Prof. Dr. Sinsi
|
İslam Alimlerinden Farkındalık
ALTMIŞINCI MEKTÛB
Bu mektûb, yine seyyid Mahmûda yazılmış olup, Allahü teâlâdan baş-
ka, birşey düşünmemeği bildirmekdedir:
Hak teâlâ, hepimizi, her an kendinin esîri olmak şerefine kavuşdursun!
Hakîkî kurtuluş, Ona esîr olmak, tutulmakdır Ondan başka birşey düşün-
memek, hâtıra birşey getirmemek, büyüklerimizin yolunda, pek kolay hâ-
sıl olmakdadır Hattâ, bu yolun büyüklerinden birkaçı, kırk gün çile çek-
miş, kırk gün sonra, hâtırlarına dünyâ düşünceleri gelmez olmuşdur
Hâ-ce-i Ahrâr “kaddesallahü teâlâ sirreh” buyurdu ki, (Yok edilmesi lâzım ge-
len dünyâ düşünceleri, dâimâ Allahü teâlâ ile olmağa mâni’ olan düşünce-
lerdir Yoksa bütün düşünceleri yok etmek lâzım değildir) Bu büyüklerin
sevgisi ile dolu olan bir dervîş [ya’nî, İmâm-ı Rabbânî “kuddise sirruh”],
(Rabbinin ni’metlerini say!) emrine uyarak, kendi hâlini şöyle bildirir ki,
kalbden, düşünceler, o kadar yok olmuşdur ki, meselâ bu kalbin sâhibi Nûh
aleyhisselâmın ömrü kadar [ya’nî Peygamberliği zemânı olan dokuzyüzel-
li (950) sene] yaşasa, bu kadar zemânda kalbine bir düşünce gelmez
Bunun için uğraşmasına lüzûm olmaz Çünki, uğraşmakla olan şey, devâmlı
olmaz Belki kalbine bir düşünce getirmek için senelerle uğraşsa, getiremez
Çile çekmek, uğraşmak demekdir Uğraşmak, tarîkatda olur Hakîkat ise
güçlük çekmekden, uğraşmakdan kurtulmakdır (Yâd-i gird) tarîkatda
olur (Yâd-i dâşt) hakîkatdadır Düşüncelerin yok edilmesi, uğraşmakla
olursa, devâm edemez On gün, kırk gün, bir yerde kapanıp çile çekmek-
le, düşünceler, devâmlı yok edilemez ve Allahü teâlâ ile berâberlik, devâm-
lı olamaz Çünki, uğraşmak tarîkatda olur Tarîkatda kazanılanlar ise, de-
vâmlı olamaz, tükenir Hakîkatda devâm bulunmasına sebeb, hakîkatda,
uğraşmak olmadığı içindir Uğraşmak bulunan bir mertebede, sâlike, dün-
yâ düşüncesi gelince, Allahü teâlâya olan teveccühü, bağlılığı bozar
Bu yolun başında bulunan sâliklerde hâsıl olan, devâmlı teveccüh, başkadır
Yukarda bildirilen devâmlı teveccühe (Yâd-i dâşt) denir ki, en yüksek
mertebedir Hâce Abdülhâlık-ı Goncdevânî “kuddise sirruh” buyurdu ki,
(Yâd-i dâştdan sonra, mertebe yokdur, ötesi cehâletdir)
Tesavvuf hâllerini anlatmağa sebeb, bu yolun talebesini teşvîkdir Evet,
bu yola inanmıyanın, bu yazılara, boş lâf diyeceğini biliyoruz Ba’zılarına
doğru yolu gösterir Ba’zılarının da, büsbütün sapıtmasına sebeb olur Fâ-
risî iki beyt tercemesi:
Masal diye okuyan için, masaldır
Kıymetini anlıyana, tükenmez hazînedir
Nil nehri çingeneye kan göründü
Mûsâ aleyhisselâma ise, sâf sudur
[İmam-ı Rabbani – Mektubat, 60 Mektub]
spatyom com
|