Prof. Dr. Sinsi
|
Farkındalık
"Yaptığın herşeyi farkında olarak yap"
Yürüyorsan sadece yürüdüğünü bil Çay içiyorsan sadece çay iç Uyuyorsan sadece uyu
Yapamayacaksın Aklına düşünceler gelecek geçmişten veya hayaller gelecek gelecekten İşte egomuzu ele geçiren şeytan budur Aklımıza gelen o düşünceler Onlar bize dışardan geliyor farketmişsin Biz düşünmüyoruz aslında Sanki bir radyo yayını var biz istemsiz olarak o radyoyu dinliyoruz
Ele geçirilen ego aynen şu cümlelerdir;
"bazen kafamda düşünceler kuruyorum, sanki birileriyle konuşuyormuşum gibi hatta konuştuğumu düşünüyorum "işte ben ona böyle diyorum o bana böyle diyor sonra ben ona böyle diyorum" vs tarzında Kimilerine söylemek istediklerimi ama söyleyemediklerimi zihnimde kurup kendi kendime söylüyorum Kimi zaman "dur!" diyorum, "başladın gene kendinle konuşmaya !" ve çoğunlukla da bu düşüncelerin farkındayım Sonradan hatırlayamasamda düşündükten sonra, zihnimde konuştuktan sonra hatrımda kalıyor, sadece belli bir müddet sonra siliniyor "
İşte bunu anlaman bile çok güzel bir gelişme Artık farkındalığın ne olduğunu biliyorsun Farkındalık bunu farketmek ve şeytan FM den yayın yapan radyoyu çözmek İşte evrenin sırrı bu insanoğlunun savaşlar yapmasının birbirini öldürmesinin kavga etmesinin mutsuz olmasının HASTA olmasının hepsinin sebebi bu radyo yayını
Peki bu yayının frekansını bozmak için ne yapmalıyız?
Farkındalık uygulamalarını yapmalıyız Bu uygulamalar Eckhart Tolle - Şimdinin Gücü uygulama kitabı 'nda anlatılmıştır 100 sayfa ince bir kitaptır Ayrıca okumanızı tavsiye ederim Ben kısaca bu başlıkta yazdım bunları Hepsi izlemekle bitiyor
Farkındalık için zamana ihtiyacınız yok zaten zaman kavramı farkındalığınızı bozuyor Zaman diye birşey yoktur Siz yarın işe gideceksinizdir İşe gitmenizin sebebi para kazanmaktır para kazanmanızın sebebi egonun size sunduğu hayallerden birini gerçekleştirmektir Buna sürü psikolojisi de denilmektedir Her insan kapitalist rejimde bu şekilde yaşar Bu döngü sizin "farkında" olmadan yaptığınız bir oalylar silsiledir Bu zincir şöyledir;
"Doğum - aileden öğrenilen konuşma - ailenin sana kızarak öğrettiği ahlak ve toplum kuralları - okulda sana öğretilen pozitif bilimler - iş hayatı - para kazamak - evlenmek - çocuk yapmak - çocuklarını da aynı zincire sokmak ve ölüm"
işte sorun bu bunları neden yaptığınızı bilmemeniz Hatta bırakın bilmemeyi hiç düşünmemeniz Bu zincir size "KENDİNİZİ" unuttuyor Kainatın en üstün yaratıkları olduğunuzu meleklerin önünüzde secde ettiğini herşeyi unutturuyor
Bu sorun dünya yaratıldığından beri süregelmiştir Bu zincirde hep "MUTSUZLUK,CİNAYETLER,KAVGALAR,HIRSIZLIK  VB OLMUŞTUR"
Bu olumsuzların giderilmesi amacıyla "din" adı verilen kalıplar oluşturularak insanlar düzene sokulmaya çalışılmıştır Bütün dinler bu başlıkta anlattıklarımı içermektedir Ama uygulamaları farklıdır isimleri farklıdır Kısaca hepsine "VARLIK" diyebiliriz
Varlık nedir?
Yaratıcı,tao,zen,tanrı,rab,sınırsız güç,sonsuz güç,Allah hangisine inanıyorsanız birini seçin Bütün kapılar bu kelimeye çıkar Varlık 
İslamiyet Allah kelimesini seçmiştir Çünkü anlamı olmayan bir kelimedir Ama tanrı kelimesi akla "varlık" hakkında imajinasyon getirir Tanrı deyince aklınıza hemen eski medeniyet heykelleri yada ak sakallı yaşlı bir amca belirir Ama varlık tahmin ettiğiniz şey değildir İslamiyette bu aynen şu şekilde anlatılır;
"De ki; O Allah, bir tektir Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varlıklar O'na muhtaç; fakat O, hiç bir şeye muhtaç değildir ) Doğurmadı ve doğurulmadı O'na bir denk de olmadı " (İhlas Suresi)
bu kadar mı güzel anlatılır "varlık" Çünkü varlığı ancak kendisi böyle anlatabilir ve varlık kendini böyle anlatmış
Şimdi eksiksiz ve hiçbirşeye muhtaç olmayan bir sınırsız gücün size şeytan FM den gelen egosal hayalleri sunamayacağınımı sanıyorsunuz?
Hayallerin hepsi egodur Geçmiş ve gelecek diye birşey yoktur Sadece şimdiki an vardır Bu kuralı bilmeyen kişi kuantumu başaramaz çünkü kuantum sadece an da olur geçmiş ve geleceği bağlamaz Mevlananın dediği gibi
"Geçmişi ve geleceği yakıp atın"
nasıl mı yakıcaksınız?
Farkındalık uygulamalarıyla;
İzleyerek 
Nefesinizi izleyin,Burnunuzdan mavi hava enerji ışınları doluyor içinize gülümsüyorsunuz ve nefes verince dışarı çıkıyor İşte bu kadar basit Bunu mümkün olduğu kadar sık yapın otobüste boş otururken baktınız "şeytan FM yayına girdi" hemen nefesi izlemeye başlayın anında gidecektir nedenmi?varlığın kelimeleriyle açıklayalım;
"biz adem'i kendi suretimizde yarattık, içine kendi nefesimizden (ruhumuzdan) üfledik "
nefesin ne kadar önemli olduğunu her nefesinizi kaçırdığınızda aslında farkındalığı kaçırdığınızı anladınızmı?
neden mevleviler sufiler "NEY" çalıyor ? neyden ses çıkarmak aylar sürer bırakın çalmayı sadece ses çıkarmak ancak nefesinizi izlediğinizde ses çıkarabilirsiniz
Nefes ruhun ihtiyacı olan enerjiyi günceller güneşin içindeki sürekli güncellenen patlamalar gibi oksijen reaksiyona girer
Nefesini izlediniz Her hücrenizi hissedin Kendinizi izleyin Tepkilerinizi Kızdınızmı izleyin komik gelicek Şeytan FM sadece kulağınıza fısılmadaz bazen sessizce size "DUYGU" olarak girer
İşte bu soldan yaklaşmadır En kötüsüdür Kontrol edilemez Kısa etek giyen bir kızın karşınızda oturup sizin onun bacaklarına bakmanızdır bu Engel olunamaz tepkilerdir İşte duyguları izleme kısmında TEPKİSİZLİK devreye girer Tepkisiz ve dingin olan birisi duygularının kontrolünü şeytandan alır Duyguların kontolü başarıldığında size göbek deliğinizin 2 parmak üstünden bir sinyal gelir "BURDAYIM" şeklinde Sonra bir dinginlik bir gülümseme bir huzur yaşarsınız tarif edilemez
bir örnekle açıklayalım;
Bir zen ustası yolda bir arkadaşıyla yürüyormuş arkadan gelen bir adam durup dururken koşarak zen ustasına tekme atmış Usta yere düşmüş Kalkmış ve hiçbirşey olmamış gibi yürümeye devam etmiş arkasına bile bakmamış Kimin vurduğunu bile görmemiş Yanındaki ona sormuş usta neden kızmadın sana vurdu demiş usta demişki " bu onun sorunu benim değil"
Duyguları kontol etmek onları izlemekten geçer Kısacası farkındalık izlemektir
Nefesini izle,kendini izle,düşüncelerini izle,duygularını izle
Nefesini izlemek diğer izlemelerin hepsinde gereklidir Anda kaldırmanın sihiridir Nefesinizi izlerken şeytan FM size zarar veremez Farkındalık meditasyonun sonsuz olmasıdır Aydınlanmada Farkındalığın sonsuz olmasıdır Aydınlanmanın daha ötesi bir olgu sadece peygamberlere özgüdür
Kurandada belirtildiği gibi "dünya oyun ve eğlence alanından ibarettir"
Bu oyunun bir amacı var İşte bu Farkındalık
Teslimiyet , Kader ve Kuantum
Kader nedir biliyormusun?
Kuantum olasılıklarının salt toplamıdır İslamiyetteki kadere inanmak ise şöyledir;
Allah (yaratıcı , varlık) bütün kuantum olasılıklarının sonunu ve yolunu bilir ama milyonlarca kuantum yolundan birini seçmeyi insana teşrii iradeye bırakır
Öncelikle TESLİMİYET kavramından başlayalım Farkındalık konusunda kendimizi ve düşünceleri izlemek kısmını anlatmıştım Son aşama ise DUYGULARIMIZI İZLEMEK ti
En zor olan kısmı budur Duyguları izlemek Mesela birisi size ters ters bakar sonrada küfür eder siz de sinirlenirsiniz İşte bu bir duygudur ÖFKE Mesela anneniz size bağırır nerdeydin işte saat kaç vs vs anneniz size bir duygu sunmuştur
Peki teslimiyet nasıl olacak?
Teslimiyet size karşı yönlendirilen egonuzda olumsuz ve tepki verilmesi gerekli görülen (yukarda verdiğim iki örnekteki gibi) duyguların karşısında bir ağaç gibi tepkisiz ve dingin durmaktır Anneniz size bağırdığı esnada cevap vermek istersiniz Siz değil aslında egonuz ister O anda tepkisizce gülümseyere durup nefesizini izlerseniz FARKINDALIĞIN ATEŞİ sizi yakacak ve huzura kavuşacaksınız Anneniz bir süre sonra bağırmayı kesecek ve daha sonra gelip gönlünüzü almaya çalışacaktır Boksör örneğini vermiştim yukardaki yazılarımda Bir boksör diğerine vurmaya başlıyor ama vurduğu boksör öylece duruyor tepki vermiyor Ne olur?Vuran boksör vurmayı keser ve noluyor der İşte vurmayı kesicek annenizde arkadaşlarınızda sevgilinizde Bu farkındalığın en son aşamasıdır Duyguları izlemek Yani teslimiyet
Teslimiyet kavramını biraz daha ileriye taşıyalım Farkındalık kısmı duyguları izlediğinizde tamamlanmış olur Artık farkındasınızdır Peki teslmiyet devam ediyorsa ne işe yarayacak bu teslimiyet?
Olaylara karşı teslimiyete geçersiniz Burada kuantum kavramı devreye girer
Güne başladınız uyandınız Sonra farzedelim okula gidiyorsunuz Otobüse bindiniz otobüs sıkışık trafik var Ne yaptınız bir duygu serdiniz ortaya SIKINTI, STRES
Teslmiyet neydi? Eğer otobüs sıkışık ve trafik varsa bunun bir sebebi vardır Belkide otobüs sıkışık olmasaydı gideceğiniz yere 10 dakika erken gidecektiniz Gittiğiniz yerde karşıdan karşıya geçerken size araba çarpacaktı ve sakat kalacaktınız
Öyleyse kuantum yolunuzu bilmediğinizi kabul edip sadece "başıma gelen şeyler kuantum olumlama yöntemiyle istediğim arzumun evren ve yaratıcı tarafından bana sunulan olaylar zinciri" olduğuna inanmak zorundasınız
Şu an bilgisayarınızın başındasınız Mesela benim önümde bir bardak var o bardağı birazcık sağa çektim Evet dünyayı değiştirdim bile Kaderimide 
Nasılmı?
Bardağı sola çekmem 3 saniye sürdü bu demek oluyorki bu masadan 3 saniye geç kalkacağım 3 saniye sonra dığarı çıkacağım ve 3 sonra çıktığımda önümden geçen insan eski bir arkadaşım olucak o eski arkadşaımla selamlaşacağız ve birden bir iş kuracağız sonra bambaşka bir boyuta gelicek herşey
İşte kuantum budur Bu olaylar zincirine islamiyette gayb denilir ve kuran dada belirtildiği gibi "Gaybı Allahtan başkası bilemez" Biz sadece seçebiliriz Milyonlarca olasılıktan birini
O zaman attığımız her adımın farkında olmalı ağzımıdan çıkan her düşüncenin fakrında olmalıyız Bu sebepledirki Kuantum Olumlama çok önemlidir
Olumlama isteklerimizi farkındalık sahibi olarak yaratıcıya sunmaktır Yaratıcıdan bir bardak su istemekle 5 milyon dolar istemek arasında bir fark yoktur Ama egonuz bazen devreye girip saçmalama böyle istekmi olur diyerek sizin olumlamanızı bozar
Teşrii irade yaratıcının bize ruhundan üflediği 7 özelliği arasında bulunmaktadır irade kelime anlamı olarak dileğini yaratabilmesidir ol demesi yeterlidir bizdede bu özellik vardır sınırlıdır Ama biz irademizle Allahın izin ve onay verdiği şeyleri yaratabiliriz
Ne istiyorsun? son model bir arabamı?
evet yaz bir kağıda hatta fotoğrafını koy gece yatmadan önce ve her sabah bak istediğini söyle Ama sakın "ben bu arabayı alamam , benim arbam yok " gibi cümle kurma sadece iste
İnanmıyormusun sonsuz güç sahibi yaratıcının senin isteğini yerine getirmeyeceğine?
arabayı istedin ve o istek iletildi artık sana yeni bir kuant yolu açılır bir bardağın yerini değiştirirsin farkında olmadan ve o değişlen kader yolu seni istediğin arabaya götürür
o halde sakın isyan etmeyin sadece olumlu cümleler kurun ağzınızdan çıkanlara dikkat edin şeytan fm in oyununa gelmeyin
olayların akışına TESLİM olun Unutmayın 
"Başınıza gelen her olay (iyi veya kötü) sizi yaratıcıdan istediğiniz arzunuza götürüyordur"
bazen alakasız birşey olur kızarsınız mesela adamın birisi size çelme takar düşersiniz çamurun içine Öyle olması gerekiyordur demelsiniz tamam kızarsınzı edersiniz o ayrı da o olayı yorumlamayın o olay 5 dakika sürdüyse "kuantum yolunuz" sizi orada 5 dakika oyalamak zorundaymış demekki demekki 5 dakika önce gitseymişsiniz gideceğiniz yere "yaratıcıdan istediğiniz arzunuz" belkide gerçek olmayacaktı Bunu bilemeyiz
Sadece dingin bir şekilde olaylara teslim oluruz
Teslim olun Rüzgara Bırakın essin Sizi "yaratıcıdan istediğiniz arzularınıza götürsün"
"Ey Muhammed! Sen onlara dünya hayatının misalini ver Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkileri (her renk ve çiçekten) birbirine karışmış, nihayet bir çöp kırıntısı olmuştur Rüzgarlar onu savurur gider Allah her şeye gücü yetendir " (Kehf Suresi , 45)
ŞEYTAN FM (Kıyamete Kadar Sürecek Bir Radyo Yayını) (Bölüm 1)
5000 kez yazılarımı okuyanlara teşekkür ederim Bende sıkılmadan ve yılmadan size 5000 kez anlatmaya söz veriyorum Hayat nedir? Dünyaya neden geldik? Nereye gidiyoruz? Ne yapmalıyız? Mutluluk nedir? Hayattayken de cennette olabilirmiyiz?
Bütün bu soruların cevaplarını aslında yukarıdaki yazılarımda anlattım Fakat toparlamak ve özetlemek her zaman güzel olacaktır En baştan tekrar özetleyelim Soru cevap olarak
Bir insan olarak dünyaya neden geldik? Yaratıcı bizi neden yarattı? Amaç nedir?
Yaratıcı (Allah , Rab,Tao ,Zen,Sınırsız Güç , Varlık , Baba ) adı üstünde yaratandır Yaratıcı gönderdiği kitapların hemen hepsinde "Ben" yerine "Biz" demeyi tercih eder
(Burada biz , ululuk belirrtiği gibi tasavvufta biriz biz hepimiz O'yuz anlamını da barındırıyor)
Bilgisayar programı gibi olaya bakarsanız meleklerin çipine farklı bir program yazılmıştır O programda üstün yetenekler vardır Melekler doğa olaylarını kontrol edebilir , ölümü ve yaşamı gerçekleştirir ve bunun gibi birçok şey İnsanlar gibi yaşayan başka canlı türleri de vardır Hatta bu türlerin bazıları insanlardan daha önce kainattaki yerini almıştır Bu türlerden birisi de cinlerdir Cinler de tıpkı insanlar gibi yemek yer , doğar büyür ve ölürler Bizim için geçerli olan kuralların kalıpların yaşam biçiminin hepsi onlar için de geçerlidir Onalrında iyisi kötüsü hırsızı inananı inanmayanı vardır Onlarında düşünebilme kabiliyeti vardır Melekler ise yorum yapmazlar Sadece Allah'I tesbih ederler ve amiyane bir benzetme ile robotlar gibilerdir Fakat cinler ve insanlar teşrii yani bağımsız iradesiyle düşünebilmektedirler Yorum yapabilmekte karar verebilmekte seçim yapabilmektedirler İşte insanlardan daha önce yaratılan cinler de bir hayat sürmüşlerdir Onlara cin denilmesinin sebebi ise "CAN" adıyla yaratılan (bizim de Adem) ilk cinin soyundan gelmiş olmaları sebebiyledir Can' ın kavmi tıpkı bizim Nuh tufanında yaşadığımız gibi bir olayla tamamen yokedilmiştir ve Can da ölmüştür Can dan sonra Cin soyunun devamını sağlaması için İblis (Şeytan) görevlendirilmiştir ve cin kavminin yeni temsilcisi olmuştur Cin kavminde en yetkili isim İblistir İblis aynı zamanda bir melektir Hatta o kadar yetkili bir melektir ki ilk 5 büyük melek arasında adı geçmektedir Fakat tam olarak melekde değildir tam olarak cin de değildir Melekler ölümsüzdür Dolayısıyla şetyan da ölümsüzdür Ama meleklerin tepki verme ve düşünebilme kabiliyetleri olmamasına rağmen Şeytan cin özelliğinden dolayı düşünüp yorum yapabilmektedir Bu sebeple şeytan "Yer yüzü ve gökyüzü meleklerinin başkanlığı" görevine getirilmiştir
Daha sonra yaratıcı "insan" adını vereceği başka bir türü yaratacağını söylemiş ve yönetim kurulunu yani melekleri toplamıştır Doğal olarak meleklerin arasında şeytan da vardır Şeytan da diğer melekler gibi Allah'ın en önemli yardımcılarındandır Aslında şeytan kötü filan değildir İnsanlar dünyanın ilk yaratılmasından itibaren onu öyle kabul ettiği için öyle sanılmaktadır Bu da satanizm inancının temelini oluşturur
Şöyle düşünün bir firmada müdürsünüz Yeni bir ürün var ve patron size ve diğer müdürlere ürünü gösteriyor Fakat diğer müdürler robotlar ve tepki veremiyorlar Siz tepki verebiliyorsunuz eleştiri yapabiliyorsunuz Şeytan da öyle yapıyor ve aynen şöyle diyor ;
"Yer yüzünde bozgunculuk çıkaracak ve sana isyan edecek kulları neden yaratıyorsun ki , zaten biz seni her zaman överek tesbih ediyoruz (Kuran -ı Kerim) "
Yaratıcı da cevap olarak aynen şöyle diyor;
"Ben sizin bilmediklerinizi bilirim"
Daha sonra yine aynı surede anlatılan olayın devamında , Adem meleklerin önüne çıkarılıyor ve yaratıcı meleklere birşeyler söylüyor şimdi bunları size tekrar soracağım ve bunları ezberleyip bana tekrar söyleyeceksiniz diyor Aynısını ademe de soruyor Adem hafıza sahibi ve düşünme kabiliyeti olan bir insan olduğu için ezberleyip cevap verebiliyor Melekler ise cevap veremiyorlar ve yaratıcı "öyle ise secde edin diyor"
Meleklerin arasındaki şeytan bunu ezberleyip tıpkı adem gibi cevap verebildiği için secde etmiyor ve ben ateştenim o ise topraktan diyor Daha sonra yaratıcı "insan yaratılmışların en üstünüdür , çünkü biz ona nefesimizden üfledik" deyince, şeytan cevap veremiyor Çünkü yaratılan mahlukların arasında yaratıcının özelliklerini taşıyan ve onun nefesinden üflediği tek varlık insandır Cinler ise bu özelliğe sahip olmadığı için insanlar gibi göremez duyamaz dokunamaz ve bu denli zeka ve idrak sahibi değildir Şeytan ise bu terbiyesizliği ve düşüncesizliği sebebiyle cezalandırılır Kuran ı kerimde olayın devamı aynen şöyle anlatılır
"Artık sen lanetlendin"
Şeytan ise;
"Allah'ım o zaman bana kıyamete kadar zaman ver Bu bozgunculuk çıkaracak insanlarını bende yoldan çıkaracağım ve onları kandıracağım Onlar seni bulamaycaklar Seni düşünen ve tesbih edenler hariç"
Yaratıcı ise;
"Ben onlara kefilim onlara elçiler peygamberler göndereceğim ve gerçeği bulmalarını sağlayacağım Peki Sana kıyamete kadar zaman veriyorum" der
Şeytan ise yılan kılığına girerek ademin yanına gider ve ilk insanı yoldan çıkarmak için seferber olur Elma ağacından yememesi söylenir ademe Bu aslında ademe bir imtihandır Elmada bir zehir vardır Onu yerse o zehir tüm insanlığı etkileyecektir
Adem şeytana kanarak o elmayı yer ve zehirlenir
O ZEHİRİN ADI İSE "EGO" DUR
"Elmalar ne güzel onlardan yiyebilirsin,Elmayı kopar"
Adem elmayı sahiplenmiştir Ego işte bu sahiplenmenin adıdır Yunus Emre bu olay üzerine düşünerek aydınlanmasını gerçekleştirir
Yunus bir gün kırda dolaşırken sarı bir çiçek görür Eğilir ve çiçeği koklar Sonra onu koparmak ister Tam koparacakken çiçek birden canlanır ve ağlamaya başlar sonra çiçekle yunus yer değiştirir ve yunus çiçek olur , sarı çiçek ise yunus olup onu koparmaya çalışıyordur yunus da ağlar ve bakarki çiçeğin de ailesi var annesi var babası var ve birden geri çekilir Bu olaydan çok etkilenir ve ağlar Sonra bir şiir yazar O şiir binlerce yıl unutulmaz Şiir ilahi olur Hepimizin bildiği "Sordum sarı çiçeğe annen baban varmıdır " şeklinde devam eden ilahidir
Ego, yani diğer anlamıyla sahiplenmek zehrin ta kendisidir Zaten hayatın amacı da bu olayları bilip çözmektir
Yunus çiçeği koparamaz ve cenneti yaşar hayattayken ve oyunu kazanır Adem ise oyunu kaybetmiştir Ceza olarak o boyuttan alınır ve bugün yaşadığımız Dünya boyutuna sürgün edilir Ve oyun başlar Tabiki bu zehir her doğan yeni insana bulaşacaktır Adem ile havvanın iki çocuğundan olan Habil ve kabil birbirini kıskanırlar ve zehir etkisini göstermeye başlar Birisi diğerini "Annem ve babam seni daha çok seviyor hep seninle ilgileniyor" diyerek öldürülür Bu ilk cinayettir Dünyada 4 kişi varken bile biri diğerini öldürmüştür Daha sonra ademe kurallar öğretilir Neler yapması gerektiği ve insan nesli belirli bir düzende çoğalır Düşünebilme kabiliyetleri sayesinde insanlar içlerindeki ego zehriyle doğar büyür ve ölürler Yaratıcı ise söylediği gibi peygamberler göndererek insanlara doğru yolu göstermeye çalışır İşte amaç buraya kadar anlatılan gerçekleri bilip bu dünyanın bir oyun alanı olduğunu anlamak ve ölüm ile yaşam denen şeylerin ve bildiğimiz tüm kavramların aslında sanal olduğunu anlamak ve yaratıcıya ulaşmaktır
Bu sebeple peygamberler ve dinler gönderilir kalıplar oluşturulur Kültür oluşur hukuk kuralları vs Bazı insanlar bu yolu bulsa da büyük kısmı egoya yani şeytanın zehrine yenik düşer Bu zehir bir virüs gibidir Tüm düşüncelerimize bulaşan bir virüs
ŞEYTAN FM (Kıyamete Kadar Sürecek Bir Radyo Yayını) (Bölüm 1)
Tüm Düşüncelerimize bulaşaşan bir virüsün varlığından bahsettik Peki bu virüsten nasıl kurtuluruz? Bunun bir yolu var mıdır?
Artık bir mekanizmanın varlığından haberdarız Beynimizde bir bios var Bu bios çipinde ego yeralmakta Buradaki komutlar bizim kontrolümüz dışındaki tepkilerimizi oluşturuyor ve bizler bazı olaylara karşı tepkilerimizi istemsiz olarak o biostaki komutlardan veriyoruz ve farkında olmadan duygular oluşuyor Biosumuzdaki bu virüs sayesinde ne gerçek duyguları yaşayabiliyoruz nede gerçek şekilde düşünebiliyoruz Hep kriterlere göre karar veriyoruz Bu kriterler toplum yargıları din kalıpları gibi bize sonradan yüklenen bilgiler ışığında gerçekleşiyor Bu sebeple neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmeden doğru dediğimiz şeyleri kabul edip yanlış diye bize öğretilenleri yapmama gayretine giriyoruz İşte şeytan bu döngüyü bildiği için bize acı çektirmenin çok kolay bir yolunu buluyor ve "yanlış" diye öğrendiğimiz şeyleri bize yapmaya zorlayarak onları bize tatlı göstererek bize acı veriyor ve görevini yerine getiriyor Daha sonra biz hatalarımızı anlasak bile tekrar düzelmeyelim diye "pişmanlık" mekanizmasını devreye sokuyor ve acımızı dindiremeyelim diye o hatayı sürekli aklımıza getiriyor
Peki hata nedir doğru nedir?
Cevap basittir Sen neyi hata neyi doğru kabul ettiysen odur Bu hatalar toplum yargılarına göre törelere göre değişebilir Dinlere hatta dinlerin içindeki mezheplere göre bile değişebilir
Eski uygarlıklarda seks yapmanın ibadet sayıldığı dönemler olmuştur Çok eski uygarlıklarda örneğin Fenikelilerde erkek çocukları kurban edilirdi Araplarda ise kız çocukları Fenikeliler erkek çocuklarını öldürürlerdi çünkü onlara göre seks yapmak ibadetti O haftanın en çalışkan ve en iyi en yardımsever erkekleri mahallenin en güzel kızlaıyla tapınakta seks yapma hakkını kazanırdı Ve kızların aileleri büyük bir sevinç ve gözyaşıyla kızlarını süsleyip tapınağa yollardı Kızların o seçilenlerin arasına girebilmek için yarıştığı bilinmektedir Araplarda ise kızım biriyle seks yapacak sonra bozulacak korkusuyla doğduğunda diri diri gömülmüştür
Hangisi doğrudur?
Size hangisi öğretildiyse
O halde hata diye birşeyin varlığı sözkonusu olamaz Bu sadece bir kritere göre doğrudur İslamiyet inancında hanefilere göre köpeği sevmek abdesti bozmazken şafilerde duş almayı gerektirir Şafilere göre köpek pistir Sana göre hata değildir ona göre hatadır
Demekki doğrular ve yanlışlar bize toplum tarafından öğretilmektedir Onları biz kabul etmemişizdir ve FARKINDA olmadan kabul etmişizdir Bir çok insan günümüzde mensup olduğu dini bile annesinden babasından görmüştür
Bu durum , virüsün daha da belirgin hale gelmesine sebep olmaktadır Bu döngü sayesinde hiçbir ilerleme katemeyen insanlık , sürekli olarak üzülür acı çeker ve başarısız olur Başarısız olup tekrar üzülür ve pişman olur Sevgilisiyle ayrılıp da 5 yıl unutamayanlar vardır İşte bu unutamamanın sebebi virüstür Eğer farkında olup zihninizi kontrol edebilseydiniz birşeyi unutmak veya hatırlamak sadece bir saniye sürecekti
Bilgisayardan bir dosyayı silmek bir saniye sürüyor Hiç siz bilgisayarın "ooff o oyunu çok özledim onu niye sildin" dediğini göremezsiniz Çünkü onu sizin dışınızda kontrol eden başka bir mekanizma yoktur
Ama bazen farkedersiniz birden durup dururken internet sayfaları açılır bilgisayar yavaşlar ve kontrolü kaybedersiniz ve bilgisayar bozulur Bu bozulmaya " bilgisayara virüs bulaştı" deriz Virüs bulaşır ve dosyaları bozar Ya bilgisayar format atmalısınızdır yada iyi bir antivirüs programı ile virüsleri silmelisinizdir
Peki biz ne yapacağız? Antivirüs programı mı kullanacağız Format mı atacağız?
İkiside
Bu virüs programının adı FARKINDALIKTIR NEDİR FARKINDALIK , NASIL ÇALIŞIR?
İnsan beyni tüm zihinsel ve duygusal faaliyetlerin kontrol merkezidir Hatta bazı insanlar zihnini çok iyi kontrol ederek cisimleri oynatabilirler (telekinezi) O halde herşeyi zihnimiz yapıyorsa zihnimizi kim kontrol ediyor? Cevabı yukarda verdik Biz etmiyoruz Şeytan bulaştırdığı bir virüsle kontrol ediyor Bu virüsü silmenin tek yolu ise işte buraya kadar anlatılanların FARKINDA olmak ve FARKINDALIK UYGULAMALARI ile antivirüs programını çalıştırmaktır
FARKINDALIK UYGULAMALARI NELERDİR ? ANTİVİRÜS NASIL ÇALIŞACAK?
Farkındalık uygulamaları 3 tanedir Virüs temizleme işlemi 3 aşamalı olarak gerçekleşir
1)Düşünceleri İzlemek
2)Kendini (Bedenini) izlemek
3)Duyguları İzlemek
İzlemek ile gerçekleşecek bir temizleme işlemine başlıyoruz Çok kolay sadece izlemek Müdahele etmeden
UYGULAMA (Her gün düzenli olarak 1-2 ay kadar)
1)Düşünceleri izlemek:
Etkili temizlik için , Sırt üstü uzanın gözlerinizi kapatın ve düşüncelerin filim şeridi halinde geçmesine şahit olun bir sürü gereksiz düşünce ve olay peşpeşe film şeridi gibi bir slayt gösterisi halinde geçecektir O düşüncelerden birini seçerseniz o düşünce size acı üzüntü gibi duygular verecektir Hastalık budur zaten Biz bu olayın farkında olarak uzandık ve film şeridini izliyoruz ama müdahele etmiyoruz Sadece izliyoruz Hiçbirine odaklanmadığımız ve seçmediğimiz için birisi geçiyor sonra diğeri geliyor bu şekilde yarım saat kadar izliyoruz ve gittikçe düşünceleriniz geçmişe doğru gitmeye başlayacaktır İlkokulda hoşlandığınız kızı bile gösterecektir size Şeytanın tek amacı onlardan birini seçip MÜDAHELE ETMENİZ ve yorum yapmanızdır Eğer müdahele edip yorum yaparsanız şeytan kazanacaktır ve virüs sizi üzmeyi sinirlendirmeyi öfkelendirmeyi başarır Ama sadece izlerseniz izlediğiniz film şeridindeki virüsler yokolacak ve o olayları ARTIK SİZ NE ZAMAN İSTERSENİZ O ZAMAN HATIRLAYACAKSINIZ VE HATIRLASANIZ BİLE SİZE ACI VEREMYECEKTİR
Bu egzersizi yolda yürürken düşünürsenizde yapın sürekli yapın Heran farkında olun düşünceler geldimi heh yine başlıyor Şeytan FM radyosu deyip izlemeye başlayın
2)Kendini İzlemek (Bedenini İzlemek) :
Yunus Emrenin Kendini bilmek dediği durumdur
Uygulama;
* Sabah kalktığınızda sinirli olursunuz ve gergin olurunuz genellikle Hemen aynaya gidin ve 5 dakika aynaya bakın Aynada pis bir gülüş göreceksiniz Bu ben değilim diyeceksiniz Evet değilsiniz O gördüğünüz şeytani virüs Sizi kontrol ediyor Onu izleyin ve gülümseyin Müdahele etmeyin tepki vermeyin sadece izleyin Bu uygulamayı her sabah yapın
* Gece uyuduğumuzda düşüncelerimizin durduğunu sanırız ama şeytan malum uyumaz Gündüz düşünceler gece rüyalar olarak radyo yayınına devam eder Gece yatmadan önce "Bu gece rüyalarımın farkında olacağım" deyip yatmak şeytanı gece de izleyeceğiniz telkinini size verecektir
* Yolda yürürken kendinize dışardan bir başkasının gözünden bakmaya çalışıın Ellerinizi gözlerinizi yüzünüyüzü tüm bedeninize dışardan bakmaya çalışın ve bedeninizi hissedin Varlığınızı hissedin
3)Duyguları İzlemek: En son ve zor olan aşamadır Teslimiyet ve Tepkisizlik gerektirir
Uygulama;
* Birisi sizi sinirlendidiğinde yada kızdığında yada bağırdığında anında duygularımı izliyorum deyip tepkisizlik moduna geçmelisini Hiçbir şekilde cevap vermemelisiniz Tepki vermemlisiniz sadece yaşanan bu "ŞEYTANİ" olayı izlemelisiniz Örneğin anneniz size bağırdı niye geçkaldın saat kaç derslerine çalış vs tepki vermeyin cevap vermeyin Eninde sonunda susacaktır Unutmayın karşınızdaki insan virüsün etkisiyle bunları yapıyor O virüs tepkisiz kalırsanız etkisini kaybedecektir böylece karşınızdakini de kurtaracaksınız
Öfke , kıskançlık ve korku 3 ana duygudur Özellikle bu duyguları izleyin ve tepkisiz olun
Yukarda anlatılan 3 virüs temizleme uygulamasını aynı anda 2 ay yapın Her an uygulamaya çalışın İlk günler kaçıracaksınızdır Ama günler geçtikçe kaçırmalarınız azalacaktır ve artık her hareketinizi kontrol edebilecek seviyeye geleceksinizdir
Sakın PİŞMAN olmayın Kaçırdım işte bak şeytan yaptırmıştı bunu demeyin Sadece gülümseyin Bunu bile virüs yaptırıyor çünkü Siz sadece yapın Önemli değil kaçırmanız hata yapmanız Sadece yapın 
Duygularla arkadaş olun Onları yargılamayın Duygular (öfke,kıskançlık,korku,nefret,sevgi ) aslında birer enerjidir Onları siz nasıl şekillendirirseniz öyle olurlar Bu enerjiyi kontrolünüz altına alırsanız (izleyerek) o enerjiyi absorbe edersiniz ve karın çakranızda bir gıdıklanma olur İlk sayfa ilk mesajda anlattığım şey o enerjidir yani varlığınızdır İşte o enerjiyle ister telekinzei yaparsınız ister astral seyahat ister ders çalışır öss de derece yaparsınız isterseniz atatürk gibi bir kumandan olur einstein gibi bir fizikçi olur bethooven gibi bir müzisyen olursunuz
Amacımız düşünceleri izleyerek onların enerjisini toplamak , kendimizi izleyerek kendi enerjimizi dizginlemek,duyguları izleyerek o enerjileride toplamak ve tek bir noktada birleştirip bombayı patlatmaktır Bu bombayı bethooven piyanosunda patlatmıştır edison ampülü bulmuştur eisntesin fizikte yapmıştır  vs
sizde o farkındalığın enerjisiyle neyi istiyorsanız özgürce yaparsınız
o enerjileri izlediğinizde şeytanın virüsü o enerjiden beslenemediği için kontrol size geçecek ve o enerjiyi şeytan yerine siz alacaksınız ve böylece farkındalık sağlanmış olacak
yargılamayın öfkelenmek kötü değildir onu sevin ancak onu izlerseniz ona bir canlı varlık gibi yaklaşırsanız size enerjisini verir sevgide böyledir nefrette hepsi aynıdır nötr dür aslında siz o enerjiyi yakalarsanız olumlu hale çevirirsiniz Ama siz FARKINDA olmazsanız şeytan yakalar ve öfkeyi kötü bir hale çevirir hatta sevgiyi bile bir ıstıraba dönüştürebilir Egoda sizin beyninizdeki çiptir Şeytan kontrol ediyor şu anda o çipi Farkında olunca siz kontrol edeceksiniz Ego düşünebilme kabiliyetinin merkezidir Yorum yapma ve kriter koyma merkezidir Ego tahmin ettiğiniz şey değildir
"vay be şuna bak nekadar egoist" cümlesindeki egoyla benim anlattığım şey aynı anlamla değil ben id anlamına gelen egoyu anlatıyorum kendini beğenmişlik anlamındaki eg edebiyatta başka bir anlama gelen bir kavramdır gerçek anlamı bu değildir
izleyin düşüncelerinizi ve duygularınızı onlar canlılar onlar enerji onları sevin şefkat gösterin ki size enerjilerini versinler ve gülümsetsinler sizi ve huzuru yakalayın
ŞEYTAN FM (Kıyamete Kadar Sürecek Bir Radyo Yayını) (Bölüm 2)
Farkındalığın ne olduğunu ve nasıl yapılacağını anladık Zor birşey olmadığını sadece hayata farklı bir yaklaşım tarzı olduğunu açıklamaya çalıştım Önyargılar yerine yargısızlıklar , tepkiler sinirlenme ve öfke yerine tepkisizlik ve dinginlik (ayna olunuz) ve her olayı ve yaşadığımız herşeyi orada varolarak İZLEMEK (fakat yorumlamadan), sinirlenince sinirlendim kötü birşey demeden ama iyi birşeyde demeden, pişman olmadan kendimiz olarak her eylemle bütünleşerek (çay içiyorsan sadece çay iç) yaşamak 
Farkındalık egzersizlerine mümkün olduğunca dikkat ediyoruz ve her hareketimize 1-2 ay süreyle uyarlıyoruz ve bir süre sonra virüslü olan tepkiler ve duygular temizlenip yeni sistem yazılıyor ve farkındalık bitiyor
Peki farkındalık sahibi birisi olarak neler yapabiliriz ya da yapmalıyız?
Artık düşüncelerimizi kendimiz yönetmeyi anladık Duygularımızıda Kısaca "kendimizi biliyoruz" artık Artık kontrol bizde ve artık teşrii irademizi yani yaratıcılığımızı dileğimiz kadar kullanabiliriz İzlemek farkındalıktı
Peki hayal kurmak şeytan fm in işidir dedik Egodan gelir dedik Onları da izlemeliyiz dedik Biz o zaman hiçbirşey istemeyecekmiyiz?
İşte artık şeytan fm den kurtulduğumuz için çok daha samimi bir şekilde İSTEYECEĞİZ hemde istediklerimizi HAYAL OLARAK değil GERÇEKTEN İSTEYECEĞİZ
Nasıl mı?
KUANTUM DÜŞÜNME
Ruhun ne olduğunu ne için yaratıldığımız herşeyin sanal bir gerçeklik olduğunu anladık Oyunu çözdük yani Artık bu oyunun içinde yapacak birşey kalmadı mı yoksa?
Cennet ve cehennem şu an yaşadığımız hayatta
CENNET HER İSTEDİĞİMİZİN GERÇEK OLMASIDIR
Artık cennettesiniz İsteyin ve gerçek olsun 
Unutmayın sonsuz kudret sahibi yaratıcıdan 1 bardak su istemekle 1 milyon dolar istemek arasında bir fark yoktur
"o halde size sunduğumuz nimetlerden dilediğiniz kadar faydalanın" (kuran ı kerim)
Kuantum sürekli duyduğumuz bir kelime Nedir kısaca değinelim tekrardan
Kuantum tıpkı radyo dalgaları gibidir Nasılki bir radyo istasyonu vericileri sayesinde yayın yaparsa bizde öyle yayın yapıyoruz Şeytan da yapıyor (şeytan fm) bunu uzunca anlattım
Artık şeytam fm yoksa biz varız Kendi radyo istasyonumuza sahibiz artık
Düşünceler bir dalga boyu olarak tıpkı telvizyon ve radyo yayını gibi evrene yayılır Su molekülü deneyinde bir bardak suya küfür edilmiş bir bardak suya seni seviyorum denilmiş ve moleküllerine bakıldığında küfür edilen molekülün çok çirkin bir görüntüde olduğu seni seviyorum denilen su molekülünün çok güzel bir görüntüde olduğu görünmüştür
eee büyüklerimiz boşuna mu okunmuş su içirirler bize  
evet düşüncelerimizle suyu etkileyebiliyorsak sizce bu etkiyi sağlayan dalglalar (kendi radyo istasyonumuzdan yaydığımız) başka nelere etki ediyordur?
Herşeye Şu an bir düşünce dünyanın öbür tarafına kadar gidiyor Haitide depremden ölenler hakkında düşündüğümüzde haitideki insanların beyinlerine bu dalgalar gidiyor
Zaten bunun böyle olduğunu tüm reiki ustaları bilir Öyle olmasa uzaktan reiki ile tedavi nasıl mümkün olurdu 
Öyleyse düşünceler ne kadar önem kazanıyor değil mi? Her düşüncemize dikakt etmeliyiz Olumsuz düşünce suyun şeklini hatırlayın Nasılda çirkin bir hale gelmişti O halde her zaman olumlu düşünmeliyiz Hiç bir zaman -se-sa meli malı eklerini kullanmadan ecek acak kullanmadan sadece geniş zaman ve şimdiki zamanda düşünmeliyiz
Reiki de basit bir yöntem vardır avuç içlerimizle gözlerimizi kapatırız ve uzanırız sırt üstü Baş ağrısı için etkili bir yöntemdir O esnada ne denir telkin olarak? Başım ağrımıyor denmez sağlıklıyım huzurluyum tüm bedenim iyileşiyor  şeklinde düşünülür Başınızın ağrıdığını hatırladığınız sürece baş ağrısı geçmez
İşte farkındalıkla çıktığımız yola kuantum olumlama ile devam ediyoruz Hep olumlu cümleler kuruyoruz Artık ağzımızdan çıkanları izleme aşamasına geldik
"Ben insanlara faydalı işler yapıyorum Bu sebeple bigilerimi paylaşıyorum Bilgiler öğreniyorum Gülümsüyorum insanlarda bana gülümsüyor Bağışlıyorum evrende beni bağışlıyor Bedenimi seviyorum Ben sevgiyim sevgi güçtür Güçlüyüm ve huzurluyum"
doğaçlama bir cümle yazdım bile =)
sizlerde bu şekil cümleleri kullanarak kontrol etmekte zorlandığınız DUYGULARINIZA maruz kaldığınızda onlardan cümlelerle kurtulabilirsiniz
"Ders çalışmayı seviyorum Bilgi birikimim sayesinde geleceğe umutla bakıyorum insanlara faydalı bir birey oluyorum Bilgi güçtür Güçlü olmayı seviyorum Derslerime huzur içinde çalışıyorum ve bilgilerimi sınavlarda hep hatırlıyorum ve başarıyı seviyorum Ben başarılıyım "
hayatımızın her aşamasında uygulayabiliriz
"sevgilimle bir bütünüz birbirimizi tamamlıyoruz gülümsüyorum o da bana gülümsüyor sevgi paylaşılıyor ve çoğalıyor "
artık isteklerinizi söylemeniz yeterli siz isteyin verilecektir 
"Ben sevgi dolu bir ilişkiyi hakediyorum Sevdiğim insanla bir bütün oluyorum "
bir sevgili isteyen birisi böyle cümle kurmalı
aradığım insan şöyle şöyle böyle böyle dememelisiniz o olay daha yaşanmadan sanki şimdi yaşıyormuşsunuz gibi istemelisiniz
Unutmayın herşey ŞİMDİ oluyor
"Ben arabayı seviyorum Arabayı hakediyorum ve seyahat etmeyi seviyorum Arabayle gemzek bana keyif veriyor"
araba istedim bile 1 ay sabah kalkınca ve gece yatmadan tekrar etmem yeterli
arabam yok dikkat edin ama var olduğunu hissediyorum ve biliyorum onu yaşıyorum
istediğiniz her şeyi yaşamalısınız olmadığını söylediğiniz anda isteğiniz ulaşmayacaktır
benim arabam yok,benim sevgilim yok,param yok  vs dediğiniz sürece onlar olmamaya devam edecek
sadece isteyin tüm kalbinizle
Farkındalık uygulamaları hakkında;
1) Uzanın yatağa yada oturun biryere ve gözlerinizi kapatın Gözleriniz kapalıyken bir karanlık görüntü görüyorsunuz Peki gözleriniz kapalıyken bir hiçlik olmaı gerekmezmiydi İşte o karanlık görünütüyü gören başka bir gözünüz var O gözden bakmaya çalışın Ama bu sefer ters açıdan yani gözünüzden dışarı değil dışarıdan gözünüzün içine doğru bakma hissi verin
2) Önce dikkatlice açık gözle bir nesneye bakın Ona odaklanın Mesela bir kaleme bakın Sonra gözlerinizi kapatın ve o kalemi görememenizi düşüneceksiniz anında ve birden düşünceler arka arkaya gelmeye başlayacak Kaleme bakarken farkındaydınız düşünceler geldi ve farkındalığı bozdu Onları izleyin Yokolacaklardır Aklınıza her gelen düşünceyi izleyin yokolacaktır Bu bir temizlenme sürecidir
3) Duygularınız size tuhaf bir his verir Böyle üşümüş gibi tüylerinizi ürperir boğazınızda takılır yutkunamazsınız vs gibi belirtileri vardır Nefesinizi izleyin ve Bu tür durumlarda hemen şu soruyu sorun;
"NOLUYOR BUNU BENMİ YAPIYORUM NASIL OLUYOR"
Sonra tekrar size düşünceler sanki mantıklı açıklamaymış gibi o duyguya sebep veren geçmişten yada gelecekten olayı düşünce olarak verecektir Hemen tekrar izleyin ve "BU DÜŞÜNCELER BENİM EGOMU GÜÇLERİNDİRİYOR" deyin Bir daha gelirse bir daha deyin ve en sonunda bir hiçlik oluşacaktır ve sebepsiz bir huzur ve gülümseme oluşacaktır İşte bu gülümseme farkındalığın ateşidir
4)En zor kontrol edilen duygu "ÖFKE" dir Öfkelendiğinizde kendinizi kaybedersiniz ve tepkiler verirsiniz Sesinizi yükseltirsiniz tartışmaya girersiniz belki olay büyüyüp kavgaya kadar gidebilir Kurtulmanın 2 yolu vardır Yeni başlayanlar için kolay olan yol;
- NEFESİNİZİ İZLEYİN VE ORDAN UZAKLAŞIN , DIŞARI ÇIKIN TEK BAŞINIZA ALAKASIZ BİRYERE GİDİN BAĞIRIP ÇAĞIRIN İÇİNDEKİNİ KUSUN AMA KİMSE GÖRMESİN GİDİP BİRYERLERE TEKME ATIN DENİZ KENARINDA BAĞIRIN AMA SAKIN İÇİNİZE ATMAYIN O DUYGUYU SAKIN O DUYGUYU BASTIRMAYIN
- NEFESİNİZİ İZLEYİN VE TEPKİSİZ OLUN VE BEKLEYİN KARIŞINIZDAKİNE CEVAP VERMEYİN VE İÇİNİZE SORUN "EGOMU GÜÇLENDİYORMU BU DURUM"
Tam 24 sayfanın özetini yaptım size Bunları sadece yapın Nedenini zormayın Yorum yapmayın Sadece yapın Hergün Vakit buldukça 1-2 saat yapın Kendiniz için yapın Sabredin Sabredin Tepkisiz ve dingin olun Zamanla bu uygulamalar size karşılığını verecektir
ENERJİSEL BOYUT ÜZERİNE
Artık büyük bir yol katettik Bilinç boyutunda hızlıca ilerliyoruz Bunca şey anlattım Birlikte paylaştık tartıştık Ama sorulması gereken en önemli soruyu sormadık;
NASIL?
Şimdi tüm bildiklerinize farklı bir açıdan bakmanın ve gerçekleri algılamanın zamanı geldi
Kainat 7 boyuttan oluşuyor Bu boyutların her biri enerji ve bilinç saflığına (farkındalık) göre basamaklar halinde yükseliyor Her boyutunda 14 paraleli vardır Paralel evrenler o boyutun farklı bilinç boyutundaki yansımalarıdır Mesela 3 boyuttaki insanlar cinleri göremezler çünkü o boyutun projeksiyon yöntemleri beynimize tanımlanmamıştır
Bizler insanlar olarak 3 boyutun bir paralelindeyiz Çeşitli dönemlerde dünyanın bilinç boyutu topluca artmıştır Daha önce hiç gemiyi görmemiş olan yerli kabileler onlara saldırmaya gelen gemileri görememişlerdir Ta ki gemiler onlara iyice yaklaşınca fiziksel olarak görebilmişlerdir Çünkü o bölgenin bilinci suda yüzebilecek büyük bir nesnenin projeksiyonuna sahip değildi Fakat topluca öğrendiler ve bilinç boyutu atladılar
Atillanın liderliğindeki Avrupa Hunları'nın neden barbar olarak anlıldığını biliyormuydunuz?
Asya hun devleti gelişmişlik olarak avupa medeniyetinden yaklaşık 500 yıl ilerdeydi Atilla ve ordusu avrupaya girdiğinde zırhlı ve düzenli birliklere sahip ok kılıç balta gibi çeşitli donanımlara saihptiler Üstelik savaş eğitimleri çok üst düzeydi ve onluk sisteme göre (aynı bugünkü türk ordusu gibi) düzenlenmiş orduları vardı
Avrupa halkı ise halen çanak çömlek yapııyor ve ateş yakıp hayvan avlıyorlardı mızraklarla Sonuç? Atillaya tanrı dediler ve heykelini yaptılar Avrupa hunlarının tüm avrupayı darmadağın ettiği tarihi bir gerçektir Daha sonraki dönemde avrupa medeniyeti çok hızlı bir şekilde 500 yıllık ilerlemeyi katetmiş ve bilinç boyutları artmıştır
Peki bilinç dediğimiz şey nedir? Nasıl artıyor?
Öncelikle enerji kavramına değinelim Tüm maddelerin atomlardan oluştuğunu hepimiz biliyoruz Atomların içinde bir çekirdek ve etraflarında sürekli olarak dönen elektronlar vardır Peki bu elektronlar nasıl dönüyor? Onları döndüren enerji nedir nereden geliyor?
Bu enerjiye "özvarlık" denilmektedir Müslümanlar bu enerji için Allah kelimesini kullanırlar Japonlar Zen , Çinliler Tao derler Bilim insanları ise "Sınırsız Güç" kavramını kullanmaktadır Hangisini isterseniz diyebilirsiniz Ben özvarlık diyeceğim bir müslüman olarak
Özvarlık enerjisi sonsuz ve sınırsız olan sürekli yenilenen bir enerji kaynağıdır (kuranı kerimde NUR denilmektedir) Onun tezahürü ile (O tezahür edilmemiş olandır) 7 boyut yaratılır Her boyutta kendi enerjisel dağılımına göre ve adaptasyona göre 14 paralele bölünür Bu enerjiler arasında geçişler ancak BİLİNÇ ile sağlanır
Özvarlığın tezahür ettiği (kuranı kerimde nefesinden üflediği denilir) boyutların içinde yaşayan onun tezahür ettiği enerjiden varolmuş RUHLAR vardır Bu ruhlar her canlı türünde farklı bilinç boyutlarındadır ama her türün ruh enerjisi aynı miktarda ve aynı büyüklüktedir İnsanlar 3 boyutta (bilinç kademesinde) yaşayan bir türdür Yine 3 boyutta yaşayan cinler vardır 2 boyutta hayvanlar ve bitkiler , 1 boyutta tek hücreli canlı ve cansız(cansız diye birşey yoktur fen bilimindeki adını kullandım) varlıklar vardır
Her ruh bu boyutlar yaratılmadan önce yaratılmıştır Yani kainat yokken ruhlar vardır ve enerji halinde beklemektedirler Bitkilerin ruhu ağaçların ruhu taşların ruhu insanların ruhu cinlerin ruhu  
Daha sonra İlk insan yaratılır ve 7 boyutun en üst kademesinde olan özvarlığa en yakın nur varlıklar (melekler) önüne çıkarılır 7 boyuttaki varlıklar sadece nurdandır Yani adeta özvarlığın bir parçası gibidir Özvarlıktan talimat almadan hareketsiz dururlar robot gibidirler Sadece verilen görevleri yapabilen yorum yapmayan ama teşrii iradeleri görevleri dahilinde olan varlıklardır İnsanlardan önce cin adı verilen bir tür daha yaratılmıştır İlk cin olarak CAN adı verilen bir varlığa beden verilmiş ve bu beden dumansız bir ateşten (astral beden gibi) yaratılmıştır Daha sonra çok önceden yaratılmış olan ruh programlandığı gibi CAN 'ın bedenine enerjiyi aktarmaya başlamış ve CAN canlanmıştır CAN ın soyundan gelen tüm bu dumansız ateş varlıklara CANIN KAVMİ anlamına gelen Cin adı verilmiştir Daha sonra CAN nuh tufanına benzeyen bir durumla tüm kavmiyle birlikte yokedilmiş ve Cin soyu tekrardan enkarne edilerek İblis adı verilen bir meleğe teslim edilmiştir Bu meleğe sonradan cin özellikleride eklenmiştir
Özvarlık ilk insanı yaratırken ona bir beden verir Bu beden çamurdan etten kemikten topraktandır Daha sonra o bedene daha önce yaratılmış ve programlanmış olan ruhundan enerji projekte edilmeye başlar ve beden canlanır
İblis (Şeytan) , hem bir melek hemde bir cin olarak bir çok üstün özelliğe sahip olmuş ve bu karışım adeta + ve - dengesinin ilk örneğini oluşturmuştur İblis melek olduğu için hatasız olmalıdır ve ölümsüzdür Fakat cin olduğu içinde düşünebilme kabiliyetine sahiptir Fakat melek vasfı her zaman ağır basar ve sadık bir hizmetkar olarak emirleri ve söylenenleri uygulamaya devam eder
İlk insanın (Adem) yaratılışında önüne çıkarılan yönetici meleklerin arasında İbliste vardır Fakat insan kavmi çok farklı üstün özelliklere sahiptir Bu üstün özelliklerden birisi "Düşünebilme" kabiliyetidir İnsan beyni bir saniyede 400 sayfalık bilgiyi ezberleyebilecek kapasitededir (Bu kadar bilgiyi ezberleyemememizin nedeni 1 saniyedeki "fiziksel gözle görme"yi iletme kabiliyetmizin kısıtlı olmasındandır)
Daha sonra meleklerin önünde çeşitli bilgiler söylenir ve meleklerle bilrikte Ademede ezberlemeleri söylenir Fakat melekler ezberleyemezler Çünkü düşünebilme kabiliyetleri (Ego) farkındalık ve arınmışlık seviyeleri çok yüksek olduğu için ayrıca görevleri sebebiylede yoktur Adem söylenenleri ezberleyip hafızasından cevap verir Allah meleklere "o halde eğilin der" İblis de melek özelliğinin yanında bir cin olduğu için oda ezberleyebilmiştir Daha sonra aslında en başında yaratılmış olan şeytan ruhundaki programlama devreye girer ve şeytan eğilmez karşı gelir Bu aslında en başından itibaren programlamadaki zamanın gelmesini gösterir Herşey zamanı gelince gerçekleşir (Teslimiyet ve Kuantum)
Gerisi malumdur hikayenin Burada anşalışması gereken en önemli şey şudur Enerjinin atomlardan oluştuğunu ve atomun çekirdeğinde proton (+) ve etrafında dönen elektronların (-) zıt kutuplarda olduğunu biliyoruz Demekki tüm duygular , tüm düşünceler, tüm arzular ve ego + ların yanında - ler olmadan eneri faaliyetlerini gerçekleştiremezler Bu sebeple bir duyguyu (mesela öfke) durdurmanın tek yolu onu nötrlemektir Duygular enerjisel boyutta sinir sistemimizdeki nöronlarda hareket ederler ve beyne sinyal gönderirler Beyne gelen bu sinyal onun olumsuzu karşılığını alınca duygunun enerjisi devreye girer ve beyne nasıl tanıtıldıysa (genel kabul öfkenin kötü sevginin iyi olduğudur) o tanıtıma göre olumsuzu zihne projekte edilerek tepki sağlanır Siz sadece olumsuzunu düşündüğünüz için duygularınızı hissedersiniz Mesela "sevgi" denen duygu sadece onun yokluğu size anımsatılarak size hissettirilebilir Enejiler (duygular ve düşünceler hatta bedenimiz bile hatta varolan herşey enerjidir) zamanla birbirine dönüşebilir Sevginin nefrete dönüşebileceği gibi Sadece sinyal değişir ve sevgi nefrete dönüşür
Herşey enerjiden varolmuştur dedik Ama fiziksel olarak gözümüzle gördüğümüz maddeler var Mesela bir elmaya dokunuyoruz Onun tadını alıyoruz yiyoruz Bu fiziksel bir gerçeklik olmuyormu?
Her nesne atomdan meydana gelmiştir Atomlarda çekirdek ve elektron olarak iki kısımdan oluşur Atomların hacimsel olarak yüzde 1'i çekirdek+elektronlardan yüzde 99 u ise ikisinin arasındaki boşluktan oluşuyor Bir elma ise milyarlarca atomdan meydana geliyor Şimdi milyarlarca atomun toplamı olan bir elmayı baz aldık O zaman elmanın yüzde 99 u boşluk yüzde 1 i fiziksel olarak varolmalıdır Peki madem elma boşluk ise biz elmayı neden boşluk olarak görmüyoruz?
İşte burada hayatın büyük bir gerçeği karşımıza çıkıyor bile Görüntülerin hepsi yansımalardan ve projeksiyonlardan ibaret Aslında elmanın bir görüntüsü yok tamamen boşluk Biz boşluğa bir görüntü projekte ediyoruz ve o görüntü ortak kabul görüyor ve sahip olunan bilinç boyutunda gerçekliğe dönüşüyor Peki dokunabilmek? Boşluğa dokunuyorsun Ama o boşluktaki enerji geçişi sayesinde dokunma hissini yaşıyorsun Aslında görüntülerin hepsini biz yaratıyoruz
Astral seyahatte görüntü nasıl oluyor?
Astral seyahat (Astral Projeksiyon) paraleller arasında ya da üst ve alt boyutlar arasındaki başka paraleler ile geici bir yansıma boyutu (astral boyut) yaratılarak oluşturulur
Astral boyutta bilinç henüz oluşturulmamıştır Çünkü astral seyahate çıkan bir insanın bilinci sadece yaşadığı boyut için geçerlidir Astral seyahate çıkış gerçekleştiğinde bomboş beyaz bir enerjinin görüntüsü görürünür Bir hiçlik Elektronlarla atomlar arasındaki boşluk görünür sadece Daha sonra bilinç boyutunu kendimiz projekte ederiz İmajinatif tezahürleri kendimiz yaratırız ve projekte ederek yarattığımız gerçekliğe bu dünyanın başka bir paralelinden bakarız Bu sebeple çeşitli farklı görüntüler oluşabilir Mesela bir arkadaşınızı projekte ettiniz boş ekranda İlk başta o arkadaşınızın projektesi detaylanır bilinç enerjisi oluşturulur Daha sonra o enerjinin paraleli(asıl dünyadaki) saptanır ve eşleme yapılır ve gerçeklik sağlanınca paralel olan astral boyuttan bu düyadaki arkadaşınızı izlemeye başlarsınız Bu durum sadece gerçek zaman ve gerçek mekanda olabilir Çünkü enerjinin eşleşmesi gerekir Bu durumu daha önce ışınlanma olarak anlatmaya çalışmıştım Şimdi size olayı daha detaylı anlattım
wishdropper
Oğuzhan Korkmaz
(Tüm yazılar bana aittir Noter onaylıdır ve telif hakları ile korunmaktadır İzinsiz alıntı yapılması durumunda İstanbul Mahkemeleri yetkilidir)
|