08-20-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Küçük Tesbihat
Namazlardan sonra uzun tesbihat yapmanın faydaları
Namazdan sonra yapılan tesbihat bir ibadettir; ibadet ise dünya hayatında birtakım fayda ve menfaatler için yapılmaz İbadetin tek illeti, yani yapılma sebebi vardır; o da Allah’ın emrine uymak ve neticesinde rızasını kazanmaktır İbadetlerin dünyevi ve uhrevi faydaları sadece nefsi teşvik içindir, yoksa sırf ibadetin sebebi değildirler Namazdan sonra yapılan tesbihleri de böyle mülahaza etmeliyiz ki; Allah katında makbul olsun
Bunun yanında uzun yapılan tesbihler içinde kolektif bir dua halkası vardır; biz bu halkaya dahil olursak milyonlarca Müslüman’ın halis duasına mazhar oluruz Belki Allah, bu duaların neticesinde bizi affedip cennetine ilhak edecek Bu sebeple tesbihatları takip etmekte; maddi ve manevi çok maslahat ve faydalar vardır
Namazı gerek cemaatle kılalım, gerekse tek başımıza kılalım fark etmez; namazdan sonra tesbîhat yapmak; Sünnet-i Seniyyedir Tesbîhât cemaatle birlikte yapılabileceği gibi, ferdî olarak da yapılabilir Üstad'ın ifadesiyle;
"Namazdan sonraki tesbihatlar tarikat-ı Muhammediyedir (a s m ) ve Velâyet-i Ahmediyenin (a s m ) evradıdır O noktadan ehemmiyeti büyüktür  "(1)
Bunlardan bazılarını teşvik eden Hadisi- Şerifler şöyledir:
Muâviye bin Hakem es-Selemî (ra) anlatır: Resûlullah (asm), “Bizim namazımız tesbîh, tekbîr ve Kur’ân tilâvetinden ibârettir; onda dünya kelâmı konuşulmaz!” buyurdu (Nesâî, Kitab’us-Sehiv, 20)
Muhâcirlerden bazı fakîr sahabîler bir gün Allah Resûlüne (asm) şöyle dediler:
“Ya Resûlallah! Mal sahipleri yüksek derecelere eriştiler Bizimle beraber namaz kılıyorlar, oruç tutuyorlar! Bizden ayrı bir de mallarıyla haccediyorlar, umre yapıyorlar, köle âzât ediyorlar, sadaka veriyorlar!”
Allah’ın Resûlü (asm): “Ben size bir şey öğreteyim mi? Onun sayesinde sizi geçenlere yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz Hem böylece, sizin yaptığınızı yapanların dışında hiç kimse sizden daha fazîletli olmaz!” buyurdu
Büyük bir müjdeydi Ashab-ı Kirâm (ra): “Buyurunuz yâ Resûlallah; öğretiniz!” dedi
Resûl-ü Ekrem Efendimiz (asm): “Her namazın ardından otuz üçer defa Sübhânallah, Elhamdülillâh veAllahu ekber dersiniz Sonra da “Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh Lehü’l-Mülkü ve lehü’l-Hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr” dersiniz; deniz köpüğü kadar bile olsa günahlarınız bağışlanır!” buyurdu (Müslim, Mesâcid, 142)
Ebû Zerr (ra) anlatır ki: Resûlullah Efendimiz (asm) buyurdu ki:
“Her kim, sabah namazından sonra diz çökmüş olarak, konuşmadan önce on defa “Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke lehü Lehü’l-mülkü ve lehû’l-hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve alâ külli şey’in kadîr ”derse kendisine onlarca sevap yazılır, on günahı silinir, on derece yükseltilir, o günün tamamında her şerden emin ve emniyette olur, Şeytan’dan korunur ve o gün hiçbir günah ona ulaşarak amelini iptal etmez!” (Tirmizî, Daavât, 63)
ALINTIDIR
|
|
|