08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Narlıca, Orhangazi Jeoloji
Jeoloji
Marmara bölgesinin jeolojisi oldukça karışık bir özellik gösterir En eski devir arazi parçaları (Devon-İstanbul yakınları) ile geniş tatlı su depoları (neojen İstanbul şehrinin batısı) bulunduğu gibi güneye doğru meyillenerek gençleşmiş Çatalca yarımadası penetleni, yer yer mağmatik kütlelerin erozyon ile sonradan meydana çıkmış olması (Uhudağ, Matra Dağı granitleri) ve Marmara denizi güneyindeki göller civarındaki kuarterner depoları (alüvyon) ter almaktadır Kıyı çizgisi tekamülü ile Çekmece gölleri ve Terkos'un oluşumu, Marmara Denizi'ndeki üç adet derin çukurun (balıkçılık bakımından önemli yuvalar) ve boğazların teşekkülü karışık bir geçmişi ve genel olarak doğu-batı yönlü rölyefi takip eden fay hatlarını izah eder Sismik aktivite de doğu-batı doğrultusunda yayılır
Bu bakımdan en mobil olan alan aşağı Sakarya (Adapazarı) ovaları olup, kafes şeklinde faylarla parçalanmış bir yapı özelliği verir Bu alan Kuzey Anadolu sıradağları boyunca uzanan kırıklarla, Doğu Anadolu'nun mobilitesine bağlanmıştır Sismik sarsıntılar bu aktarma ile bölgede çok daha fazla önem kazanır Bu şartları taşıyan çöküntü alanları ve faylara yerleşmeler açısından birinci dereceden birer deprem sahaları olarak bakmak gerekir
Marmara bölgesinin lokal özellikler veren topoğrafyasının yanında yine lokal karakteristikleri bulunan jeolojisinin de önemli bir fonksiyonu bulunmaktadır: Adapazarı ovası ve Balıkesir şehrinin kuzeyindeki düzlüklerin sismik aktivitesine (Deprem) karşılık maden suları ve sıcak su kaynakları (kaplıcalar, ılıcalar) ihtiva etmesi, eski bir batolit olan Uludağ çevresindeki mineralli ve sıcak su kaynakları ile muhtelif yerlerdeki krom, linyit ve kükürt yatakları Marmara adasındaki mermerler, Edremit batısındaki demir, Trakya'nın ergene havzasındaki petrol ve bunun güneyindeki tabi gaz imkanları sayılabilir
Kaynak : Wikipedia
|
|
|