08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kurt Adam Likantrofi
Likantrofi
Seri cinayet her zaman var olmuştur seri cinayet suçunu tarif etmek için kullanılan terminoloji, asırlarla beraber değişmiştir Dört yüz yıl önce katiller, Avrupa'yı dolaşıp kurbanlarını hayvani bir hırsla öldürürlerdi O zamanlar onlara "Psikopat" ya da "Cani manyak" veya "Şehvet katili" denmezdi Onlara Likantrofi denirdi Bu ifade, iki Yunanca kelimenin, Lykos (Kurt ) ve Antropos (Adam) birleşmesinden oluşmuştu
Bu seri katillerin bazıları, o kadar sapkın adamlardı ki kendilerinin doğaüstü canavarla olduklarına gerçekten de inanıyorlardı Avladıkları köylüler, zaten buna kesin olarak inanıyorlardı Aynı şekilde, yetkililer de likantrofiye açıktan açığa inanıyor ve onu dönemin en önemli toplumsal sorunu olarak görüyorlardı
1941 tarihli klasik Kurt Adam gibi eski filmlerde, likantrofi korkunç bir lanet olarak gösterilir Lon Chaney Jr, bir kurt adama dönüşmekten hiç hoşlanmaz, fakat ister hoşlansın, ister hoşlanmasın, her dolunayda kılları ve pençeleri çıkıp dişleri sivrileşmeye başlar On altıncı yüzyıl insanları, olaylara başka bir gözle bakıyorlardı Kurt adamlar, şeytanla bilerek bir anlaşmaya giren kötü adamlar olarak görülürlerdi Canavara dönmeyi kendileri istiyorlardı
1500'lerin sonlarındaki Gilles Garnier adındaki Fransız bir münzevinin böyle şeytani bir anlaşma yaptığı rivayet edilir Anlaşmanın karşılığında Garnier, onu aç ve insan yiyen bir kurda dönüştüren kara büyü içeren bir merhem almıştı Aşağı yukarı aynı zamanlarda Peter Stubbe adında bir Alman, güya ona kurt adam güçleri veren efsunlu bir kemere karşılık ruhunu satmıştı
Dönüşüm yöntemleri farklı olabilirdi, fakat bu iki manyak tarafından işlenen suçlar, şaşılacak derecede birbirlerine benziyordu ve aynı ölçüde mide bulandırıcıydı Kurt adam filmlerinin sahte dehşetlerinden çok daha korkutucuydu Hem Garnier hem de Stubbe, genelde çocukları avlayan şehvet katilleri ve yamyamlardı Garnier, iki ay içinde dört küçük kurbana saldırmış ve onları çıplak elle ve dişleriyle parçalamıştı Daha uzun bir zaman içinde Stubbe, aralarında öz oğlunun da bulunduğu en az beş kurbanı öldürmüştü Söylendiğine göre Stubbe, oğlunun boynunu kopardıktan sonra kafatasını parçalayıp beynini yemişti
Modern psikiyatri, ortaçağın kurt adamlığı yerine, bize "Anti sosyal kişilik bozukluğu" gibi kavramlar sunmuştur Ancak bu yüzyılda bile, arada bir öyle bir katil çıkar ve suçları öylesine tüyler ürpertici olur ki bunlar doğaüstü bir canavarın işi gibi görünebilir Örneğin 1920'lerde yamyam bir katil olan Albert Fish, on iki yaşındaki bir kız çocuğunu kandırıp Wisteria Köşkü diye anılan terk edilmiş bir eve götürmüş, onu orada öldürüp parçalamış ve etlerinin bir kısmını pişirip yemişti Bu suç su yüzüne çıktığı zaman, bulvar gazeteleri bu işi yapan kişiyi tanımlayacak çarpıcı bir isim bulmak için çok düşünmüşlerdi
Buldukları diğer iğrenç adların yanı sıra, onu "Wisteria Kurt Adamı" olarak da adlandırmışlardı
Bu yazı A'dan Z'ye Seri Katiller Ansiklopedisi kitabının 184-185 sayfasından alınmıştır Kitap hakkında ayrıntılı bilgi için lütfen iç bağlantıyı kullanın
Kaynak : Wikipedia
|
|
|