçte ikisi, şehirlerindeki toprak kaymaları yüzünden yarılıp açılan topraklar içinde hayatını kaybetti  Yine bu esnada Gelibolu istihkamları da yıkıldı  Sultan II  Bayezid'in doğduğu şehir olan Dimetoka bir toprak yığını halini aldı  Sultan Bayezid, bu deprem nedeniyle devletin ikinci başkenti olan Edirne'ye gittiyse de İstanbul depreminden 15 gün sonra Edirne'de İstanbul'dakinin benzeri olan ve aynı şiddette bir deprem daha meydana geldi
  Mimar Hayreddin, 15 gün içinde Padişah için Edirne'de ahşap bir ev yaptı  Padişah, bu ahşap evde ikamete başladı  Aynı sene Edirne'de yine benzer şiddette bir deprem daha oldu  Tunca Nehri taşarak ve yatağını da aşarak depremin yıkıntılarını kapladı  Üç gün geçit vermeyen Tunca'nın taşmasıyla da birçok insan öldü  Bundan sonra II
  Bayezid İstanbul'un yeniden imarı için neler yapılması gerektiği konusunda ilgililerle bizzat toplantılarda bulundu  Toplantılar sonunda İstanbul'da yıkılan yerleri yeniden yapmak veya tamir etmek için yirmi evden bir kişi ve ev başına yirmi ikişer akçe toplandı  Bu şekilde Anadolu'dan 37  000, Rumeli'den de 29  000 cerahor (ücretli amele) çıkarılıp 3  000 kadar mimar ve marangoz getirildi  Bunlardan başka "Yaya"lardan 8  000, "Müsellem"lerden de 3  000 kişi kireç yakmakla görevlendirildi  29 Mart 1510'da başlayan imar faaliyetleri 65 günde sona erdi  Bu inşaat ve tamiratta, İstanbul surlarından başka Galata'daki mahzenler, Galata Kulesi, Kız Kulesi, Rumeli ve Anadolu hisarları ve fenerlikleri, Çekmece köprüleri ile Silivri kalesi gibi önemli yerler de vardı  Sultan II  Bayezid'in bu çabaları üzerine İstanbul kısa bir sürede adeta yeniden inşa edilmiş oldu  Bu inşaat, bütünüyle Mimar Hayreddin'in nezareti altında yapıldı  İnşaatın tamamlanmasından sonra hükümdarın emri üzerine üç gün ve gece, fakirlere yemek dağıtıldı  [19] 
 Kaynak : Wikipedia
 
 | 
	|  |   |