Yalnız Mesajı Göster

Farkındalığın Farkındalığı - Oğuzhan Korkmaz (2007-2012)

Eski 08-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farkındalığın Farkındalığı - Oğuzhan Korkmaz (2007-2012)




Yeni Başlayanlar İçin Takip Edilmesi Gereken Yol;

1) Farkındalık (Her şeyi olduğu gibi kabul etmek)
2) Kuantum Düşünme (Temiz akıl sahibi olmak)
3) Kuantum Olumlama (Dua Etmek, İstemek)
4) Kuantum İmgeleme ve Yaratıcılık (Onaylama)
5) Kuantum Sıçrama (Teslimiyet)
6) Başarı ve Şükretmek (Kabul Etmek)


İleri seviye uygulamalar;

7)Astral Projeksiyon
8)Duru görü (Vizyon)

__________________________________________________ __________________________________________________ _______

1) FARKINDALIK
(Her şeyi olduğu gibi kabul etmek)


Farkındalık Uygulamaları

a)Kendini İzlemek
- Nefesini İzlemek
- Bedenini İzlemek
- Doğayı ve Çevreyi İzlemek
- İnsanları İzlemek

b)Düşünceleri İzlemek
- Geçmişten Gelen Düşünceleri İzlemek
- Geleceğe Dair Hayalleri İzlemek

c)Duyguları İzlemek
- Öfkeyi İzlemek
- Kıskançlığı İzlemek


a)Kendini İzlemek

Nefesini İzlemek:

Derin bir nefes alın… Şimdi de verin… Acaba kaçımız günlük hayatımızın içinde nefes alışverişini fark edebiliyoruz? Kaçımız yaşamın bu ilk ve en basit belirtisinin değerinin farkında? Belki bu soruları okuyana kadar içgüdüsel olarak yaptığınız, sıradan bir eylem olan nefes almak, farkında bir hayat yaşayabilmenin ilk ve en önemli adımıdır

Nefesimizi izlemek anda kalmamızı sağlar Sanıldığının aksine çok basit bir uygulamadır ve düzenli olarak yapılması büyük önem taşımaktadır Günde 10 ila 30 dakika arası nefesimizi izlememiz başlangıçta çok önemlidir Ayrıca uyku düzeni ve ruh sağlığı açısından büyük önem taşır Farkındalığa ulaşmamızı sağlayan ilk temel eğitim olan nefesi izlemenin amacı özümüze yani evrensel bilince ulaşmaktır

Nefes Nasıl İzlenmelidir?

Rahat, dik ve dengeli bir şekilde oturulmalıdır Omurganın dik olması başarılı bir uygulama için önemlidir Daha sonra düzenli ve heyecansız bir solunum sağlamaya çalışıp dikkatimizi toplayabileceğimiz bir nesne seçeriz Bu nesne bir çiçek veya herhangi başka bir şey olabilir Mum alevine bakarak da nefes çalışmaları yapanlar hızlı şekilde başarıyı sağlamışlardır Uygulama yapılacak yer mümkün olduğu kadar sessiz ve rahatsız olmayacağınız bir ortam olmalıdır Unutmayın amacımız “kendimizi izlemek”tir

Bunlara ilaveten bol kıyafetler giymek, banyo yapmak, dişlerimizi ve burnumuzu temizlemek, boşaltım faaliyetlerini tamamlamak gibi gevşemeyi sağlayacak tüm faaliyetler başarılı bir uygulamaya yardımcı olur

Çalışma esnasında mümkünse dilin ucu damağa değmemeli dil ağızda düz yatmalıdır Dil üst veya alt dişlerin arkasına değebilir Yine de en uygun ve en rahat biçimde nasıl hissediyorsanız öyle konumlandırabilirsiniz

Uygulama iki şekilde gerçekleştirilebilir;

- Nesne yardımı ile
- Sadece nefes izleme uygulamaları ile derin izleme

Nesne Yardımı ile izleme

Nesne yardımı ile izleme daha basittir Seçilen nesneye gözleriniz yarı açık şekilde odaklanarak bakmak ve beş dakika kadar sonra gözlerinizi kapatıp baktığınız nesneyi gözünüzde canlandırmaya çalışmanız gerekmektedir Bir örnek verecek olursak, mum alevine bir süre baktınız Gözlerinizi kapadığınızda hala mum alevinin görüntüsü devam edecektir Bu bazen gece yolda giderken sokak lambalarına baktıktan sonra başımızı başka yere çevirdiğimizde halen lambayı görmemiz gibidir

Mum alevini gözlerimizi kapadığımızda görmeye devam ediyoruz Aleve çeşitli şekiller vererek zihnimizi buna odaklamaya çalışmalıyız Alev bir kuş olur uçmaya başlar sonra bir ağaca konar sonra tekrar havalanır gibi görüntü akışı devam eder

Bir başka nesne yöntemi ile nefes çalışması ise “Yansıma Uygulamaları”dır Bu uygulama için tam karanlık bir ortam uygun değildir Cama veya yansımaya sahip bir nesneye odaklanırız Örneğin cam bir çay bardağını önümüze koyalım Gözlerimiz yarı kapalı halde bir şekilde bardağın bir noktasına odaklanırız Bu odaklandığımız nokta ortamdaki ışığın yansıdığı mesela lambanın şeklinin görüldüğü beyaz küçük bir noktadır Ortamdaki ışık tek o noktadan yansır Rahat bir şekilde bunu görebiliriz O noktaya odaklanırız ve dik bir şekilde oturarak rahatlamaya çalışırız On dakika kadar bu uygulama gerçekleştirilir Daha sonra etraf bulut-lanmaya başlayacak ve görüntü algınızda değişimler olacaktır Yansıma uygulamasının diğer nesne uygulamasından farkı gözlerimizi kapatma süremizin olmaması bunun yerine gözlerimizin kendiliğinden kapanmasıdır İçte bir çekilme ve enerji akışı hissedilecektir

Nefes ve Konsantrasyon

Uygulama esnasında grip değilseniz burnunuzdan nefes alıp vermeniz daha doğrudur Her soluk alışta diyafram yükselmeli ve karından nefes alınmalıdır Nefes verişte ise diyafram inmelidir Uygulamaya başlarken sessiz, yumuşak ve yavaş soluk alınmalıdır İzleme derinleştikçe nefes alıp verişler kendiliğinden yavaşlayacak ve düzene girecektir Uygulama nesnesine bakıldığında onu aynı anda duymaya ve görmeye çalışın Sabırla konsantrasyon yenilenmelidir Dikkat zamanla artacaktır Dikkat dağılırsa yeniden odaklanılmalıdır Aslında buradaki amaç “bir olma” kavramının yakalanmasıdır Farkındalık, bilincin derinliklerine inildikçe kendi dışındaki varlıklarla bütünleştiğini kavrar Bilen ve bilinen arasındaki mesafe ortadan kalkar Yalnızca biliş vardır Bilen, bilinen ve bilme işlemi tek bir oluş haline gelir Fotoğraf makinesindeki odaklanma mekanizması ile durum aynıdır Dikkat dağıldığında sakin bir şekilde acele etmeden tekrar odaklanılmalıdır Tepkisizlik muhafaza edilmelidir Düşünceleri konular olarak izlemek yerine dışarıdan sadece bir seyirci gibi izlemek doğru olandır Konuların ne olduğuna odaklanılmamalıdır Düşünce paketini açarsanız ve hatırlama başlarsa odaklanma büyük ölçüde zarar görür Düşünceyi yargısız bir şekilde izlemek önemlidir İyi veya kötü düşünce olarak değil sadece düşünce olarak izlemeliyiz

Hiçbir şekilde düşünceler engellenmeye çalışılmamalıdır Düşüncelerin gelmesi çok faydalıdır ve bilinçaltımızın temizlendiğinin işaretidir Düşüncelere gülümseyip onlara teşekkür etmeliyiz




Nefes Uygulamaları ile Derin İzleme

- Gürültü, ışık ve sesten uzak karanlık bir ortam seçin
- Dik ve rahat şekilde hareketsizce oturun Önceki uygulamada anlatılan hazırlık uygulamalarını yapın
- Düzenli olarak burun deliklerinizden nefesi aşağı karnınıza doğru soluyun
- Nefes alırken içinize sonsuz bir ışığın dolduğunu hissedin Nefes verirken içinize dolan bu sonsuz ışığın tüm bedeninize dağıldığını hissedin
- Kendinize “Benden içeri bene, ışığın, enerjinin dolduğu ve biriktiği yere ulaşıyorum” telkinini verin

Gözlerimizi kapatıp rahat bir şekilde oturduk

1 adım- Burnumuzdan ilk nefesi aldığımızda içimize ışık doluyor hissini yaşıyoruz
2 adım- Daha sonra bir an duraklıyoruz
3 Adım- Nefesimizi veriyoruz yavaş ve sakin bir şekilde Işık tüm bedenimize yayılıyor
4 adım- Nefesimizi verdikten sonra bedenimizin o ışığı emmesini bekliyoruz

Bu uygulamayı dört adımda belirgin şekilde gerçekleştirmeliyiz İlk olarak 5, sonra 15-20 dakikalık solunum konsantrasyonu ça-lışmaları yapılmalıdır 4 adımdan sonra enerjinin bedenimiz tara-fından emildiğini hissederken telkini veriyoruz “Ben kimim?” ve bekleme sürecinde yeniden nefes almadan içimizden cevabın gelmesini bekliyoruz Bu uygulama aylarca aksatılmadan gerçek-leştirilmeli ve hayatımızın bir parçası haline getirilmelidir Nefes verdikten sonraki süreç yani 4 Adım uzun tutulmalıdır ve telkinler o esnada verilmelidir “Ben kimim? Ben neyim? Benden içeri bene ulaşıyorum” vb telkinler ile öz bilince ulaşılmaya çalışılır ve cevaplar içimizden verilir Ne zamanki nefesin zaten “kendiniz” olduğunu hissettiniz işte o zaman izlemenin en derin aşaması sağlanmış olur

Siz alıp verdiğiniz nefessiniz “Nefes”in seni sana ulaştıracak, özündeki olağanüstü aşkı keşfetmeni sağlayacak, basit görünen en mükemmel yoldaşın olduğunu kavrayacaksın


Nefesimizi izlemek, anda kalmamızı sağlayan en önemli silahı-mızdır Geçmişten bizim iznimiz olmadan oluşturulan anılar ve yine bize sorulmadan oluşturulan geleceğe dair hayaller gözümü-zün önüne geldiğinde silahımızı hemen çekeriz Bir gülümseme ve “Evet Farkındayım, kontrol artık bende” telkini verilip gözlerimizi kapatıp derin bir nefes almalıyız Burnumuzdan mavi hava, bir ışık doluyor içimize ve evren enerjisini bize veriyor İşte kazandık Virüs yenildi ve enerjimizi ödül olarak aldık İçimizde biriktirmeye başladık

Uygulama, duyguları izlemek aşamasında da çok etkilidir Aynı şekilde öfkelendiğimizde veya sinirlendiğimizde tam tepki verecekken birden durup gülümsersek ve gözlerimizi kapatıp nefesimizi izlersek enerjiyi yine evrenden alacağız Tabi “Farkındayım” cümlesini kurup gülümsemek burada çok önemli

Gündelik hayatımızda da mümkün olduğunca nefesimizi izlemeliyiz Otobüste giderken, müzik dinlerken her fırsatta gözlerimizi kapatıp içimize enerji doldurmalıyız Unutmayın evren enerji dolu Biz de kendi öz enerjimize ulaşırken evrendeki saf enerjiyle bir bütün haline gelmenin hazzına ereceğiz

Nefes bize hayat veriyor Nefes verildikten sonraki bekleme sürecinde iyi bir izleme sağlanırsa bir sonraki nefesi alırken bir düşüncenin geldiğine şahit olunabilir Nefes alınmadığı takdirde düşünceler güçsüzleşir Aslında biz daha düşünce oluşmadan yılanın başını küçükken ezmeye çalışıyoruz Hiç kaçırmadan nefesimizi izlememiz elbette mümkün değil Burada nefes izleme uygulamasını savunma amaçlı kullanıyoruz Bu uygulama birkaç ay kadar yapılırsa artık izlemelerimiz otomatikleşecektir Nefesimizi izleme uygulaması uygulamaların temelidir ve diğer uygulamalarla eşanlı olarak birlikte yapılacaktır Yeni oluşacak düşün-celeri henüz oluşmadan engellememizin yolu budur

Nefesimizi izleme uygulaması sürekli olarak diğer tüm uygulamalarla birlikte kullanacağımız en önemli gücümüz Ne kadar çok nefesimizi izlersek o kadar güçleneceğiz


Bedenimizi izlemek:

Dışarıdan bir gözle kendinizi izleyebilir misiniz? Bedeninizin en küçük hareketini, nereye baktığınızı, attığınız adımı, neye dokunduğunuzu, yediğinizi, içtiğinizi… kısaca yaptığınız her şeyi izlemenin yani farkında olarak yaşamanın size vereceği huzuru yaşamaya hazır mısınız?

Bu uygulama da fiziksel olarak varlığımızı onaylamamız açısından önemlidir “Ben varım” diyebiliyorsak buradaki var olanı iyice tanımalı ve “var olan” bedenimizi bizim iznimiz olmadan yöneten “virüs”ün farkına varmalıyız Bedenimizin kontrolünü de tıpkı zihnimiz gibi geri almalıyız

Bu uygulama insanı delirtecek gibi yapabilir Fakat sabırlı olmak önemlidir Zamanla izlediklerimiz kaydedilip otomatikleşecektir Bir süre sonra izleme kolaylaşacak ve bütün olarak bedenimizi izlemeye geçeceğiz Şimdi bedenimizin tüm bölümlerinin kontro-lünü geri almak için her bölümünü izlemeli ve tanıtmalıyız

Ellerimizi iyi izlemeliyiz Bir şeye dokunurken veya otururken ellerimiz ne durumda? Bize sormadan bir virüs onu kontrol ediyor mu?

Otobüste oturan insanlara dikkatli bakın Elleri hep sıkı ve gergin durur Sizin ellerinizde öyle mi? Ellerinizin gergin olmasını siz istemiyorsunuz Peki, neden bir gerginlik var? Bunu izleyin ve ellerinizi kaldırıp ona bakın ve gülümseyin “Farkındayım” deyin Siz ellerinize gülümsedikçe ellerinizin gerginliği azalacak ve yönetim size geçecektir Ellerinizi sevin O size ait O sizin bir parçanız Size sorulmadan onun yönetilmesine izin vermeyin

Oturuşunuzu izleyin Dik bir şekilde oturmayı istiyorsunuz ama bir de bakmışınız ki oturuşunuz size sorulmadan değiştirilmiş Gülümseyip “Farkındayım” telkini ile nefesimizi izlememiz burada kontrolü geri almamızı sağlayacaktır Nasıl oturup kalktığınız, hareketleriniz bu sebepten çok önemlidir Rahatsız ve gergin bir oturuş pozisyonu aklınıza aynı şekilde rahatsız ve gergin, is-tenmeyen düşünceleri getirir Hareketlerinizi izlerseniz düşüncelerin gelmesine engel olmuş olursunuz

Yürüdüğünüzü bilin Yürüyorken acele ediyor musunuz? Peki, acele etmeniz için bir sebep var mı? Bir yere mi yetişeceksiniz? Eğer hiçbir sebep yokken hızlı yürüyor ve hızlı hareket ediyorsanız bir an durun Evet, olduğunuz yerde durun Durduğunuz anda bilinciniz tazelenecek ve sizi kontrol eden virüs kendini ele verecektir Gülümseyin ve “Farkındayım” telkinini verin Daha sonra yaptığınız eyleme izin verin “Şu anda yürüyorum ve yürümeyi ben istiyorum” Buradaki gülümseme içten ve samimi olmalıdır Bir bebeğin gülümsemesi gibi Sadece gülümsemek Unutmayın kimseye bir şey kanıtlama çabanız yok Sadece kendinizi izliyorsunuz

Doğduğumuzda elimizde tek bir veri vardır O da “var olduğumuz”dur Bunun dışındaki tüm bilgiler bize dışardan yüklenmiştir Buradaki amacımız başa dönmek ve sadece bu veri üzerine eklenen tüm kıstasları yeniden yazmak Evet, tüm programı baştan kendi onayımızla yazıyoruz

Unutmayalım ki rahat şekilde oturan birisi güzel düşüncelere ma-ruz kalır Ellerini sıkmış gergin duran ise negatif düşüncelere kapılır Hareketlerimiz ve duruş pozisyonlarımız bize izlememiz için gönderilecek düşünceleri oluşturacaktır


Ayna Uygulaması

Sabah uyandığında ilk olarak ne yaparsın?

İlk olarak uyandığında yaptığımız şey genelde aynıdır Aynaya bakarız Biraz dikkatli baktığımızda aynada gördüğümüz yüzümüzde tuhaf bir gülümseme vardır Bu gülümseme sanki imalıdır Hani birini kandırırsın da karşındaki bunu anlamaz sonrada yü-zünde bir ifade oluşur ya sanki onun gibi Şaka yollu bile olsa bunu yaşarsın İşte bu gülümseme sana ait olabilir mi?

Aynaya bakmayı sen mi istedin? Onu da geçtim uyanmayı sen mi istedin? Peki uyandın diyelim ne için uyandın? İşe gitmek için? Peki ne için okula gidiyorsun?

İşte çıkarımlar yaparak asıl soruya geldik İşe gitmeyi sen mi istedin? Yoksa çalışmak zorunda olduğun için mi çalışıyorsun?
İşe niçin gittiğini anlarsan eğer o zaman aynaya bakman da kahvaltı etmende saçını taramanda bir anlam kazanır Çünkü hepsini işe gitmek için yapmış olursun

Aynaya baktığında gördüğün o tuhaf gülümseme var ya işte o mekanizmanın mesaiye başladığını gösterir Artık virüs sen uyandığında kılık değiştirmiştir Geceleri düşünceler rüyalar şeklinde videolar olarak sana saldırırken uyandığında ise tekrar radyo frekansı gibi kafanda dolaşır Şimdi aynaya baktığında o gülümse-meye odaklan ve o gülümsemeyi kontrol ederek o virüse seslen;

“Günaydın sana da Yine işinin başındasın Gün boyunca bana düşünceler göndererek benim enerjimi emecek ve beni sen yönlendireceksin Tabi ben farkında olacağım ve seni izleyerek yaka-layacağım Sen de bir süre sonra pes etmek zorunda kalacaksın

Hırsızı hatırla Sen aynadan hırsızın eve girdiğini görünce hırsız senin onu fark ettiğini anlıyor ve eve girmeden tekrar geldiği yere dönüyordu Sen hırsızın üzerine yürürsen eğer onu sorgulamaya kalkarsan o zaman belki de sana saldırıp zarar verecek Sen hırsıza gidip de sen niye hırsızlık yapıyorsun dersen komik duruma düşmez misin?

Adı üstünde hırsızdır o Onun yapacağı şey hırsızlıktır İşte bizi kontrol etmeye çalışan virüs de aynı şekilde hareket ediyor Ona gülümse Bir aynadan gülümsermiş gibi Onun acizliğini gör Buna aynaya bakma uygulaması diyorum Şimdi gülümsedikten sonra ona şunları söyle;

“Ben de görevimin başındayım Sen bana saldırmaya beni kontrol etmeye çalışacaksın Bende seni her seferinde yakalamaya çalışacağım Eğer beni kontrol etmeyi başarırsan üzülmeyeceğim çünkü sonrasında ben senden enerjimi geri almasını bileceğim Zor olan senin yaptığın Kolay olan ise benimki Ben sana sadece gülümseyeceğim

Şimdi bu farkındalık ile yüzünü yıka ve yüzünü yıkama anına odaklan Sular yüzüne değiyor ve sen uyanıyorsun Sonrasında kahvaltıya otur Kahvaltı esnasında gülümseye devam et Unutma o senin açığını bekler Sen gülümsedikçe o senden uzaklaşmak zorunda kalacak ve sen daha özgür kalacaksın Şimdi ekmeğe dokun ve ona da gülümse sonra çay bardağına yediğin her şeye Bu yiyecekler sana enerji veriyor içine doluyor enerji onları yedikçe Sonrasında ise kanına karışıp proteinler oluyor düşüncelerini onlar sayesinde gerçekleştiriyorsun En alt kademeden sonuna kadar analiz et İçine dolan hava sana enerji veriyor ve o sayede düşünüyorsun Gıdalar da böyle Senin düşünce kabiliyetine etkisi olan her şeyi onayla Senin iznin olmadan hiçbiri giremesin Sen tüm yaptıklarının tüm hareketlerinin farkında olursan kendinin de farkında olursun Kendine ait her şeyi izlemelisin Merak etme bir süre sonra bunlar otomatikleşecek İlk başta bir kez tanıtman yeterlidir Ekmeği alıyorsun dokunuyorsun bölüyorsun sonra çiğniyorsun sonra yutuyorsun sonra midene iniyor sonra kana karışıyor Bunu bir kez izledin mi sonrasında ekmeğe bakıp sadece gülümsemen yeterli Gülümseyince sen zaten bunları yaptığını anımsamış olacaksın Üzerinde bir gerginlik varsa dikkat et onu iyi izle

Kim gergin olmak isterki? Kim sinirlenmek ister? Asabi olmayı biz mi istedik? Hangimiz “Dur ya, şurada iki dakika sinirleneyim!” der ki? Burada bir oyun olduğunu iyi görmemiz lazım Tüm günümüzü kendimizi izleme uygulamaları ile kontrol etmeliyiz Artık eylemlerimizle bütünleşme vaktimiz geldi


“Sadece” Uygulaması

Bir eylemin önüne “sadece” kelimesini koyduğumuzda o eylemin farkındayız, demektir

Sadece uyandım Sadece yüzümü yıkıyorum Farkındayım saldırılar başlamak üzere Gülümsüyorum bu aciz virüse Ben kendimdeyim Sakinim ve acelem yok Güne güzel bir kahvaltı ile başlıyorum Şimdi yediğim besinler bana enerji veriyor Sağlıklı ve mutluyum Sadece çay içiyorum Çay bardağına dokunuyorum, parmaklarıma teşekkür ediyorum Benim sağlıklı besinler almam için bana yardımcı oluyorlar Bardağı kaldırıyorum ve yudumlu-yorum Gülümsüyorum ve içime dolan enerjiyi hissediyorum İçtiğim en güzel çayı içtim ve sadece çay içtim Çay içerken aklıma hiçbir düşünce gelmedi Gelemez de Çünkü tetikteyim ve tüm saldırıları izliyorum Benim iznim olmadan bedenim hareket edemez Nefesimden içeriye giren oksijeni ve sağlığı hissediyorum Hayatı yudumluyorum çayımı içerken Kahvaltımdaki yiyeceklere gülümsüyorum Onlara teşekkür ediyorum Onlar bana nasıl yardım ediyorsa bende onlara yardım ediyorum Onları sev-gimle ısıtıyorum ve saklıyorum

Sadece aynaya bakıyorum ve sadece saçlarımı tarıyorum Saçlarımı seviyorum çünkü onlar benim güzelliğimi yansıtıyor Onlar olmasaydı ya hiç olmasaydı diyorum ve onlara sevgilerimi sunuyorum Sadece kıyafetlerimi giyiyorum ve onlara şükranlarımı sunuyorum Kıyafeti olmayan insanları da düşünüyor ve onlara da tüm enerjilerin kaynağından yardım diliyorum Sadece dışarı çıkıyorum ve sadece işe gidiyorum Otobüse biniyorum Otobüsteki insanlara gülümsüyorum Trafiğin sıkışık olmasına teşekkür edi-yorum Demek ki böyle olması gerekiyor, diyorum Belki de trafik sıkışık olmasa hızlı giden bir araç kaza yapabilirdi, diyorum Bilmediğim şeyler hakkında zihnimi niye yorayım? Trafiği dü-zeltmek benim elimde olmadığına göre bu biçare davranışın altında nasıl bir oyun olduğunu biliyorum Ben düşününce veya mora-limi bozunca trafik mi düzelecek? Elbette hayır O zaman bu gereksiz düşünce kirliliğini zihnimde oluşturan da neyin nesi? Evet Farkındayım

Tetikteyim ve bana saldıran düşüncelerimi kontrol etmeye çalışan virüse gülümsüyorum O da görevinin başında, tıpkı benim olduğum gibi Ayaklarım yere değiyor ve yere değdiğimi hissediyorum Ayakları olmayanlara gülümsüyorum ve onlara yardım diliyorum Tam ve eksiksiz olmanın huzurunu yaşıyorum Ben ……… (adınızı söyleyin) Ben tam olması gerektiği gibiyim Ne eksik ne fazla Farkındayım ve gülümsüyorum Tüm tedbirlerimi aldım ve günüme devam ediyorum Virüs beni tuzağına düşürse de gülümsüyorum Tuzağa düşmem ve tepki vermem aslında çok iyi Böylece çukura bir kez düştüm ya artık orada çukur var diyebilirim Virüse de teşekkür ediyorum Onun daha fazla uzaklaşmasını sağlıyor ve enerjimi geri alıyorum

Hayatta sadece güzel şeyler var, biliyorum Tüm olumsuzlukları istemediğim sürece görmem ve zihnimde yer kaplamasına engel olabilirim Farkındayım, hayatın sadece bardağın dolu tarafı olduğunun Bazen boş tarafını görüp tuzağa düşsem de buna yorum yapmıyorum Çünkü biliyorum ki tüm yorumlar tuzağa düşmem içindir Tuzağa düştüğümün yorumunu da yapmıyorum Çünkü biliyorum ki beni tuzağa düşüren virüs bir “gülümsemem” ile devre dışı kalacaktır Ateşe odun atmıyorum Bekliyorum ateş sönsün diye

Biliyorum ki bedenim benim iyiliğim ve sağlığım için faaliyet gösteriyor Ben bunu anlayamayabiliyorum ve bu yüzden başıma gelen hastalığa da sağlığa da teşekkür ediyorum Ya yüzümdeki sivilceler çıkmasaydı? Karaciğerimin rahatsız olduğunu nereden bilebilirdim? İçimdeki sıkıntılarımı içine atmayıp da dışarı atmama yardım eden bedenime teşekkür ediyorum

Sadece bu anımın bana sunduklarının tadını çıkararak henüz yaşamadığım anlarımı da istediğim hale çeviriyorum

Sadece şimdideyim
Sadece anımdayım…


Doğayı ve çevreyi izlemek:

Sevmesini bilmiyorsan öğren, sev sev Sevmeye çalış mutlaka, elinin değdiği her şeyi, gözünün görebildiği, tahayyül edip düşünebildiğin, sev sev Duyduğun her şeyi, öğrenmeye çalış sevmeyi Ne varsa tabiatta, bir böcek bile çirkin değil Bir parça ot al eline, rengi ne güzel değil mi? Kendinden olan bir renk ve şekil içinde Çiçekler, taşlar, bulutlar bile, sev sev Sevmeyi öğren, sevmeye çalış Dünya senin sevmen için yaratılmış Önce aşkı öğren Küçük bir çocuk bak ne güzel Ya onu dünyaya getirenler Çünkü dünya aşk için yaratılmış İnsanları sev Onlar da sen yalnız kalmayasın diye yaratılmış Bütün kâinat birbirine sevgi ile zincirleme bağlanmış Sevgini vermesini öğren, Çünkü gönlünde anlasın ki hepsine de yer varmış Sevgisiz insandan, dünya unutma ki korkarmış Korkudan ya yana kaçar ya düşman olur kovalarmış Ölümü dahi sev Sevmesini öğren ki ölümsüz âlem de varmış Sen sevmesini öğrendinse, şimdi artık öğretmelisin
(Mevlana)

Anlar vardır, sizi keyiflendiren, gülümseten… Farkında olmadan yakaladığımız bazı anlar Hepinizin başına gelmiştir Çok basit bir şey olabilir Belki de sadece o duruma siz gülmüşsünüzdür Belki bir tabelaya, belki de yoldan geçen birine Peki, bu anlarınızı çoğaltmak istemez misiniz? Dikkatli olmak zorunda değilsiniz İşte tüm sorun dikkatli olma çabasının altındadır Bir amaç olunca zihin sadece tek bir noktaya odaklanır ve bir “yargı” kazanır İşte virüs bu yargının gönderilmesini bekler Bu onun ilacıdır Gittikçe vahşileşebilir Yargılamak sadece bir insan için geçerli değildir Her şeyi farkında olmadan yargılayabiliriz Zaten yargıladığımızın farkında olsak o esnada işte o tarif edilen “gülümsetecek anı” yakalamış oluruz Peki, farkında olmamız için yapmamız gereken neydi? Tüm uygulamalarımızın temelinde yatan “izleme” yöntemi

Yolda yürürken, arabada, otobüste, çevremizde gördüğümüz her şeyi “sadece” izlemeliyiz Fırsat buldukça çevremizi izleyip gü-lümsemeliyiz Özellikle de insanları Onları hiç yargılamadan izlemeliyiz Sadece onları olduğu gibi kabul ederek Mesela, yaşlı bir çift Gülümsemeliyiz ve o ihtiyarların gözü olmalıyız bir an Enerjimizden onlara da göndermiş oluruz böylece Hiç konuşmadan ve yorum yapmadan bir bebeği izleyebilir misiniz? Nasıl da düşünmeden özgürce hareket ediyor Hangimiz bir bebeği sevip de huzur bulamaz ki? O bebek olabilir misiniz? Onun gözlerinden dünyaya bakabilir misiniz? Yargısızca yorumsuzca ve özgürce? Bir kediye dokununca onu besleyince nasıl da huzur buluyorsunuz? Önüne koyduğumuz kaptan süt içen kediyi izlemek bile ayrı bir zevk veriyor Kedi olup onun gözünden dünyayı izleyebilir misiniz? İşte her sıkıştığımızda ve saldırı anında bebeğin, kedinin ve yaşlı çiftin gözü olabilirsiniz Çünkü bunları kaydettiniz artık ve bunlar sizin savunma silahlarınız oldu Tam sinirleneceğiniz zaman yaşlı çiftin gözü olabilirsiniz ve sakinliğinizi koruyabilirsiniz Bilinçaltınızı böylece kontrol edebilirsiniz Biz silahımızı çektikten sonra arkasından gelecek olan düşünceleri de izleyip “Ben huzur dolu yaşlı bir çiftin gözüyüm Yorumlarım ve yargılarım yok Sadece hayatımı yaşıyorum” diyebilir misiniz?

Doğa sınırsız bir enerji kaynağıdır ve ne kadar çok izlersek o kadar çok enerji kazanırız Kendimizi güncelleriz ve içimizdeki tüm sıkıntılar olumsuzluklar ve hastalıklar birer birer uzaklaşır Huzur denilince çoğumuzun aklında hemen vapurlara eşlik eden martı-larla bezenmiş bir deniz manzarası canlanır Vapura binen her insan bu huzuru muhakkak yaşamıştır Burada huzuru verenin aslında “deniz” olduğunu elbette biliyoruz

Deniz bu huzuru acaba nasıl veriyor? İlk olarak denizi izlemek ile başlayalım Bir eylemi “sadece” ile gerçekleştireceğimizi daha önce belirtmiştik Sadece denizi izlemek nedir? Deniz ile “bir” olmaktır Sen deniz olacaksın ve denizin gözünden kendine bakacaksın Kamera yer değiştirecek adeta Denizin gözünden hayata bakabilir misiniz? İçinizde milyonlarca balık besleyebilir misiniz? Üzerinizden geçen vapurları ve gemileri “hiç yargılamadan” gülümseyerek tepkisizce izleyebilir misiniz? Vapurda hırsız da var, katil de var, öğretmen de var, öğrenci de var “Sadece” onları izleyebilir misiniz? Denizin gözü oldunuz artık ve çevrenizi izliyorsunuz Unutmayın, deniz yargılamıyordu Sende yargılayamazsın “Sadece” gördüm ve farkındayım, deyip gülümseyebilirsiniz

Deniz sizin için ne anlama gelebilir, güneş ya da ay? Eğer yargılamadan onlarla yer değiştirip onlar ile bir olduğunuzu hissederseniz o zaman farkındalığın ateşi sizi içinizden uyaracak Birden tarifsiz bir huzur kaplayacak içinizi Hiçbir sebep yokken ortada mutluluktan gözleriniz dolacak Hiçbir gerekçe yokken tarifsiz bir şekilde “gülümseyecek” ve işte “gülümsetecek anınızı” yakalayacaksınız Anın içinde kalmak işte bu kadar güçlüdür En büyük enerjileri çektiniz kendinize ve o huzur size saatlerce yetecektir Bunu ayrıca çiçeklerle ve ağaçlarla da denemelisiniz Siz sarı bir çiçek olun, sarı çiçek siz olsun Yunus Emre gibi o çiçeğe annesi babası var mıdır, sorabilir misiniz? Bir çiçeği koparırken eğildiğinizde siz çiçek olsanız da o sizi koparmaya çalışsa ve bunu hissetseniz nasıl bir tepki verirdiniz?

Şehirden uzaktan geceyle yıldızlarla baş başa kaldığınızda içinize dolan tarifsiz huzuru hatırlıyor musunuz? Böyle bir günde geceyi izlediniz mi hiç? Sadece geceyi izlemek Yıldızlara ve gezegenlere teşekkür etmelisiniz Onların çekim kuvvetleri olmasaydı karakterlerimiz olmayacaktı Onlar olmasaydı “biz” olmayacaktık Onlar ile bizim aramızda bir bağ olduğunu hissediyor musunuz?

Doğayı ve çevreyi izlemek için hiçbir fırsatı kaçırmayın! Doğadan alacağımız enerjiyle dolup taşmak için değil mi ki bazılarımız sık sık doğada kendisiyle buluşuyor İzlemediğiniz halde aldığınız enerji farkında olduğunuzda katlanacaktır

Sarı Çiçeğin Hikayesi

Büyük şair Yunus Emre mensubu olduğu dergahta odunculuk yapmaktadır Her gün ormana gider ve saatlerce odun keser Odunların en düzgünlerini özenle seçerdi Bu da onun uzun süre doğada kalmasını sağlamış ve şiirlerine de doğa figürleri yansımıştır Bir gün Tabduk Emre, talebelerine kırlardan çiçek toplamalarını söylerHer talebe bir sürü çiçekle geri döner Fakat Yunus Emre, hangi çiçeği koparmak üzere giderse koparamaz yerde bir çiçek görür Tam çiçeği koparmak için eğilecekken birden çiçeğin gözünden kendine bakar ve çiçek Yunus olmuştur artık, Yunus da çiçek Çiçeğin sanki onu koparmaya çalıştığını görür O anda çiçeğin gözünden onun hayatını seyreder Çiçek de bir canlıdır ve onun da yaşantısı vardır Yunus’un gözünde O kısacık anda çiçeğin yaşantısı olur, ailesi olur ve birden geri çekilir Tabduk Emre’ye mahçup olmak istemeyen Yunus, solmak üzere olan bir çiçeği koparıp götürmüştür

En meşhur şiirini işte bu duygular içerisinde yazmıştır Hepimiz o şiiri çok iyi biliyoruz


Sordum sarı çiçeğe
Annen baban var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba
Annem babam topraktır

Sordum sarı çiçeğe
Benzin neden sarıdır
Çiçek eydür derviş baba
Ölüm bana yakındır

Sordum sarı çiçeğe
Sizde ölüm var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba
Ölümsüz yer var mıdır?

Sordum sarı çiçeğe
Evlat kardeş var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba
Evlat kardeş yapraktır

Sordum sarı çiçeğe
Boynun neden eğridir
Çiçek eydür derviş baba
Kalbim Hakka doğrudur

Sordum sarı çiçeğe
Sen beni bilir misin?
Çiçek eydür derviş baba
Sen Yunus değil misin?

Yunus Emre

Alıntı Yaparak Cevapla