Prof. Dr. Sinsi
|
4 Kutsal Kitap Ve Hadisler
Soru: Barnabas İncil'i ile ilgili serüven nasıl başladı?
Cevap: Hikmet Yayınevi'nde çalıştığım dönemdi 80'lerin başıydı Bir gün dönemin Malatya Milletvekili İsmail Hakkı Şengüler'in ricasıyla bana, Süryanice papirüsle yazılmış iki sayfa geldi
Bu sayfalar, bana gelene kadar birçok papaza götürülmüş ancak papazlar, metnin ne olduğunu anlamamışlar Yaptığım tercüme sonucunda, metnin, Arami dilinde ve Süryani alfabesinde olduğunu ve bunun, Barnabas İncili'nin nüshaları olduğunu tespit ettim
Soru: Kitap nasıl başlıyordu?
Cevap: Kitabın giriş kısmında; "Alemlerin Rabbi olan Allah tarafından, Mesih'e vahyedileni, ondan duyduğum gibi 48 yıl sonra, aynen duyduğum gibi, Demir Nüsha olarak yazıyorum Ben Kıbrıslı Barnabas'ım" ifadeleri vardı
Soru: Peki, nasıl bulunmuş bu İncil, anlatır mısınız?
Cevap: İncil, 1981 kışında, köylülerin avdan döndükleri bir sırada, şimdi Şırnak sınırları içinde kalan, o vakitler Hakkari sınırları içinde olan Uludere yakınlarında bir mağaraya girmeleriyle bulunuyor Köpekleri mağarada kayboluyor Ancak sesinin çok derinden duyulması üzerine, köpeği kurtarmak için ertesi gün uzun urgan sarkıtarak 150 metre aşağıya iniyorlar Burada taştan yontma bir oda içerisinde, bir lahit ve bazı eşyalarla karşılaşıyorlar
Önce Hz İsa Aleyhisselam'a ait bir madalyonu çıkarıyorlar Bu madalyonun, Paris'te bir müzede saklandığını öğrendim sonra Lahitin kapağının açılmasının ardından, cesedin üzerinde İncil bulunuyor İncil, köylülerin üzerinden, o sırada Babat Aşireti Lideri Korucu başı Hazım Babat'ın Babası Ferhan Babat'ın eline geçiyor önce
Ferhan Babat'ın, İncil'in tarihi değerini anlaması uzun sürmüyor ve İncil'i satmak için girişimlerde bulunuyor Babat'ın İncil için istediği rakam, 280 bin dolardı Bu parayı dönemin Malatya milletvekili İsmail Hakkı Şengüler Bey, ödemeyi kabul etmişti Ferhan Babat'la anlaşmaya varılmıştı Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan'ın babası Mehmet Ali Arslan ile birlikte, İncil'i teslim almaya gittik Ancak o sırada beklenmedik bir şey oldu İncil bize teslim edilemeden Jandarmanın eline geçti 2 yıl boyunca Jandarma karargahında saklı tutuldu Ardından o sırada Kemal Başer Paşa'dan alınarak Genelkurmay Özel Harp Dairesi'nin eline geçti
Soru: Peki, bu İncil'in tercümesi çalışmasına dahil olmanız nasıl haşladı?
Cevap: Ben Malatyalıyım Turgut Özal, 1983 yılında Başbakan olunca kendisine ulaştım Özal ile tanışırdık 1986 yılında konuyu kendisine anlattıktan sonra, beni Özel Harpçi Orgeneral Sami Karamısır Paşa'ya gönderdi Önce beni epey sorguladılar Amacımın ne olduğunu anlamak istiyorlardı Ben, kitabın sadece tercüme boyutuyla ilgilendiğimi söyledim Ardından İstanbul Balmumcu'da bulunan Özel Harp Karargahı'nda, Sami Karamısır Paşa ve MİT Müsteşarlığı da yapmış olan ve halen hayatta olan Hayri Ündül Paşa'nın görevlendirmesiyle, tercüme çalışmasına başladım
Soru: Eser size ilk önce nerede gösterildi?
Cevap: Önce Ankara'da bulunan o zamanki adıyla Özel Harp Dairesi Başkanlığı'na gittim Kitabı ilk orada gördüm Birkaç demir kapıyı aştıktan sonra ulaşılan bir yerdeydi Kitap Kitap, 1987 yılında Sami Karamısır Paşa ve Hayri Ündül Paşa'nın bilgisi dahilinde, İstanbul Balmumcu'da bulunan Özel Harp Karargahı'nda tercüme etmem için bana verildi Ben burada her gün tercüme çalışmalarını yapıyordum Tercüme parası da bana, Harp Akademileri Komutan Nahit Şenoğul Paşa, tarafından veriliyordu Nahit Paşa daha sonra bana Harp Akademilerinde Koruyucu Envanter dersleri de verdirtti Bu süre içerisinde, İncil'in 19 sayfasını da tercüme ettim
Soru: Kitabın bu bölümüne kadar içeriğinden bahsedebilir misiniz?
Cevap: Tevhit'ten başka bir şey yoktu Zikrullah vardı İbadet etmenin önemi, Allah'a eş koşmama Komşulara yardımcı olma Lut Kavmi ile ilgili bazı uyarıcı bilgiler ve ibret alınmasını öğütleyen bir kıssa vardı Dikkatimi çeken bir şey daha vardı Bir peygamber gelecek, ona tabi olanlar, dolgun başaklar gibi olacaklar!" ayeti vardı
Soru: Sonra ne oldu peki? Neden yarım kaldı tercüme işi?
Cevap: O sırada Zaman Gazetesi'nden gazeteci Ahmet Ersöz Bey konuyla ilgili beni aradı Bu konuyla ilgili benimle röportaj yapmak istiyordu Sonra Ahmet Bey, bu İncil'i almak istediklerini söyledi Ben de Nahit Şenoğul Paşa'ya bunu ilettim Şenoğul Paşa da, kitabın mikrofilmleri için 60 bin dolar istendiğini bana iletti Ben de Zaman gazetesine giderek, Ahmet Ersöz'e konu ile ilgili tüm bilgileri verdim
Yanılmıyorsam 1992 ya da 1993'tü Ahmet Bey, paranın sorun olmadığını ancak mikrofilmlerin nereden çıktığının da belgeli olmasını istedi Ben de bunu Nahit Paşa'ya ilettim Bu olayın ardından askerler bir daha beni aramadı Ben de bir süre sonra Nahit Şenoğul Paşa'ya giderek İncil'in son sayfalarını istedim Burası son derece önemli Zira Aziz Barnabas, bu İncil'i 4 nüsha olarak yazmıştı
Ve İncil'in son sayfalarında, diğer 3 nüshanın nerede olduğunu da ayrıntılı olarak göstermişti Bu vesileyle İncil'in son bölümlerini de tercüme ettim Bu bölümleri adeta Fatiha gibi ezberlemiştim Bu bölümde Hz İsa'nın, Zaho taraflarında bir Hıristiyan köyüne geldiği de anlatılıyordu

Soru: Peki, İncil'e Karbon testi yapıldı mı?
Cevap: İncil'in hem kapağına hem de sayfalardaki mürekkebe Karbon testi, İsmail Hakkı Şengüler beyin girişimleriyle, Zürich'te özel bir kurumda yaptırıldı Test sonucunda, malzemenin 2000 yılın üzerinde olduğu ortaya çıktı Malzemenin yapımında; nişasta ve pamuk hamuru kullanıldığı da tespit edildi İncil'in son sayfalarında da diğer nüshaların nerede olduğu açıkça yazıyordu
Soru: Bu İnciller neredeydi peki?
Cevap: Biri Davut Aleyhisselam'ın sarayında, Golan Tepeleri'nin batısında, Taberiyye Gölü'nün doğu yamacında bulundu Bu İncil de Arami dilinde ve İbrani alfabesiyle yazılmıştı
Soru: Nasıl bulundu bu İncil?
Cevap: Bu İncil, 2002 senesinde bizzat benim girişimlerimle bulundu Bir Alman firmasının sponsorluğunda yaptık kazı çalışmalarını Bu çalışmaya İsrail eski Cumhurbaşkanı İzhak Rabin'in torunu Viktoria Rabin'in çok büyük katkısı oldu Viktoria Hanım, o sırada Boğaziçi Üniversitesi'nde Arkeometri Bölümü'ndeydi Kedisiyle oradan tanışıyorduk Dedesinin forsuyla, İncil'i rahat bir şekilde çıkardık Orada en az bu İncil kadar başka değerli şeyler de bulduk
Soru: Diğerleri nerede bulundu?
Cevap: Diğer İnciller'den biri, Suudi Arabistan'ın kuzeyinde, Tur Mağarası'nda bulundu Bu İncil'i de Almanya'da çalışırken bir istihkam Binbaşısı olarak tanıdığım, şimdilerde emekli olmuş bir general olan Cemal El Ammari buldu Bundan bir süre önce de bana iki sayfasını getirdi Bu İncil de, Barnabas'ın yazdığı İncil'di Arami dilinde, Rumi alfabeyle yazılmıştı
Soru: Ya diğeri?
Cevap: O daha bulunmadı Süleymaniye, Zaho taraflarında bir yerde
Soru: Peki Otantik Barnabas İncil'i, hala Özel Harp Dairesinin elinde mi?
Cevap: 2000 yılına kadar orada olduğunu biliyorum Eşref Bitlis Paşa'nın oğlu Selahaddin, liseden sınıf arkadaşımdı Bu vasıtayla Eşref Paşa'ya da ulaşmıştım Daha sonra Hayri Ündül Paşa ve HBB'den bir kameramanın da olduğu bir sırada, hep beraber mağarada incelemelerde bulunmuştuk Tanıdığım generallerden edindiğim bilgilere göre; İncil, 2000 tarihine kadar hala Özel Harp Dairesi'ndeydi Nahit Şenoğul Paşa, Harp Akademileri Komutanı olduğu sırada, 1997-1998 yıllarında, bana İncil'in son sayfalarını da verdi O sayfalarda:
"O ağzını açtı konuştu Bir daha aranızda bulunmayacağım Sen altını biriktirme Onlar savaşta ölen şehitlerin; yetimlerinin ve dullarının malıdır Sen, herkes için gönderilmiş bir peygambersin " ayeti vardı
Orgeneral Nahit Şenoğul Paşa'nın verdiği Barnabas İncili'nin son sayfalarında; bu demir levhaların nasıl yapıldığı ve Davut Aleyhisselam'ın kendi eliyle yazdığı Aramice Zebur ve Harun Aleyhisselam'ın bakır levhalara yazdığı, On Emir'in nerede olduğuna ilişkin bilgiler de vardı
Bu son sayfalarda bulunan bölümlerde, Barnabas'ın, 4 nüshayı Davut Aleyhisselam'ın sarayında yazdığını anladım İsrail eski Cumhurbaşkanı İzhak Rabin'in torunu Viktoria Hanım ile birlikte; Davut Aleyhisselam'ın sarayında, bir Alman şirketinin sponsorluğunda kazı yaptık
Bu kazı sırasında hem II İncil'i hem de On Emir'i bulduk Bu İncil de, Arami dilinde yazılmıştı Victoria Hanım, Etiyopya'dan getirilen bir Yahudi tarafından öldürüldü Bu olayda İsrail Gizli Servisi'nin etkisi oldu Victoria Hanım öldürüldüğünde, 27 yaşındaydı Yaptığım tercümeyi okuduktan sonra, Müslüman olmuştu
Soru: Peki siz tehdit edildiniz mi bu olayla ilgili olarak?
Cevap: 2003 yılında hastanede geçirdiğim kanser ameliyatı sonrasında, İsrail Büyükelçisi tarafından tehdit edildim Büyükelçi ve yardımcıları tarafından, bana artık hiçbir şekilde bu konuyla uğraşmamam gerektiği söylendi "İncil'i tercüme etmeyeceksin" dediler "Aksi takdirde ilkokul diplomamı, Malatya'daki nüfus kaydını, lise kayıt defterini, üniversite kayıtlarını, yani hayatınla ilgili tüm hayati belgelerini sileriz" dediler

Soru: Ama yine de tercümeyi yaptınız öyle mi?
Cevap: Evet
Soru: Kimin için yaptınız bu tercümeyi?
Cevap: Bu tercümeyi Almanca ve İngilizce olarak yaptım Yunanistan'da, Markos Yayıncılık için yaptım
Soru: Bu İncil, Genelkurmay için tercümesini yaptığınız İncil'le aynı mıydı?
Cevap: Evet Genelkurmaydaki İncil'in tek farkı, tefsirli oluşuydu Barnabas, Hakkari'de bulunan İncil'e bazı şerhler düşmüştü
Soru: Peki Yunanistan'da bulunan Yayınevine bu İncil satıldı mı?
Cevap: Evet Hem de son derece düşük bir fiyat karşısında 60 bin dolar kadar Bana 15 bin dolar tercüme parası verilecekti Ama paramı vermediler
Soru: Kim aracı olmuştu bu alışverişte?
Cevap: Veli Küçük'ün yaveri olduğu söylenen Adem Taşdemir adında bir arkadaş
Soru: Peki bu İncil, İsrail'de bulunmadı mı?
Cevap: Evet
Soru: Türkiye'ye nasıl sokuldu peki?
Cevap: Bunu Türkiye'ye sokan emekli bir üst düzey askerdi Kendisini, Tuğgeneralliği sırasında tanımıştım Viktoria Hanım kendisinden yardım istedi Babasıyla Amerika'da beraber okumuşlar bir dönem Tanışıyorlardı yani Komutan, eseri, önce İtalya'ya götürdü
Soru: Vatikan'a mı verilecekti?
Cevap: Evet 350 bin Avro karşılığında, Vatikan bu İncil'i almak istedi Ama Viktorya Hanım buna razı olmadı ve bunu engelledi Bu arada Kardinal Mario'nun şöyle dediğini hatırlıyorum:
"Gökten İsa gelse bile, biz sistemimizi değiştirmeyiz Biz bu kitabı, kütüphanemize koymak için almak istiyoruz "
Soru: Sonra ne oldu?
Cevap: Kitabı iade ettiler Sonra bu Kitap, Yunanistan'da bulunan bir yayınevine satıldı Ben bu İncil'in mikrofilmlerini almayı başardım
Yaklaşansaat, 24/09/2008
Kaynak: Aydoğan Vatandaş, Apokrifal, Timaş Yy , s: 36-43, İstanbul, 2008
|